Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Bölüm-4

@_gokyel_

 

 

🐺🐺🐺

 

Akşam olmuştu. Taburun çevresindeki bir binanın en üst katına çıkıp şu Allah'ın belası İstanbul'a bakıyordum.

Söylesene İstanbul, kaç insanı içinde sürükledin, kaç insanı hayatının dönüm noktasından geçirdin, kaç insanın kâbusu oldun. Söylesene kaç insanı anne babasız bıraktın ?

Ülkemin toprakları bir başka. Ama İstanbul benim canımı çok yaktı. Bütün acılarıma şahit oldu bu şehir.

Kollarımı demir parmaklıkların üzerine yerleştirip ellerimi kavuşturmuştum, nazlı nazlı ama kederle İstanbul'u seyrederken.

Arkamdan gelen ayak seslerini farkettim. Ama dönmedim.

"Ne o, yoksa bizi şikayet mi ediyorsun İstanbul'a."işte bu can dostumun sesi. Arkamı dönüp şakacı bir hâlde gülümsedim.

"En çokta seni."hepsi de oradaydı. Yeni yoldaşlarım.

"Eee, bir sonuç alabildin mi bari ?"

"Yok, henüz tepki vermedi."yanıma dizildiler.

"Biz yeni görevimiz için hazırız kardeşim. Ailelerle vedalaşıldı."başlıyoruz desene.

"Hepinizle gurur duyuyorum. Sizden isteyebileceğim en son şeydi bu, ve siz bir saniye düşünmeden kabul ettiniz. Bundan sonra canımız önce Allah'a, sonra birbirimize emanet."

"Ağam, bize bu şehirde son defa bir türkü patlat da içimiz açılsın."Urfalı bir ağanın oğlu Ensar, sesi de güzel. Dağda az ciğerimizi dağlamadı bu ağa oğlu.

"Tek isteğiniz türkü olsun Kürşad komutanım.

Çırpınırdın Karadeniz

Bakıp Türk'ün bayrağına

Ah ölmeden bir görseydim

Düşebilsem toprağına

 

Sırmalar sarsam koluna

İnciler düzsem yoluna

Fırtınalar dursun yana

Yol ver Türk'ün bayrağına

 

Kafkaslardan aşacağız

Türklüğe şan katacağız

Türk'ün şanlı bayrağını

Turan ele asacağız

Azerbaycan bayrağını

Karabağ'da asacağız."

"Ağzına sağlık Ağam. Ne güzel söyledin öyle."harbiden güzeldi.

"Sağolun komutanım."hep birlikte belki de son defa bu şehre baktık.

"Kamber, geldiğinden beri ağzını bıçak açmadı. Alışık değiliz bak senin bu hâline."ona baktım.

"Aaah ah, şuradan gideceğiz ya komutanım, koyuyor be."bana da Kamber bana da.

"Ama görev her şeyden önemlidir değil mi ?"bana baktı.

"Her zaman komutanım, canımız feda."aferin. Kürşad yanıma yaklaştı.

"Toplantıdan sonra sen neredeydin, kayboldun bir ara kardeşim."biraz sustum.

"Babamı ziyarete gittim, şehitliğe. Onunla vedalaştım, belki son kez. Helallik aldım."sırtıma elini koydu.

"Halit amca seninle hep gurur duydu. Eminim şimdi de duyuyordur."Kürşad babamı yakından tanıyanlardandı.

"Bazen kızıyorum falan ama iyi ki varsın lan."güldü.

"Sağol ya, senden böyle şeyler duymaya alışık değilim. Şaşırtıyorsun beni."çatlak.

"Ulan değişik, bir güzel laf söyledik diye hemen ukalalık yapmaya başladın."yüzü asıldı.

"Ayıp ediyorsun ama kardeşim."güldüm.

"Şaka lan şaka, hemen alınıyorsun. Sana da iki makara yapılmıyor."yeniden suratı düzeldi.

"Sabah taburun bahçesinde Almila ile otururken görmüşler seni kardeşim."yuh.

"Lan evde horul horul uyurken devletin askerlerine; bana yani en yakın arkadaşına karşı muhbirlik yaptırmaya utanmıyor musun ?"bir de gülüyor.

"Ya boşver şimdi sen onu da kızla ne konuştunuz söyle bakalım. Dökül hadi dökül."şuna bak ya.

Şimdi ben bundan bir şey de saklayamam ki.

"İşte ona karşı bir güvensizlik hissettiğimi, onu tanımam gerektiğini söyledim. O da bana kendini anlattı."gözlerini açtı.

"Nasıl anlattı ?"koca karılar gibi gelmiş benden dedikodu almaya çalışıyor.

"Zımba, kız iki metre ötemizde. Uzatma bence."ben ona genelde kızdığım zaman lakabıyla hitap ederim.

"Tamam be, bana da anlatmıyorsun ya aşk olsun sana."yüzünü döndü bana. Elimle bana dönmesi için dürttüm.

"Şiiiş, bir bak bir bak. Tamam pan, söyleyeceğim. Benim hayranımmış."anında döndü.

"Hadi canım, şaka yapıyorsun."hiç bir şey söylemeden ona baktığımda şaka yapmadığımı anladı.

"Kurtalp'e hayranmış, beni tanımadan önce."gülümsüyordu.

"Sen zaten Kurtalp'sin. Doğal olarak sana hayran oluyor kardeşim."hadi ya, harbi mi söylüyorsun.

"Anladık lan o kadar."benim bir kızla böyle bir yakınlık derecesine gelmem şaşırtmıştı onu doğrusu. Hayatıma birini sokmamakta ciddiydim. Bunu o da biliyor.

"Sen yine sinirlisin, ilacını aldın mı ?"sustum.

"Hayır."

"Kaç kere diyeceğim sana şu ilaçlarını aksatma diye, ben senin anan mıyım baban mıyım ? Koskoca adam oldun hâlâ ilaçlarını kontrol edemiyorsun."bazen içiyorum bazen de bilerek içmiyorum. Genelde operasyon öncesi içmiyorum.

"Bak kardeşim, sadece bir iki tane hap o kadar."

"Haklısın."

"Haklıyım tabi, doktor ne dedi, ilacını içmezsen halüsinasyonlar görürsün demedi mi ?"

"Tamam tamam, yanımda, içerim birazdan."cekedimin cebinde yedek olarak vardı.

"Sen böyle surat yapıyorsun ama ben senin için söylüyorum kardeşim. Operasyonda bir yerde düşüp kalsan ne olacak ?"

"Son psikolog randevuma da gidemedim, ona da bir ara görünmek gerek."iki hafta önceydi.

"Görünmen mi gerek ?"

"Biliyorsun başta gitmek istemedim, bence randevularımı takip etmem büyük ilerleme."gülümsedim.

"Yani orası öyle, Selim Albay böyle giderse görevden ihraç olabileceğini söyleyince tabi."evet ya, öyle bir şey vardı bir ara.

"Aman aman, hiç bahsetme ondan. Geçen sordu zaten devam ediyor musun doktora diye."

"Ne dedin ?"bana baktı.

"Ne diyeceğim ediyorum dedim. Sen de söyleme bir şey ha."

"Kendi başını yaktığın gibi benimkini de yakıyorsun farkındasın değil mi kardeşim ?"haklı ama yapacak bir şey yok.

"Bir şey olmaz bir şey olmaz. Neyse soğuk oldu, zaten sabah erkenden helikopter de olacağız, gidelim artık."parmaklıklardan uzaklaştım.

"Hadi çocuklar, gidelim artık. Sabah görev var."herkes biliyor ama kimse bu gece İstanbul da son gecemiz olacağını söylemiyordu.

Liderleri olarak bunu onlara direkt söylemedim. Ama ailelerinizle vedalaşın dediğimde hepsi anlamıştı aslında.

Ama görevimizi en iyi şekilde yapıp yine on iki kişi olarak buraya dönmek için Allah'a dua edeceğiz.

Kiminin anası babası, kiminin çoluğu çocuğu, kimininse sevdiği var gerisinde.

Sabaha kadar gözüme uyku girmemişti. Evet ilk defa göreve çıkmıyorum ama omuzlarımda on bir kişinin yükü var.

Allah'ım, sen benim liderlik ettiğim bu vatan evlatlarının canını esirge ya Rabbim. Ayaklarına taş değdirme. Gerekirse bana şehadeti nasib et, ama onları koru ya Rabbim.

Sabah, güneş doğmak üzereyken bütün ekip kalktı. Görev dolayısıyla sivil gitmek durumundayız. Birer sırt çantası ve gerekli teçhizatı aldık. Orada ne kadar kalacağımız belli değildi. Herkesi toplayıp bir konuşma yapmak istedim.

"Helikopter Şırnak'a inecek. İşimiz uzarsa diye konaklamak için bir güvenli ev tahsis edildi. Mümkün olduğunca dikkat çekmemeye çalışın. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, size güveniyorum."konuşmadan sonra helikopter pistine geçerken Selim Albay aradı.

"Komutanım ?"

"Veda edemedik, yolunuz açık olsun."dünden beri bir türlü bir araya gelememiştik.

"Sağolun komutanım, eğer geri dönemezsek..."

"Allah'ın izniyle döneceksiniz, eğer işler ters giderse ve siz dönemezseniz vasiyetin yerine getirilecek."operasyonlarda bana bir şey olursa diye vasiyet bırakmıştım. Her operasyon öncesi bunu söylerdim, ama artık kendi söylüyor.

"Sağolun komutanım, bu sefer daha zorlu bir görev. Hakkınızı helal edin."

"Helal olsun, sen de helal et."

"Helal olsun komutanım."

"Allah yar ve yardımcınız olsun."kapattım.

Ben de binince helikopter havalandı.

"Ya komutanım, şu meret her havalandığında ayaklarım yerden kesilmiş gibi oluyor."ulan Yaman.

"Hani helikopter ya bu canım kardeşim, doğal olarak ayakların yerden kesiliyor, -miş gibi olmuyor yani."hep birlikte gülüyoruz.

"Komutanım ben sizinle göreve çıkmayı özlemişim be."ona baktım.

"Ben de özledim Ömer, ben de özledim."

"Almila Üsteğmen'im, siz Gökalp komutanımla ilk defa göreve çıkıyorsunuz herhalde ?"Poyraz sordu.

"Öyle, biz daha önce tanışmıyorduk. Gökalp Yüzbaşım sizi seçtiği gibi beni seçmedi, beni Selim Albay seçti."bana baktı, yanımdaki Kürşad da dirseğiyle beni dürttü.

"Laf mı soktu o sana ?"Kürşad kulağımın dibine girdi. Hiç aldırmadım.

"Şeyden sordum, Kurtalp Yüzbaşı tanımadığı ya da operasyona çıkmadığı insanları pek yanında tutmaz da. Siz daha önceden tanışıyorsunuz diye şey etmiştim ben."

"Selim Albay tanıyorsa benim için yeterli Poyraz, ayrıca ben memnunum, Almiladan."gözler üzerimde.

"Sağolun komutanım."

"Ulan şu haline bak be, iki günde kız ne hâle getirdi seni."şimdi bir tane çakacaktım şuna.

"Zımba, işine bak kardeşim. Dön önüne, dön lan."zorla sinirlendiriyorlar insanı, sonra sen niye sinirlisin oluyor.

Yanımda gevşek gevşek sırıtıyor hanım evladı.

Bizimkiler makara yaparken bir anda helikopter sarsılmaya başladı. Kırmızı ışıklar yanmaya başladı, acil sirenler çalıyordu.

Daha operasyona başlamadan bu olmamalıydı. Allah'ım sen yardım et.

 

**************************

Allah, Türk'ü korusun.

Loading...
0%