@_arzu_endam
|
Onur'dan
Doktor gittikten sonra Mert ile Gece'nin olduğu odaya gittik. Mışıl mışıl uyuyordu yattığı yerde. Onu çok seviyorum. Ona bakmaya bile kıyamazken ona bir şey olacak hissi çok kötü. Yanına gittim ve yatağın kenarına oturdum. Ahh Gecem çok güzelsin. Diye geçirdim aklımdan. O sırada Gece uyandı. "Neredeyim ben?" Beni görünce soruyu bana yöneltti. "Onur ne oldu bana neden hastanedeyim ben?" "İlaçlarını düzenli almadığın için hastanedesin güzelim. Korkulacak bir şeyin yok ama ilaçlarını düzenli bir şekilde kullanman lazım. Yoksa bünyen çok zayıf düşecek." Gece kafasını sallayarak tamam dedi. O kadar masum duruyordu ki onu sadece kalbimin içine alıp orada koruyabilirdim. Ona bir şey olmasına izin vermezdim. Bu düşünceler ile boğuşurken kapı açıldı ve içeriye kızlar ve Burak girdi. Kızlar koşarak Gece'ye sarıldılar. Ayrıldıkları sırada Burak kızları itip Gece'ye sarıldı ve bir kaç şey söyledi. "Ahhh Gecem. Yaa sana bir şey olsaydı ben ne yapacaktım. Benim esprilerime kim gülecekti. Kim o yurt odasında güzel sesi ile şarkı söyleyecekti. Ayyy bana bir fenalık geldi bak yine. İyisin değil mi sen? Bak iyi değilsen söyle." "İyiyim Burak. Merak etme. Bana bir şey olmaz. Seni ve sizleri bırakıp gitmeyeceğim korkma." "Benim Gecem yaa iyi ki varsın Gecem. İyi ki Gecem." "Tamam Burak sakin ol." dedim. Çünkü Gece daha yeni uyanmıştı ve yorgundu. Burak Gece'den ayrılırken yüzüne anlamsız bir hüzün ifadesi takındı. Şapşal çocuk. Gece bir kaç şey söyledi ve ben de onu dinledim. "Evet sevgili arkadaşlarım ne kadar istemesemde o yurt odamıza geri dönmemiz lazım. Şimdi beni bu hastaneden çıkartın ve yurda götürün." "Tamam Gece biz götürürüz seni." dedim. Gece bana gülümseyerek baktı. Ahh o bakışları için dünyalarımı bile verirdim. O gülünce yanağında çukurlaşan gamzesi o kadar tatlıydı ki o gamzelerinin içinde yaşamayı çok isterdim. Gözlerimi Burak'ın sesi ile Gece'den zor da olsa çekebildim. Hızlı adımlarla odadan çıktım ve gerekli işlemleri yaptım. Geri odaya döndüğümde Gece'yi çoktan hazırlamışlardı. Gece'nin yanına gittim ve gözlerinin içine bakarak kucağıma aldım. Önce buna şaşırdı ama sonrasında ise bir şey demedi. Kucağımda Gece ile arabaya geçtim ve yanıma oturttum. Mert'te gelince yetimhaneye gitmek için yola koyulduk. Bir kaç dakika sonra iki araba da yetimhanenin kapısında durdu. Yurt görevlisi bizi karşıladı ve Gece'ye geçmiş olsun deyip bizi odalarımıza çıkarttı. Herkes odasına geçerken ben Gece ile benim odama geçtim ve kapıyı kilitledim. Bana anlamaz gözler ile bakıyordu. Korkma güzelim sadece bu gece benimle uyuyacaksın diye geçirdim içimden. Gece bana seslendi. "Onur neden senin odana geldik şimdi." "Bu gece benimle kalmanı istiyorum. Çünkü daha yeni hastaneden çıktın ve sana bir şey olsun istemiyorum." (Demiyor ki seni seviyorum. Onun için benimle kalmanı istiyorum diye. Ama Onur bu sırf bunun için hastalığı bile bahane eder.) "Bana bir şey olmaz ki Onur. Korkmana gerek yok. Hadi şimdi beni odama geri götür." "Olmaz bu gece benimle kal ne olur." "Tamam Onur tamam." Rahatlamıştım ve heyecanlanmıştım. Onunla yatacaktım.
Gece'den;
Onur beni kendisi ile yatmama ikna etmişti. Onu kırmamak için teklifini kabul etmiştim. Ona karşı bilmediğim duyguları hissediyordum. Neydi bu duygular. Bu hissettiğin duygular da ne Gece? Kendi kendime konuşurken Onur yanıma geldi ve elinde ki ilaçları içmem için bana uzattı. İlaçları aldım ve diğer elinde duran bardağı da alıp ilaçlarımı içtim. Onur bardağı elimden alıp beni yatağa uzandırdı ve beni heyecanlandıran o cümleleri kurdu. "Yanında yatsam sorun olur mu?" "Yok sorun olmaz. Yatabilirsin." Kalbim hızlanmıştı. Onunla uyuma düşüncesi bile çok güzeldi. "O zaman yatalım artık. Bir şey olursa uyandır beni olur mu?" "Tamam uyandırırım." dedim ve ikimizde uyumaya başladık. Sabah olmuştu ve ben uyanmıştım. Ayağa kalkacağım sırada belimde ki güçlü kollar ile karşılaştım. Onur bana sarılmıştı. Çok güzeldi. Çok huzurlu hissediyordum. Hareket etmek istemesemde ona doğru döndüm. Yüzünü incelemeye başladım. Yeni çıkan sakalları ona çok yakışıyordu. Elimi sakallarına götürdüm ve okşamaya başladım. Çok güzeldi. Bebekler gibi mışıl mışıl uyuyordu. Çok tatlı görünüyordu. O sırada Onur hareket etti ve beni kendine daha da çok çekti. Bu ani oluşan hareketi ile yüzümün onun yüzüne yakınlaşması ile burunlarımız bir birimize değmesi kalbimin delirlerce atmasına yetmişti. Ne yapacağımı bilmiyordum. Onur tekrar hareket etti ve bu sefer uyandı. "Günaydın Gece. Ne zaman uyandın." diye sordu. "Az önce uyandım. Ben de seni uyandırmak istemedim." "Bana tatlı gözleri ile bakıyordu. Aklımı her an kaybedebilirdim. Bu gözler çok güzeldi." "Keşke uyandırsaydın. Rahat uyuyabildin mi dün gece." "Evet rahat uyuyabildim." "Sevindim. Kalkalım o zaman artık kahvaltıya inelim. Sonra da müdürenin yanına gidelim bizimle konuşacakları varmış." Tamam anlamında kafamı salladım ve odama gidip üzerimi değiştirdim ve aşağıya inmek için Onur'u bekledim. Bir kaç dakika sonra Onur da geldi. Birlikte aşağıya indik ve bizimkilerin olduğu masaya geçip kahvaltı yapmaya başladık. Bir kaç dakika sonra herkes doymuştu. Ben ilaçlarımı almak için odama çıkacakken Onur cebinden ilaçlarımı çıkarıp bana uzattı. Teşekkür edip ilaçlarımı alıp içtim. İlaçlarımı neden yanında taşıyordu ki. "Neden olacak ki. Sana değer veriyor. Seviyor seni." "Sen sus iç ses" "Tamam tamam sustum." İç sesim ile tartışmam Onur'un bana seslenişi ile sona ermişti. Birlikte ayapa kalkıp Müdürenin odasına gitmeye başladık. Kapısına gelince kapıyı tıklatıp içeri girdik. Önünde ki dosyalar ile gülümseyerek bize bakıyordu Müdüre Hanım. "Evet gençler size bir haberim var. dedi." "Ne haberi Müdüre Hanım." "Mutlu olacağınız bir haber." Hepimiz heyecanlanmıştık acaba neydi ki vereceği o güzel haber? |
0% |