1. Bölüm

1. Bölüm

KendisineYazar
_duygu

Yatağımda sırtüstü uzanıp boş boş tavana bakıyordum. Uyku tutmadı. Genellikle uyku tutmadığı için uykusuzluğa alışığım.

Aa tanışmayı unuttuk. Neyse.

Selamın aleyküm. Ben Sonay. 17 yaşındayım. Güzel Yetimhanesi'nde yaşıyorum. Tabii buna yaşamak denirse.

Özel bir kolejde burslu olarak okuyorum. Okul bittiğinde dans kursuna gidiyorum. Sonra yetimhaneye gelip ders çalışıp ödevlerimi yapıyorum, daha sonra dans çalışıyorum. Bu kadar işi nasıl yaptığımı sormayın. Çünkü ben de bilmiyorum. Böyle uyuyamadığım zamanlardaysa ya kitap okurum, ya resim çizerim, ya da dans ederim.

İşte bir günüm.

İsmim konusunu açıyorum. Söylemiştim ismim Sonay. Annem olacak kadını bir tek ismim konusunda tebrik ediyorum. Allah'tan saçma sapan bir şey koymamış.

Anlamı, son güzel. Yani hepiniz çirkinsiniz bi güzel ben kaldım. Hıh. Şakaydı. Şaka demişken, adımın Sonay olduğunu öğrenince aralık demeyin. Önceden uyarayım sonra ben bilmiyordum falan demeyin.

Dış görünüşümden bahsedeyim.

Simsiyah saçlı ve siyah gözlüyüm. Beyaz tenliyim. Dans ettiğim için sportif bir bedenim var. Maalesef ki boyum 1.65 yaa.

Şöyle 1.80 ve üzerindeki cool kızlar gibi olmak için nelerimi verirdim. Gerçi verecek öyle değerli bir eşyam yok ki. Ha telefunum var. Onu da yetimhane dağıttı.

Buraya 8 aylıkken bırakılmışım. Büyük bir sepetin içinde sadece pembe kıyafetli bir çocuk, üzerinde "SONAY MUTSUZ" yazan bir kağıtla bulunmuşum.

Evet yanlış duymadınız soyadım Mutsuz. Soyadımdan nasıl birisi olacağımı tahmin etmişler.

Bir keresinde ilkokulda beni zorbalayan kıza "Neden ben hiçbir zaman mutlu olamıyorum?" diye aptalca bir soru sormuştum. O ise "Senin soyadın bile Mutsuz. Boşuna mutlu olmayı bekleme." demişti.

O andan sonra hırslandım. Doğru, mutluluğu beklemeyecektim. Mutluluğa ben kendim gidecektim. Öylede oldu. Şu anda mutluyum. İstediğim alanda ilerliyorum, beni seven dostlarım var, iyi bir okulda okuyorum. Daha ne olsun?

Beni seven dostlarım var demişken biraz da arkadaşlarımdan bahsedeyim. Hiç arkadaşlarım konusunda şikayet edemem. Çok iyi insanlar.

Biz üç kişilik bir arkadaş grubuyuz. Ben, Begül ve Çınar. Yaşıtız, aynı okulda, aynı sınıfta okuyoruz. Begül ile Çınar sevgili. Ben kimseyle sevgili değilim ve de olmayacağım.

Bekarlık sultanlıktır kardeşim.

Begül aşkımdan başlayalım. Begül diye isim daha öne hiç duymamış olabilirsiniz çünkü Türkçe bir isim değil. Türkmence bir isim. Begül'ün annesi Aylar Hanım Türkmen, babası Ege Bey türk.

Begül'ün çekik, kahverengi gözleri var. Boyumuz aynı. Buğday tenli. Saçları siyaha yakın bir kahverengi. O da benim gibi zayıf birisi. Kişilik olarak zaten hepimiz aynıyız. Sadece Çınar futbol, Begül voleybol oynamayı seviyor.

Çınarın saçları ve gözleri siyah. Buğday tenli. Ve boyunu söylüyorum. Hazır mıyız. Boyuuuuuuu.

1.85!!

Of ama yaa. Bu kadar da uzun olamaz bir insan.

Bi hayal etsenize. 1.85 boyundaki erkeğin etrafında 1.65 boyunda iki kız. Hadi hayal edin. Komik değil mi?

Bence komik.

Kişiliğime gelelim. Deli, yaramaz, inatçı, hırslı, yetenekli, azimli, komik birisiyim. Şimdi bunlar benim kişilk özelliklerim, aynı zamanda Çınar ve Begül'ün de kişilik özellikleri bunlar.

Üçümüz yan yana gelince var ya üff. Beynimiz bizi terk ediyor. 2+2'yi bilemeyiz. O derece.

Telefonuma mesaj bildirimi gelmişti. Masadan telefonu alınca mesajı atan kişinin "Selvi Boylum💙"olduğunu, yani Çınar olduğunu gördüm.

Evet Çınar'ı böyle kaydetmiştim.

"Güzellik uyanık mısın?????"

"Yok hala uyuyorum."

"Süper. Yetimhanenin kapısının önündeyiz. Gelsene."

"Tamam bekleyin hemen geliyorum."

Üzerime ceketimi geçirip telefonumu cebime koydum. Dışarı çıktığımda onları orada gördüm. Kollarımı iki yana açıp onlara doğru koştum.

Begül de kollarını açıp benim olduğum tarafa koştu. Çınar da elleri cebinde ikimizi gülerek izliyordu.

Begül ile sarıldık. Biraz öyle kalmıştık ki Çınar bizim üzerimize atladı. Ee üzerimize atlayınca üçümüz beraber yere düştük.

Ben kahkaha atıyor, Çınar pis pis sırıtıyor, Begül de Çınar'a canını yakmayacak kadar vuruyordu.

"Ne arıyorsun be üzerimize?!"

"Komik oldu ama aşkım."

"Senin komiklik anlayışın kemiklerimizi kırmak mı?"

Çınar'la aynı anda "Evet." deyince Begül de kendini tutamayıp gülmeye başladı.

Yere uzanıp yıldızları izledik.

"Hepsi gereksiz." dedi Çınar.

"Ne gereksiz?" diye sordum.

"Yıldızlar. Siz ikiniz yanımdayken sizden başka güzellik olamaz." dedi.

Çınar'a gülümsedik. Ardından bir yıldız kaydı. Begül ellerini çırparak oturdu. Sonra bizde oturduk.

"Hadi dilek tutalım!" dedi Begül çocusu bir heyecanla.

Umarım ben ve sevdiklerim sonsuza kadar mutlu oluruz.

"Ben tuttdum." dedim.

"Ben de." dedi Çınar ve Begül.

Tekrardan uzandıp yıldızları izlemeye başladık.

 

 

 

 

Nasıldı canlarım???

Daha fazla karakterle tanışacağız ama şimdilik en sevdiğiniz karakter kim?

Sonay?

Begül?

Çınar?

Diğer kurgum "Kabus Krallıklar"a da bir şans verin lütfen.

Diğer bölümde görüşmek üzere

Bay bayy

 

 

Bölüm : 30.11.2024 17:09 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...