Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm Başımdaki Bela

@_denizornek_

Eve girdiğimde annemle babama bir şey belli etmemeye çalıştım. Sorunu kendim çözmek istiyordum.

Annemler öğle yemeği için oturmuş, beni bekliyorlardı. Annem, "Gel kızım, bizde seni bekliyorduk," dedi.

"Tamam anne, üstümü değiştirip geliyorum," diyerek odama çıktım.

Telefonuma, bizim kızlarla oluşturduğumuz "Ayrılmazlar" grubundan mesajlar gelmeye başlamıştı.

Annemleri daha fazla bekletmemek ve şüphelenmemeleri için hızlıca üstümü değiştirip aşağı indim ve masaya oturdum. Annem yemekleri koyarken babam, "Nasıl geçti bakalım tatilin ilk günü, neler yaptın?" diye sordu.

"Hiç, kızlarla oturdum kafede. Güzel geçti günüm," diyerek cevapladım. Çaktırmamaya çalışıyordum ama her an ağzımdan kaçırabilirdim. Her an ağzımdan kaçırabilme korkusu yüzüme yansımış olacak ki,

Annem, "Bir şey mi oldu? Bugün durgunsun, normalde iki dakika susmazsın." dedi.

"Yok annem, bir şey olmadı. Sadece biraz yorulmuşum," dedim ve gülümsedim.

Aklımda da hâlâ gerçekten başım belada mı? düşüncesi devam ediyordu. İçimden,

"Of! Hep böyle şeyler de beni bulur zaten," dedim.

Sanırım yüksek sesle düşünmüş olacağım ki annem de,

"Neler seni bulurmuş bakalım?" dedi. İçimden, "Şimdi açıkla bakalım Güneş Hanım…"


"Kafede üstüme kahve döküldü de ondan öyle dedim."

Babam, "Ay kızım! dert ettiğin şeye bak, yıkarız geçer." dedi.

İçimden, "Ya! tabi geçer. Ne olacak, alt tarafı tanımadığım birisi gizli numaradan arayıp benim ismimle seslensin, üstüne üstlük 'Başın belada!' desin. Leke de bu zaten, çabuk geçer," diyerek sırıttım çaktırmadan.

Babama, "Doğru baba, haklısın. Ben doydum, elinize sağlık," diyerek masadan kalktım.

Artık telefonuma gelen mesajları rahat rahat okuyabilirdim. Ellerimi yıkadıktan sonra odama girdim ve telefondaki mesajları yatağıma uzanarak okumaya başladım.

Gece: "Kızlar! Selam, yarın buluşuyor muyuz?"

Asya: "Olur, buluşalım. Eğer Güneş'e de uyarsa…”

Gece: "Bence yarın farklı bir yerde buluşalım, değişiklik olsun."

Asya: "Fark etmez."

Gelen mesajlara şu şekilde yanıt verdim,

"Kızlar, bana da uyar. Farklı yerde de buluşabiliriz."

Gece: "Benim bildiğim çok güzel bir yer var. Oraya gidelim mi?"

"Olur."

Asya: "Olur."

Gece: "Tamamdır."

Telefonu kapatıp aklımdaki soruna çözüm aramaya çalıştım. Yataktan kalkıp camdan dışarıya baktım. O sırada annem odama girdi.

"Kızım, biraz konuşalım mı?" diyerek yanıma geldi.

"Olur anne. Sana bir şey söylemem gerekiyor ama babam bilmeyecek," dedim. Ailemin yardımı olmadan bu sorunu çözemeyeceğimi anlamıştım.

Annem de başını sallayarak onayladı. Anlatmaya başladım.

"Bugün, kızlarla otururken beni gizli numaradan birisi aradı. Kızlardan izin alıp dışarıya çıktım ve telefonu açtım. Açtığımda bir adam bana 'Güneş' demişti. Ben de 'Evet, siz kimsiniz?' diye sordum. Cevap vermedi. Sonra bana 'Başın belada' demişti, ben de hemen telefonu kapattım. Eve gelirken de siyah poları olan bir adamın beni takip ettiğini hissettim. Eve girerken gördüm ama poların şapkasını başına örttüğünden dolayı yüzünü görememiştim. Anne, benim cidden başım belada mı, ne yapacağım ben? Kızlara anlattım. 'Polise gidelim!' dediler ama ben onay vermedim. Bir kesinleşsin dedim. Sen ne dersin ne yapmamız lazım?"

Annem, olayı anlamaya çalışıyordu. Kafası çok karışmıştı. Odada gezinmeye başladı.

Bana doğru dönerek,

"Son zamanlarda herhangi bir erkek arkadaşınla buluştun mu?" diye sordu.

"Hayır. Sadece bizim kızlarla takılıyorum," dedim.

Annem,

"Arkadaşların haklı polise gitmeliyiz. En azından kim olduğunu bulurlar," dedi.

Anneme karşı çıkamazdım, sonuçta anneler genellikle hep haklı çıkıyorlardı.

Anneme başımla onay verdim. En azından annem bana yardımcı olacaktı.

Annem, "Sen şimdi o numarayı hemen engelliyorsun!" dedi.

"Olmuyor ki, engellenmiyor." Annem odamdan çıkarken,

"Üzülme, halledeceğiz. Düşünme bunları keyfine bak, seni tekrar rahatsız ederse direkt bana söyle!" dedi.

Başımı sallayarak onayladım. Annem odamdan çıkmıştı. Ben de kafamı dağıtmak için yatağıma tekrardan uzanmış en sevdiğim kitabı okumaya başlamıştım. Saatlerce kitabımı okuduktan sonra artık yatma saatimin geldiğini anlamıştım. Yatmak için yatağımı hazırlamaya başladım, daha sonra dişlerimi fırçaladım ve uykunun tadını çıkarmaya çalışıyordum ama bu olay beni o kadar çok etkilemişti ki saatlerce uyuyamıyordum.

Bir sağa bir sola dönüp duruyordum, sanırım sabahlayacaktım...

"Güneş!"

Annemin seslenişiyle uyuduğumu fark edip gözlerimi yeni bir güne aralamıştım. Nedense bugün canım hiç kahvaltı etmek istemiyordu. Aşağı indim ve anneme,

"Anne, ben kahvaltı etmek istemiyorum, kafede arkadaşlarla bir şeyler yerim olur mu?" diye sordum.

"Tamam, olur ama mutlaka bir şeyler yiyeceksin!" diyerek beni onayladı.

“Tamam,” diyerek tekrar yukarı çıktım. Hızlıca kıyafetimi değiştirip evden çıktım. Telefonuma "Ayrılmazlar" grubundan Gece konum atmıştı.

Konuma bakarak buluşacağımız kafeye gitmeye başladım. Kafe uzakta olduğu için otobüse binmiştim, otobüste boş bir yere oturdum.

Yaşlı bir kadın tepemde dikilmiş, bana bakıyordu. Teyzeye bakarak,

"Hayırdır teyze, bir şey mi oldu?" diye sordum.

Teyze de bana şöyle karşılık vermişti,

"Yer versene kızım!" dedi. Oysaki otobüste benim yerimden başka bir sürü boş yer vardı, neden sadece benim oturduğum yere oturmak istiyordu ki?

"Teyze, arkalar boş ondan kalkmadım," dedim.

Teyze ters ters bakarak,

"Ben buraya oturmak istiyorum belki!"

İçimden "Ya sabır!" diyerek kalktım ve teyzeye yerimi verdim. Zaten ineceğim durağa da gelmiştim.

Otobüsten indim ve kafeye doğru yola koyulmaya devam ettim. Kulağımda en sevdiğim şarkı çalmasına rağmen hâlâ moralim sıfırdı. Uzun uzun yürüdükten sonra artık kafeye yaklaşmıştım. Diğer kızların benden önce vardığını gruptan gelen mesajlardan öğrenmiştim.

Her zamanki gibi grubumuzda en son kafeye varan kişi yine ben olmuştum.

Kızları gördüğümde el sallayarak onlara selam verdim ve garsona seslenerek siparişimi verdim. Gece gülerek,

“Yine geç kaldın," diyerek bana laf sokmaya çalışıyordu. Asya ise hemen bu fırsatı değerlendirdi ve o da bana bir güzel şöyle laf koydu,

"Ya, her zamanki Güneş işte..."

Kızlara sitemli bir bakış atarak,

"Kızlar, keyfimden geç kalmıyorum ya, hemen geldim işte… Neyse Sizlere anlatacağım şeyler var…"

Gece işin ciddiyetinin farkında olmadan,

"Geliyor, gelmekte olan…" diyerek kahkaha patlattı.

Asya da hemen onun arkasından bir kahkaha attı.

Kızlar gülüyordu ama ben aksine çok ciddiydim.

"Kızlar, şakanın sırası değil öyle değil mi?" diye sordum.

İkisi de özür dileyerek beni pür dikkat dinlemeye başladılar.

"Yanlış mı yaptığım, bilmiyorum ama ben anneme olayı anlattım."

Asya ve Gece "Ne!" diye bağırdılar.

Gece şaşkınlıkla,

"Hani sadece üçümüz bilecektik."

Gece’nin şaşkınlığına şöyle yanıt verdim,

"Yardım eder diye düşündüm, ayrıca doğru düşünmüşüm. Asya, annem seninle aynı fikirde, polise gidelim diyor."

Asya bu sözüme direk şöyle cevap verdi,

"E gidelim o zaman."

Gece ise Asya’ya,

"Annesiyle gidecektir, sen ne atlıyorsun hemen!"

Asya çekinerek,

"Fikir benden çıktı ya, birden heyecanlandım," diyerek kahkaha patlattı.

Gece ile beraber biz de kahkaha atmıştık.

Asya merakla,

"E! ne yapıyoruz şimdi?" diye sormuştu.

Sorusuna karşılık olarak,

"Polise gidip sonra duruma göre bakacağız. Başka çaremiz yok," dedim.

O sırada siparişlerimiz gelmişti. Onları yiyip, içiyor, aynı zamanda da güzel şeyler konuşuyorduk. Bu yaşadığım olay dışında ki bambaşka konulardan konuşmak yaşadığım kötü olayı az da olsa unutturuyordu. Güzel güzel sohbetlerimize devam ederken bir çığlık sesi duymuştuk. Ses, dışarıdan gelmişti, çığlık sesinin bir kadına ait olduğunu anlamıştık. Neler olduğunu anlamak için dışarı çıktık.

Kızlara, "Ne oluyor ya?" diyerek meraklı bir şekilde sormuştum ama kızlar da anlamamıştı. Kafedeki herkes dışarıya çıkmış merakla çığlık atan kadına bakıyordu.

Sahiden ne olmuştu da kadın bu kadar korkup çığlık atmıştı?

Loading...
0%