@_moonvampire
|
Bol bol yorum atmayı ve bölümü oylamayı unutmayalımm! Keyifli okumalar dilerim - 13. BÖLÜM - - GİZLER VE ŞÜPHELER - 🖇️ "Arkadan dolaşacağım!" Bir genç fısıltısı ve hemen ardından gelen boğaz yırtıcı bir bağırış. Gelen yüksek sesle birlikte aniden yerimden sıçradım. Film izlerken uyuya kalmıştım. Yeni uyanmışlığın verdiği sersemlik ile boş boş açık televizyona baktım. Bir polisiye filmi izliyordum. Hayatım yeterince polisiye olaylarıyla dolu değilmişcesine. Koltuğun önündeki sehpadaki telefonumu alıp saate baktım. Çoktan gece yarısını geçmiş, dörde geliyordu. Üzerimdeki yorganı kaldırıp, televizyonu kapattım. Mutfağa geçip kendime bir kahve hazırlamaya başladım. Yeniden uyumamın imkanı yoktu. En azından dosya üzerine biraz yoğunlaşmalıydım. Çalışma odama geçtim. Ofisimdeki odadaki mantar panomun bir kopyası evimde de vardı. Dosya bir aydır bendeydi ve şuan duvarımda elle tutulur neredeyse hiçbir bilgi yoktu. Polis merkezinden aldığım birkaç yakınının ifadeleri ve birkaç şüpheli vardı. Ailesinin tasvirine göre kızları evden işe giden pek dışarıyla iletişimi olmayan biriydi. Carrie'nin en son gözüktüğü tarih 14 Ekimdi. Evden çıkarken ailesine, çalıştığı iş yerindeki birkaç mazemenin eksik olduğunu ve eksikleri alma sırasının kendisinde olduğunu söylemişti. Kamera kayıtlarını incelediğimde gerçekleri söylediğini gördüm. Elinde kafe için aldığı mazemeler vardı. Kamera kayıtlarında alışveriş merkezinin otaparkına girdiği ve İş yerine ait olan motor ile alışveriş merkezinin otaparkından çıktığı kameralara yansımıştı. Fakat gözüktüğü son kamera kayıtları bunlardı. 21 yaşına henüz kayıp ihbarı gelmeden bir ay önce girmişti. Kafe çalışanlarıyla yaptığım kısa konuşmada Carrie'nin o gün izinli olduğunu ve kafeye hiç gitmediğini öğrendim. Şüpheli listesine baktım tekrardan. Aynı kafede çalışan iş arkadaşı, kafenin patronu ve aralarında büyük bir tartışmanın çıktığı eski erkek arkadaşı. Bugün Carrie'nin çalıştığı kafeye gidip elle tutulur bir şeyler öğrenmem gerekiyordu. Zamanın geçmesi için şüpheli listesindeki kişilerini incelemeye başladım. İlk şüpheli çalıştığı kafede arkadaşı olan Nancy'di. Nancy, tıpkı Carrie gibi kafede garson olarak çalışıyordu. Ailesi Carrie ile yakın olduğunu söylemişti. Carrie'yi işe aldıran da Nancy olmuştu. Son zamanlarda Carrie'nin ailesinin anlattığı üzere araları nedenini bilmedikleri bir şekilde bozulmuş olduğuydu. Listedeki bir diğer şüpheli, Bay Dorian'dı. Kendisi Carrie'nin çalıştığı kafenin sahibiydi. Carrie kaybolmadan birkaç gün önce aralarında bir tartışmanın çıktığını öğrenmiştim. Listedeki son şüpheli birkaç yıl önce feci şekilde kavga ettiği eski erkek arkadaşı, Brice'ydi. Carrie, Brice'nin ona pek anlatmadığı ailesiyle iletişime geçmiş ve bu durum Brice'yi çok sinirlendirmişti. Henüz şüpheliler hakkında bilgilerim bunlarla sınırlıydı. Birkaç saat sonrasında Carrie'nin çalıştığı kafeye giderek ilk şüpheli olan Nancy ile konuşacaktım. (...) Yaklaşık yarım saattir karşımdaki kafeyi izliyordum. Her şey olağan akışında ilerliyordu. Tahminen Nancy olan garson kız kafeyi açan kişi olmuştu. Şimdilik hiçbir hareketinde şüphe verici bir olaya rastlamamıştım. Kafe açıldıktan yaklaşık yirmi dakika sonra ilk müşteri içeriye girdi. Nancy ile konuşmak üzere kafeye doğru adımladım. Sonsuza dek burada bekleyemezdim. Kafeye girdiğim anda kahve kokusu burnuma geldi. Masalardan birine geçtikten birkaç dakika sonra Nancy sipariş almak için yanıma geldi. "Hoşgeldiniz, ne alırdınız?" "Orta boy filtre kahve" Başını salladı ve arkasını dönüp gitti. Oturduğum köşe tüm kafeyi rahatlıkla görmeme olanak sağlıyordu. Birkaç dakikanın ardından Nancy elinde kahveyle birlikte geldi. Kahveyi masaya bırakıp "afiyet olsun" dedi. Tam gideceği sırada "Pardon" diyerek onu durdurdum. Bakışları bana döndüğünde yeni bir sipariş vereceğimi düşünüyor olmalıydı. Oturduğum sandalyeden ayağa kalktım ve tam karşısına geçtim. "Ben Dedektif Axel" elimi uzattığımda tereddüt ederek karşılık verdi. "Carrie dosyası ile ilgileniyorum ve sizden Carrie hakkında bilgiler edinebileceğimi umarak buraya geldim." Bir anda otur, Carrie dosyasında şüpheliler arasındasın ve bana bildiğin her şeyi söylemek zorundasın dersem ürkeceğini hatta bana yalan bilgiler vereceğini düşündüğüm için samimi bir başlangıç yapmak istedim. "Carrie Yaklaşık 2 aydır kayıp" dedi gerilerek. Bunu biliyordum. Bana bilmediğim bilgileri vermesi gerekiyordu. "İznin olursa sana birkaç soru sormak istiyorum. 2 ay yeterince uzun bir süre ve arkadaşın ortalarda yok. Onun için endişelendiğini varsayıyorum." "Elbette endişeleniyorum" dedi elindeki tepsiyi tek elinde tutarak. "Bana birkaç dakika verin lütfen. İstediğiniz soruları cevaplayacağım. " Başımı sallamamın üzerine elindeki tepsiyle arkasını dönerek mutfağa doğru yöneldi. Ben yeniden masaya geçtim ve Nancy'nin gelmesini bekledim. Birkaç dakikanın ardından Nancy mutfaktan çıktı. Üzerindeki önlüğü çıkarmıştı. Oturduğum masaya geldi, sandalyeye yerleşirken masanın üzerine koyduğum ses kayıt cihazına baktı. Eliyle kayıt cihazını gösterip "bu şart mı? " diye sordu. "Kendimi gergin hissetmeme yol açıyor." "Dosya için, Carrie'yi bulmak için önemli şeyler söyleyebilirsin ve benim bunları unutmam geriye gitmeme sebep olur. İzninle başlıyorum. " Nancy başını salladı, artık hazırdık. "Bugün günlerden 16 aralık cumartesi" diye kayıt cihazına doğru konuştum. "Yanımda Carrie'nin arkadaşı Nancy var. Nancy, sesinin kayıt altına alınmasına onayın var mı." Sarı saçlarını kulağının arkasına yerleştirirken "Evet" dedi. "Öyleyse hemen başlayalım. Carrie yaklaşık 2 aydır kayıp ve seninle onun hakkında konuşmak istiyorum. Cevap verme zorunluluğun yok kendini baskı altında hissetme lütfen" Ben prosedür gereği başlangıcı yaparken kendinden emin ve dik oturuyordu. "Carrie'yi en son ne zaman gördün?" "Ortalardan kaybolmadan bir gün önce. İşe gelmişti." dedi. "Onda bir gariplik var mıydı. Davranışlarında veya görünüşünde." Biraz durakladı. Düşünüyordu. Birkaç dakikanın ardından "Hayır" dedi. "Carrie her zamanki Carrie'ydi. Bir anda ortadan kaybolması beni çok şaşırttı. Kimseye haber vermeden öylece ortalıktan kaybolacak biri değildi." "Zorla alıkoyma veya cinayet olabileceğini mi söylüyorsun?" diye sordum. Sonuçta Carrie'yi en yakından tanıyanlardan biriydi. Fakat bilmediği bir şey vardı ki: Kimse göründüğü gibi değildi. En sansasyonel yaratacak olaylar aslında hiç beklenilmeyecek kişiler tarafından gerçekleşiyordu. "Carrie kendine zarar verebilecek kadar, buradan göçüp gitmeyi isteyecek kadar bu dünyadan nefret etmiyordu." "Sence intaharlar dünyadan nefret edildiğinde mi ortaya çıkıyor" Omuz silkti. "Bence öyle. Yaşamak için geçerli nedenleri bulamayınca hayatlarına veda ediyorlar. Ama söylediğim gibi Carrie öyle birisi değildi. En azından bize gösterdiği tarafıyla" Haklı olduğu yönleri vardı. İntaharların en büyük kaynağı insanın yaşam amacını bulamamasından kaynaklanıyordu. Fakat şimdiki konumuz ne intiharlardı ne de yaşam amacıydı. Tek bir konumuz vardı o da Carrie'ye ne olduğuydu. "Konudan biraz saptık yeniden dönelim. Carrie'nin ailesi, Carrie ile son zamanlarda aranızın pek iyi olmadığını söyledi. Sebebi nedir?" Sıkıntılı bir nefes verdi. Sandalyesini biraz daha masaya doğru yaklaştırdı. "Carrie ile muhteşem giden bir arkadaşlığımız vardı. Birbirimizden pek sır saklamaz, her şeyi anlatırdık. Bay dorian ile konuşup maaşını biraz yükseltmesini, ona yeterli gelmediğini söylerdi. Kaybolmadan birkaç gün öncesinde kafede bu konuyu onunla paylaştı. Zam istedi. Fakat bay dorian maaşının yeterli olduğunu sert bir tavırla söyledi. " Sorumun cevabını alamama rağmen "Herkesin önünde mi?" diye sordum. "kafede müşteriler varken?" Nancy başını salladı. "Carrie ile aralarında büyük bir tartışma çıktı. Bay Dorian'ın gözü dönmüş gibiydi. Tehtitler savuruyor 'Seni burada çalıştırdığıma dua et' tarzı şeyler söylüyordu" Şüpheli listesindeki bir diğer isim Bay Dorian'dı. Demek Carrie kaybolmadan birkaç gün öncesinde aralarında tehtitlerin olduğu büyük bir tartışma geçmişti. "O günden sonra Carrie'nin tavırlarında bir gariplik var mıydı? İşe zorla gelmek, isyan etmek gibi?" Nancy birkaç saniye duraksadı. Olaylar bundan birkaç ay öncesinde yaşandığı için ona yeterli zamanı tanımaya çalıştım. "Sanırım evet" diye söze başladı. "Carrie Bay Dorian ile yaşadığı o tartışmanın üzerine sanki korktuğu bir şeyler varmış gibi diken üstündeydi. Bakışları eski enerji dolu bakışları değil gibiydi. Belki de ben şuan yanlış hatırlıyorumdur pek emin değilim." Sorgulayan bakışlarımı üzerime diktiğimde rahatsızca kıpırdandı. "Konuşmaya başladığımızda Carrie'nin son günlerde tuhaf davranışlar sergilemediğinden bahsetmiştin. Şimdi ise diken üstünde olduğunu söylüyorsun?" Alnından dökülen terler büyük bir pot kırmış olduğunu düşündürttü. "Hatırlamakta güçlük çekiyorum ve sanırım size başta pek bir şeyler anlatıp anlatmamakta kararsızdım." Kaşlarım çatıldı. "Sana cevap verme zorunluluğun olmadığını ve baskı altında hissetmemeni söylemiştim. " Gülümsedi. Bakışları kayıt cihazına kaydı. "İlk defa sorguya çekiliyorum. Bunun verdiği stres çok büyük." "Anlıyorum. Sorduğum sorulara yanıt verdiğin için teşekkür ederim olayla ilgili yardımına ihtiyacım olduğunda tekrar uğrayabilirim öyle değil mi? " konuşmayı bitirince kayıt cihazına uzandım ve kayıdı sonlandırdım. Cihazı cebime katarken sandalyemi geriye çekip kalktım. Nancy de tıpkı benim gibi kalktı. Elimi uzattığımda hemen elimi tuttu. "Elbette" diye yanıtladı. "Ne zaman ihtiyaç duyarsanız buradayım." Ben kafeden ayrılırken Nancy Kasaya doğru işinin başına geçti. Kaçamak ve cevaplanmayan sorular vardı. Bana anlattıkları ne kadar doğruydu bilmiyordum fakat benden gizlediği bir şeyler olduğunun farkına varmıştım. Bölüm sonu! Selamlaar, naptınız. sizce Nancy gerçekleri anlattı mı? Carrie'ye ne oldu? Ve Axel gerçekleri gün yüzüne çıkarabilecek mi?
|
0% |