@_denizkabugu27
|
"KİTAPTAKİ BÜTÜN UNSURLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR"
İYİ OKUMALAR!!!!!!!
3. BÖLÜM:SESLER
Gizemlerin evine doğru ilerliyordum. Gizemler bizim aşağı sokağımızda oturuyordu. Gizemlerin evinin onüne gelince kapıyı çaldım ikinci çalisımda kapı gizem tarafından açıldı, gulumsedim. Gizemde bana gülümseyip hemen boynuma atladı. Bana sımsıkı sarılınca sarılmasına karşılık verdim. "Defnee! Ayy sana neler anlatıcam" diyerek benden ayrıldı ve elimden tutup sürükleyerek odasına cekiştirdi. Sesi heyecanlı çıkmıştı. "Ne anlatacaksın bakalım" dediğimde odasından içeri girmiştik beni hemen yatağına oturtup yanıma oturdu. Merakla gizeme baktım. Bir anda "defne biz uğurla konuşuyoruzz!" Demesiyle kalakaldım. Ne demisti o. "Harbimi" dedim şaskınlığım sesimede yansımıştı. "Evettt" dedi heyecanla. Uğur gizemin plotonik olarak sevdiği bir çocuktu. Abimin çalıştığı hastanesinde asistanlık yapıyordu. Abimin asıstaniydı. Benim sayemde tanışmışlardı. 6 sene önce abimin düğün hazırlığı için gizemide peşimden sürüklemiştim. O gün tanışmıştık bana kahve ısmarlamıştı. Tabi ben onu yanlışliķla birinin üstüne boca etmiştim ama silinikti bendeki o goruntu kime döktüğumü hatirlamiyordum. Gizem o zaman uguru pek takmamıstı. Ugür zaten orda staj yapıyordu 21 yaşındaydı... Şimdi ise asistanlık... Kendi tercihiydi. "Ne konuşuyosunuz? Mesjları göster çabuk!" Dedim bende heyecanla. Bu sayede düşüncelerimide def etmiştim. "Hemen " diyerek telefonunu getirdi.
Telefonunu elinden alıp WhatsApp 'a girdim. Uğurum: selam Siz: selam? Uğurum: naber? Siz: iyi sen? Uğurum: iyi bende Siz : iyii Uğurum: ben şey diyecektim Siz: ney? Ugurum: defnenin soy adı ney? NE! Siz: anlamadım? (15:29) Uğurum: ya miraç hocanın soy adını yazacaktım da unuttum, miraç hocada bu gün sinirli biraz. O yüzden şey ettim ben. Siz: hee tamam Akıncı soy ismi. Sen şey et ben cevaplarım Kahkaha attım, benimle beraber gizemde güldü. UĞURUM: tamam tsk. Siz: tşk mi edersin? Uğurum: jdjsjsj tşk ederim. Keşke kısaltmadan yazsaymışım o zaman cümle daha güzel olurdu. Siz: sen bu cümleyi biliyormusunnn! Uğurum: tabii, geçenlerde senin elinde görmuştum merak edip okumuştum adı neydii Uğurum : heeh karantina Siz : harbi okudun mu? Uğurum: evet? Siz: yağğ ayy cok mutlu oldum şuan Uğurum: seni mutlu edebildiysem bir daha okurum. Siz : eyvallah Uğurum: eyvallah bizden Siz : yaağğğ Uğurum: düstün düştün dimi düstün mesaj beğenilmiş Siz : galiba evet. Uğurum: hdihsaoso Siz : gsisiqncoa
Abi ben bile düştüm yanlız. Gizem kitap aşığı biri olduğu için düşmemesi garip olurdu. "Ayyy gordün mü haa? He? Okuduğum kitapları okumuusss " dedi heycecanla. Bu haline güldüm telefonu eline verdim. Dun konusmuslardı. Gizemin bilmediği bir şey vardı. Abim dün izinliydi... tabiki bunu ona söylemeyeceğim. Hemen umutlansın istemiyorum.
"Yazayımmı? Hee? Ama ne diyecem ben? Hımm yaa defnee bir şey bull" dedi, düşündüm.
"Bi dakika yaa ben sana yaz demedim ki" "Yazayımm" "Yazma" "Yaa defnee noluurr yazimm" dedi yüzüne baktım. Masum masum bakıyordu. "He? Hadi yazayım yazaymmm he hadiii yazayım dimii" Ofladım. "Yaz " dedim sevinçe boynuma atlayıp yanağımdan öptü. Geri çeklilip "bitanesin" dedi ve eline telefonu alıp bana baktı. "Şey yaz... uğur yaz " dedim bana bir baktı. Sonra telefonuna döndü.
Siz: uğur
Anında aktif oldu.
Uğurum: efendim?
" alll ne diyeceğimm ben şimdiii!" Dedi telaşla gizem bana baktı. Düşündüm. Uğur böceklerini severmisin? Mi dese? Yok yaa "Naber yaz " dedim başını salladı. Telefonuna döndü.
Siz: naber?
Anında 'yazıyor..' gözüktü.
Uğurum: iyii sen
"Iyiiymiiss" dedi gizem heyecanla bu haline güldüm. "Bende iyi yaz" dedim. Hemen kafasını sallayıp klavyeye parmaklarıyla dokundu.
siz. : bende iyi Uğurum : iyii
Bu hallerine güldüm. Dünde böyle bir konusma yapmamışmıydi bunlar. "Nee yazacağımmm" dedi panikle.
Ne yazabilirdi?
"Şey yaz... eee ne bilim yaa " diye mırıldandım. Gizem ise panik yapmıstı. "Lann ne yazayımm" dedi gizem. "Aklımaa gelmiyoo" dedim bende panik yaparak. Benide panikletmisti. " lann hadii" dedi aceleyle. "Bi dur bi dur. Hah sey yaz " dedim elimi şıklatarak.
"Ney?" Dedi hızla.
"Ne?" Dedi. Önce bir sonra
"Ya bi yuru git bende senden bir şey bekliyorum ya" dedi göz devirerek.
"Ne nee!" Dedi. "Miraç abi sinirlimi defne soruyo yaz " dedim kaşları çatıldı, "Ne alaka defne soramıyormu derse ne diyeceğim" dedi. "Şarjı yok dersin" dedim. Başını salladı. Hemen yazdı.
Siz: miraç abim sinirlimiydi? Uğurum: yok ta niye? Siz: defne soruyor şarjı bittide Uğurum: hee tamam, sinirli değildi. Siz : tamam teşekkür ederim Uğurum: teşekkür mü edersin?
"Ayyy ayy ayyyy " diye şakıdı gizem. Guldüm.
Mesajı beğendi gizem. Siz: teşekkür ederim;)
"Yaağğğğ" diyerek kendini yatağa sırt üstü attı gizem telefonuda sol göğusüne bastırdı. Kıkırdadım. Çok tatlı bir çift olurdu bunlardan. Gizemin telefonu titreyince telefonu kaldırdı. Bir anda yataktan doğruldu ve "yazdıııı" diye resmen çığlık attı. Telefona baktığımda
"Evet yaz evet " dedim hemen yazdı.
Siz : evet Uğurum: sen gelecek misin?
"Ne yazayım?" Dedi gizem. "Bilmem geleyimmi yaz" dedim. Başını sallayıp yazmaya başladı.
Siz:bilmem geleyim mi? Ugurum: gel, yani istersen gel bence
Gizem mutluluktan havalara uçuyordu. Bende güldüm bu haline. "Ayyy ne giyecemm bennn" diyerek dolaba uçuyorduki kolundan tuttum.
"Safiko seni çocuğa tamam gelirim falan yaz bari " dedim gülerek. "Ayy doğruu" diyerek telefonu eline aldı. Daha çok güldüm. Siz: tamam gelirim "Hadii ne giyeceğimm benn" dedi ve dolaba koştu. Bir sürü kıyafet seçti. Bütün dolabı yatağa boşalttı bende bu halini izledim. Hiç uğraşamazdım. Kendimi sırt üstü yatağa atıp gizemi izledim. Ilk önce kırmızı mini hafif yırtmacı olan bir elbise çıkardı. Sonra ise cıkladı ve yatağa attı, Çiçekli sarı bir elbise çıkardı. Ofladı. Onuda yatağa attı. Siyah kısa bol ama güzel bir elbise çıkardı dizine kadar gelirdi en fazla. Ama hanfendi onuda beğenmeyip yatağa attı.
Aslında ben olsam bende giymezdim çünkü hastaneye giderken giyilecek bir elbise gibi değildi. Daha çok düğün, kına bayram falan filan önemli günlerde buluşmada falan giyilecek tarzdaydı. Bir elbise daha çıkardı. Kumaşı yere kadar uzanıyordu. Çok uzun ve çok dar bir elbiseydi. Kesinlikle hastaneye giderken giyilmezdi. üstünde tuttu. Hemen cıkladım.
"O olmaz kızım, o ne öyle yaa hastaneye mi gidiyorsun bolayamı?" Dedim kınarcasına. "Ne bileyim yaaa " diyerek ofladı ve elindeki elbiseyide yatağa atti. Ellerini saçlarına daldırdı, saçlarını çekiştirip kaşıdı. Tekrar ofladı ve ellerini saclarından çekip dolaba tekrar karıştırmaya başladı. Bir tane göğüs dekolteli bir elbise çıkardı. Bunada cıkladı ve başka elbiselere yönelmek için elindekini yatağa attı.
Bu gidişle sabahlayacatık. Yataktan doğrulup ayaklarımı sarkıttım ve zıplayarak yataktan kalktım. Gizemin yanına gittim. Elinde tuttugü mavi yırtmaçlı elbiseyi aldım ve yatağa fırlattım.
"İkı saattir hazırlanamadın " diye homurdandım. Oflayarak bana göz devirdi. "Kızım hastaneye gidicez bir pantolon bir de crop giy üstünede ceket giy tam olsun." Dedim ve mavi kot bir pantolon ve beyaz crop ve siyah bir ceket çıkarıp eline tutuşturdum.
Hemen üstünü değiştirdi. Aynada kendine baktı ceketini düzeltti. Benimde üstümde beyaz kot pantolon, mavi crop ve beyazla gri arası bir renktte ceket vardı.
"Fıstık gibiyiz " dedim gülerek, gizemde güldü. "Hadi çıkalım" dedi başımı salladım ikimizde el ele tutuşarak evden çıktık. Gizemin arabası vardı, gizemin arabasında yan koltuğa bindim. Gizemde sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.
Arabayı sürmeye başlayarak mahalleden çıktı. Bir tanede şarkı açmıştı. Açtığı şarkıyı ikimizde bağırarak söyemeye başladık. Bir yandanda gülüyorduk.
"Allah'ım, Allah'ım " Beni yak kendini yak, her şeyi yak
Son kısmı bağırarak söylemistik. En sevdiğim kısma geçecektik.
İkimize hem gulerek hem şakının ritmine uyarak şarkıyı söyleyerek hastanenin önüne gelmistik. Gizem şarkıyı kapattı ve arabayı düzgünce park etti. Hastanenin içi siyah araba ve siyah takım elbiseli adamlar doluydu. Gizemle ikimizde arabadan indik. Çok havalıydık yanliz. içimden bu halimize güldüm.
Gizemin arabasının önüne gelip kol kola girdik. Ikimizde sakin adımlarla hastaneye ilerledik. Hastane girişinden girdiğimizde etrafa bakındım. Sakin gibiydi. Allahım nolur abimin patronuyla karşılaşmayalım. Dün yeterince rezil olduk zaten.
Duruşumu bozmadan gizeme döndüm. Etrafa neşe saçıyordu resmen. Bende içten bir şekilde gülümsedim ve önüme döndüm. Gizemle yürümek için bir adım atmıştıkki uğur kolidordan dönerken bizi gördü ve gülümseyerek yönünü bize çevirdi. "Vay vay vaayyy, kimleri görüyorum yaa " diyerek yanımıza gelip karşımıza dikildi, bir yandanda gülüyordu. Bu haline bizde gülüp gizemle aynı anda gözlüklerimizi çıkartıp saçımızı sovurduk.
"Ooo havalısınız bakıyorumda"dedi uğur. güldüm ve gizemden ayrıldım. "Her zaman " dedim uğura göz kırparak. Uğur güldü, gizem ise uğurun gülüşüne takıldı. ikisinede aldırmadan, "Abim nerde?" Diye sordum. "Odasındaydı miraç beyfendiciğimizz" dedi uğur yüzunü buruştururken. Bu haline göz devirdim. Abim iyi çalıştırdı sanırım.
"Varya buda iyi miraç abici haa " dedi gizem bana bakıp. "Susun bee çağıl abim bitti siz başladınız iyiki abimizi sorduk," sinirle homurdandım. "Insan bir hatrımızı sorar defne hanım eyy gidi eyyy" dedi uğur elini gelişi güzel sallarken.
"Iyiyiz defne hanım siz nasılsınız efenim?" Dedi oda ciddi ama alaylı bir halde. "Iyi iyi" dedim, gizem bu halimize katıla katıla güldü,
"Ayy uğur bu asalaklar varya bu defne , çağıl abim ve benim abim ne halt yemişlerr" dedi gizem dedikodu moduna girerek. Uğurda hemen dedikodu modunu açtı, "Ne haltt yamisllerr "
"Bunlar dün hastanenin sahibine yani sizin patrona rezil olmuş" dedi gizem. Kıkırdayrak. Ben ise yuzumu burusturmustum. Uğur şaskinca bir gizeme bir bana bakti
"Bizim patron? Bartın bey mi? Hastanenin sahibi olan bartın bey mi?"
"Evet evet o" dedi gizem. Gizeme tip bir bakış attim. Sevdigi cocukla konusacak diye bizi sattı bee . Öyle olsun. Uğur bir anda kahkaha atmaya basladı.
"Allah rahmet eylesin bacımm." diyerek omzuma iki kere vurdu. Hemen eline vurdum.
"Bir git yaa" diye homurdandım "ben abimin yanına gidiyorum siz yapın dedikodunuzu" dedim ve onları arkamda bırakıp hastanenin icinde yürumeye başladim. Arkamdan gülme seslerini ve konusma seslerini duyuyordum ama umursamadan yürudüm.
Abimin odasına doğru ilerledim. abim hala sinirlimiydi emin değildim. o yüzden hafif bir gerginlik vardı içimde. ama şunu biliyordum. abim beni asla kırmazdı. Abimin odasının kapısının önüne gelince prof.doktor miraç akıncı yazısını görmemle gülümseyerek kapıyı çaldım.
'Gir' diyen abimin sesini duyunca kapıyı açıp girdim. Arkamdan kapıyı kapattım. Abim bilgisayara gomulmus kimin geldigine bakmiyordu bile...
"Abimmm" dedim şakıyarak, anında kafasını kaldırdı. O sırada gözlüğümü çıkarmıstım.
"Defne?" Dedi şaşkınlığı sesinede yansımıştı. Ama sesi daha çok sorgularcaydı.
"Defne, boşuna uğraşma sinirim hala geçmedi " dedi hala kapının önünde dikiliyordum. "Oturayım mı?" Dedim tatlı tatlı göz kırpıştırarak. Masum masum baktım. Bir süre bana baktı. Baktı, baktı. En sonunda oflayarak omuzlarını düşürdüğünde zaferle gülümsedim. İşte buu! "Geç otur " dedi abim sert tutmaya çalıştığı sesiyle ama hiç sert olamamıştı. Canım abimm.
Hemen abimin karşısındaki koltuğa geçip oturdum. "Ee abim günün nasıl geçiyor ?" Diye sordum. "Iyi, bartın beye görünmemeye çalışıyorum sayenizde" dedi. Imayla. Dudaklarımı dişledim. "Abim yaa, affet kanımız deli akıyorsa ne yapalım biz?" Dedim dudak büzerek masum masum baktım. Ama yemedi tabi.
"Akmasın kızım kanınız deli meli." Dedi hafif sinirle. "Abini-" diyorduki kapı caldı 'gel' dedi abim derin bir nefes vererek içeri bir kadın girdi, "Acilde hasta var miraç bey" dedi ince sesiyle. "Tamam geliyorum" dedi abim. "Ben Bir hastaya bakayım" dedi abim bana bakarak o sırada kadın kapıyı kapatıp gitti, yeni başlamisti sanirim. Abim ayağa kalktı. Bende abimle ayaklandım. "Gizem aşağıdaydı bende onun yanına gideyim" dedim. Abim başını salladı. "Git bakalım" dedi. Ikimizde odadan beraber çıktık. Abim sağdan giderken ben soldan gittim. Bu sayede ayrılmış olduk.
Ben tam kolidoru donup asansöre ilerliyecektimki gördüğum yüzle durdum. durmak zorunda kaldım. ve sıçtığımı düşünüyordum. şans neden bir kerede benden yana değildi!
karşımda Bartın bey ve arkasında dört adam vardı.
Neden istemediğım her şey başıma geliyordu benim?!
Bartın bey beni görünce gülümsedi. sanki sevinmiş gibi. yada dünkü rezilliklerimi hatırlamış gibi. ahh hayır acilen yerin dibine girmem gerek! Tam karşımda durunca bende samimi bir gülümsemeye çalıştım. .
"Merhaba bartın bey" dedim yumuşak bir sesle. "Merhaba defne hanım" dedi sıcak bir sesle. "Nasılsınız?" Diye sordu. "Iyiyim siz nasılsınız?" Diye sordum. "Sizi gördüm daha iyi oldum" dedi. Tam o an fark ettiğim şeyle kanım dondu. Gülümsemem yüzümde soldu kaldı. bütün organlarımın donduğunu hissetim.
Bartın beyin arkasindaki adamın belinde silah vardı!
yine kulağımda çınlamaya başladı, Çığlık sesleri... Bağrışlar....
"Silah " diye fısıldadım. Ve bir tak sesi çınladı kulağımda. Sesler susmuyordu.
kanlı bir beden...
Çağıl abimin sesi yankılanıyordu kulağımda...
Miraç abimin acı dolu inlemesi.... Benim ise etrafa boş boş bakışlarım... Ambulans sesleri geldi kulagıma.
"Defnee!" Diye endiseli ses artık bağırıyordu, Bağırmamalıydı! Daha çok sesler artıyordu. Ben yüksek ses istemiyordum. "Abi.." diye fısıldadım ve bilincimi artık açık tutmak çok zordu. Zaten istemiyordum bilincimin açık olmasını. Bu sesleri duymak istemiyordum. Gözümden bir yaş aktığını hissettim. Bilincim kapanmadan önce ise zihnimde yine aynı ses yankılandı.
|
0% |