8. Bölüm

Kitabı bırakıp yatağıma iyice yayıldım, battaniyemi üzerime çekerek sadece teslim olacağım şeye, uykuya teslim ettim. ____________________________________________

Yüzümü buruşturarak uyandım. O kabusu gördüğüm için uykusuz ve yorgun hissediyorum kendimi. Ama hiçbir şey bana engel değildi. Yatağımda doğruldum. Hızlıca banyoya girip işlerimi hallettim. Elimi yüzümü yıkayınca kendime gelmem uzun sürmedi.

Banyodan çıktığımda yatağımın toplu olduğunu gördüm. Kendi kendime omuz silkip kıyafet dolabımı açtım. Bugün günlerden pazardı. Mirana'ya yeni ders programını verecektim. Böylelikle yarın başlayacaktı.

Siyah, abartısız ve sade olan fakat bir o kadar da şık duran elbise gözüme çarptı. Hızlıca onu giyip saçlarıma ne yapacağımı düşündüm. Mor saçlarımı tepeden güzel bir topuz yaptım. Tacımı da taktığımda hazırdım.

Taht odasına geldiğimde Mirana'yı tahtımın önünde bekledim. Birazdan gelirdi.

İçimden onu geçirmemle beraber içeri Mirana girdi. Benim gibi siyah giyinmişti. Saçlarını açık bırakmıştı. Tacı başında asalet ile duruyordu.

Karşıma geçip bana selam verdi. Ben de ona karşılık verdim. Hızlıca konuyu açtım.

"Günaydın, derslerini artık benim vereceğimi biliyorsun. Her gün bir tane ders göreceksin fakat bu dersler biraz uzun sürecek. Molalarla beraber ortalama beş saat olacak şekilde planlıyoruz. Lakin bu, duruma göre değişebilir."

O sırada içeriye Jarmin girdi. Elinde kağıt vardı. Büyük ihtimalle ders programıydı. Jarmin bana yaklaştı ve kağıdı bana doğru uzattı. Kağıdı aldığımda yanılmadığımı gördüm, ders programıydı.

"Ders programımız da geldi." dedim yüzümdeki gülümse ile Mirana'ya dönmeden önce. Bu sefer kağıdı ben Mirana'ya uzatmıştım. Mirana da tebessüm ederek kağıdı elimden aldı. Jarmin çoktan odadan çıkmıştı.

Ders programına göre pazartesi günleri okuma dersi alacaktı. Salı günleri savaşma, çarşamba günleri konuşma, perşembe günleri tekrardan savaşma, cuma günleri yine okuma derslerini alacakken cumartesi ve pazar günleri tatil yapacaktı. Yani ders işlemek yoktu.

Mirana ders programını incelerken bana dönüp soru sordu.

"Bu ders programını senin hazırladığını tahmin ediyorum. Doğru mu?"

Onu başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım. Tahmininin yanlış olmadığını öğrenmesinden olsa gerek gülümsemişti.

Aklıma gelen şeyle duraksadım ve ona söyledim.

"Bu arada her sene farklı bir eğitim göreceksin. Önümüzdeki yıl biraz daha zor olacak."

"Zorlukları severim." Cevabı kısa ve netti.

"Öyle olsun. Bence şimdiden odana gidip yarın okuyacağın kitabı seçmelisin. Sabah bir de onunla uğraşma. Ben de şimdi öyle yapacağım." dedim. Son sözümü bitir bitirmez bana cevap verdi.

"Elbette. Ben şimdi kendime okuyacağım kitabı seçeğim. Bana önermek istediğin bir kitap var mı acaba?"

"Aşk kitapları okur musun? Her ne kadar yaşına uygun olmadığı söylenilse de ben öyle düşünmüyorum. Bu yaşta seni gerçekten seven kişinin nasıl davranması gerektiğini öğrenmelisin. Böylece gelecekte doğru seçimi yaparsın." dedim.

"Haklısın, hiç bu açıdan bakmamıştım. Yarın için önerdiğin tarzda kitap bulmaya çalışacağım. İyi günler dilerim."

"İyi günler, prenses."

Selam bebeklerr. Nasılsınız bakalımm? İnşallah iyisinizdir.

Bölümü beğendiniz mi?

Eğer hatalarım varsa lütfen saygı çerçevesi içinde bana söyleyin.

En sevdiğiniz karakter kim?

Diğer bölümde Mirana ile ilk dersimizi yapacağız.

Sizce nasıl olur?

Bana pek güvenmeyin isterseniz, mutlu kitaplar yazmayı sevmem ve bayağıdır mutluyuz.

Oy vermeyi, bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Hoşçakalınm💜🤎🖤