(Belis’in ağzından)

Yurda geldiğimde o kadar mutluydum ki anlatamam. Kendimi yatağa attım. Kenan mesaj atmıştı:

‘’Güzel gündü, tekrar yapalım.’’

Bir süre ekrana gülümseyerek baktım. Çok şanslıydım. Hemen cevap yazdım.

‘’Kesinlikle katılıyorum, iyi geceler.’’

Cevap yazdı:

‘’İyi geceler.’’

Telefonu bir kenara koydum ve geceyi kafamda tekrardan gözden geçirmeye başladım. Kenan Yıldız gerçekten benden hoşlanıyordu, bunu hayal bile edemezdim.

(3. Kişi ağzından)

Angela ve Linnea konuşarak odaya girince yatakta kendi kendi kendine gülümseyen Belis’i fark ettiler. Angela ona doğru eğildi:

‘’Tavanda seni bu kadar gülümseten ne var merak ediyorum doğrusu.’’

Belis bu sözle irkildi, yanına baktığında odaya giren Angela ve Linnea’yı gördü. Kahretsin rezil olmuştu.

‘’Shei*e ‘’(almanca h*s*ktir gibi bir şey) diye mırıldandı.

‘’Noldu’’ dedi yanındaki Angela gülerek,

‘’Çok mu şaşırdın gelmemize.’’

Belis utancımdan yerin dibine girsem diye düşünüyordu, onu sesli mi söylemişti. Linnea ve Angela almanca bilmediği için çok şanslıydı.

Hemen oturuşunu düzeltti:

‘’Ben… Gideyim, siz de yorgunsunuzdur yeni geldiniz daha. ‘’

Linnea kıkırdadı ve Belis’i kolundan tuttu:

‘’Seni bu şekilde gülümseten buluşmanı anlatmadan hiçbir yere bırakmıyorum gidemezsin, otur oturduğun yerde.’’

Angela oturduğu yerden kalktı:

‘’Bir saniye, bir saniye Belis seni son günlerde kimin bu kadar gülümsettiği anlaşıldı.’’

Belis ona doğru baktı, Kenan’la yazışırken duyguları o kadar mı belli oluyordu. Zaten rezil olmuştu, bir de üstüne bu… Utangaç bir şekilde Angela’ya baktı.

‘’Bak hemen nasıl da kızardı.’’ Dedi Linnea alaycı bir tonda.

‘’E yalan mı kızım kaç gündür gülümseyerek biriyle yazışıyorsun, yeni tanıştık özel hayatına çok girmeyelim diye bir şey demedik ama çok belli hayatında birilerinin olduğu. Şimdi anlat bakalım kimdir kimlerdendir?’’

Belis sessizce oturmaya devam ediyordu, sağ olun ya hiç girmiyorsunuz özel hayatıma diye düşündü. Linnea’nın Kenan Yıldız demesine kalmadan Belis onu susturdu.

‘’Kenan Yıl-‘’

‘’Linnea! Ordan bakınca eğlenceli gibi görünüyor olabilir ama hiç sırası değil şu anda.’’

Angela ona baktı, biraz fazla mı soru sormuştu. Sakince elini Belis’in omzuna koydu.

‘’Sakin ol, biraz takıldık sana hepsi bu. Ayrıca eğer bu Kenan dediğiniz kişi Juventus’ta oynayan Kenan Yıldız’sa saklaman biraz zor. Fanatik derecesinde olan hayranları var, hatırlarsın zamanında Madison Beer’la söylenti çıkmıştı, shop olmasına rağmen çok konuşuldu.’’

Linnea onu başıyla onayladı:

‘’Sen de sporcusun birkaç buluşmaya kalmaz paparaziler dibinizde bitiverir.’’

Dediklerinde sonuna kadar haklılar, diye düşündü Belis. Gerçekten çok utanıyordu, arkadaşları hem onu tavana bakarak sırıtırken yakalamış hem de ilişkileri açığa çıkmıştı. Aynı zamanda ikisinin de belli bir fan kitlesi olduğunu düşünürsek magazin basınının da öğrenmesi an meselesiydi.

‘’Çık artık şu matem havasından.’’ Diye teselli etmeye çalıştı Angela.

‘’İkiniz de özel hayatlarınızı gizli tutan insanlarınız sonuç olarak, magazinciler en fazla bir iki buluşmanızı fotoğraflar o kadar.’’

‘’Haklısın’’ diye onayladı Belis, gözyaşlarını sildi.

‘’Evet, arkadaşlar keyfinizi kaçırmak istemem ama saat kaç oldu. Akşam yemeğini kaçırmadık değil mi?’’ dedi Linnea

Belis saatine baktı.

‘’Saat 23.30 olmuş akşam yemeği biteli 1.30 saat oldu.’’

Kendini geri yatağa attı:

‘’Aç kaldık off’’

Linnea onlara baktı:

‘’Kendimi anneniz gibi hissediyorum ama market alışverişi yapmıştım, sosisli makarna yapabiliriz. Hatta Angela sen bugün bizim odada kalsana.’’

Angela ona baktı:

‘’Çok iyi olur hem eğleniriz, hem de…’’

Sözüne devam etmeden önce yüzünde sinsi bir bakışla Belis’e baktı.

‘’Hayır’’dedi Belis, yanakları al al olmuştu.

‘’Hem dee şu Kenan hakkında daha fazla bilgi edinmiş oluruz, değil mi Belis.’’ Bunu söylerken gülüyordu.

Belis yanındaki yastığı alıp Angela’ya fırlattı. Tamam şu birkaç günde çok yakın arkadaş olmuş olabilirlerdi ama daha kendine zor itiraf ettiği duyguları onlara nasıl itiraf edecekti.

‘’İstemezse zorlama kızı.’’ Dedi Linnea.

‘’Hayır efendim bizim ilişki durumumuz çöle döndü hayatında bir şeyler olan biri varken bırakmam.’’

Belis ona baktı, Linnea Kenan’ın adını söylemişti. Şimdi görür o, diye düşündü. Şakayla karışık:

‘’Valla biz deme Juventus’la çevre yapan tek kişi ben değilim bu odada.’’

Angela ocak başında makarna pişiren Linnea’ya baktı. Kendisi de bir yandan kek yapmaya çalışıyordu. Çalışıyordu dedim çünkü Belis olmasaydı şeker yerine tuzlu kek yiyeceklerdi.

‘’Sana inanamıyorum, Linnea.’’ Diye haykırdı Angela

Linnea ise gülüyordu:

‘’Of Belis ya, beni de kendinle ateşe attın.’’

‘’İkinizden de dinleyeceğim, ikiniz de kelimesi kelimesine anlatacaksınız.’’ Bunu söylerken eliyle unu devirmişti.

‘’Sen otur oturduğun yerde, sen otur batırdın her yeri.’’ Dedi Belis.

‘’Yanlışlıkla oldu.’’

‘’Üzülme canım biz seni yemek yapamayan halinle de seviyoruz.’’ Dedi Linnea. Bir yandan da gülüyordu.

‘’Şimdi salata yap diyeceğim de elini falan kesersin.’’

‘’Sen de mi brütüs .’’

‘’Tamam canım, kızma’’ dedi Belis ortalığı yumuşatmak için.

‘’Sofrayı hazırla sen.’’

Yemek yiyip biraz sohbet ettiler, sahiden de keyifliydi. Belis uzun zamandır bu kadar güldüğünü hatırlamıyordu. İnsanlar ne tuhaf, diye geçirdi içinden. İlk geldiğinde Linnea’yı kafa dengi ama otoriter biri olarak görmüştü. Hiç bu konuları konuşabileceği biri gibi görünmüyordu.

En son yatakta bağdaş kurmuş sohbet ediyorlardı. Belis’in annesinin İtalya’ya gelirken yanına koyduğu sarmaları pişirmişlerdi ve yiyorlardı.

‘’Lütfen Türkiye’ye maç yapmaya gidelim. Yemekleri çok güzel.’’ Dedi Angela.

Linnea başıyla onayladı.

‘’Annenin ellerine sağlık.’’

‘’Evet arkadaşlaar’’ dedi Angela, gözlerinde muzip ışıltılar yanıp sönüyordu. Belis’in Kenan’ını biliyoruz ama Linnea seninki nerden, kimlerden.

‘’Adı Nico, Nicolo Savona. Juventus maçına gittiğimde tanıştık.’’

‘’Ben de ordaydım, Kenan’ı izlemek için. Yani tanışmalarına şahit olmasam bana da söyleyeceği yoktu. ‘’ Dedi Belis.

Biraz daha sohbet ettiler, ilk başta hem Belis hem Linnea ilişkileri hakkında konuşmaya utansa bile eğlenceli geçmişti. Gecenin sonunda hepsi yorgunluktan ölüyordu, neyse ki yarın boş günleriydi.

‘’İyi geceler.’’

‘’İyi geceler.’’

‘’Size dee’’

Belis telefonunu kapattı, yarına alarm kurmasına gerek yoktu. Sonunda, diye düşündü. Sonunda istediği kadar uyuyabilecekti.

Yorgunluktan kardeşinden ve Kenan’dan gelen mesajları fark etmemişti bile.

Evett, yeni bölüm geldi. Hikayeye yeni karakterler eklenecek önümüzdeki bölüm, umarım beğenirsinizz