@_asyahundevletii_
|
Eve gelince ayaz abim dikişlerime bakmıştı çok bir şey yoktu zaten alınacaklardı şimdilik sardı abim, ama bizi biri bekliyordu Dedem bizi bir güzel haşlayacaktı ‘aşağı inince dedem döver mi’ dedi mira ‘lan mal ne zaman vurdu adam onu siktir et azımıza sıçacak ya bide amcamlarda var’ dedi vardı neyse ben bir şey demiyorum eşofman ve tişört giydim, herkes giyinince aşağı indik. Aşağı inince babamlardan laf yedik sonra abimlerden sonra amcamlardan laf yedik dedem bir şey demedi ama bilemiyorum şuan bize bakıyordu herkes sus pus bekliyordu yani bir tırsmadım değil ‘ne bakıyorsunuz bana diyecek bir şey bırakmadınız’ dedi dedem ama bizim bir gülesimiz geldi anlatamam gerçi kuzenlerimde vardı onlarda kendilerini utuyorlar annem ‘siz çıkın bahçeye büyükleri yalnız bırakın’ resmen bizi kovdu a tabi tüm kuzenler olarak bahçeye çıktık ben o anda mira ile göz göze geldim biz bir gülmeye başladık biz gülünce diğerleri de güldü tüm Sakarya duymuştur herhalde bizi, o kadar güldük ki en son yerde yatıyorduk tabi o sese içerden bahçeye çıkmışlardı. Uzun süren gülme tufanından sonra herkes bir yerlere dağılmıştı bahçede ben yerde yatıyordum çünkü yapacak yok, yerde yatarken çok güzel hayallere dalmıştım ilerde açtı olmak istiyordum fikrim değişmişti küçük bir kafe açmak isterdim veya bir yerde aşçı olarak çalışmak güzel fikirlerdi beni bu mükemmel fikirlerden çıkaran şey üstüme birinin atlaması oldu gerçek manada üstüme atladı ‘lan nefes’ alamıyorum laaaaaaaan göğüsüm sıkıştı atlayan şahısı üstümden çektiler kim atladı üstüme tabi ki miraç kim çekti Timur abi ‘ne oldu?’ ‘maç yapacağız’ ‘ne maçı’ ‘futbol’ kafamı sallayıp yerden kalktım üstüm hep toz olmuş ya, üstümü temizledikten sonra bizimkilerin yanına gittim İlahi bakış açısı Çocuklar dışarıda maç yapıyorken büyükler içeride çay içiyorlardı derin hanım ‘biz niye içeride çay içiyoruz mis gibi hava bahçede içelim çayı’ diye bir öneri sundu ki diğer büyüklerin aklına yatmış olacak ki kabul edildi hepsi bahçeye çıktılar çaydanlığı da getirdiler, çocukların maç yaptığını görünce onları izlemeye başladılar hakem olarak Eray’ı seçmişlerdi hem en yakın koruları hem de Kayra ve Kaya’nın yakın arkadaşı idi. Eray’ın verdiği Faul kararı ile Timur ve Gökalp bir birine gitmişti Eray ve diğer abiler onları ayırmaya çalışıyorlardı iki cüsseli adamı ayıramıyorlardı en sonunda bıraktılar Mina ve mira araya girdi Mina Timur’u ittirdi mira ise Gökalp’i ittirdi ayrılsınlar diye ayrılmasalar Onur beyler araya girecekti, kızlar ikisini de ittirdiğinde, ikisi de yere düştüler beklemiyorlardı Eren bey ve Amcaları ‘Bu iki kızda da deli kuvveti var’ diye düşündüler ‘Ula ne diye kavga dersunuz ha sen ona çalme takmasaydun faul olmayacaktu ne diye hayla rivriv edesun’ diye isyan etti Mina ‘ha bu kız doğru der ne diye hayla rivriv edesunuz’ dedi mira. Bu konuşmalardan sonra Timur ve Gökalp özür dilemişlerdi bir birilerinden ve maç devam ettiler.
Onlar devam ederken kaya ve kayra konuşuyorlardı ‘ulan bizim bile ittiğimizde yerinden kıpırdamayan adamları yere serdiler’ dedi kayra ‘haklısın valla ikiz, deli gücü var bunlarda’ dedi kaya ‘biz bunları bir kursa göndersek mi’ diye önderi sundu kayra ‘güzel fikir ama ilk önce onlarla konuşmalıyız sonra annemlerle’ dedi bu fikir ikisinin de aklına yatmıştı bu fikir. Maç 1-1 bitmişti maçtan sonra maç yapanlar duş almış aşağı inmişlerdi, Timur ve Gökalp yakınıyorlardı ‘ula onu itiş ya belim gitti’ dedi Timur Mina ve Mira ise Miraç’ın ikisizine yatmıştı Miraç ise ikisinin saçını okşuyordu ikisi de mayışmıştı salonun içinde flaş patlayınca herkes şaşırdı ama Mina ve Mira çoktan uyumuştu içeri Gökhan girdi ‘yaa şu fotoğrafın tatlığına bakın’ fotoğraf makinesinden çıkardığı fotoğrafa bakarken ‘ne yapacaksın o fotoğrafları sabahtan beri çekiyorsun Gökhan’ dedi Ayaz gülümsedi Gökhan ‘albüm yapacağım ileride bakarız’ dedi bu sefer babalarının yanına gitti ‘Baba! Amca! Dede! Poz verin bir fotoğraf çekeyim’ dedi Gökhan çocuksu bir heyecanla poz verdiler Gökhan da çekti fotoğrafları ‘çok güzel oldu, teşekkür ederim’ dedi ve çeri girdi bu sefer annesini ve yengelerini çekti ondan sonra bahçenin köşesinde oturan ikiz abilerinin yanına gitti ‘abilerin an ballı abileri bi boz versenize’ dedi kayra ve kaya ellerini bir birlerinin omuzlarına atıp gülümsediler Gökhan onları da çekti içeri girip odasına çıktı eline bu sabah aldığı albümü aldı fotoğrafların arkasına gün ay yıl şeklinde tarih attı sonra kendisinin de çektiğini gösteren bir şekil yaptı ve albümün içine koydu ‘ulan iyi ki bu fotoğraf için gerekli olsan kağıdı dört beş paket birden almışım’ dedi. Gökhan odada bunlar ile uğraşırken abiler ve babalar içeri girmişti ve yemekler pişmişti ‘hadi yemeğe gelin’ dedi Derin hanım miraç ‘Mina, Mira hadi halkın’ dedi Mina gözünü açtı ama mira uyanmadı gece az uyumuştu ‘bırak olum sonra yer’ dedi onur bey miraç onu onayladı ve Mina ile yemeğe geçti G.s Yemekten sonra Mira birkaç saat uyanmış bir şeyler yedikten sonra odasına çıkıp uyumuştu Ailenin kalan üyeleri ise Fenerbahçe’nin maçını izlemek için aşağıda oturmaya başlamışlardı. Mina ve Gökhan yan yana oturuyorlardı, Gökhan Mina’yı kendine çekmişti Mina Gökhan’ın sıcaklığı ile iyice mayışmış ve en sonunda uyuya kalmıştı. Fenerbahçe fol attığında bütün erkekler bağırmış ve ayağa fırlamışlardı Gökhan hariç çünkü göğsün de uyuyan bir kız kardeşi vardı. Mina o sese bile uyanmamıştı çünkü çok yorgundu. Maç bittiğinde herkes evlere dağılmıştı Gökhan kardeşini odaya çıkarıp yatağına bıraktı miraçta o sırada yatmıştı, Gökhan çıkmadan önce hepsini öpmüş oda uyumaya gitmişti. Bir gün daha böyle bitmişti 2 Ay sonra İlahi bakış açısı En son Ailecek ve kuzenlerin bir arada olduğu o günün üzerinden iki ay geçmişti. Aralık ayına girildiğinde yıl sonu olduğu için şirkette işler yoğunlaşmıştı, Ayaz daha fazla nöbetlere kalmaya başladı, Gökhan’ın duruşmaları arttı, onun dışındaki herkes aynı rutinde devam etti. Şimdi ise ocak ayındalardı Mina’nın bu aralar morali bozuktu, dersleri kötüydü, özge ve grubu ona sataşıyordu ve Doğukan la araları bozuktu, Doğukan la kavga etmişlerdi çünkü Mina Doğukan’ı bir kız ile görmüştü ve Doğukan doğru düzgün açıklama yapmayınca Mina ile konuşmayı bırakmışlardı ve bu Mina’nın aşırı moralini bozmuştu bu durum. Ev halkıda farkında idi Mina’nın içine kapandığını bir şeyler olduğunu ama oturup konuşamıyorlardı daha da üzülecek sanıyorlardı. Mina şuan hazırlanıyordu Asena ile buluşacaklardı. Giyindikten sonra evden çıktı. Ama bilmediği şey şuydu bu buluşmayı Asena istemişti Asena dan ise Doğukan çünkü kendini açıklayamadı ve açıklamak istiyordu. Her şeyi yanlış anlamışlardı. Mina buluşma yerine gelince Asena’yı gördü ve yanına oturdu. Onlar konuşurken aradan Doğukan geldi oturup Mina’yı kendine çekti ‘kar tanem’ dedi Doğukan Mina bıraktı ‘beni yanlış anladın beni dineler misin’ Mina kafasını salladı ‘bak yemin ederim seni aldatmadım ben o anda tam anlatamadım o kız uzaktan kuzenim ikinci üçüncü derece oluyor bize gelmişti okul çıkısına göndermiş annem markete gidecekmişiz o anda sen geldin yanlış anladın bende yanımda o var diye konuşamadım, o kızla bir şeyim olduysa şuran şuraya gitmek nasip olmasın’ Diye açıkladı kendini affetmek istiyordu ama, aması maması yok istiyordu ‘tamam ama bir daha olursa bu sefer gözünün yaşına bakmam Doğukan kendini açıklayamamak ne demek ya o kızda öğrensin sevgili olduğumuzu bir sakınca mı vardı neyse kapat şimdi konuyu kafa göz giricem’ dedi ‘ama o anda onu-‘ açıklama yapacaktı ki Mina’nın yumruğu lafını kesit, Mina birkaç kere sert yumruk attı onu uzaktan izleyen Ayaz, Miraç ve Gökhan’ın içinin yağları erimişti ‘bu yumruklar beni üzdüğün içindi’ dedi Mina son kez vurduktan sonra geri oturdu Doğukan’ın kaşı ve dudağı patlamıştı ‘ya niye vuruyon ki’ ‘sana konuyu kapat yoksa dalarım dedim Doğu bende karadeniz inadı var ha bide Sakaryalı deliliği unutma tamam mı şimdi sevgilime sarılmak istiyorum’ dedi Mina Doğukan hemen sarıldı tabi. Uzaktan izleyen abiler ise hem kıskanıyor hem de kardeşlerinin mutlu olmasını seviniyorlardı. Doğukan’la Mina ayrılınca gelen Mira ve sevgilisi Miran geldi. Daha kimsenin haberi yoktu bir tek Mina’nın haberi vardı ‘hoş geldiniz’ dediler hep bir ağızdan ‘hoş bulduk’ dedi mira ve miran. Biraz takıldıktan sonra hepsi kalktı bu gün Miranın da Mina’nın da sevgililerini öğreneceklerdi. M.T.G Mina dan Akşam olunca mira ile yanımızda miran ve Doğukan la eve gelmiştik abiler bizi arıyordu açmıyorduk. Evin kapısında Miraçla karşılaştık yanında Gökçe –sınıftan bir arkada- vardı ‘layn’… ‘siz ne alaka’ dedim ‘Mina size söyleyecektik siz geldiniz biz sevgiliyiz’ dedi tek nefeste Miraç ‘What dedin gülüm’ dedim ‘öyle işte’ dedi Asena telefonlarımız hayla çalıyordu içeriden ‘NEREDELER BUNLAR ÜÇÜDE TELEFONU AÇMIYORLAR’ diye bir bağırış ardından ‘bir şey mi oldu çocuklara’ diyen bir ses de gelmişti elimdeki anahtarı kapıya taktım ve arkama döndüm ‘gazamı mübarek olsun’ dediğim gibi kapıyı açtım ve içeri girdim o kadar çok konuşma sesi vardı ki bizim sesimizi duymadılar . ben salona girerken ‘CÜMLETEN SELAMÜNALEYKÜM!’ diye sesimi yükselterek girdim arkamdan diğerleri girdi bizi görünce sustular biz altı kişi dizilmiş duruyorduk. En son babam ‘hadi Doğukan Mina’nın sevgilisi de bu çocuk ve bu kızcağız kim’ dedi BÖLÜM SONU. BEN GELDİİİİİİİİİİİİİİİİİİMMMMMMMMMMMMMMMMMMM HUHUHU ŞİMDİ İLK ÖNCELİKLE BİR KAÇ BÖLÜM HEP ZAMAN ATAMASI OLACAK ÇÜNKÜ 2024 YAZINI YAZMAK İSTİYORUM VE TÜM GENÇ KARAKTERLEİRNİN ARTIK BİR SEVGİLİSİ OLSUN ÖZELLİKLE ABİLERİN BENCE TABİ FİKRİNİZİ YAZIN. HAZIR YARIN MİLLİ MAÇTA VARKEN AKLIMA HEP 2024 YAZINDA Kİ MAÇLAR GELİYOR ONUN İÇİN BÖLÜM YAZMAK İSTİYORUM O YÜZDEN ZAMAN ATMASI YAPACAĞIM. HER NEYSE YENİ EKLENEN KARAKTERLERİ BİR ÖZET GEÇEYİM Turan Miran Göksel: 16 yaşında, 31 ocak doğumlu,hobileri:futbol oynamak, kitap okumak Fenerbahçeli Gökçe Uzer: 16 yaşında 24 eylül doğumlu, hobileri:voleybol oynamak ve internette gezinmek Beşikteşlı ŞİMDİLİK BU KADAR. OY VERİM YORUM YAPMAYI UNUMAYIN GÖRÜŞMEK ÜZEREEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE |
0% |