Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@_sarekndmr_

-ait olduğun çöplüğe dönüyosun serseri.

Hangisinden bahsediyordu acaba ?

Benim bu ev hariç çok fazla sahip olduğum çöplük vardı .

Bir keresinde, sanırsam sekiz dokuz yaşlarımdayken ait olduğum yerin bir köpek kulübesi olduğunu öğrenmiştim, sonra sokaklar vardı , bomboş soğuk depolar vardı. Mesala benim kafesten bile bir çöplüğüm vardı .

On yedi yaşıma kadar oraya beni atıp az ceza vermemişti sevgili babacım.

Mezac değildi gerçekten bir kafes,tüm işkenceleri çektiğim bir kafes.

Yine alayla düşüncelerimi dışa vurdum.

-hangisinden bahsediyorsun babacım? Biliyorsun liste kabarık.

-bu daha önce hiç bilmediğin bir çöplük canım oğlum!

-harika! Şuan merakım daha da arttı canım babacım!

- o zaman merakını giderelim .

Sağ elimi kaldırıp kapıya doğru uzattım.

-önden buyur babacım .

Bir şey demeden önden ilerledi . Avukat ve bende arkasından .

-başarılar kardeşim!

Alaycı bir tavırla söyleyen yasini duymazlıktan geldim.

Şoför koltuğunda aykut ve onun yanında oturan avukat, arka koltuktaysa yayılmış bir şekilde oturan ben vardım.

Bu iş giderek daha heyecanlı oluyordu.

Sanırım gerçekten psikolojik sorunlarım vardı.

Annem hep ruh hastası olduğumu söylerdi, haklı sanırsam çünkü korkmak yerine bu durumdan zevk alıyordum.

Hayır dedi içimden bir ses sadece o kadar çok korkucak şey yaşadın ki artık korkmamayı öğrendin.

Hayır dedim içimdeki sese, o kadar korkucak bir şeyim kalmadı ki onun rahatlığı var bende.

Ne kadar yol gittik bilmiyorum.

Mahalle sıcaklığının olduğu bir yerdeydik .

Buradaki huzur ve samimiyet kendini dışardan bile belli ediyordu.

Dışarda topun peşinde koşturan çocuklar,kapılarda oturup sohbet eden kadınlar ve kendi işinin telaşına düşmüş esnaf.

Araba durdu bende daldığım düşüncelerden çıktım.

-in

-inerim inmesine de aykut sarsılmaz, burası ne alaka?

-İN!

Bir daha sorgulamadan indim.

- on altı .

-ne?

-gerçek ailen orada itin dölü.

Bastı gitti .

Cümle basitti denilende karmaşık bir şey de yoktu ama ben algılayamadım .

Ne kadar orda öyle kaldım bilmiyorum.
Kafım içi o kadar karışıktı ki resmen savaş alanına döndü.

Gerçek ailen dedi gökay .
Gerçek ailem.
On altı numara.

Beynimin sakinleşmesi lazımdı ama olmuyordu .

Yine bana oynadığı bir oyun olsa gerekti.

Fiziksel şiddeti sevdiği kadar psikolojik şiddetide severdi.

Oğlunun boynuna bıçak dayamam sinirlendirmiş olmaylıydı ve yine bana oyun oynuyordu .

Kafamı karıştırmak ve beynimi yormak içindi hepsi .

Evet, kesin öyle .

İyide bu beni neden üzsün ki .

Yine içimdeki o ses çıktı ortaya .

Şimdiye kadar yaşadıklarının bir hiç uğruna olduğunu düşün istedi. Sen baba diye onun gözüne bakarken gerçek babanın,ailenin o olmadığını düşün ve kendine acı çektir diye yaptı.

-saçmalık .

Diye mırıldandım.

-benim babam sensin . Kötüde olsan iğrenç bir adamda olsan sensin .

Ne o hani bir aileye ihtiyacın yoktu ? Silmiştin onları gökay. İçindeki çocuk hâlâ babasını mı istiyor?

-yok öyle bir şey. Sadece ne düşündüğümü bilmiyorum.

Kabul et gökay tuna . Sen hala aile özlemi çeken o küçük çocuksun.

-DEĞİLİM!

-Evlat ? İyi misin ?

Yanımdan gelen sesle irkildim ama hemen kendimi toparladım.

-iyim

-kendi kendine konuşuyorsun. Bir derdin mi var.

-iyim dedim ya ! Yok bir derdim falan .

-rengin atmış senin sanki ,hiç iyi görünmüyorsun sen . Gel hele benle bir bardak su iç,soluklan.

Bir şey demedim ve yavaş adımlarla adamı takip ettim.

Apartmana girerken on altı yazısı gözüme takıldı ama o an kal gelmiş gibiydi .

Tepkisiz kaldım.

Üç katlı apartmanın ikinci katına çıktım adamla beraber .

Kapıyı ne ara çalmıştı o an fark etmedim ama kapıyı güzel bir kadın açtı .

Eşi olsa gerek.

-bu çocuk kim sami?

-dur hele hanım. Çocuğa bir su getirelim. Anlatırım.

-sende içeri gel evlat.

Ayakkabılarını çıkaran adama uydum ve bende çıkardım.

Yavaşça içeri geçtik.

Salon küçük ama fazlasıyla kalabalıktı.

Tüm sesler kesildi bir anda .

-baba noluyor? bu kim?

-durun bir oğlum.

Odada beş tane erkek vardı ve hepsi meraklı gözlerle bakıyordu.

-geç sende evlat otur şöyle.

Sadece dediğini yaptım beynim susmak bilmiyordu.

Sus artık .

-heh, ver hanım suyu çocuğa,rengi atmış bir kendine gelsin.

Uzatılan bardağı yavaş hareketlerle aldım.

Bir yudum içtim .

Yok benim kafamın sakinlemesi lazım, çıkmam gerek burdan.

Aniden ayaklanmamla odadaki tüm erkeklerde ayaklandı, hızla kapıya yöneldim.

-dur hele evlat , nereye.

Bir şey demedim yürümeye devam ettim.

Önüme geçen adam durdurdu beni .

Yapma! sinir krizi geçirmem yakındı ve kimseye zara vermek istemezdim.

Bak gördün mü? Yine aklınla oynuyor işte.

-çekil bey baba!

-dur dedim evlat ! Hiç iyi görünmüyorsun . Geç otur bir kendine gel sonra gidersin.

-çekil dedim!

-çekilmem evlat!

-yabancı birine güvenip evine nasıl alıyorsun? belki ailene zarar vericem.

-o bir az zor.

Dedi tanımadığım benden büyük duran adam.

-gökhan!

Sonra bana döndü .

-bak benimde senin gibi beş tane oğlum var. Doğru,kimsin bilmem ama zorda olan birini görünce yardım ederim hemde oğullarım yaşında bir çocuğa.

Benim babam el uzatmazdı bana.

Sırf oğulları yaşında bir yabancı, acınacak halde duruyor diye bana yardım mı ediyordu bu adam?

-gel çocuk,bir sakinleş önce yine gidersin. Zorla tutacak değiliz ya.

Donmuş kalmıştım.

Baban iterken seni bir yabancı tutuyor gökay .

Aslında tam tersi olmaz mı ?

Adam omzumdan tutup beni eski yerime götürdü.

Sus artık dayanamıyorum.

Gerçek ailen dedi gökay.
Yalan söylüyor.
On altı numara.
Ya doğruysa.
Aklınla oynuyor.
Gerçek baban o senin.
Hayır bu sefer kandırmıyor.
Acı çek diye yaptı.
Ait olduğun çöplük.
On altı numara.
Oyun bu.
Gerçek ailen.

Nefesim daralıyor , kafamın içinde bir sürü ses dönüyordu.

SUSUN ARTIK!!!

-tanıdım seni!

Duyduğum sesle kafamı kaldırdım.

Bana seslenen gökhan denen adamdı

ve bu sefer bende seni tanıdım... gökhan komiser.

-hadi ya öyle mi ?

-sen şu serserisin. Ne işin var lan burada!?

Alaycı ifadem geri geldi hemen.

-geçiyordum bir uğrayayım dedim . Hâl hatırda mı sormayalım?

Alaycı tavrıma karşı ayaklanan komiseri kardeşleri tuttu .

-gökhan! Sakin ol oğlum . Ne oluyor ? Siz nerden tanışıyorsunuz?

Olayın sıcaklığıyla bende o da ilk başta fark edememiş olmalıyız ama gökhan komiserle yakından bir hukukumuz var.

-tanımaz olur muyum baba! Arkadaşın sabıka baya kabarık! Değil mi gökay tuna sarsılmaz.

Sırıttım.

-doğrudur komiserim.

-niye evimdesin lan.

-dedim ya hâl hatır sormaya-

-KES LAN !

-Gökhan oğlum.

-Anne sen karışma. Baba sende.
konuş lan it .

-ne konuşayım komiserim?

Bu sefer yakalarıma yapışmasını kimse engelleyememişti.
-ulan! bunun tesadüf olduğuna inanacak kadar salağa mı benziyorum lan ?

-estağfurullah komiserim, inanmayacak kadar benziyosunuz sadece.

-LAN !

Bana vurmak için havaya kalkan elini babası tuttu.

-gökhan yeter ! Geç yerine onu ben getirdim eve o gelmedi.

Karışma bey baba. Karışma,iyi geliyor bu bana kafamdaki sesleri susturuyor.

-baba senin bu benden korumaya çalıştığın it varya ! Serserinin teki, bunda her bok var .
Adli sicil var bu itte ve şuan benim evimde benim ailemin yanında duruyor.

Evet,doğru her bok vardı bende.
Ama kimseye bana dokunmadığı sürece dokunmazdım.

Kadınlara , çocuklara, hayvanlara ve vatanıma zarar verecek hiç bir işte bulunmazdım ben.

- baba, bu it şuan evimizden siktir olup gidecek!

Ayaklandım durmaya niyetim yoktu zaten.

-GÖKHAN GEÇ YERİNE !!! SENDE OTUR OTURDUĞUN YERDE ÇOCUK!!

ooo bey babanın sinirli hali fenaymış.

umursamadım boş boş adamın gözlerine baktım ve olduğum yerde yayıldım.

Bana iyi geliyordu aslında tartışmak kafamdaki sesler hafifliyordu .

Belki tamamen yok olup ben kendime gelene kadar kalmak daha iyi olurdu.

Gökhan yerine oturdu ve öldürücü bakışlarını bana sundu.

Sesizlik çökünce kafamdaki sesler artmaya başladı.susturmam lazım.

-niye öyle bakıyorsun komiserim çok mu özledin beni?

-geçenki olaydan yine soyadınla kurtulmayı başarmışsın sarsılmaz.

Sırıttım

-evet valla,soyadım sağ olsun.

Lanet olsun öyle soyadına.

-üç kişiyi komalık edene kadar dövüp bu işten nasıl sıyrıldın peki!?

-az önce sende dedin ya komiserim. Soyadım nelere kadir işte.

-ulan senin soyadını sikeyim ben!

-kırılırım komiserim!

-niye yaptın denilince canım sıkılıyordu, eğlence olsun demişsin?

Güldüm.

-hiç bir yanlışın yok komiserim. Hem insanların hobilerini yapması ne zamandan beri suç oldu?

-ulan ben senin!

Ben cevap vermedim o da sustu .

Babamın beni yine rezil ettin diye basbas bağırdığı olaydan bahsediyor .

Neden yaptın dediklerinde eğlence arıyordum demiştim ama olayın aslı o değildi.

Gece yine,herkesin tabiriyle serseri gibi dolaşıyordum ama kulağıma gelen ağlama sesleri beni oraya yönlendirdi.

Üç tane orospu çocuğu ! Kızı sıkıştırmış taciz ediyorlardı.

Sırtımı dönüp gitse miydim?

Öleceğimi bilsem yapamam.

Yanlarına hızla ilerledim .

-pişştt

Sağ tarafa doğru çevirdiler kafalarını .

-orada değilim puştlar!! Solunuza bakın.

Kafalarını dediğim gibi sola çevirdiklerinde beni gördüler.

-ne var lan !

-eğlence düzenliyorsunuz beni çağırmıyorsunuz?

Gözüm saniyelik kıza gitti ve zaten korkmuş olan kızın daha da korktuğunu anladım.

- sen kimsin lan !

-ben kimim ? Güzel soru!..kız güzel demi?

Bu sorumla gevşediler

-hemde ne biçim.

Tekrar ettim bende.

-hemde ne biçim! Ne yacaksınız kızı?

Sırıttı.

-valla bir az tadına bakalım diyoruz abi.

Midem bulandı.

-şimdi şöyle olacak siz kızın değil ama benim dayağımın bir güzel tanıda bakacaksınız. Sikecem belanızı!

-bas git lan almayalım canını.

-siz benim canımı alabilir misiniz bilmiyorum ama ben sizinkini almadan ölmem orası kesin.

Üçü birden üstüme doğru yöneldi .

Hemen kızı kontrol ettim göz ucuyla , köşeye sinmiş korkuyla bekliyordu.

Çıkmaz sokak olduğu için kaçamıyor. Bu taraftanda geçip gidemiyordu.

İşte en sevdiğim kısım,yumrukların tekmelerin havada uçuştuğu an.

Ne kadar sürdü bilmiyorum ama bir tanesi kıza yöneldi,o sırada diğeriyle uğraşıp hemde kıza yönelen adamı gözlerimle takip etmeye çalışıyordum.

Son bir yumrukla yere yıkılan adamdan kafamı kaldırıp diğerine baktım, nerden çıkardığını bilmediğim bıçakla kıza doğru hızla ilerledi.

Bende oraya doğru koşmaya başladım,tam kıza saplayacağı sırada kızı arkama aldım ve adamın kolundan tuttum ama bunun için geç kalmıştım bir az çünkü bıçak karnımın sol altına denk gelmişti .

Yinede tutmam işe yaramış olacak ki derine girmemişti .

Adama kafa attıktan sonrasını hatırlamıyordum.

adama ne kadar vurdum?

ellerimin üstü yara olacak kadar hemde.

-abi !! Tamam bırak nolur adam ölecek !!!

Kızın korku dolu feryatlarıyla kendime geldim.

-abi bırak ölecek başın belaya girecek!!!

-tamam, sakin ol sen iyi misin?

Bir yandan ağlıyor bir yandan konuşuyordu.

-ben iyim ama se-ni bıç-akladı.

-şişşt , sakin ol . Yok bir şey .

Ağlamaya devam etti.

-polise gidelim şikayetçi ol.

Kızın gözleri korkuyla kocaman oldu.

-abi yapma kurban olayım . Polise gitmeyelim.

-neden?

-ailem inanmaz bana . Sen kuyruk sallamasan yapmazlardı derler. Yapma ne olur.

-ailen o kadar namuslu madem, senin gecenin bu saati bu ıssız sokakta ne işin var!?

-ben işten dönüyordum abi, valla bak !!!

-sakin ol. Kaç yaşındasın sen?

- on yedi abi.

- ve gecenin bu saati çalışıyorsun?

-mecburum başka çarem yok.

-niye?baban mı yok anan mı yok ?sen niye çalışmak zorundasın?

Önce gözlerime baktı bir, anlatsa mı anlatmasa mı kararsızdı ama sonra anlatmaya karar vermiş olacak ki

-babam çalışmaz abi . Annem desen babamın sözünden çıkmaz zaten . Abilerim var ama biri okumak için gitti diğerinin babamdan farkı yok. Benim aldığım parada alkole gider zaten.

Sinirle dişlerimi birbirine bastırdım.

-ULAN ŞEREFSİZLER ! KÜÇÜCÜK KIZ LAN BU!!

Bağırmamla irkildi kız, bende daha fazla korkutmamak için kendimi frenledim.

O sıra da siren sesleri duyuldu.

Sokağın sağ ve solunda kalan binalardan birinden haber verilmiş olmalıydı.

-abi ! Ne olursun .

Dedi kız çaresizce.

-Telefonun var mı ?

-ne ?

-telefon numaran var mı?hadi zaman yok.

-var.

-tamam çıkar telefonunu.
Hızlıca çıkardı telefonu.

-dediğim numarayı yaz.

-tamam.

Titreyen elleriyle yazdı .

-bu benim numaram bulduğun ilk fırsatta arıyorsun bende senin o evden kurtulmana yardım ediyorum. Anlaşıldı mı?

-an- anlaşıldı.

-tamam git şimdi bir sokak altta taksi durağı var gökay abi gönderdi de. Seni evine bıraksın. Hadi ne bakıyorsun acele et . Ben hallederim burayı.

Sonrası karakol , ifade derken saldılar beni ama bu sefer babamın işi değildi bu çünkü onunda magazinden sonra haberi olmuştu .

Bu paparazilere de hayret ediyordum. Tövbe haşa ama Allahın unuttuğu yerde bile haber bulabiliyorlar.

Asıl soru ben nasıl çıktım peki?

- piişştt , çok derinlere daldın gökay tuna sarsılmaz. İtiraf etmek istediğin bir şey varsa karakola geçelim!!

-olursa itiraf etmem gereken bir şey ben kendim gelirim komiserim.

-bak gökay sarsılmaz şuan evimden siktir olup gidiyorsun sonra derdin neyse benimle hesaplaşıyorsun.

Ona hak veriyordum ailesini korumaya çalışıyordu ben olsam bende inanmazdım tesadüf olduğuna.

Ama açıklama yapmak yerine onunla uğraşmak zihnime iyi geliyordu.

Ayaklandı gökhan ve koluma yapıştı bu sefer kimseden ses çıkmadı.

HAKLILAR ! kim bir serseriyi evinin ve ailesinin yanında ister? Acınacak halde olsa bile!

Beni kapıya sürüklemeye başladı.
O an nasıl oldu bilmiyorum ama çıktı ağzımdan.

-on altı numara burası demi?




Loading...
0%