~Umay Nişancı'dan~
Elimi yüzümü ne kadar yıkasamda hâlâ duyduklarımın etkisinden çıkamıyordum. Bana aşık olamazdı ben kendime aşkı yasaklamıştım. Hem sevmek bu değildi, insan sevdiği için öldürdü, sevdiğini öldürmezdi. O beni defalarca öldürmüştü, ve şimdi bana söylediklerine bak. Ne kadar lanet bir durumdaydım! Telefonuma gelen mesaja baktım yine oydu. Mesajı okumamış gibi yapacaktım çünkü bana yukarıya çıkmamı söylüyordu, yakalanırsak bu utançla timin yüzüne bakamazdım. Kendi kendine gelin güvey olmasan mı Umay. Kendi dedi sanki ben mi dedim. Lavabodan çıkıp mutfağa gittim kızlara selam verip salona geçtim. "Gençler hayırlı akşamlar." Recep konuştu hemen. "Komutanım nereye ya daha karpuz kesecektik." Sinsi bir sırıtmaya ilk defa onlara bu kadar samimi bir cümle kurdum. "Hatırlat yarın ben sana keseceğim." Dediğimde alınmamıştı tam tersine yüzlerindeki gülümseme sahada çoğalmıştı. "Ayıp komutanım yaa." Dedi Zülfikar. "Ayıpı sen ve Zeliha karargahın arka tarafında yaptınız diye biliyorum Zülfikar abi." Zülfikar göt gibi kalmış yüzüme bakarken ben onlara göz kırpmıştım. "İkinci olarak mesai saatleri dışarısında bana Komutanım demeyin çünkü benden yaşça büyüksünüz." Yüzüme bakan Kerem bişeyler öğrenmek istiyor gibiydi ama aldırmadım. Ve evden çıktım...

Biraz kafa dinlemek için ara sokaklara girmiştim. Arkamdan gelen ayak sesleri gittikçe hızlandığı zaman dönüp arkama baktım. Gelen kişi Alp Timur abiydi. Bildiğim kadarıyla 34 yaşındaydı ve ben 27 yaşındaydım benden büyüktü. Asla gıcıklığına yapmıyorsun Umay. İşim gücüm yok buna gıcıklık mı yapacağım?

"Umay!"

"Efendim Timur abi?"

Yüzüme anlamaz bir mimikle baktı. Kendini 18 ilk çıtır sanıyordu sanırım. "Neden bakmıyorsun mesaja?" Baktım ondan mı korkacaktım? "Baktım ama gelmek istemedim. Hem ben senin dediğin şeyleri anca iş saatleri içerisinde yaparım."

"Öyle diyorsun yani?"

"Aynen öyle diyorum Binbaşı. İkinci olarakta lavaboda dediklerinden gram duygulanmadım. Hiç umrumda değil. Benim tek düşüncem mesleğimdir, görevimdir."

"O yüzden mi 19 dakika 42 saniye lavaboda kala kaldın?"

"O sizle ilgili değildi bi kere." Bu adam manyak olabilirdi saymış mıydı gerçekten? Çevremde hiç normal insan yoktu.

"Neyle ilgiliydi?"

"Sizi ilgilendirir mi?"

"İlgilendirir."

"Neden?"

"Ben senin komutanınım."

"Mesai saatleri içerisinde komutanıydınız ve AA bakın mesai çoktan bitmiş." Yapıştır be aslanım.

"Ve tam şuan önümden çekilmezseniz size beni rahatsız eden bir odun gibi davranmak durumunda kalırım." Aslan kızım benim.

Gözleri üstümde gezindi. Ay bide kıskansın tam olalım Umay. "Bunlar ne yarısı nerde bunların Umay?"

"Terzide kalmıştır Binbaşı." Dedim ve üzerimde ki hırkayı tamamıyla çıkarıp crobumu tamamıyla ortaya serdim. "Ne bu trip mi?"

"Yok bu tam olarak benim keyfim ve kahyası şimdi rica ediyorum siktir olup gidin!" Ve yürümeye başladım arkamda adım sesi yoktu gelmiyordu sanırım. Sanırım değil gelmiyordu. Ay gelmesin zaten. Arkadan yapılan ani hamle ile kendimi Alp Timur komutanın omuzunda buldum. Beni her canı sıkıldığında omuzuna alabileceğini sanıyordu sanırım. Dirseğimi ensesine geçirip boğazını iki bacağımın arasına aldım. Ve ben yere düştüğüm esnada oda yere sert bir düşüş yapmıştı. "Etkilendim." Dedi çapkın çapkın.

"Sizi daha farklı leyleklerde etkileyebilirdimde dua edin komutanımsınız."

Dedim ve hızla evimin yolunu tuttum.

Son olaydan sonra sakin ve huzurlu bir şekilde evime varmıştım. Güzel hareketti Umay. Biliyorum. Egonu sikeyim Umay. Bende seni seviyorum. Şizofrene bağlamıştın iç sesimle tartışıyordum resmen. Kamuflajını özlemiştim bu gün hiç giyinmemiştim görevden sonra. Kamuflajımın yanına gidip olan biteni ona anlattım. O benim en yakın arkadaşımdı. Yarın görev sonrası iznim vardı. Sabah 6:30 da uçağa binip gidip annem ve babamı ziyaret edecektim. Onları çok özlemiştim. Biz Nişancı ailesi olarak tam bir gurur kaynağıydık bence. Hepte öyle kalacaktık...

Tiktok: @dlbaivan Bookgirl📚

Hem burdan bende tiktoktan takip ederseniz sevinirim. Okuduğunuz için teşekkürler yorumlarınızı cevaplamaya bayılıyorum asklarımmm💄💋