Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@_nisatemel

Bölüm 1

 

Annem ve babamla her zamanki gibi oyun oynuyorduk. Annemin birden yüzü bembeyaz oldu. Babamla göz göze geldiler annem birden ayağa fırladı. Ne olduğunu bilmiyordum ama kötü birşeyler olduğunu seziyordum.

"Ne oldu anne nereye gidiyorsun"dedim

Annem zoraki konuşmasıyla

"Hemen Geliyorum prensesim ufak bir işim var "dedi

Ne olmuştu ki birden. Annem meldivenleri çıkana kadar onu izledim. Babam

"Merak etme kızım annen biraz üşüttü dinlenmesi lazım"dedi.

O an oyuna devam ettim

ama içimde hala kötü bir his vardı. Ama babam iyi diyorsa iyidir annem çünkü babam asla yalan söylemez.

Daha bunları düşünürken bir çığlık sesi geldi. Buz gibi oldum anında öyle bir çığlıktı ki sanki feryat ediyordu.

Babam hızla üst kata koşarken bende arkasından gidiyordum. Sonra o hafızamdan asla silinmicek görüntü ile karşılaştım. Annem yerde kanlar içinde ağzından ve burnundan delice kanlar akıyor demek içimdeki kötü his buydu. Anneme ne olmuştu neden böyleydi babam eliyle annemin nabzını yokladı. Sonra yardımcılara bakarak kafasını olumsuzca salladı.

"A a anne" sadece bunu diyebilmiştim oysa söylemek istediğim onca şey dururken sadece anne diyebilmiştim. Babam hemen dadıma

"Asena'yı odasına çıkar,sakın yanından ayrılma" diye emretti.

"Hayırrr" diye haykırdım. Anneme doğru bir adım atmıştım ki dadım hemen kolumdan tuttu.

" Hayır prensesim, olmaz zorluk çıkarmayın"

"Annemi istiyorum bıraaaakkkk"diye çığlık attım.

Gözüm kararmaya başladı son gördüğüm şey annemin kanlar içindeki bedeniydi.

°°°°°°°°°°°°°

"Prenses Asena, uyanın sabah oldu"

Dadımın sesi ile gözlerimi açtım. Ahhh ne karanlık bir gün böyle o karamsar gün gelmişti annemin ölüm yıl dönümü her sene bu günden nefret ediyorum, annemi alan bugünden nefret ediyorum, annemle beni ayıran bugünden nefret ediyorum, beni yıllardca annesiz bırakan bugünden nefret ediyorum.

Nasıl birgün bu bu kadar nefret edilmesi bir gün olur mu? Oluyormuş demek ki o da bana denk geldi. Kafamı yastıktan kaldırdım. Dadım ile göz göze geldik bana gülümsüyordu ama gülümsemesinin ardında bir acıma duygusu vardı. İnsanların bana acımasından nefret ederdim. Annemin vefatından sonra bu bakışa epey bir alışmıstım. Sıkkın bir ses tonuyla

" Günaydın dadı, bu karanlık güne bu kadar erken başlamak zorunda mıydım. Neden bu kadar erken uyandırdı."

" Prensesim beni bağışlayın, üvey anneniz kraliçe çağla sizi uyandırmamı emretti" Dedi.

" O benim annem değil kaç defa dicem size benim annem öldü. Başka bir annem olmicak"diye çıkıştım. Ahh bunu bir türlü öğrenemediler. O cadıya üvey de olsa anne demek istemiyordum.

"Tamam sen çıkabilirsin" dedim.

Dadı odadan çıkınca biraz yatakta uzanıp gösterişli tavanı izledim.Nasıl olsa güne ne kadar geç başlasam o kadar erken biterdi.

Ardında banyoya gidip iyice bir yıkandım olabildiğince oyalanmaya çalışıyordum. Banyodan çıkıp siyah korse elbisemi giydim elbisenin altına beyaz gömlek ve üzerine siyah pelerinimi giydim. Orta uzunluktaki siyah saçlarımın beyaz tenimle arasındaki zıtlığa baktım saçlarımı taradıktan sonra hazırdım. Odadan hiç çıkmak istemiyordum elimde olsa yasımı böyle tutardım ama babamın bunu asla kabul etmiceğini bildiğimden hiç denemedim bile. Annem öldüğünde altı yaşındaydım, şimdi ise yirmi iki. Demek on altı yıl geçti annemin ölümünden on altı yıl geçmesine rağmen o an hala aklımda. Daha fazla oyalanacak birşey kalmayınca odadan çıktım.

Merdivenlerden inerken herkesin bir telaş içinde olduğunu gördüm. Bir ölü için bu kadar hazırlık fazla değil mi? yaşarken bu değeri vermeyip ölünce bu kadar değer vermenin ne anlamı var. İşte insanların en büyük sorunu birinin değerini kaybedince anlarlar. Merdivenlerden indiğimde kraliçe çağla kahvaltı masasındaydı. O kadından nefret ediyordum. Annemin yerini almıştı resmen yada aldığını sanıyordu.

" Günaydın Asenacım nasılsın" dedi yapmacık bir gülüşle.

Ahhhh çıldırtıcak bu kadın beni annemin ölüm yıl dönümünde nasıl olabilirdim. Birde Asenacım diyor ya. Cevap vermeden masadaki yerime geçip oturdum. Hemen ardımdan babam geldi. Yüzü pek düşüktü normal olarak. Annemi çok seviyordu, birbirlerine olan aşklarına tüm ülke hayranı ama mecburen bu kadın ile evlenmek zorunda kaldı. Çünkü ülkenin kraliçesiz kalmaması lazımdı. Ayrıca o zamanlar çok küçük olduğum için bana annelik yapmasını istiyordu. Annelik dışında herşey olabilirdi bu kadın.

" Günaydın babacım" dedim.

" Günaydın kızım" diyip masaya

oturdu.

Kahvaltı yapmaya başladık. sessizce kahvaltımızı yapıyorken. Üvey kardeşim olacak kişi geldi prenses Yeliz.

"Günaydın"

Aşırı mutlu bir ses tonuyla masaya oturdu. Bunlardan bu kadar nefret etme nedenim çocukluğumdan bu yana bana yaptıkları şeyler. Zorbalıklar ,zulümler , cezalar tabii babamın bunlardan haberi yok. Olsa burada kalmayı bırak yaşayamazlardı. Her seferinde bir şekilde babamın öğrenmesinin önüne geçiyorlardı.

Yeliz on yedi yaşında kızıl kıvırcık saçlı beyaz tenliydi. Tabiki babamın öz çocuğu değildi. Yeliz'in gelişine aldırmadan kahvaltımızı yapmaya devam ettik.

Kahvaltının ardından tören vardı. Ülkedeki tüm soylu kişiler gelecekti. Tören için bahçeye çıktık.

On dakika boyunca öylece ortalıkta dolandım. Bu törenin amacı neydi. Herkese tatlı ikram edip dualar edip göndermek mi? İyi biri bu duayı evinde de yapabilir bu gösterişe ne gerek var. Gelen insanlar baş sağlığı dilerken tam o sırada o geldi.

Gökay, prens Gökay yedi yıldır aşık olduğum adam demek oda gelmişti göz göze geldik. O mavi gözleri...

Demek beni yanlız bırakmadı bugünde.

Bana doğru yürüdü kalp ritmim o kadar arttı ki kelimeler kifayetsizdi.

Yanıma ulaştığında ne yapacağımı bilemedim.

"Basınız sağolsun prensesim" dedi o muhteşem sesiyle

" Sağolun prensim" dedim.

Buruk bir gülümseme ile

" Umarım iyisinizdir sizin üzgün olmanız isticeğim son şey bile değil" dedi.

Nasıl yani benim üzülmemi istemiyor muydu?

" İyi olmaya çalışıyorum prensim ne kadar iyi olunabiliyorsa bu durumda" dedim burukça.

" Prensesim üzmeyin kendinizi üzülmek size yakışmıyor siz üzülünce bende üzülüyorum" diyip elini omzuma koydu.

Gözlerini gözlerimden çekmedi.

O an üzüntümden utandım annem için üzülürken bunları hissetmem normal miydi? Bunun için utanç duymalı mıydım? Aşkım ile üzüntüm çelişirken hala gözlerini gözlerimden çekmedi....

🎀İlk kurgum beğeni atıp, görüşlerinizi belirtirseniz sevinirim

🎀Takip etmeyi unutmayın

Loading...
0%