@_asenaaa__
|
İntihar etmek her zaman dile kolay gelen bir şey. "İntihar edicem, ölmek istiyorum, yeter artık, dayanamıyorum" gibi cümleler her zaman ufak bir sorun yaşayıp şımarık insanların söylediği ama hiç bir zaman cesaret edemezler çünkü lafın gelişi söylerler ama gerçek intihar neydi. İcraate geçiş yaptığımız, iflas eden insanlar mesela tekrar çalışıp kazanabilirler ama onlar sanki eskisi gibi olmayacaklarmış gibi ölmeyi düşünüyorlar. Hz. Allah'ın lanetlediği bir şeydi intihar etmek tamam bende yaptım ailemi kaybedince bileğimi kestim, ilaçlar içtim ama ölmedim iyiki de intihar ederek ölmedim. Ölseydim ailemin yanına değil, Hz. Allah'ın lanetlediği bir şeyi yaparak cehenneme giricektim. Çünkü bu can bize emanetti, bir tek Hz. Allah dilerse alabilirdi. Ama biz insanlar şuursuzluğumuz yüzünden kolay yolu bulup intihar ediyoruz, etmeyin savaşın emin olun ki savaşınca kazanacaksınız ama bu soruya bir cevap vermem gerekti.
"Hayır etmedim ama eğer etseydim sol bileğimi keserdim çünkü kalbime yakın olan damarlar sol kolumda, kalbimin atışını hızlı bir şekilde yavaşlatır ve belki fazla canım yanmadan ölürüm."
Ece başını kaldırım bana baktı çünkü yalan söylemiştim o da farkındaydı. Sakin bir şekilde Büşra'ya baktı.
"Bende intihar etmedim ama etseydim ilaç içerdim çünkü kandan korkuyorum" Evet hiç intihar etmemişti hiçbir şekilde hayatın gerçekleri yüzüne vurulmamıştı, hep toz pembe her istediği olan biriydi.
"Tamam şimdi sıra Ece'de o sorsun"
Ece ne soracağını düşünüyordu aniden bağırıp ayağa kalktı "Aha buldum vallahi buldum!"
Büşra ve ben kulağımızı kapatmış bir şekilde Ece'ye bakıyorduk, susup yerine oturduktan sonra elimizi kulağımızdan çektik.
"Büşra kulakların sağlam mı? Benimki biraz çınlıyorda" dedim gülerek.
"Az kalsın hakkı rahmetine kavuşuyordu" dedi Ece sanki hiç bağırmamış gibi tuhaf tuhaf bizi izliyordu.
"Abartmayın o kadar bağırmadım ki."
" O kadar bağırmadın mı? mikrafon yutmuş gibi sesin çıktı." gözleririni devirerek baktı sanki yalan söylüyorum Allah Allah.
"Tamam tamam abartmayın soruyorum hazırmısınız?"
Evet hazırız artık sor yoksa Buketle ağaç olacağız." ikimizde güldük ama ece hayla somurtuyordu off hiç değişmeyecek bu kız
"Yaptığınız en saçma şey nedir?" Büşrayı bilmem ama benimki çoktu aralarından birini anlatmam gerekti önce Büşra anlatmaya başladı.
"Ben beşinci sınıftaydım hoşladığım bir çocuk vardı o gün son dersleri bedendi bende çıkış zili çalınca onların sınıfına gitmiştim. Herkesin çantası sırasındaydı sevdiğim çocuğunkide haliyle sırasındaydı bende ona yorgunluk olmasın diye habersiz bir şekilde çantasını ondan önce alıp evine bırakmıştım." Büşra'nın yanakları kızarırken Ece'yle kahkaha atıyorduk.
"Çocuk naptı ya çantasını bulamayınca." Gülmekten gözüm yaşarmıştı.
"Valla çocuk hayla bilmiyor çünkü evine bıraktım. Ama kapının önüne koydum. Annesi felanda görmemişti sonra konu kapandı gitti. Hadi sen anlat seninki nasılmış görelim." Aklıma ilk gelen şeyi anlatmaya başladım.
"Ben on üç yaşındaydım yeni girmiştim tabi büyüdüm tavırları sergiliyorum. Annem gile neyse doğum günümden bir gün sonra parka gittik, Annemle beraber . Oyun oynayacağım hiç kimse yoktu parkta bende kaydırakta oturan çocuğu gördüm. Benden büyüktü ve sizce çocuğa gidip ne teklif ettim tahmin edin." Ece hemen lafa atlayarak.
"İnşallah çıkma teklifi etmedin." dedi
"yok daha kötüsünü yaptım." dedim bu kez Büşra pafa atladı.
"yoksa öptün mü lan yapmamış ol?" dedi akılları anca fesatlığa çalışıyordu.
"yok be evlenelim mi? demiştim napim çok yakışıklıydı." ikisind aynı anda "çüşş" diye haykırdılar resmen.
"Lan şaka yaptım sadece masum bir şekilde oyun teklif ettim. O yaşta ne çıkma teklifi ne evliliği bunları benden beklemiş olamazsınız fesatlar." öldüreceklermiş gibi suratıma bakıyorlardı.
"Öyle bir anlattın ki sadece aklıma o yaşta çıkma teklifi edeceğin geldi hem Büşra benden daha fesat o öptüğünü düşündü." Dedi
"Tamam öyle şeyler düşünmüş olabilirim. Ama sor bakalım niye düşündüm."dedi
"soruyorum niye düşündü?" vereceği cevabı merak ediyordum.
"Çünkü senden öyle şeyler beklediğim için öptüğünü sandım." Dedi gözlerimi kocaman açarak Büşraya bakıyordum.
"Pis fesat 13 yaşındaki çocuktan böyle şeyler nasıl beklersin" dedim. İkiside gülüyordu bende kızmış gibi onlara bakıyordum. Ece konuşmak için dudaklarını araladığında zil sesi geldi. Büyük ihtimalle siparişler gelmişti.
"Siparişler gelmiş olsa gerek ben kapıya bakayım" Ece başıyla onayladı, Büşra söylediğimi duymamıştı, telefonda her kiminle yazışıyorsa tek odağı olmuştu. Cevap vermesini beklemeden odadan çıktım. Merdivenlerden hızlı adımlarla inip kapıya ulaşmıştım, evdeki herkes uyuyordu biz üçümüz dışında. Kapıyı açtığımda tam tahmin ettiğim gibi gelen kuryeydi, siparişleri getirmişti adamın elinden alıp kapıyı kapattım. Önce mutfağa girdim cipsleri tabağa koymadı düşündüm aman ne gerek var ga böyle yesinler hiç tabak kirletmeye gerek yok yabancı değiller. Poşeti geri aldıktan sonra merdivenlerden bizim odaya ulaşmadan Berna Teyze odalarından aniden çıktı. Suratına maske yapmıştı çok korkunç duruyor.
"Bismillahirrahmanirrahim bu ne hal" dedim. Ödüm kopmuştu insan aniden çıkmaz odadan, merdivenlerden çıkan insanlar olabilir yani.
"Çık kızım çık yüzüm yanıyor" dedi. Maske alerji yapmış olsa gerek
"Gec Berna Teyze ama senden ricam bir daha aniden karşıma çıkma."Dedim ben gülerek odaya ilerlerken Berna teyzede koşarak lavaboya gitti. oda da herkes kendi halindeydi Büsra hayla telefonun içinde Ece de bilgisayarda film arıyordu.
"Kızlar siparişler gelmiş bende yabancı değilsiniz diye tabağa koymadım." dedim
"Eringeçlik sende zirve yapmış "dedi sanki kendisi hiç eringeç değildi su içmeye erinen insan.
"Sen daha eringeçsin bu arada saat kaç?"
"Büşraya sor şuan film arıyorum." dedi Büsra ciddi ciddi burdan kopmuştu konuştuklarımızı bile duymuyordu elindeki telefonu hızlıca çekip aldım. Tüm dikkati dağılmıştı telefonu kendime çevirip kiminle mesajlaştığına bakacaktım. Ama beklemediğim bir anda telefonun düğmesine basarak kapattı.
"Hayırdır ne saklıyorsun "dedim sırıtarak ama o korkmuş gözlerle bakıyordu.
"Hiç sadece sınıftan arkadaşlarla yakışıyordum." dedi ama sakladığı bir şey vardı.
"Bu yazıştığın eniştemiz felan olmasın." dedim rahatlatmak için
"Yok ya sevgili kim ben kim hem öyle şeyler saçma üniversitede düşünürüm belki." dedi gerçekten sevgili yapacak tipten bi kız değildi.
"Neyse tamam öyle olsun bakalım. Saat kaç diye soracaktım konu nerden nereye geldi." dedim
" Ver bakayım veya sen bak telefonum elinde nasıl olsa." dedi telefonu açtığımda bir çok mesaj vardı ne kadar merak etsemde bakamıyordum. Çünkü şifresi vardı saate baktıktan sonra Büşraya geri verdim telefonunu.
"Saat 02.07 baya geç olmuş filmi izledikten sonra uyuyalım."
"Tamam filmi buldum zaten korku filmi ." dedi
"Adı ne?" dedim sinemadan korku filmi yüzünden atılmıştık. Mal gibi tepkiler verdikler verdikleri için.
"Siccin cin çarpması" dedi
"Canına mı susadın lan ?" Büşra şaşkın hir şekilde Ece'ye bakıyordu.
"Sen yürek mi yedin nasıl korkunç." dedi Büşra'nın korktuğu her halinden belliydi yüzü bembeyaz olmuştu.
"Yürek yemedim canımada susamadım. Sakin olun alt tarafı bir film en fazla ne olabilir ki?" dedi
"Ece en fazla ne mi olur çarpılırız lan çarpılırız." dedim Ece bilgisayarın düğmesine basıp filmi başlatmak üzereydi .
"Ece sakın basma ben hoca, hoca gezmek istemiyorum ölmek için çok gencim acı bana." Ellerini birbirine birleştirip masum bir şekilde direniyordu Ece Büşrayı duymazdan gelerek filmi başlatıp yanımıza oturdu bilgisayar karşımızda duruyordu ama kapatmaya cesaretimiz yoktu. Bu filmden ben bile korkuyordum. Büşra yanımda elimi sıkarak bildiği tüm duaları art arda okuyordu. Ece de koluma sarılıp gözleri kapalı bir şekilde duruyordu. Sadece 18 dakika geçmişti bu kadar dayanmamız bile mucizeydi. Ki bilgisayar'dan tuhaf tuhaf sesler gelmeye başladı. Büşra ayağa kalkarak hafif sesli bir şekilde bağırdı.
"Kaçın cinler geldi Allah'ım ben çarpılmak istemiyorum. Sen koru Yarabbim Amin." Ecede korkuyla yatağa çıktı.
"NE! cinler mi geldi.? kış kış cinler hadi gidin." Bunlar aşirı derece korkmuşlardı bende korkmuştum ama bunların bu halleri korkumu götürmüştü.
"Sakin olun cinler felan yok sade-" lafımı tamamlıyamdan bilgisayardan gelen sesler çoğaldı ve saniyeler geçmeden patladı.
"Hani cinler gelmemişti basıldık . Eyvah Eyvah!!" Ece koşarak odadan çıktı ardından Büşra en son ben çıktım. Mete amca bağırış sesimizi duyup geldi.
"Noldu kızlar ne bu ses"dedi
"Baba cinler bastı odayı" dedi yuh bu kadar abartma olamazdı gerçi bunlar iyi korkmuşlardı.
"Yok be Mete amca alt tarafı bilgisayar patladı" dedim
"Siz iyimisiniz peki.?" dedi
"Evet evet iyiyiz bilgisayarın uzağında olduğumuz için sıkıntı olmadı." dedim Mete amca bişey demeden merdivenin başındaki yangın tüpünü alıp odaya girdi ardından bizler girdik, hiç beklemeden bilgisayara doğru tutup yangını söndürdü. Allah'tan yangın büyümemişti.
"Kızlar bilgisayarı ben çıkartırım odadan, sizde uyuyun artık geç oldu. Sabah daha kuzenlerini de alıp okula gideceksiniz" dedi. Ece'nin morali bozulmuştu.
"Niye biz onları alıyoruz knlar bizi alsın" dedi.
"Ece itiraz etme şimdi yatın artık" dedi, üçümüzde bir şey demeden susup durduk. Mete Amca da kapıyı kapatıp odadan çıktı.
"Kızlar yatalım hem korktuk hem birazcık azar gibi bir şey yedik" dedim. Ece konuşmadan yatağa yattı. Ben ve Büşra da vakit kaybetmeden yatağa yattık. Şu an bir yatağa üç kişi yatıyorduk, iyi ki çift kişilikti. Ece ve ben kenara Büşra ortamıza yattı.
"İyi geceler kızlar" dedi.
"İyi geceler" dedim ama Ece hiçbir şey dememişti, onların kuzenleri çıkması moralini iyi bozmuştu. Yapacak bir şey yoktu ama en azından böyle bir şey olmasa daha iyi olurdu. Kendi kendime iyice saçmaladım uyusam daha iyi olacak.
8.22
Alarmın sesi geliyor ama uykusuzluktan gözümü açamıyordum, telefonu elime alıp alarmı kapattım. Beş dakika daha uyusam bir şey olmazdı hem kızlar da hala uyuyordu. Telefonu komidinin üzerine koyup tekrar uyudum.
09.13
"Hey kalkın sizin yüzünüzden okula geç kaldık" Bu gelen ses alarma ait değildi gözümü açmadan konuşan kişi her kimse cevap verdim.
"Ne geç kalması alarm az önce çaldı sadece beş dakika geçti" Çok olmamıştı alarmı kapatalı boş boş konuşuyorlar tepemde.
"Bakın öğlen oldu okula gitmemiz gerek su dökerim kalkmazsanız" Bu ses sanırım Kerem'e aitti, Ece'nin kuzenleri de her yerden çıkıyor.
"Siktir git ya sadece beş dakika oldu alarmı kapatalı." Cevap vermedi kızlarda uyanmadı bu kadar sese ama hayır biri üstümdeki pikeyi çekti "Ya malmısın? ver pikemi." vermedi gözümü de açtım. Bu mal uykumu kaçırmayı başarmıştı. Gerçekten çok sinir bozucu.
"Diğerlerini kaldır saatden haberiniz var mı?" En fazla kaç olabilirdi ki
"Senin saatini neyse küfür etmiycem." komidinin üstündeki telefonu elime alıp saate baktım.
"Eee tepkin"
"Oha saat yanlıştır ben beş dakika önce kapattım alarmı." bu kadar uyumuş olamam ki.
"Aynen saat yanlıştır sen geç kalkmamışsımdır." bu çocuk gerçekten sinir bozucu oluyor.
"Sanane geç kalktıysam kalktım. Anam değilsin babam değilsin sanane yani." sesimi biraz yükseltmiştim. büşrayı uyandırmaya yetmişti. Ece hayla uykuya devam ediyordu yuh yani.
"Hiç uğraşamıycam seninle aşağıdayım hızlı gelin." dediğini duymamazlıktan gelip Eceyi dürtmeye başladım.
"Ece kalk okula geç kaldık." ne uykusu varmış mübarek.
"Nasıl geç kaldık ya" Büşra gözünü açmıştı ama uykusunu açamamıştı yatağın ortasında gözü yarı açık yarı kapalı oturuyordu.
"Gece geç yattığımızdan alarmı kapatmışım." ama sadece beş dakika uyuyacaktım off "Tamam kalkma günah benden gitti." Ayağa kalkarak komidinin üstündeki suyu alıp Ece'nin yan tarafına geçtim.
"Ece üç'e kadar sayıyorum. yoksa su dökeceğim. Büşra sende yataktan kalkmazsan sanada dökeceğim." Hiç beklemeden yataktan inip koşarak lavaboya gitti. Bunun kalkacağı yok en iyisi suyu dökmek. Bardağı biraz havaya kaldırdım ama geri vazgeçtim. Yavaş Yavaş dökmektense bardağın hepsini suratına döktüm.
" Kızlar kalkın cinler geldi gitmemiz gerek.!!" dünkü filmin hayla etkisindeydi.
"La havle cin felan yok okula geç kaldık." rahatlamış bir şekilde derin nefes aldı.
"Ohh tamam. Hemen giyinip çıkalım." başımla onaylayarak odama gittim. hemen lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Hızlı adımlarla geri çıktım. Yatağın üzerinde duran okul kıyafetlerimi giydim. Biraz gömleğim kırışmıştı ama olsun ütüleyecek vaktim yoktu. Saçımı bileğimdeki tokayla at kuyruğu yaptım. Bugün makyaj yapacak halim ve vaktim yoktur. koşarak odadan çıktım. Kızlarda aynı anda çıkmıştı.
Büşra kıyafetlerini akşam Ece'nin odasına almıştı yoksa şimdi kıyafetlerim nerde diye dolaşırdı.
"Hadi kızlar koşun daha Ece'nin kuzenlerini alıcaz." Büşra uyku sersemliğinden sabah o çocuğun odamızda olduğunu unutmuştu.
"Ece'nin kuzenleri demeyin sinir oluyorum. Hem onlar bizi alsın." Akraba ilişkilerini sevmiyorum. İyi ki Ece arkadaşım yoksa onuda sevmezdim.
"Zaten onlar bizi almaya geldi Sabah bizim odaya girip Kerem uyandırdı bi tek ben uyamdım. Büşra da uyandı ama hatırlamıyor." ikiside şok olmuş bir şekilde suratıma bakıyorlardı.
"Sen ciddimisin kerem odaya girdi yani burdalar." Neyine inanmak istemiyorsa sorguluyordu.
"Evet Ece ciddiyim artık inelim." Ece koşarak yanımdan geçip gitti büşrada ardından aynı şekilde ilerledi ben sadece sakin bir sekilde indim.
"Hele şükür geldiniz. Burda ağaç olduk" Tek keremin çenesi düşüktü diğerleri sus pus oturuyorlardı.
"Niye meyve vermediniz." dedim
"Efendim ne demek istiyorsun açık konuş" dedi
"Tabiki ağaç olmuşsunuz ya neden meyve vermediniz bi işimize yarardınız." dedim nefret ediyorum bu çocuktan. Cevap vermek için dudaklarını araladağında onu susturan şey telefonuna gelen mesaj oldu hayır sadece ona değil hepimize gelmişti o mesaj.
..... Evet bölüm sonu yorumlarınızı alayım.
Büşra'nın gizlediği ne var sizce?
Telefonlarına gelen mesaj kimden ?
|
0% |