7. Bölüm

7. Bölüm

KendisineYazar
_duygu

 

 

 

 

 

Bir süre sonra uyku beni ele geçirdi. ____________________________________________

 

Sabah istemeye istemeye uyandım. Saat yediydi.

Yataktan kalktım, yatağımı topladım, tuvalette işlerimi hallettim, pijamalarımdan kurtuldum, saçımı taradım ve kendimi övüp mutfağa doğru ilerledim.

Evet kendimi övmesem olmazdı.

Mutfağa gittiğimde Uran Bey de su içiyordu. Gözlerimi devirdim ve ben de su içmeye yeltendim. Ben su içerken pür dikkat beni izliyordu.

Yaptığım her hareket mükemmel.

Suyum bittiğinde bardağı tezgaha koydum. Uran hala beni izliyordu.

"Noldu? Uzaylı mı gördün?" Birşey demeden mutfaktan çıktı.

Ne yaşamıştım ben az önce?

Tekrardan gözlerimi devirip mutfaktan çıktım. Odama girip elime gelen ilk kitabı aldım ve salona geçtim. İkili koltuğun köşesinde oturarak kitap okumaya başladım.

Kitap kısa olduğu için hemen bitirdim. Bir saatte bitmişti. Canım her zamanki gibi sıkıldığından yapacak birşeyler aradım.

Heh, kahvaltıyı ben hazırlayabilirdim.

Yine mutfağa girdim. Malzemeleri çıkarıp kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

👻👻👻👻

Kahvaltıyı hazırlayıp masaya koymuştum. Ee daha kimse uyanmadı.

Onları ben uyandıramazdım ama kardeşimi uyandırırsam o da diğerlerini uyandırırdı. Beyin bedava değil mi? Ben de zekamı konuşturuyordum.

Hızlıca yukarı çıktım. Güneş'in odasının önüne geldiğimde kapıyı yavaşça açtım.

Allah'ım! Bu kız uyurken ne kadar da güzeldi. Biraz deli yatıyordu ama melek gibi yatıyordu.

Yanına yaklaştım, kısık bir sesle seslendim. "Ablacığım, kalk hadi. Kahvaltıyı hazırladım."

"Ama abla daha erken..." Sesi uykuluydu. Kıyamaaaamm. Yada kıyarım çünkü onun diğerlerini uyandırması gerekiyordu.

"Olmaz ablam kalk hadi." Doğruldu ve konuştu.

"Tamam abla sen bir çık ben de işlerimi halledip geliyorum."

Başımı sallayıp onun yanağını sulu sulu öptüm. Kıkırdayınca odasından çıktım.

Sıra onundu.

👻👻👻👻

Güneş planladığım gibi diğerlerini uyandırmıştı. Şu anda yemek masasında oturmuş yemek yiyorduk.

Ve evet, kahvaltıyı benim hazırladığımı biliyorlardı.

Yemeye başladığımızda Güneş konuştu.

"Ellerine sağlık ablam çok güzel olmuş."

"Afiyet olsun hayatım." Birbirimize tebessüm ettiğimizde Buğra ve Uran göz devirdiler.

Bunlar şaka mıydı? Nefes alsam zorlarına gidiyordu.

Ben de onlara göz devirdim. Yaptığım muhteşem kahvaltıyı yemeye devem ettim. Aslında kelimelere anlatılamaz derecede güzel ama neysee.

Herkes doyduğunda ben, Kadife Hanım, Bulut ve Buğra sofrayı temizlemiştik. Daha sonra Kadife Hanım ve Evren Bey beraber dışarı gezmeye çıktılar.

Yani sadece kardeşler olarak evdeydik.

Salonda hepimiz oturmuş animasyon izliyorduk. Yirmi sekiz yaşında adam olamamış adam bile izliyordu. Yani gıcık Uran.

Güneş oflayarak ayağa kalktı.

"Ama ben sıkıldım. Başka bir şey yapalım."

"Ne yapalım abim?" Bu soru Bulut'dan gelmişti

"Başka bir animasyon izleyelim mi? Yanında abur cubur da yeriz." dedi Buğra.

"Abur cubur olmaz, sağlıksız." Şimdi de Uran konuşmuştu.

"Eğlence odasına gidelim!" Güneş'in dediğine karşı onaylar mırıltılar çıkarıp ayağa kalktılar. Ben mi? Hala koltukta oturuyordum. Güneş bunu fark edince kolumdan tutup beni kaldırdı. İtiraz etmeyip onların arkasından gittim

Odaya girdiğimde bir kaç şey dikkatimi çekti. Ortada kocaman bir dans pisti vardı. Arkasında mikrofon ve gitar, önünde de kamera vardı. Odanın köşesinde beş tane sandalye bulunuyordu.

Bulut açıklama gereği duymuş olmalı ki konuşmaya başladı.

"Dans pistinde Güneş dans ediyor, Buğra şarkı söylüyor, ben gitar çalıyorum, abim de bizi videoya çekip saklıyor. Bayağı videomuz var. Bir ara hatırlat da sana izletelim."

Kafamı sallayıp sandalyelere ilerledim. En yakınına oturdum. Hepsi bana bakıyordu.

Sanki hayatlarında ilk kez oturan bir insan görmüşler. Oturuyorum, ne var bunda? Sırf yeni geldim diye ne yapsam onlara anormal geliyordu. Ha çok da umrumda!

"Abla, sen de dans etsene!"

"Yok ablacığım iyi böyle."

"Boş ver Güneş, zaten onun ne kadar kötü dans ettiğini gözlerimiz görmek istemez."

Ben ona meydan okuyucu, Güneş kınayıcı, Bulut sinirli, Uran da boş bir bakış gönderdi. Ayağa kalkıp dans pistine doğru yürüdüm.

"Hangi şarkıda dans edeceğiz?"

Güneş kocaman gülümseyip şarkıyı söyledi. "Blackpink Shut Down."

Omuz silktim. Buğra'nın şarkıya girmesiyle birlikte ben ve Güneş dans etmeye başladık.

Yaptığımız dans tek kelimeyle zordu. Ama mükemmel ben tabii ki de hatasız olarak bitirmiştim.

Güneş ağzını ve gözlerini büsbüyük açmış hayranlıkla, Bulut gururlu gözlerle, Buğra her ne kadar saklamaya çalışsa da etkilenmiş bir şekilde, Uran da ifadesiz bakıyordu.

Hıh, onun gözlerinin ifadesiz bakması benim için hiçbir şeydi. Umrumda değildi ve olamazdı.

"Gözleriniz de uzun zaman sonra kalite gördüğüne göre, benim burada işim bitmiştir." deyip odadan çıktım, çıkarken saçlarımı savurdum.

Lafımızı da soktuk.

👻👻👻👻

Odama gidip kendime bir kaç siyah kıyafet çıkardım. Onları banyoya götürüp banyo yaptım.

Banyodan çıkıp kendime hazırladığım kıyafetleri giydim. Sadece saçlarımı taradım ve havluyla kısaca kuruladım. Saçlarım ıslak kalmıştı.

Test çözmek içimden gelmediği için yatağa uzandım ve telefonda takıldım.

Biraz sonra odamın kapısı tıklatıldı. Yatağımda oturup "Gelebilirsiniz." dedim. İçeriye Güneş girdi. O da yatağıma, benim yanıma oturdu ve başını omuzuma yasladı. Ben de kolumu onun omuzuna koydum.

"Ne oldu prenses?" dedim. Derin bir nefes aldı.

"Buğra ve Uran abim seninle iyi anlaşamıyor. Sence neden? Onlara daha önceden kötü bir şey mi yaptın?"

"Hayır ablacığım, ben onlara kötü bir şey yapmadım. Herkesin bir hayat düzeni vardır. Onlar da yıllardır bu düzenle yaşıyorlar. Sonra onlara birisini gösterip 'Bu sizin yeni kardeşiniz' diyorlar. Tüm düzenleri bozuluyor. Fakat benim de düzenim bozuldu, onlar bunun farkında değiller."

"Benim de hayat düzenim bozuldu ama ben seni seviyorum."

"İnsanlar ikiye ayrılır hayatım. Yenilikleri sevenler ve sevmeyenler. Mesela sen ve Bulut abin yenilikleri seven taraftasın."

"Buğra ve Uran abim ise sevmeyen..."

"Evet güzelim. Anladın değil mi?" Kafasını salladı. Sonra kapıya gidip bana öpücük attı ve odamdan çıktı.

Ama ben seni yerimmmmm!

Uran'dan

Salonda tek başıma oturup, belgesel izliyordum. Bulut ve Buğra bahçeye çıkmışlardı. Güneş ise en son odasına gitmişti. Sonay'ın ne yaptığı umrumda değildi.

Güneş, pıtı pıtı adımlarla yanıma geldi. Benim kucağıma atlayıp bana sıkıca sarıldı. Ben de ona sarıldım. Bir süre öyle kaldıktan sonra beni şok edecek o soruyu sordu.

"Abi, sen yenilikleri neden sevmiyorsun?"

"O nereden çıktı?"

"Ablam anlattı. Bizim hayat düzenimiz bozulmuş. İnsanlar ikiye ayrılırmış. Yenilikleri sevenler ve sevmeyenler. Ben ve Bulut abim yenilikleri seven taraftaymışız. Sen ve Buğra abim ise sevmeyenler tarafındaymışsınız."

Bunları ona Sonay mı anlatmıştı?Demek ki bizi böyle görüyordu. Belki de daha farklı anlatmıştı ama Güneş böyle anlamıştı.

Lakin her ne olursa olsun o benim kardeşim değildi. Olamazdı.

"Sen kafana böyle şeyleri takma güzelim tamam mı? Bunlar büyüklerin işleri."

"Ama ben de büyüğüm! Kocaman oldum!"

"Elbette büyüdün fakat benim kadar büyüdün mü?"

Kafasını olumsuz anlamda salladı. Gülümseyerek onun saçlarını karıştırdım.

"Şimdi de Buğra ve Bulut abimin yanına gideceğim. Neredeler?"

"Bahçedeler güzelim."

"Tamam abim." diyip yanağımı öptü ve sekerek bahçeye gitti.

Bulut'dan

Buğra ile birlikte bahçede, çimlerin üzerinde oturuyorduk. Ve işin komik yanı...

Beraber 'Şaşıran Eşek' oynuyorduk!

Az önceki turda o yanlış yaptığı için eşek olmuştu ama beyefendi suçu bana atmıştı!

Şimdi tekrardan oynuyorduk. Ellerimizle tam şak yaptığımız anda üzerime bir şey atladı. Kollarını boynuma dolamış, sırtıma çıkmıştı.

Güneş olduğunu hemen tahmin ettiğim için kollarından tuttum ve kucağıma oturttum.

"Napıyorsun kız tepemde?" diyerek yalandan kızdım. Başaramadığım için gülmüştü.

Hemen yüzünü Buğra'ya çevirdi, ona soru sordu.

"Abi, sen yenilikleri sevmiyor musun?"

"Seviyorum abicim. Bana yeni bir kazak aldığında mutlu olurum mesela."

"O zaman neden yeni bir kardeşin olduğunda neden onu seviyorsun?"

Bu soru ikimizin de afallamamıza sebep olmuştu. Yani Sonay'a karşı önyargılı olduğunu anlamıştı.

"Hadi, açıkla Buğra'cığım" dedim.

 

Bana ters bir bakış gönderdikten sonra Güneş'e döndü. Ağzını açtı ve geri kapattı. Telefonunu çıkardı.

 

"Aa Güneş'im arkadaşım arıyor beni sonra konuşuruz." dedi, ayağa kalktı, hızlı adımlarla uzaklaştı.

 

Kahkahamı bastırmaya çalıştım ama yine de kıkırdamıştım. Güneş bana da ters ters baktı ve içeri girdi.

 

E ben ne yaptım?

 

Sonay'dan

 

Test çözmeye başlamıştım. Artık burslu olmayabilirdim fakat notlarımı yüksek tutmam lazımdı. Yaklaşık dört saattir test çözüyordum.

 

Şimdilik yeter. Daha sonra yine testin başına geçerim.

 

Kadife Hanım ve Evren Bey hala gelmemişti. Saat dördü geçiyordu. Oflayarak ayağa kalktım. Üzerim iyiydi, üzerimi değiştirmesem de olurdu.

 

Şunu kabul edeceğim. Ben makyaj yapmayı seven bir kızdım. Abartmıyorum elbette ama makyaj yapmak hoşuma gidiyor.

 

Bu nedenle biraz allık, biraz ruj ve eyeliner sürdüm. Abartmadım yani.

 

Saçımı iki yandan ördüm. Hanım hanımcık, tatlı bir kız gibi görünüyordum. Asi olduğum zamanlar oluyordu elbette.

 

Hava durumu güzel olduğundan ceket falan almadım. Aşağıya indiğimde Uran, Bulut, Buğra ve Güneş salonda kahkahalar atarak komedi filmi izliyorlardı.

 

Bensiz ne kadar da mutlulardı...

 

Tamam, kafaya takmıyoruz. Onlarda benim için önemli değil sonuçta.

 

"Ben dışarı çıkıyorum. Biraz yürüyüş yapıp geleceğim. Çok uzun sürmez."

 

Uran bana bakmadı bile, Buğra önce göz devirdi sonra önüne döndü, Güneş başını salladı, Bulut da yarım bir gülümsemeyle baş parmağını kaldırarak beni onayladı.

 

Onlara, yani Bulut ve Güneş'e gülümsedim. Evden dışarı çıktım, sahile doğru ilerlemeye başladım.

 

Sahil eve yakın olduğundan kısa sürede varmıştım. Biraz da burada yürüyüş yapıp geri dönerim.

 

Önümden hızla, yüksek sesle geçen motorla irkildim. Hemen arkamı dönüp motora baktım. Vallahi güzel motordu. Fakat bir şey dikkatimi çekmişti.

 

034 ECE 034

 

Plakası bayağı komikti. İki otuz dört ve bir isim komik durmuştu.

 

Fazla takılmayıp yürüşüme devam ettim. Hava çok güzeldi yaa. Benim gibi güzel. İki güzel bu günde buluşmuşuz.

 

👻👻👻👻

 

Evin kapısını çaldım. Kapıyı açan Uran'dı. Salona girdiğimde Bulut, Güneş, Buğra, Kadife Hanım ve Evren Bey yoktu. Sadece Uran ve ben vardık.

 

"Diğerleri nerede?"

 

"Annemler gelmedi, kardeşlerim ise markete gitti." Bir anda durdu, kaşlarını çattı ve yüzüme baktı.

 

"Bu makyaj ne!" diye kükredi. Yerimde sıçrasam da pek belli etmedim.

 

"Seni ilgilendirmez. Ayrıca bir daha bana sesini yükselme!"

 

"Yükseltsem ne olacakmış? Bu boyla bana ne yapabilirsin ki? Sadece makyajdan ibaretsin!"

 

"Seni ilgilendirmiyor! Benim hakkımda kararlar vermeye hakkın yok! İster makyaj yaparım, ister daha çok makyaj yaparım. Sen de çıtını çıkartamasın!"

 

Tam ağzını açmış bana bağırıcaktı ki bir şey oldu. Elektrikler kesildi...

 

Güçsüz, gardını indirmiş Sonay'ı karanlıkta görürsünüz. Başıma her ne geldiyse hepsi de karanlıkta geldi.

 

Karanlık sonumdu, karanlık korkunçtu, karanlık kötüydü, karanlık ölümdü...

 

Büyük bir çığlık basıp bir kaç adım geriye gittim fakat ayaklarım dayanamadı, yere düştüm.

 

Uran ne yapacağını bilemez haldeydi.

 

"Sonay..." diyerek bana yaklaşıyordu ki yerde sürünerek uzaklaştım.

 

"YAKLAŞMA!"

 

"Sonay, sakin ol. Sana bir şey yapmay-"

 

"HAYIR! Lütfen, gelme."

 

Aşırı savunmasız, aşırı acınasıydım. Işıklar açıkken ki halimden eser yoktu.

 

"Tamam." dedi ve benden uzaklaştı.

 

"Sana yaklaşmıyorum ve zarar da vermeyeceğim."

 

Kafamı olumsuz anlamda sallayıp duruyordum. Bir yandan da ağlıyordum.

 

Sonra ne mi oldu? Işıklar benimle dalga geçercesine tekrardan yandı.

 

Uran bana korkmuş, çaresiz gözlerle bakıyordu. Hızla ayağa kalktım ve bir şey demeden odama gittim.

 

Lambayı açtım, kapının önünde oturup ağladım.

 

Ben yalnız ağlardım. Kimsenin benim zayıf noktalırımı görmesini istemezdim. Aynı yaradan iki kez vurulunca ilkinden daha fazla acırdı

 

Ben sesiz ağlardım. O kadar sessiz ağlardım ki ben bile zor fark ederdim. Çünkü eskiden çok susturulmuştum. Yardım isteyememiş, bağıramamış, ağlayamamıştım.

 

Ben ağlamazdım. Ağlarsam güçsüz olurdum, acınası olurdum... Ve insanların diline laf olurdum.

 

👻👻👻👻

 

Biraz da olsa sakinleştiğimde tuvalete gidip yüzümü yıkadım.

 

Ne kadar da berbat görünüyordum.

 

Yatağıma uzandım ve uyudum. Ben ağladıktan sonra uyuyabiliyordum.

 

Daha sonra odama birisi girdi ama gözlerimi açmadım. Belki de hala uyuduğumu sanıp giderdi.

 

Yatağıma birisi oturmuştu ve beni dürtmüştü.

 

"Sonay... kalk güzelim. Akşam yemeği yiyeceğiz. Hadi." Bulut'du fakat sesi buruk geliyordu. Gözlerimi açtım.

 

"Tamam, ben geliyorum şimdi." dediğimde saçlarımdan öptü ve gitti.

 

Abimin saçından öpmesi çok güzeldi.

 

Kalktım, üzerimi düzelttim, aşağıya indim. Herkes sofradaydı.

 

"Beklettiğim için üzgünüm."

 

Kimse bir şey dememişti. Buğra ve Uran da dahil kimse birşey dememişti. İyi.

 

Bulut'un yanına oturdum. Diğer yanım boştu. Bulut yanına oturur oturmaz yanağımdan makas aldı. İster istemez yüzümde tebessüm oluşmuştu.

 

Evren Bey bir açıklama yaptı.

"Çocuklar, biz tokuz. Dışarda yemek yemiştik. Size afiyet olsun." dedi ve ayağa kalkarak salona gitti. Kadife Hanım da onun peşinden gitti.

Hah, şansıma bakın. Karşımda Uran oturuyordu. Aman, çok da umrumda.

Önümdeki çorbadan bir kaç kaşık aldım. Uran'la yaşadığım o olaydan sonra iştahım kaçmıştı.

Neyse, iyi yanından bakalım kilo almamıştım.

"Afiyet olsun." dedim ve ayağa kalktım. Bulaşıklarımı temizledikten sonra odama geri gittim.

Tekrardan uyumaya yeltenmiştim ki odamın kapısı çaldı.

"Gelebilirsiniz."

Kapı yavaşça açıldığında bir adet Bulut gördüm. Yatağımda oturdum.

"Gelebilirim değil mi?" dediğinde hızla başımı aşağı yukarı salladım. Gülümseyerek dönen sandalyeye oturdu.

"Biraz garip olacak ama, tanışalım mı? Sırayla birbirimize soru soralım."

"Olur. Sen başla." dedim.

"Bugün gördüm, çok güzel dans ediyorsun. Bir kursa falan gidiyor musun?"

"Evet. Okulumun biraz ötesinde bir dans kursu var. Oraya gidiyorum."

"Tamam, şimdi sen sor."

Hımm, ne soracaktım ki?

"En sevdiğin yemek ne?"

"Çiğ köfte. Bayılırım. O zaman, sevgilin var mı? Varsa çekinmeden söyleyebilirsin."

"Hayır! Nefret ederim aşktan, alerjim var. Peki senin? Senin sevgilin var mı?"

"Yok da... hoşlandığım birisi var."

"Kim?" diye sordum ufak bir heyecanla. Kıkırdadı.

"Sıranı bekle, senin hoşlandığın birisi var mı?"

İşte kendime bile sormaya cesaret edemediğim o soru. Aren'den hoşlanıyor muydum? Belki de. Emin değilim. Aşk veya hoşlantı duygusu nedir bilmiyorum. Sadece küçükken Aren ile sözde sevgiliydik fakat çok küçüktük.

"Olabilir... yada olamaz... Pek bilmiyorum böyle duyguları."

"Ayy yazııık. Hiç aşık olamamış benim meleğim."

"Sıra bende! O hoşlandığın kişinin adı ne?"

"Güzel."

"Ne?"

"Adı, Güzel. Ve bunu bir tek sen, ben ve Buğra biliyor. Söylemek yok, tamam mı?"

"Tamam."

"Seninkisinin adı ne?"

"Aren. Biz ilkokula giderken sözde sevgiliydik. Sonra onun annesi hastalandığı için o başka bir ile gitti. Öyle ayrıldık. Geçen gün ise benim gittiğim dans kursuna yazıldı. Ben onu hatırladım ama o galiba beni hatırlamadı."

"Güzel hikayeymiş. Sevgili olursunuz artık."

"Ya abi! Ben aşka alerjim var diyorum sen diyorsun?"

Birden bire bana uzaylıymışım gibi bakmaya başladı. Ne demiştim ki?

"Ben mi yanlış duydum? Sen... bana abi mi dedin?"

Ne? Evet, öyle demiştim. Pişman değildim. Başımı salladım. Bana yaklaşıp sıkıca sarıldı. Ama çok sıkı sarıldı!

"Abi. Nefes alamıyorum!" Öyle diyince hemen benden ayrıldı ve yatağa oturdu.

"Aa, tekrardan kardeşim oldu. Beni abin olarak kabul ediyorsun değil mi? Kesin bilgi yani?"

"Evet abi. Bana abi duygusunu öğrettiğin için teşekkür ederim."

"Asıl ben teşekkür ederim beni abin olarak gördüğün için."

Sonrasında saçlarımdan öptü ve gitti.

 

 

 

Eveeeeeeeett bu bölüm de bu kadardı.

Biraz geç geldi🙈🙈

Bir abimize abi derken diğeriyle çok kötü bir olay yaşadık.

Sizce Sonay Uran'ı kaç gün sonra affeder?

Peki ya Buğra'yı ne zaman affeder?

Bölümü beğenmişsinizdir inşallah🙈🙈

Diğer bölümde görüşmek üzereeeee

Bay Bayyyy💝💝




 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 14.01.2025 19:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...