Ashe: Moral of the story

Sorgu odasında oturalı 1 saat olmuştu. Ama konuşmuyordu. Selim...

Polisler onu evden apar topar aldığından beri kafası karışık bir şekilde oturuyordu. Polisler onla konuşsa bile o sessiz kalmıştı. Kimse ne düşündüğünü bilmiyordu.

~SELİM~

Bugün izin günümdü. Bugün sadece yan gelip yatmak ve bir film seyrederek keyif yapmak istiyordum. Üzerime rahat bir şeyler geçirip, Netflix'i açıp film arayışına koyuldum. En sonunda bir film dikkatimi çekti ve filmi açmadan önce bira var mı diye mutfağa gittim. Ama lanet olsun ki kalmamıştı. Bende filmi bir şey yerken veya içerken izlemek istediğim için mısır patlatmaya karar verdim. Hızlıca mısırı da hallettikten sonra koltuğa uzanıp filmi başlattım.

Ama daha 10 dakikasına gelemeden, dışarıdan siren sesleri duymaya başladım. Siren seslerinden filmi doğru düzgün anlayamıyordum bile. Siren seslerine söylensem de şuanda hiçbir şeyin keyfimi bozmasına izin vermeyecektim. Sonuçta benle bir alakaları yoktu. O yüzden filmin sesini daha da açtım. Ama bir kaç saniye sonra kapı çaldı.

Ağzımın içinden bir küfür mırıldandım. Hadi ama, neden bir rahat yoktu ki! Sürüne sürüne kapıyı açmamla beraber polislerle burun buruna gelmiştim. Hadi ama öğrenmiş olamazlardı değil mi? İnşallah o değildir...

Beni hızlıca evden çıkardıklarında ne olduğunu bile anlayamamıştım ve sorgu odasında bulmuştum kendimi. Şuan düşüncelerle boğuluyordum. Eğer yaptığımı öğrenmişlerse iyi rol yapmam gerekiyordu. Onlar soru soruyordu ama kafam karışıktı. En sonunda sessizliğime dayanamamış olacak ki, aralarından en ürpertici olan polis birden yumruğunu masaya indirdi ve bağırdı.

'' Senin sorunun ne ? Ya hemen cevap verirsin ya da sen konuşana kadar seni nezarethaneye kapatırım!''

Tamam bu sefer mecbur konuşacaktım. Tekrar içeri girmek istemiyordum. Bu yüzden yere bakan eğik kafamı kaldırarak polisle bakışlarım çarpıştı. Polis kabul ettiğimi anlamış olacak ki daha ne olduğunu bile bilmeden bana soru sormaya başladı.

'' Beste'yi tanıyorsun değil mi?''

Beste mi? İlk başta sessiz kaldım ama sonra mecburen konuşmaya başladım.

'' Evet, eski kız arkadaşım''

''Peki, nasıl biriydi ve neden ayrıldınız?''

''Bunu bana neden soruyorsunuz? Beste'nin konumuzla ne alakası var?''

Endişelenmeye başlamıştım, Beste'yi neden soruyorlardı?

''Tamam, şimdi sana kısaca anlatacağım ama sonrasında bana ne olduğunu anlatman gerekiyor. Beste'nin okuduğu sınıf ile alakalı bir sorun var ve Beste kayıp. Ancak onun öldürüldüğü mü yoksa birisini mi öldürdüğünü ve hala yaşayıp yaşamadığını bilmiyoruz. Bu yüzden onu bulmamız lazım, ne olursa olsun. O yüzden şimdi sorularıma cevap ver.''

Ne diyordu bu adam? Beste'ye kim ne yapmış olabilirdi ki? Şaşkınlıkla adamın suratına bakarken yaşam belirtisi göstermek için, kafamı yukarı aşağı anladığımı belirtmek için yavaşça salladım.

''Pekala, tekrar soruyorum, nasıl biriydi ve neden ayrıldınız?''

''Beste...''

Bir kaç saniye duraksamam gerekti. Ne diyecektim? Ama susarsam işi çıkmaza sokardım ve beni rahat bırakmazlardı o yüzden anlatmaya koyuldum.

'' Besteyle bir kaç aylık bir ilişkimiz oldu. Gerçekten samimi bir kızdı. Ama anlaşamamazlık oldu ve ayrıldık. Ayrılmadan önce tatlı bir ilişkimiz vardı. Derya...''

Yutkunma ihtiyacı hissettim. Onlara bunu anlatmayacaktım.

'' Yani onun yakın arkadaşı Derya ile beraber takılırdık. Onlar zaten hiç ayrılmazdı. Derya'nın psikolojik sorunları vardı ve bu yüzden tedavi görüyordu. Gerçi o tedaviyi doğal olarak olumlu karşılamıyordu. Hatta bazen kriz geçirip tedavi gördüğü yerde bir süre yatıyordu veya orda kalması gerekiyordu. Yani böyle olunca da Beste onun yanından ayrılmıyordu falan. Bazen beni bile boşluyordu ama en sonunda bitti işte, bu kadar.''

Tamam, belki bazı yerleri atlamıştım. Ama yine de anlattıklarımda yalan yoktu.

'' Tamam ama tam olarak ne sebepten ötürü ayrıldınız?''

Off neden soruyorsun. Anlaşamadık dedim ya daha sorgulamasa olmaz mıydı? Ama hemen mantıklı bir cevap vermem lazımdı. Yoksa şüphelenir ve başıma üşüşürdü.

''Dediğim gibi anlaşamamaya başladık. Kavgalar ediyorduk ve bizde bitirmeye karar verdik.''

Tamam iyi atlatmıştım. Sakin olmam lazımdı. Ben gerçeği söylersem beni ciddiye almazlardı ama onlar zaten illa öğrenecekti. Sadece bunu geciktirmem lazım. Ama bu sırada karşımda ki asık suratlı adam tekrar konuşunca kafamı kaldırdım.

''Tamam bunları geçtim. Ayrılırken Beste'yi onu öldürmekle tehdit etmişsin. Bu doğru mu?''

Siktir!

''H-hayır. Ne alakası var? Öyle bir şey demedim!''

'' Kekelemen, hemen terlemeye başlaman, yerinde durmayıp kıpırdanman yalan söylediğini açıklıyor. Doğru söyle yoksa iki kelimemle kendini içerde bulursun!''

İnsan bu kadar kötü yalan söyleyebilirdi. Şimdi olaydan yavaşça sıyrılacaktım. Hem işlediğim suçu bilmiyorlardı. O yüzden beni içeri atamazlardı, rahat gözükmeliydim.

'' Tam ölüm tehtiti denemez. Sadece o an benden ayrıldığı için çok gözüm dönmüştü. Onu korkutmak istedim. Bu kadar.''

'' Pekala umarım doğru söylüyorsundur. Yoksa senin için hiç iyi olmaz. Ahmet, içeri kapat şunu!''

''Ne! Beni orada tutamazsınız. Ben Beste'ye bir şey yapmadım. Elinizde kanıt bile yok.''

''Aptal, Beste ile alakan var mı bilmiyorum ama seni yasal yollardan uyuşturucu sattığın için kapatıyorum. Hadi Ahmet al şunu''

''Hayır, lütfen. Kapatmayın beni!''

Derken sesim kesildi. Çoktan sorgu odasından çıkmıştım bile...

*************************

Polisler çalışmalara devam ediyordu. Bu sırada olayla bizzat ilgilenen baş komiser Atalay, müdürle konuşmuş ve okulu 2 günlüğüne kapatmıştı. Beste ile alakalı eski sevgilisinden şüphelenmişti. Ama emin olamıyordu, çünkü onda o cesareti göremiyordu.

Şimdilik Beste'nin arkasından kalan tek ipucu çizdiği resimdi. Resmi çizer bir yakınına göstermişti. Yakını ise çizimin bir taslak olarak çizildiği ve tam bitmemiş olduğunu söyledi. İşte bu işini daha da zorlaştıracaktı.

Onun yanında Beste'nin suçlu olma ihtimali de aklından bile geçmemişti, suçlu olduğunu düşünmüyordu. O yüzden belki de yaşıyordu kim bilir? Ama daha bu soruyu sormak için bile erkendi. Beste'nin sadece arkadaşlarıyla görüşmeyi değil ailesi ile de iletişime geçecekti. Şu ana kadar çözdüğü olaylarda da eğer ölen bir kişi varsa çoğunun aileden bir üye öldürmeye teşebbüste bulunmuştu.

Bütün seçenekleri kafasında tartarak düşünmeye başladı. Ama işi karışık olduğu için çekmecesini açıp bir kağıt aldı. Beste ile alakası olan ve ilk olarak görüşmesi gereken kişileri yazmayı düşündü. Masanın üstünden bir de kalem alıp, aklına gelenleri yazmaya başladı.

*Babası

*Annesi

*Sınıfındaki arkadaşları

*Komşuları

Bunlar şimdilik aklına gelenlerdi. Babası ile çok kavga ettiğini öğrenmişti annesinden o yüzden ilk onunla görüşme yapmalıydı.

Annesi perişan haldeydi. Onun olacağını çok düşünmüyordu. Ama yine de görüşüp belki ağzından bir laf alabilirdi.

Bugün Beste'nin okuduğu sınıfa gitmişti ve anlaşılan o gitmeden önce müdür onlarla konuşmuştu. Onlar bir şey biliyor olabilirdi. Onları da göz önünde bulundurmalıydı.

Komşuları açısından da onların duyduğu, gördüğü veya şahit olduğu bir şeyler olabilirdi.

Şimdilik aklına bunlar geliyordu. Elindeki kalemi çevirirken bir anda duraksadı. Derya... Derya'yı da yazmayı planladı, ondan şüphelenmemişti çünkü genellikle zamanını terapilerde geçiren bir kızdı. Ama kesinlikle Selimle aralarında bir şey olmuştu. Öğrenmesi lazımdı.

*Derya

Listeye onunda adını ekledi. Olay beklediğinden daha da karışıktı. Ama ne kadar sürecek, nelerle karşılaşacak umurunda değildi. Sadece olayı çözmek istiyordu. Beste'nin suçlu olması ağır basmıyordu. Çünkü ailesinden veya arkadaşından, Selim'den öğrendiği kadarıyla onu cesaret edecek bir kız değildi.

Ama öldürüldüğüyle alakalı da aklında şüphe vardı. Çünkü emin olduğu veya açık bırakılan bir şeyle karşılaşmamıştı. Başka bir şey de olmuş olabilirdi. Bu yüzden ne olursa olsun elinden geleni yapacak ve kızı ne şekil olursa olsun bulacaktı.

Tam o sırada kapı çalındı ve Baş komiser yerinde doğrularak '' Gir '' dedi. Kapı usulca açıldı ve içeri bu sabah tanıştığı Beste'nin babası girdi.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hoşgeldinizz!

Bölümü nasıl buldunuz?

Sizce Selim, Derya ile ilgili deni anlatmadı?

Hadi bakalım yorumlarda buluşalım canlarımm