@_lavinia_
|
Hepinize merhaba bu bölümde bazı geçmiş anılar olucak umarım beğenirsiniz keyifli okumalar Berfin'den Sabah uyandım saat 7 daha erkendi ama askeri lojmandaki evime gitmeliyim ayrıca bugün babamın evine gidip biraz hasret gidericem babam şehit oldu ama yinede onu özlüyorum ayrıca onun yeri bende başka,hırkamı giyip çantamı aldım ve odadan hemen çıktıktan sonra kapıyı kilitledim ve aşağı indim dün gece üzerimdeki siyah askılı crop ve siyah kısa şort ile uyumuştumcve hala üzerimde onlar vardı aşağıda Binbaşı Buğra vardı onu görünce durdum"kolay gelsin komutanım"dedim asker selamı verip,komutan ayağı kalkıp yanıma geldi bu ne uzunmuş lan,yakından bakınca daha yakışıklı,ne düşünüyorum ben neyse"nereye asker bu kıyafetlerle"diyince şaşırdım"lojmana komutanım"dedim hemen cevap verdi"iyi madem bende geliyim benim araç lojman'ın garajında kaldı" "tabi komutanım buyrun"dedim ve aracıma doğru gittim sürücü koltuğuna oturdum komutanda hemen yanıma oturdu ben lojmana doğru sürdüm birazcık hızlı sürüyo olabilirim yollar saat erken diye yol çok dolu değil sonuçta Lojmana gelince kapıda duran Arif beni tanıdığı için tekmil verdi ve kapıyı açtı bende arabayı park ettim ve arabadan indim komutanda indi ve biz evlerimize gittik şansa bak komutanım yan komşum çıktı neyse eve girdim ve babamın evinin anahtarını aldım ve yola koyuldum eve varınca içeri girdim,çocukluğum burda geçti benim,babamın odasına girdim ve çalışma masasının başına geçip çekmecelerini açıp içindeki CD ve mektupları aldım yatağa oturdum mektupların arasında babamın fotokrafı vardı,resmi öptüm,tekrar resme bakınca gözlerim doldu yanında 14 yaşındaki ben vardım doğum günümden iki gün önce çekilmişti,göreve gitmeden 2 gün öncearkasında yazaları okumaya başladım Bu resimde muhtemelen güzel kızımın kokusunu son içime çekişimdir görevden dönünce bu yazıları karaliycaktım eğer karalayamadıysam çoktan şehit olmuşumdur.güzel kızım Berfom benim kar tanem nur yüzlüm özür dilerim seni yanlız bıraktığım için eğer annen beni terk etmeseydi seni ona emanet ederdim,umarım şimdi dilediğin gibi asker olmuşsundur,şuan bu yazıları 16 Aralık 2015 yılında göreve gitmeden önce yazdım senin doğum gününe yetişemedim yada sonradan telafi kutlayamadım 18 Aralıkta yani seni doğum gününde ağlattıysam çok özür dilerim güzel kızım. seni çok seven baban. Yazıları okuyunca hıçkırarak ağlama başladım doğum günümden nefret ediyorum bu yüzden,CD'leri alıp salondaki CD çalara taktım "Bu gün benim nur yüzlüm ilk adımlarını atmaya başladı,hadi gel babaya"paytak paytak yürüyerek babamın kollarına atlamıştım Başka bi CD'yi taktım Babam bana şarkı söylüyodu ben annem gittiği için ağlıyodum babam ise genç olduğu için ne yapacağını bilmiyodu o yüzden beni kucağına oturtup bana şarkı söylemeye başladı Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce Güzel yüzün yanakların ıslanır Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce Hüzün,keder yüreğime yaslanır Sen ağlama,bir damla göz yaşın yeter Sen üzülme gülüm Gece gök yüzünden bir damla yaş düşünce Bahar gelir tüm çiçekler ıslanır Kara hözlerinden bir damla yaş düşünce Hüzün, keder yüreğime yaslanır Sen ağlama bir damla göz yaşın yeter O an içeri 8 yaşındaki abim girdi ve babamın yanına oturdu Sen üzülme gülüm Gamzende güllerin biter Yollarıma taş koysalar döneceğim Gözlerinden yaşlarını sileceğim Abim o an babama sarıldı o an abim 8 ben 4 yaşındaydım ve ve annem üçümüzü terk etmişti, abim nerde diye sorarsanız o evli ve Diyarbakır'da evli hatta şuan 2 çocuğu var o şuan orda görev yapıyo,o zamanlar annemi babam istese bulabilirdi sonuçta ama artık onu aramanın faydası yoktu bulsada geri getiremezdi kayıt sona ermişti ben hüngür hüngür ağlamaya başladım evdeki her hangi bi kututyu alıp babamın,mektupları CD'leri ve bazı eşyaları kutuya yerleştirirken bi anahtar buldum ve babamön odasında baza'nın altında bi sandık buldum anahtarı ona denedim ve açıldı kututdan babamın,benim,abimin ve çoğunda birlikte olduğumuz fotoğraflar ve babamın telefonu vardı enson fotoğrafların arasında annemin bi fotoğrafını buldum kucağında yeni doğmuş ben yanında mutlulukla oturan abim ve benim doğumumla mutluluktan havalara uçmuş babam vardı annem çok güzeldi genç ve beyaz tenliydi saçları siyah rengine boyanmıştı boyandığını nerden bildiğimi sorarsanız babam annemin saçlarının açık kahve renginde olduğunu ve ben doğmadan önce soyaha boyattığını söylemişti esyaları aldıktan sonra sandığıda kutuya koydum ve evden çıktım eşyaları arka koltuğa koyup sürücü koltuğuna oturdum ağlamaya devam ediyodum lojmana girince Arif'e susmasını işaret ettim ve kapıdan girdim ve arabayı park edip kutuyla birlikte eve giderken ağlıyodum evin kapısını açarken Buğra yan daire yani evinin kapısından çıktı ve çöpü dışarıbırakırken benim yüzümü görüp yanıma geldi"bu yüzünün hali ne Berfin noldu"demesiyle elimin tersi ile göz yaşlarımı sildim ve ağlak bi sesle burnumu içime çektim ve kızarmış burnum ve yanaklarımla"yok bişey komutanım"dedim ama Buğra beni kolları arasına aldı ben dayanamayıp sarıldım ve daha çok ağlamaya başladım"içeri geçelim anlat bakalım noldu"dedi bende evin kapısını açtım ve içeri girdik elimdeki kutuyu masaya bıraktım"komutanım ben o eve gittim ve her şeyi izleyip okudum,ben babamı istiyorum,annem yaşıyomu yada nerde bibilgim yok onu sevmiyorum o bizi terk etti ve istemiyorum onu"ağlayarak söyledim bunları"bana komutanım demene gerek yok sivil hayattayız Berfin"dedi haklıydı 1 saat falan oturduk dertleştik sonra eve gitti bende makarna yapıp yedim çünkü sabahtan beri bi lokma bişey yemedim yemeği yedikten sonra bulaşıkları yıkadım ve pijamalarımı giydim ve başım dönmeye başladı duvara tutundum ama yere düştüm ve gözlerime karanlık bi perde düştü... Evet bölüm sonuna geldik ilk defa ağlayarak bi bölüm yazdım hele CD'leri izlediği yeri yazarken öyle bi ağlıyodum ki neyse en az 5 oy ve 5 yorum yoksa bölüm yok |
0% |