@_denizkabugu27
|
"KİTAPTAKİ HERŞEY TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR!!!!"
TATLI OKUMALAR.
DEFNE ELÇİN AKINCI
6 yıl sonra...
Elimdeki çırpıcıyla keki son kez çırpıp fırına attım. Biri saçlarımı karıştırınca hızla arkamı döndüm. "Kek hazır mı bücür. " diyen çağıl abimin elini ittim. "Ya abi saçımı bozuyorsun daha az önce düzleştirmişitim " diyerek ofladım. Gıcıklık yapıyor işte başka ne olacak. "Cırlama hemen be " dedi yüzunü buruşturup abime gözlerimi devirdim. Keki fırında bırakıp saçlarımı sovurdum ve abimin önünden geçerek solana doğru yürüdüm. Miraç abim koltukta oturuyordu. Beni görünce gülümsedi. "Gel bakalım yanıma" dediğinde hemen yanına gidip oturdum. Beni kendine çekince bende abime iyice sokuldum.
Başımın üstünden öptü ,"ohh özlemisim kardeşimi" dediğinde gülümsedim kafamı abimin göğüsünden kaldırıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktım bende abim gibi "ohhh ozlemişim abimi" dedim, güldü. Güldüm.
Miraç abim evlemişti... hatta benim minik bir yiğenim vardı 4 yaşında...
Abimi bir haftadır göremiyordum.. kendi evi vardı. Bu gün buraya gelince hemen abimin en sevdiği keki yapmıştım ve şuan pişiyordu.
Çağıl abimde solana geldi. Kıskançlıktan beni kenara itip miraç abimle daha da bitişik yapıp yanıma oturdu ve beni kendine çekti . Miraç abimden ayrılmak hoşuma gitmediği için homurdandım.
"Kıskanç " dedim çağıl abime. Kafama bir tane şaplak atınca inledim. "Sus bakayım" diye beni azarladı. Susup abime daha çok sokuldum. "Bu da kedi gibi haa hemen sokuluyo " dedi çağıl abim gülerek. Çağıl abimden ayrılınca miraç abim, "öyle kedi gibi bu" dedi gülerek. "Bücür" dedi abim saçlarımı karıştırarak . elini çekmeye çalıştim ama beceremedim. ayağa kalkıp saçlarımı elimle düzeltmeye çalıştım. "Off abi yaa" diye cırladım. ben bu saçı yapmak için saatlerimi vermiştim be saatlerimi!
"Cırlama be " dedi arkasındaki yastığı yüzüme attı. Kapı çalmıştı ama şu an biz, çağıl abimle çoktan birbirmize girmiş bulunuyorduk. "Ben bakayım madem" diyerek miraç abim ayağa kalkıp dış kapıya ilerledi o sırada çağıl abimde kalkıp bana pis pis sırıtarak,"Bücürr " dedi gıcık bir sesle.
"Ya bak ben bücür falan değilimm! 26 yaşına girdim yaa 26! Abi benim nerem bücür yaa" dedim ağlamaklı bir sesle. "Ne 26'sı yaa sen hala benim bücürümsün bücürrr sen büyüyemessin, bak şu an evdesin sonuçta " dedi şuan evlenmediğimi vurguluyordu. "Ya sen evlimisin? Koskocaman adam oldun hala evlenemedin. Bir git artık yaa " bende abimin evlenmediğini vurguladım. "Yok kardeşim ben evlenmeyeceğim, ben evlenmediğim için sende evlenemessin bana mahkumsun. Seni evlendirmeyecağımmm" dedi kahkaha atarak.
"Miraç abiiiii!" Diye çığlık attım en sonunda.
"Ne miraç abisi bee çağıl abin varken o kimmiş" dedi hafif yapay bir sinirle.
"En sevdigim abim çatla kudurr! " dedim,
"Senin en sevdiğin abin ben olabilirim başka kimse olamaz lan" diyerek üstüme yürüdü. Çığlık atıp koltuğun arkasına kaçtım.
"Gel buraya gell!" Diye bağırarak peşimden koştu. "Abii" diye bağırdım neredeydi şimdi abim ! ya kim gelmiştiki? kesin dedikoducu komşulardır.
"Ben gösterecem abiyi sana gel gel!" Diye üstüme yürümeye devam etti. Hızla diğer koltuğun arkasına geçtim.
"Miraç abin haa miraç abin! Ulan o evlenip gitti hala miraç abi diyo yaa gell buraya! " dedi söylenerek.
"Kıskançç! " dedim. ama saatlerce uğraştığım saçım bozulmuştu. bunun için abimle saatlerce uğraşacaktım.
"Defne! Çağıl" miraç abimin hafif öksürme ve uyarıcı sesiyle başımız kapıya döndü. Abimin yanında bir adam vardı hay maşallah yani baya kalıplı bir adamdı.
Çağıl abim benim durmamla ve kapıdaki adamı görmesiyle yanıma gelip beni hemen ensemden tuttuğu gibi göğüsüne çekti.
Ses etmedim şuan evimizdeki adamın Kim olduğunu merak ediyordum. "Abi bu beyfendi kim?" Diye çağıl abim merak ettiğim soruyu dile getirdi . "Bartın bey," dedi eliyle adamı göstererek " bizim hastanenin sahibi " diyince donup kaldım başımı çağıl abime çevirdim oda bana çevirdi. Ikimizde birbirimize masum masum baktık.
Rezil olmuştuk.
Bakışmamızı ben bölüp bartın beye döndüm, hazırda bana bakan bakışlarıyla karşılaşınca affalasamda yhemen toparladım.
"Hoşgeldiniz" dedim. "Hoşbuldum" dedi yumuşak bir sesle. Böyle bir adamdan sert bir ses beklerdim oysa.
"Halaa!" Diye bir ses duyunca kapıya baktım. Yiğenim oya melda yengemin elini bırakıp bana doğru koşturuyordu. Onu görünce gözlerimin içi parladı oya miraç abimin kızıydı ve sanırım şuan kreşten gelmişti.
Yere çömelip kollarımı açtım. Hemen kollarımın arasına girdi. Oyayla birlikte bende ayağa kalktım, "Halamm" dedim saçını üstüne derin bir öpücük kondurup ohh çektim. "Bende bende " diyip yanağıma derin bir öpücük kondurdu ve oh çekti bu haline güldüm, "Ayakta kaldınız bartın bey" diyen Miraç abim ,koltuğu işaret ederek bartın beyi koltuğa oturttu. Bakışları bende olunca biraz rahatsız oldum.
"Halaaa" diyen yiğenime döndüm. "Söyle halam" dedim tebessüm ederek. "Annem dediki halan kek yapmistir, senin sevdiğinden dedi yaptın mı?" Dedi heycanla hızlı hızlı konuşuyordu. Minik burnuna bir fiske attım.
"Yaptım gel bakalım pişmiş mi?" Dedim bende onun gibi heyecanla. Hemen gülümseyip başını hızla salladı ve kucağımdan indiği gibi mutfağa koşunca miraç abime dönüp,"Abi biz mutfaktayız " dedim miraç abim başını salladı bende mutfağa ilerledim.
Mutfağa girince oyayı fırının başında gördüm, tebessüm ettim bu haline. Abim gibi oda benim yaptığım keki çok severdi.
"Gel bakalım fıstık" dedim elimi uzatarak hemen elimi tuttu.
"Halam" diyerek oyaya baktım, onun hizasında diz çöktüm. "Daha pişmemiş, pişene kadar başka bir şey yapalım mi?" Dedim. "Oluuurr " dedi hemen. Işte benim yiğenim böyleydi benim lafımı ikiletmezdi. Tam ağzımı açacaktımki telefonum çaldı. Telefonumu cebimden çıkarıp bakınca 'babam ' yazısıyla karşılaşmamla gülümsedim. Hemen telefonu açıp kulağıma koydum. "Baba-" diyordumki babamın sert sesi böldü beni,
"Defne! O çağıl abine söyle yaktım onu! 15 kere aradım açmiyor o telefonu onun götüne sokacagım söyle arasın beni " diye o kadar sinirli konuştuki dudağımı ıssırdım.
"Halam, sanırim helva yapmamız gerek " dedim gülerek. Oya beni anlamasada güldü, yanağından bir makas aldım.
"Gel amcanı çağıralım " dedim başını salladı. Doğruldum ve oyanın elinden tutup salona götürdüm. Biz salona girince tüm bakışlar bize dönsede çok umursamadan çağıl abimin yanına geçip abime biraz sokuldum. Oyada miraç abimin yanına gitti.
"Abicim helva yapacağımda sence neyli yapayım?" Diye sordum. Çağıl abim anlamsızca bana baktı,
"Ne diyosun kızım miraç abine sorsana "
"Yok ben sana yapacağım o helvayı " dedim. Kaşları havalandı.
"Bana mı? Iyide ben helva sevmem ki " dedi. Saf saf,
"Sen yemeyeceksin zaten" dedim fısırdaşarak konuşuyorduk.
"Kızım deli etme beni! Bana yapıyorsan ben niye yemiyorum"
"Sen yaşamassan yiyemessin" dedim aval aval bana bakınca abime mal mısın bakışı attım.
"Telefonun diyorum sesizde kalmış sanırım , babam seni 15 kere aramış diyorum o telefonu bi- neyse işte anla sen" dedim bir anda gözleri fal taşı gibi açılıp hışınla ayağa kalktı,
"NEEE! LANN TELEFONUM NERDE!" diye öyle bir bağırdikı teleşla bağırmasından dolayı yüzümü buruşturdum. Sese hassasiyetim vardı 6 yaşından beri...
"Niye bağırıyorsun oğlum? " dedi miraç abim kaşlarını çatarak. "Abi telefonu- hah " diyerek telefonunu aldı ve hışınla salondan çıktı. Arkasından gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Noldu buna şimdi?" Diye sordu melda abla. "Helvasının neyli olacağına karar verecekti yaa daha söylemedi ben bir abime bakayım " dedim neşeli bir sesle. Hepsi bana anlamsız baksada hızla çağıl abimin arkasından gittim. Salondan çıkınca direk mutfağa girdim çağıl abim telefonda babamla konuşuyordu.
Telefonu kapatıp bana döndüğünde gülmemi daha fazla tuttamadım ve sesli sesli güldüm, "Gül sen güll dua et evde misafir var " dedi dişlerini sıkarak. Gülmemi zar zor durdurdum.
"Telefonun sessizde olursa böyle olur ohhh" dedim elimi göğüsümden aşağıya sürtterek. kaşlarını iyice çattı. Üstüme doğru bir adım atmıştıki arkamı dönüp koşarak mutfaktan çıktım.
Salona gidip iş konuşmalarını dinlemek istemediğimden odama doğru koşup odama attım kendimi. Hemen sonrada kapımı kapatıp kilitledim. Kendimi yatağıma attım. Elime telefonumu alıp biraz internette gezindim.
Beş dakika kadar sonra yataktan kalkıp oflayarak kapıya ilerledim kilidi açıp kapıdan çıktığımda Mutfağa ilerledim. Kekin kokusu geliyordu. Mutafağa girip fırından keki çıkardım. Miss gibi kokuyordu.
"Oya!" Diye seslendim içeriye. Bir kaç hızlı minik adım sesi duydum. Sonra ise mutfak kapısından koşarak içeri giren bir adet oya.
"Halacım bak kek olmuş. Çağıl amcanı bi çağırırmısın bana?" Dedim hemen başını sallayıp "amcaa!" Diye bağırarak koşarak salona gitti. Bende iki dilim kek kesip bir tabağa koydum. Böyle 5 tabak hazırladım.
Oya çağıl abimle içeri çagil abimi cekistirerek girdi.
"Dur kızım yaa, cadı! Niye cekistiriyorsun " diyede söyleniyordu. "Abi," dedigimde başını kaldırıp bana baktı. 'Ne var ' bakışı attı. Üç tane tabağı tespiye koydum ve çağıl abimin eline tutuşturdum. "Hadi git ver bunları biri melda ablanın, biri abimin, biride bartın beyin " dedim. Kaşları çatıldı.
"Ben niye veriyorum be"
"Abi bak git götür, ben seni babamdan kurtarayım?" Dedim teklifte bulunarak bir süre düşünüp başını salladı. Kapıdan çıkmadan "banada kek koy" demeyide ihmal etmedi. Masaya yaptigim iki tabagıda koydum. Oyaya baktım gülümsedim.
"Gel halam oturda ye kekini bakalım" diyerek oyayı sandalyeye oturttum. Ellerini çırparak keki yemeğe başladı bu haline güldüm ve saçlarını karıştırdım. Kapı çalınca oyayı mutfakta bırakıp kapıya doğru koştum, kapıyı açınca enes abiyi görünce yüzümdeki gülümseme buyüdu.
Enes abi çağıl abimin arkadaşı idi.
"Naber cimcime " diyerek saçlarımı karıştırınca gülümsemem yüzümden silindi. kaşlarımı çattım kafamı enes abiden kurtardım.
"Sensin cimcime, iyi senden naber enes abi " dediğimde güldü.
"Iyi iyi, çağıl abin evdemi" başımı aşağı yukarı salladım. Tam evde misafir var diyecektim ki ben bir şey diyemeden eve dalıp abime bağırdı. "Çağıl lan pezevenk! Nerdesin la-" diyorduki salona girmesiyle lafı ağzında takılı kaldı sesizce bir şeyler geveledi. "Hoşgeldin enes " dedi abim dislerini sıkarak. Enes abim dudaklarını dişledi. "Hoşbulduk miraç abi " diye kısık sesle konuştu enes abim. Enes abiyle miraç abim arasında 4 yaş vardı, miraç abim 32 yaşındaydı. Enes abi çağıl abim gibi 28 yasindaydı.
Kapı ağızından dudaklarımı dişleyerek enes abime bakıyordum. Bartın bey gidince kesinlikle abim bizi gebertecekti. Enes abim kapıda dikilmeye devam edince abimde daha çok sinirlenince duruma el atmaya karar verdim. Hızla enes abimin koluna yapışıp çekiştirdim.
"Ayy enes abii! ben kek yapmıştım çağıl abimde kek yiyordu gel ben seni abimin yanına götüreyim" Dedim. Başını sallayıp benim onu sürüklememe izin verdi. Enes abiyi mutfağa sürükledim. Mutfağa girince hızla kapıyı kapattım. "Aaa enes" diyerek yapay şaşkınlığını dile getiren çağıl abim ayağa kalktı.
"Aaa enes ya enes amınakoyayım miraç abi beni öldurecek evde misafir varmiş ben bağirip çağırdım lann" dedi teleşla. "Küfür etmae lan! kaç kere diyeceğim kız kardeşim var yanımızda aynı zamanda yiğenim, neyse Oda bir şey mi biz defneyle birbirimize girerken yakalandık adam abimin patronuymuuşş " diye dedikodu modunu açtı çağıl abim.
Enes abi kocaman açtığı gözleri ile tam çığlık atacaktiki allahtan bu hallerine alışık olduğumuzdan çağıl abim hemen ağızını kapattı.
"Sus oğlum gerizekalı mısın?" Diyerek yavaşça elini çekti. "Miraç abi bizi öldürecek " dedi enes abim,bir yandan evi yanmış köylüler gibi iki elini birbirine vururken bir yandan dudağını ıssırıyordu. "Amcaa? Ölüm ne demek? " diye soran oyayla bakışlarımız kek yiyen tatlı yiğenime döndü. Çağıl abim sıçtım der gibi bir bakış attı . Sonra ise enes abiye ölümcül bir bakış attığında, Oyaya döndü bakışları. Oyanın oturduğu sandalyenin önünde diz çöküp şirince gülümsedi.
"Ölümü boşver amcam sen" dedi abim sıcak bir sesle.
"Ama banene merak ettim! Bende babama soyayım" diyerek yerinden bir hışımla kalkıp kapıdan fırlamasıyla üçümüzünde ağazı açık kaldı. Çağıl abimde fırtina gibi oyanın arkasından koştu, enes abimde peşinden gidince bende arkalarından koştum.
"Oyaa amcamm!" diyerek çağıl abim salona öyle bir daldıki az kalsın halıya takılıp yere kapaklanıyordu. Çağıl abim durunca enes abimde kendine son anda fren yaptı ama ben yapamayıp enes abime tosladım. Kafamı sırtına çarpmıştım ve acımıştı.
"Babaa! " diyerek oya miraç abimin kucağına oturmuştu bile.
"Efendim kızım?" Diye sordu miraç abim. ama bizede göz ucuyla bakmıştı. bugün abimi baya rezil etmiştik haklıydı. bi kere abimin patronu neden bizim eve geliyordu? abimin evine gitseydi canım. çok iyi bi sovunma hazırladım. afferin bana.
"ö-" demiştiki çağıl abim bağırarak,"Öy ay aman oy oy oy gel benim canım yiğenimm o şarkı o kadar değil dahası var babaya öyle söyleriz, gel sabırsız canım yiğenim benim gel. " dedi oyayı abimin kucağından almak için atılmıştıkı oya daha çok abime sokuldu. Melda ablaya bakıp yalvaran gözlerle baktım bana kaş göz yaptı. 'Ne oluyor' der gibi. Bende oyayı abimden uzaklaştırması için işaret yaptım.
"Çağıl, sen şarkı söyleyebiliyormusun?" Diye sordu bartın bey. Şimdi boku yemedimi! Abim şarkı söylememeli! bi kere söyleyemez ki! Sesi çok kötüdür.
"Be-benmi? Yok yaa enes abisi öğreticekti şarkıyı" diye geveledi abim topu enes abiye atmasıyla enes abim gözlerini öyle bir açtıkı enes abim bana döndü bana bakmasıyla dudağı kıvrıldı. Hayır, hayır, hayır bana atıcaktı buda kafamı iki yana salladım tam ağazını açıyorduki ,"Miraç abii" diye yükseldim birden. Enes abiden bakışlarımı alıp miraç abime çevirdim. Tek kaşı havaya kalkmış bana bakıyordu. "Abicim ben dışarı çıkıyorum" dedim masum masum. Kaşları çatıldı. Yerinde rahatsızca kıpırdandı. Gözünden endişeli bir ifade geçti ve sonra,"Çıkamassın" dedi sert bir sesle. Afalladım. Tam ağazımı açıyordum ki,"Defne çıkmayacaksın dışarı." dedi uyarı dolu bir sesle. "Tamam " diye mırıldandım. Enes abiye yalvaran bir bakış attım. Bana topu atmamalıydı. Az önce abim sert konuştu diye oda ürktü biraz sanırım o yuzden başını sallayıp oyaya baktı.
"Oya, gizem ablan sana barbie bebek almış." Dedi yumuşak bir sesle. Oyanın gözleri ışıldadı. "Nerde nerde?" Diyerek abimin kucağından atlayıp dışarı koştu enes abimde peşinden... Gizem benim en yakın arkadaşımdı aynı zamanda enes abinin kardeşi.. Oya salondan çıkınca bende odama doğru ilerledim. Kendi odama girip yatağıma oturdum bir süre sonra yatakta uzanır pozisyona geçtim, ve daha ne olduğunu anlamadan gözlerim ağır ağır kapandı. gözlerimi açık tutmak zulüm gibiydi. Tam uyku moduna girecekken kapımın birden açılmasıyla sıçradım.
"Benim lan " diyen çağıl abimin sesini duyunca rahat bir nefes alıp tekrar uzanır pozisyona geçtim, gözlerimi kapattım. Uykum vardı, sabahta çok erken kalkmıştım. Yan tarafımın çöktüğünü hissetim. Gözlerimi hafifce araladim Abim de benim gibi uzanır pozisyona geçti. Bir kolunu uzatıp beni göğüsüne çekti.
"Kızdınmı miraç abime?" Diye kısık sesiyle sorduğunda cıkladım. "Kızmadım, miraç abimin Bir bildiği vardır...." diye mırıldandım. Abime iyice sokulup gözlerimi kapattım. "Evet vardır.. miraç abim bir bildiği olmasa öyle konuşmazdı zaten, belkide bize çok sinirlenmiştir bilemeyiz.." dedi abim. Burukça gülümsedim. Haklıydı.
"Abi çok uykum var " diye mırildandım. sesim boğuk çıkmıştı.
"Benimde.." diye mırıldandı abim. Abime daha da çok sokulup kendimi uykunun kollarına bıraktım... Biraz haraketlenme hissediyordum. Biraz fısıldaşma duyuyordum ama anlamıyordum, sarıldığım sey haraket edince ağzımın içinde benim bile anlamadığım şeyler homurdanıp kaşlarımı çattım. Daha çok sokuldum sarıldığım şeye.
Oflama sesi duydum. "Defne..." diye bir ses duydum ama açmadım gözümü. Sesi ayırt edemiyordum hem tanıdık hem yabancı bir ses gibiydi benim için. Hem yakından hem uzaktan geliyor gibiydi.
En sonunda dayanamadım bu kadar haraketlenmeye araladım gözümü, hava kararmıştı, sarıldığım kişiye yavaşça bakışlarımı çevirdim. gördüğüm kişi çağıl abimdi.
"Günaydın" dedi kınayeyle. Çağıl abime göz devirip abimden ayrıldım. Başımızda dikilen babam ve miraç abimi görmemle bocaladım. Niye bize bakıyolar be?
Şu an kendimi olmayan sevgilimle basılmış gibi hissettmem normal miydi? "Baba?" Dedim yeni uyanmanın etkisiyle çatlak sesimle. "Kızım" dedi babamda . Miraç abime baktım kaşları havadaydı. "Lan siz sabah birbirinize girmemişmiydiniz? Sizin yüzünuzden patronuma rezil oldum ben yedim sizi" diye üzerimize atilinca küçük bir çığlık atıp yataktan fırladım.
"Sus lan it" diyerek daha da çok vurmaya basladi çagil abim kacmaya calisiyor beceremiyordu. En sonunda mirac abim, çagil abimin götune tekme atıp benim yatakta gulmekten kızarmıs suratımın yanına fırlattı, ikimizde perti çıkmiş bir sekilde yattıyorduk.
Ben gulmekten abim dayak yemekten... " siz daha çok şeyi hak ediyordunuz da neysee" diyerek babamla çıktılar, babam niye öyle etkisiz eleman gibi duruyorduki ! insan bir yardım eder ya! Çağıl abime yavaşça çevirdim başımı yatakta kıvranıyordu."Abi" Dedim zorla. nefeslerim hala düzensizdi.
"Ne lan! Güldün diye ağla istiyorsan! bide üstüne bayıl bücür! ben dayak yedim anasını satayım " Diye homurdandı. Bu haline gülmek istedim. Ama ağzımdan çıkan kıkırtı karnıma ağrı girdimişti. acıyla İnledim o yüzden.
"Ahh, ya abimin elinin ayarını si- seveyim" Diye çağıl abimde inledi. Küfür edecekti ama yanında ben olduğum için küfürünü yarıda bıraktı. Yarım saat kadar sonra çağıl abimle itişe kakışa salona geçmiştik. en sonunda Kendimizi toparlayabilmiştik.
Salona girdiğimizde babam koltuğa kurulmuş annemin soyduğu meyveleri yerken 'hudutsuz sevda ' izliyordu. Anlaşılan miraç abim gitmişti... Yarın gizemle buluştuktan sonra miraç abimin hastanesine giderim.
"Gelin kuzularım benim" Dedi yumuşacık sesiyle. Çağıl abimle bende anneme gülümseyip pıtı pıtı ikili koltuğa geçip oturduk. Babam televizyondan başını kaldırmadan,"Eee çağıl bey ne zaman evleneceksiniz? " Diye sordu. "Baba sende evlenmeme taktın haa sabret bi ya" Dedi çağıl abim sistemle. Babam neredeyse, neredeyse değil her akşam abime bunu sorardı.. "Ne sabret lan! eşşek kadar adam oldun yaşlanınca mı evleneceksin!" Dedi babamda sinirle. Abim tam ağızını açıyorduki annemin dediği şeyle tüm bakışlar anneme döndü hatta abim ve babamınki o kadar hızlı dündü ki bir an kafaları kopacak sandım.
"Senden önce defne evlenecek gibi" Dedi annem gülerek. Ama babam ve abim kesinlikle gülmüyordu. bende. "Ne evlenmesi bee" Diye babam homurdandı. "Saçmalama anne kim evleniyormuş?" Diyerek abim beni kendine çekip başımın üstüne bir buse kondurdu.
Şimdi babam olmasaydı ben abimi kudurturdum da...
"Ha turşusunu mu kuracaksınız kızımın? Çağıl 'a gelince evlen eşşek kadar oldun demesini biliyorsun aha kızında eşşek kadar oldu" Dedi annem
Konuş anam ben arkandayım. Babam bir bana baktı. Yutkundu. Oda anladı tabi büyüdüğümü. eyy gidi babam eyyy. "Evlenme çağıl" Dedi babam net ve sert bir sesle. Babamın bu haline gülmemek için zor duruyordum. Annem zaten bıyık altından gülüyordu. Abim ise keyifle "tamam Baba" Dedi. Aslında abim çokk yakışıklıydı. Ama işte salak ' bana göre kız yok' dıyerek hiç bir kıza pas vermıyor. Kızlar abimin etrafında pervane oluyor ama hiç birine gözü bile kaymıyor abimin. abimin yerinde başkası olsa hergün başka kızla takılırdı. ama benim abim, benim abimdi işte. canım abim.
Miraç abimde 'meldam' dan başka isim,kadın bilmez zaten.
Bense sap sap geziyorum öyle. memnundum halimden.
"Hem benim kardeşim daha bücür anne ne eşşeğı? Dimi lan?" Çağıl abim kafama hafif bir sille çakıp bana baktı. Allahım yine bücür dedi yaa Tam ağazımı açıp 'bücür değilim' diyecektim ki babamın sert bakışlarını görmemle yavaşça başımı aşağı yukarı salladım. Artı olarak da " hıhıı" diye bir ses çıkardım. Abim ise " aferim bücürüme" diyerek saçlarımdan tekrar öptü, İçimden abime söve söve abime sokuldum. "Siz miraç abinizden niye dayak yediniz bakim?" Dedi annem sorgulayarak. Kafamı abimin göğüsüne gömüp anneme baktım. Konuşmadım. Eğer konuşursam annemdende terlik yerdik.
"Hiç ayrıcaa! Ben dayak yedim ben! Bu bücürü gıdıkladı" dedi abim 'ben' kısmını vurgulayarak. "Allah allah?" Dedi annem aynı şey gibi çıkmıstı sesi, yeni gelindeki bellanın 'allah allah,... allah allah' demesi gibi uzatarak söylemisti. "Yaa allah" dedi abimde annemle eğlenerek. Annem eliyle terliğini gösterdi. "Istermisin çağıl bey taze taze bu gun yeni aldim pazardan, bi deniyelim" "Yok yok, gerek yok anamm ben yatıyorum" diyerek beni göğüsünden iteledi. Ofladım. Abimin göğüsünde yatmayı seviyordum ben ya! Abim koltuktan kalkınca hemen abimin koluna yapıştım. "Abii!" Dedim tatlı ve sıcak bir sesle bana baktı. En minnoş bakışımı yaptım bir süre baktı bana sonra ise ofladı. "Yine ne var?" Diye sordu bıkınlıkla . Gülümsedim. "Beraber yatalımmı? Ben seninle uyumak istiyorum" dedim bana baktı bir sonra başını ağır ağır iki yana salladı. "Gelme gelme başımın belası gelme," dedi somurttum. burnumu kırıştırıp bende ayaklandım. uykum vardı. uyku düşkünüydüm aslında. kabus görmek dışında uykularımı severdim. haftanın 5 günü genelde rahat uyurdum.
Abim önden ilerleyince annemle babama " iyi gecelerr" diyerek abimin peşine takıldım annemle babamında iyi geceler dediğini de duymustum.
|
0% |