@_asyahundevletii_
|
2 hafta sonra Bu gün sonuçlar çıkıyordu be iki haftadır okul için hayatım bok gibiydi Alp benle uğraşıyordu üstüme su döküyorlardı sıkıştırıp dövüyorlardı kızlar tuvalette sıkıştırmaya çalışıyordu obalardan kaçıyordum alp'in yanındakilerin adlarınıza öğrendim Arda yahya kerem okulun zorbalarıymışlar çoğu kızı zorbalık yapıyorlarmış daha da ileri gidip izinsiz fotoğraflarını çıkıp yayarız diye tehtid ediyorlarmış bunun yüzünden hiç bir kız şikayet edemiyormuş, tam şeref yoksunu varlıklar. Bu gün okulu kazasız belasız geçirmiştim, dayak yememiş ama ıslanmıştım ve hava soğuk olduğu için hast solma olasılığım daha fazla şimdi hastaneye gidiyordum yanımda abim vardı. Hastane odasına girince doktorunda diğer kişilerinde burada olduğunu gördüm üstümde abimin hırkası vardı " evet mina hanımda geldiğine göre sonuçları açıklayayalım" dedi elindeki kapıyı okumaya başladı "yapilan testlere göre DNAlarda eşleşme bulunmuştur" dedi şaşırdık mı evet odadaki herkese kal geldi "hatayı yapan hemşireye soruşturulma açılnıştır" dedi ve odadan çıktı karşı tarafta baba olduğubu düşündüğüm adam konuştu "herkes kendi kızını alsın kızlar reşit değil velayet davasında açılacak" dedi benşm üvey olduğunu öğrendiğim babam " bbencede kızları kendi aileleri alsın" dedi üvey babam üzüldüm 16 yıllık kızını bu kadar hızlı silmesi çok kötüydü ağlamak istiyordum ama sğlıyamıyorsum duygusuz gibidim şuan, üvey babam gerçek babamı kabul ettirince evlere gitmeye karar verdik ben eve geçmeden acile geçecektim çünkü yere düştüğüm için dizim yarışmıştım. Doktorun odasına girdim Aras sarı "şikayetin ne" dedi " dizim yardım" dizime baktı "otur bakalım" dediği yere geçtim "içinde bir şey yok ama derin açılmış nasıl oldu" Allah cezanı versin alp indirmeseydin böyel olmayacaktı " okulda düştüm taşlar verdi dizim oraya geldi" dedim kısmen doğru "dikiş atmamıza gerek yok pansuman yapalım" dedi kafamı salladım o pansuman için kırem ve bandaj getirdi " Ailen nerede 18 yaşından küçüksün" abim dışarda bekliyordu annemler gitmişti " abim dışarda bekliyor" dedim kafasını salladı bandaj bitince kalktım "teşekkür ederim" dediğimde adam bana gülümsedi odadan bimin yanına gittim " ayağın alp şerefsizi yüzünden oldu demi" dedi yalan söylemek istemiyorum ama abimin kavga etmesinde istemiyordum " evet abi" dedim kafasını salladı " Sen bunu söyleme zaten! Dövüyor demi o şerefsiz zorbalıyor sen söylemiyorsun" dedi yürümeye başlamıştık. Eve gelince ben eve geçmiştim abim işi olduğunu söyleyip gitmişti odamda eşyalarımı topluyordum anı kutumu aldım içinde ilk okul ve orta okul arkadaşlarım ile olan şeylerim vardı onları özlüyordum. Akşam yemeği için makarna yapmaya karar verdim üvey anne ve Babam işe gitmişlerdi abimde eni gelmiş odasına geçmişti bir işler dönüyordu ama anlamdım ben yemeğine geri döneyim şu kaynadığı içim makarnayı koydum, makarna haşlama kadarda sos yapmayı düşündüm dolaptaki paketi alıp hazırlamaya başladım. 30 dakika sonra makarna haşlanmış sosu da dönmüştüm annemler mesaj yolu ile geç geleceklerine haber vermişlerdi bende masaya iki tabak koydum, abimi çağırmaya odasına gittim "Abii" "efendim" "hadi yemek hazır" "geliyorum sen koy" dedi bende mutfağa döndüm tabaklara koyuyordum abimde gelmişti. Yemeği yedikten sonra bulaşıkları yıkadım ödevlerim vardı onları yapmalıydım edebiyatta şiir yazmamızı istedi hoca ama benim aklıma hiçbir şey gelmiyor şiir yazmak çok sıkıcı gerçekten ya ve benim telefonum habire ötüyor kim yazıyor bana bakmadıysam müsayitndeğilimdir kardeşim bir şal ya 0559....: Mina 0559..: ödevi yaptın mı 0559..:Alp ben 0559..: ödevi yaptıysan bana atsana - bu bir emirdir atacaksın-
yok ya atacakmışım
nah atarım
0559..... kişisini engellediniz
oldu paşam ben daha yapamamışım bide cevabı sana atacağım oh ne ala memleket işin iki dakikada sinirlerimi bozuyor. Tamam şimdi bunu değil ödevi düşünmemlazım. 15-20 dakika sonra Abimin yardımı ile sıksa bir şiir yazdım ama benden bu kadar hocam bune ya neyse defterimi çantama koydum ve yatağa yattım kafam allak bullak olmuştu ben yeni ailede ne yapacaktım eve geldikten sonra beni evden alacaklardı ve onlara gidecektik açıkçası korkuyordum ya köyü insanlarsa? Öyle görülmüyorlar ama bilemiyorum korkum daha ağır basıyor. "ben böyle düşünmeye devam edersem kafayı yetim çünkü bir sonuca varamıyorum en iyi uyumak" dediğimize yaptım uyudum çünkü başka yapacağım bir şey yok. ertesi gün saat 16.30 eve gelmiştim ve beş-on dakikaya diğer aile geliyordu herkes evdeydi bende kapının önüne bie tane valizimi ve sırt çantamı koydum başka bir şeyim de yoktu, aynı zamanda duygu olarak da heyecanlıydım ama bir yandan korkuyordum Normaldi her halde , beni bu düşüncelerimden ayıran kapının açılma sesi oldu annem kapıyı açmıştı, içeriye Ecem -karıştırılan kız- ve Onur bey girdi -öz baba-. Onur bey valizleri odaya bıraktıktan sonra bana döndü "hadi gidelim" dedi kafamı sallamakla yetindim abim yanıma geldi bana sarıldı bende ona sarıldım sonra yerdeki sırt çantamı aldım onur beyde valizi almıştı son kez abinle vedalaştıktan sonra apartmandan inmeye başladık "nasılsın kızım" dedi onur bey kızım dedi bana önceki babam kızım demezdi ismimle seslenirdi " iyiyim onur bey siz nasılsınız" "sağ ol kızım iyiyim" dedi gülümsedim bu kıza konuşma bitince arabaya gelmiştik ben arka tarafa geçtim onur bey öne binmişti arabada iki kadın ve bir erkek vardı inde ki kadın konuşmaya başladı " şimdi kızım ben annen Derin baban onur yanındakiler ise üçüzlerin mira ve miraç üç abin var en büyük abin Kayra kendisi 28 yaşında başkomiser ortanca abin Ayaz 26 yalında oda doktor en küçük abin Gökhan 24 yaşında avukat" dedi ula benim üçüzlerim varmış ha yamımda oturan kız elini uzattı " ismimi biliyorsun zaten senin adın ne üçüzüm" kız acayip samimş gelmişti elini tuttum " mina benim adım memmun oldum" dedim oda gülümsedi sonra onun yanında ki miraç adındaki çocuk elini uzattı konuştu " ben de mina hanım yakışıklı üçüzün Miraç" dedi elini tuttum gerçekten samimi davranıyorlardı ve tatlılardı. Bu konuşmadan sonra kimse konuşmamıştı ve eve varmıştık ben mira ve miraç'ın ortasında idim Derin ahım ve Onur bey önümüzde yürüyorlardı. Evin kapısını 40 larında bir teyze açmıştı tonton bir teyze gibiydi her neyse içeri geçince koltuklarda oturan üç abiyi gördüm biri tanıdım geliyordu, Haaa hatırladım bu acilde ki doktordu ben bunu düşünürken mira beni koktuğa çekmiş ve oturtmuştu "çocuklar bu öz kardeşiniz Mina, mina sen abilerini tanıyorsun ama biz birdaha gösterelim en başta oyuran abin kayra abin onun yanındaki Ayaz onun yanın da ki de gökhan abin" dedi kafamı salladım "sende kendini tanıtdana kızım" dedi derin bey "siz soru sorun ben cevap vereyim" dedim çünkü kendim hakkında ne söyliyeceğimi bilmiyordum bana sorsunlar ki ben cevap vereyim "ilerde ne olmak istiyorsun" dedi en büyük abi kayra "Aşçı" dedim yemek yapmayı seviyordum ve aşçılık okumayı düşünüyordum "en sevdiğin renk ne üçüzüm" dedi mira "şimdi şöyle mira benim değişiyor bir renk değide duruma göre değişiyor ama açık tonlar bana çok hüzel geliyor" dedim kafasını salladı "hangi okula gidiyorsun" Diye sordu onur bey "sarı koleji" dedim "amcamın okulu bizde o okuldayız hangi sınıftasın" dedi miraç "10-B" dedim mira bana döndü "karşı sınıfındayız bizde" dedi gülümsedim biz konuşurken içeriye bir abla gelip yemeğin hazır olduğunu söyledi hep birlikte ayağa kalkıp yemek masasına oturduk "kızım sevmediğin yemek var mı" diye sordu derin hanım "yok derya hanım sadece çilek ve brokoliye alarmın var onun dışında her şeyi yiyorum" dedim kafasını salladı. Yemekten sonra mira ve miraç beni alp odaya götürdüler üçümüzde aynı odada kalacakmışız "odanız çok güzelmiş" dedim " odanız değil odamız" dedi ikisi de gülümsedim odada üç yatak vardı yatak başlıklarının üstlerinde posterler filan vardı miraç'ın yatağının üzerinde imzalı Fenerbahçe forması vardı çerçevelettirilmiş bir şekilde "Anladığım kadarıyla Hepiniz fenerbahçelisiniz" dedim miraz hemen konuştu " Evet aslında sülale olarak fenerbahçeliyim sen hangi takımlısın" dedi heycanla sormuştu gerçi öteki ailem de abim ve ebn dışında kimse futbolla ilgilenmez di abim galatasarylı ben fenerbahçeliyim "bende fenerbahçeliyim" dedim mira futbol konusunda konuşmuyordu "mira sen hangi takımlısın" diye sordum muhtemelen oda Fenerbahçeliydi "futbol hakkında bilgim yok maç izlerim ama neyin ne olduğunu bilmeme annemde bende takım tutmuyoruz ama sorsalar Fenerbahçe deriz" dedi olabilir "olabilir normal bir şey bu aslında" dedim odaya biraz dhaa bakınca televizyon var, televiyonun altında Playstation vardı. Şuan ne yaptığımızı söyliyeceğim Miraç ile PES atıyorduk oynamayı bildiğimi öğrenince oyunu açmıştı ve oynamaya başladık sonra miraç gol atınca bağırdığı için abiler odaya gelmişti ve bizi izlemeye başlamıştı şuan 1-1 idi muhtemelen yenemezdim ama denemekten zarar gelmez. Ben gole giderken miraç dual yaptığı için bana penaltı vermişti oyun "bunun neyi penaltı ya" "neyi penaltı değil miraç tam kaleci ile karşı karşıya kalıcam düşürdün beni" dedim oyunda pen altıyı atınca şansa bala gol olmuştu "şansa bala gol attın he" desi mira kafamı salladım. Maç 2-1 bitmişti ben kazanmıştım maçtan sonra herkes yatmıştı eve geldiğimden beni miraç ve mira ile iyi anlaşıyordum mutluuydum? Evet ama şuan acayip ağlıyasım var nedenini bilmiyorum ama ağlamak istiyordum miraç ve mira uyumuştu ben ağlamamak için kanamıyordum ama gözümden yaşlar düşüyordu en sonunda yorgun düştüm ve uyuya kaldım Bu günde böyle geçicekmiş BÖLÜM SONUUU 1354 KELİME bence ilk bölüme göre daha iyi. Şöyle bir karar ardım kitabı final yaptıktan sonra düzenlemeye sokacağım bariz hatalarım var farkındayım ilk kitabım. Ve eğer nokta koyup başka bir paragrafa geçti isem muhtemelen aman atmıyorumdur arkadaşlar Umarım beyenmişainizdir Oy varmayı ve yorum aynayı unutmayın ayrıca öneriniz varsa yazabilirsinizzz
|
0% |