@__ilaayy__
|
Her şeyi gören göz Kendisini göremez ~JONH LOCKE~
Gün yeni yeni aydınlanıyor, dilwan konağı ise ummalı bir hazırlık içerisindeydi. Sebebi ise Askerliğini yeni tamamlamış olan Aras Dilwan'dı! Sabah erkenden tüm dilwan beyleri toplanmış oğullarını almaya gitmişlerdi. Hanımlar ise bir oraya bir buraya gidiyor özlemin getirdiği merak ve heyecanla mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlanıyordu! Herkes özlem doluydu lakin biri vardı ki ismini her duyduğunda yüreği sıkışıyor nefes alamıyordu ! Hiç şüphesiz bu kişi Arin Dilwan'dan bir başkası değildi! Korna seslerininde işitilmesiyle tüm ahâli terastan çıkıp ön bahçeye doğru ilerlediler. Arin ise yeğeni rüya ile meşguldü lakin küçük kızın uyumasıyla oda taş merdivenlerden inmeye başladı. Kafasını kaldırdığı anda bir çift kahvelerle göz göze geldi. Her ne kadar kırgın ve kızgında olsa da Arinin sevdası ağır basıyordu.
Aralarındaki ilişkiyi dilwan kadınlarının hepsi bilsede kimse dile getirmiyordu . Mihrivan xanım haricinde kadın her yerde açık ve net bir şekilde Arin'nin gelini olduğunu duyuruyordu lakin kimse de buna aldırış etmiyordu .
Lavin kuzeninin biraz daha beklerse kardeşinin boynuna atlayacağını anlamasından dolayı herkesi kahvaltı sofrasına davet etti . Tabiri caizse Dilwan üyeleride bu davete icabet ettiler.
"Dotmam Menemen yapar mısın? zahmet olmazsa seninki çok güzel oluyor." Mutfak kapısına ilerleyen Lavin'i Ferman'nın sesi durdurmuştu. "Yaptım pısmam sanada koca bir tabak ayırdım ." Ferman ise teşekkür edip terasa çıkmıştı. Fermanın gidişinden sonra mutfağa giren lavin yaptığı tatlı 'nın şerbetini döküp dolaba attı. Arin önce etrafı kontrol etti ardından sevdiğine doğru ilerledi. Aras ise usulca kollarını kaldırdı. Sımsıkı sarılan ikili birikerinin görme ihtimali olmasından dolayı zor da olsa ayrıldılar. "Altı ay geçmek bilmedi be yemin ediyorum çok özledim seni sevgilim!" Arin tam cevap verecekken atması gerek ağır bir Trip olduğunu hatırlayınca demek istediklerini sonraya bıraktı. "Öyle deme ya geçmiş işte o koskoca dediğin altı ay! Ha tabii askere gidince çok düşündün dimi acaba Arinden güzeli var mıdır? Varsa bulabilir miyim ? Yada daha efendi ağır başlı birini mi bulsam ? Diye dü-" "ARİN ! Saçmalama istersen güzelim ha ?" Arin bozulan siniri ile saçlarını savurarak terasa çıktı . Kahvaltı etmek için tabii kahvaltı edecek morali kaldıysa... Masanın bir başında Firaz Dilwan diğer Başında ise Devran Dilwan vardı . Bu gün kimse bir yere gitmeyecek tüm gün beraber sohbet edecek ve özlem gidereceklerdi . Lakin Ferman ve Levent'in acil çıkan toplantıları ile iki saatliğine konaktan ayrılma izni almışlardı. Levent odasına çıkıp dün incelediği dosyayı almaya gitmişti. Ferman ise bahçede ki sedirin üstüne oturmuş sigarasının son yudumunu içiyordu .
Lavin kahvaltısını etmiş yavaştan sofrayı toplamaya başlamış lakin babası ve amcasından gelen istekle mutfağa inecek ve kahve yapacaktı... "Lavin !" Bitirdiği merdivenlerden sonra gelen sesle mutfak yönünden sedirlerin olduğu yöne ilerledi . "Efendim pısmam" "Arin nerde kahvaltıya da geç geldi. Ortalıklarda da yok sen nerede olduğunu biliyor musun ?" Lavin sağına ,soluna bakarken cevap verdi. "Dün nöbeti vardı yorgun o yüzden dinlenmesi için odama gönderdim bir isteğin varsa söyle ben halledeyim" "Senin ilgileneceğin bir konu değil rica etsem buraya çağırır mısın ?" Kaşları çatıldı farkında olmadan Lavinin ne demek onu ilgilendiren bir konu değildi! Bunu Fermana sormak istesede ona sorarsa Ferman sorgulayacaktı bunun olmasını istemediği için en iyisi Arinden öğrenmekti. "Hayır çağıramam babamlara kahve yapmam lazım eğer beni ilgilendirmeyen konun çok önemliyse odam 3.kattaki soldaki oda !" Ferman şok olmuş bir şekilde dinlerken Lavin arkasını dönüp adımlarını mutfağa yöneltti. Kahve köşesinden aldığı malzemelerle bol köpüklü kahveleri terasa çıkarmak için bir tepsi aldı. Mutfaktan çıkan Lavini gören Ferman şoku atlatmıştı anlatmasına da neden kızdığını bir türlü kavrayamamıştı. Levent'in de gelmesiyle birlikte şirkete doğru yol aldılar. Lavin kahveleri dağıttıktan sonra tekrar büyük salona yönelmiş orada ki işleri toparlamaya başlamıştı. Lavin'nin çıkmasıyla Firaz bey ve Devran ağa aldıkları kararı birde eşlerine danışmak istemişlerdi. Bu karar iki insanın hayatını birleştirmekti , lakin o iki insan henüz bunlardan bi haberlerdi. "Konu nedir Devran! nedir bu çok önemli kararınız ?" Mihriban xanımın sormasıyla Firaz bey lafa girdi. "Konu Ferman ve Lavindir Mihriban!" Zaten çatık olan kaşları daha da çatıldı Mihriban xanımın. "Açık konuş Firaz ağa !" Devran beyin boğazını temizlemesi üzerine sesi yüklesen Mihriban xanım kendisine çeki düzen verdi. "Ferman ve Lavin evlenecek!" Zelal xanım yıllardır bir türlü sevemediği kızın gelini olacağını öğrenince hem sinirlenmiş hemde fazlası ile kızmıştı katiyen izni yoktu böyle bir şeye oğluna alacağı kız belliydi! "Katiyen iznim yoktur buna beyler bu evlilik olmayacak!" Firaz bey fazlasıyla yükselen karısına gayet net bir şekilde bunun olacağını dile getirdi. "Bu evlilik olacak ! O kadar !" Mihriban xanım ise Devran beye olumsuz anlamda kafasını salladı. "Bu karara nereden vardınız beyler ?" Firaz bey bu zamana kadar kızı gibi sevdiği kızı dışarıya vermek istemiyordu . Sevdiği kadının emanetiydi o kız ! Bu sır sadece 3 kişi ile saklıydı Firaz Dilwan Devran Dilwan Mihriban Dilvan Ve bu sır onlarla birlikte mezara girecekti! Lakin bilmedikleri şey ise şuydu gerçekler er yada geç ortaya çıkacaktı! "Gelen görücülerin haddi hesabı yok Zelal ! Ben o kızı dışarıya vermem ya Ferman ' a yada Rezan 'a gelin olacak o kadar!" Anlamıştı Mihriban xanım veyahut haklıydılar lakin ne Ferman ne de Rezan ikiside bunu kabul etmeyeceklerdi! Zorla da güzellik olmazdı . Kızının hayatını da cehenneme çevirmeyecekti ! "Lavin istemediği sürece öyle bir şey olmayacak!... _________
LE Kes , Tu Kes Hawara dilê wî Nabihîse... (Ama kimse ,hiç kimse , kalbinin yakarışırını duymuyor...) Biten işlerle birlikte Dilwan kızları da bitmişlerdi. Kendilerine yaptıkları yorgunluk kahvesi ile konağın arka bahçesinde oturmuş kahvelerini yudumluyorlardı. Oluşan sessizliği Berçem biraz olsun Arinle uğraşmak adına bozmuştu. "Kız Aras geldiğinden beri pek bir keyiflisin neden acaba ." Berçem de dahil tüm kadınların bildiğini biliyordu Arin. Onunla uğraşmak isteyen kuzeni aynı zamanda geçersiz görümcesiydi . Anladığı kadarıyla Berçem görümcelik yapmaya çalışıyordu!
"Tabii keyfim yerinde olacak görümcük kocam geldi sonuçta!" Lavin ve Rahşan şok olmuş bir vaziyette Arini dinliyordu. Bu kız resmen sevgilisine kocam diye hitap etmiş üstüne bir de utanmadan Berçeme görümcük demişti! Zeynep daha fazla tutamadı kendisini Arin resmen şuanda herkese rest çekmiş açık açık Arasla evleneceğini beyan ediyordu. "Ere Ere senin Arasla evlenmen için Ferman abinin KOCACIĞINI kurşuna dizmesi gerekiyor ! Malum Ferman abi senden arasa bahsederken hep bacın diye hitap ediyor !" Arin bunun olabileceğini düşünüyordu lakin bunlara da dalga konusu vermiyecekti en nihayetinde. "Haahh abim dösünde bir kendisine baksın! " Rahşan anlamadığını belirterek Arine kafa salladı. Arin kimsenin anlamadığını anlayınca ağzında gevelediği yalanı ortaya attı . Madem O yanmıştı o zaman Lavin'de yanacaktı. "Ay siz bilmiyor musunuz ? Lavin diyorum delaller Lavin !" Lavin kendi ismini duyduğu an başından kaynar sular dökülmeye başlamıştı! Olabilir miydi ? Ferman'da Lavini seviyor olabilir miydi ? "Saçma sapan konuşma Arin !Ferman ve benim hiç bir alakam yok ! Size afiyet olsun ." Arin bu güne kadar hep bunu savunmuştu . Kapının çalmasıyla kızlar sofrayı toplamış rahşanda ön bahçeye eşini karşılamaya gitmişti. "Hoş geldiniz ." "Hoş bulduk gülüm ." "Ferman nerede? canım." "Oda birazdan burda olur . Babamlar nerede ?" "Terasta oturuyorlar Didem abla da yanlarında." "Tamam gülüm bana bir bardak çay getirir misin? varsa." Rahşan kocasını onaylamış ve mutfağa doğru yol almıştı. Levent önce Lavinin odasına geçmiş geçen Lavinin istediği fidanları Sahibine teslim etmişti ardından terasa çıkmış onları Alel acele buraya toplayan konuyu sormuştu lakin cevap alamamıştı. Ferman Ve Lavinin de gelmesiyle herkes yerini almış alınan kararı merakla bekliyorlardı. Devran beyin onay vermesiyle Firaz bey söze girdi. "Aldığımız karara hepinizin saygı duymasını bekliyoruz. Bu konuda söz hakkı olan iki kişi vardır o da Lavin ve Fermandır! Lakin onlarında itiraz etme gibi bir durumları olmayacaktır bu biline!" O an Lavin 'de Ferman ' da konuyu gayet iyi anladırlar . "Analarınızla da konuştuk anlaştık . Lavin ve Ferman evlenecek!" Ferman babasının dedikleri ile hızla ayaklandı , katiyen olmazdı ,olamazdı ,olmayacaktıda! "Sen ne dediğinin farkında mısın baba? ne demek bizim yerimize karar almak ?!" "Ferman oturda dinle ondan sonra dersin ne diyeceksen." Ferman içinden sabır dileyerek oturdu. Ne olursa olsun bunu kabullenmeyecekti. "Yade bnewş'ın ölmeden önce ki son vasiyetidir bize !" Ferman sinirle güldü. Delirmisine ramak kalmıştı resmen!" "Yade 'nin benim evliliğimle ne işi varmış sormadınız mı ?". Devran bey işte o an anladı Ferman'nın kızına sadece yara olacağını ! "Senin evliliğinle bir işi yok Ferman Lavini dışarıya gelin vermemize rızası yoktur !" Ferman acımasızcı ,hırçındı en az da doğunun soğukluğu kadar da vicdansızdı! İşte o an Lavini akıp kül etmeye yetecek olan bir ateş parçasını Lavinin yüreğine düşürdü. "İlla aileden biri ile evlenecekse Rezan ile evlendirin beni bulaştırmayın !" İşte o an Rezan ayaklandı bu güne dair abisine gösteridiği saygı son bulmuştu. Haberi vardı şirinden. Ferman sevdiği kadından haberi varken bile ilk Rezanı harcamıştı. "Yazık sana Ferman ondan haberin olduğu halde hâla beni buna mecbur etmeye utanman yok mu?" Lavin daha fazla dayanamadı buna bu resmen haksızlıktı .Her şeyi sineye çeken Lavin bir bunu çekemedi ağır geldi , sevdiği adamın onu sanki küçük bir çoçuğun hiç oynamadığı sevmediği bir oyuncağını başkasına vermeyi teklif ediyormuş gibi Lavin 'i Rezana gelin etmeyi teklif etmişti. Usulca kalktı ayağa gözündeki yaşı silmedi ,silemedi gücü yoktu buna ağır gelmişti Ferman 'nın dedikleri . Ferman 'a doğru yürüdü , iki adımlık bir mesafe bıraktı. Kuruyan dudaklarını diliyle ıslattı. "Andım olsun ki ne seni ." Babası ve amcasına doğru döndü özellikle babasının gözlerinin içine baktı . "Ne de sizin beni başkasının vicdanına bırakmanızı unutmayacağım! Siz de bunu unutmayın ömrüm billah hiç birinizi affeymeyeceğim !" Levend ve Baran daha fazla kız kardeşlerinin böyle bir durumda kalmasına müsade etmediler. Baran Lavinin elini tutmuş odasına götürmüştü. Gitmeden öncede eşi zeynep'e Lavinin eşyalarını toplamasını söylemişti. "Bundan sonra hiç biriniz Lavin hakkında tek bir kelime etmeyeceksiniz bu konuda burada kapanacak ! Benim kız kardeşimin hayatı sizin saçma sapan törelerinizin günah keçişi değil ! Hele ki sen ferman kız kardeşimin değil yüzünü adını bile anmayacaksın! Levent çıkmak için adım atsa da Fermanın sesi onu durdurmuştu. "Hazırlıklara başlayın iki gün sonra sözümüz var !" Herkes şok olmuş bir şekilde Fermana bakıyordu Ferman ise hızla konaktan ayrılmış. Ardında bıraktığı enkazı gram düşünmemişti!
Bir Kürt dengbejcinin de dediği gibi; Te ez gelek caran kuştim û min bi hemû hebûna xwe hewl da ku te sax bihêlim. ~sen beni defalarca öldürdün bense seni tüm benliğim ile yaşatmaya çalıştım.
|
0% |