@_seda_
|
Yaşamak nedir diye sormuştu bir gün bana Olenka. Ne demiştim bilmiyorum çünkü hiç yaşayamadım ki bu hayatta.
Elime aldığım oku karşı tarafa fırlattım. Ağacın tam gövdesine.
Olenka bana ok atmayı öğretti, dövüşmeyi gösterdi,iyiyi kötüyü ayırdı. Peki ya geriye ne kaldı? Neden yaptığımı çoğu kez sordum ona gelicek zamanı dedi. Hani nerede gelmedi.
Şunca zamandan sonra her ne kadar en güvendiğim kişi olsa da geçmişi hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Bana büyüklerimizi anlatıyor ama kendisini değil. Sırları ve acısı var biliyorum, deşmek istemem ama benim de yüreğim acıyor.
Bir ok daha geçti ağaca. Bu sefer dalı yere düşürdü. Fazla sert atmıştım.
Arkamdan bir ok uçtu tam benim okumun ötesine. Geriye baktım.
Alina tüm asaletiyle geliyordu. Aylardan sonra ilk defa ormandaydı.
Yanıma kadar gelince etrafına bakındı. Alışkanlık olmalıki etrafta kimse yoktu. Sımsıkı sarıldığında kokusunu içime çektim. Geçmişle yeni arasında hiç bir farkı yoktu.
"Karine,seni çok özledim."
Ayrılıp önüne geçtim. " Sen gelir miydin?" Şakasına sorduğum sorunun sonunda ofladı ve yere çöktü. Konuşalım mı dedi anında.
Uzun zamandır yanında yoktum tabi ki anlatıcak önemli şeyleri vardı.
"Karine" dedi ilk önce. Sesi yalvarıyor gibi çıkmıştı.
Ellerini benimkine doladı yüzüme baktı. Gözleri de dolmuştu.
"Bizim yani benim buradan gitmem lazım." Olayın şaşkınlığı ile bir "haa"nidası döküldü ağzımdan. Alina ağlamaya başlayınca kendimi toparladım. "Ne oluyor" dedim.
"Kendi hayatımı burada mahvettim Karine. Çocuklarımın hayatı olmaz. Yoruldum artık."
Alinanın bir çocuğu vardı. Mikaili severdim. Onun teyzesi sayılırdım sonuçta. "Çocuklar?" Karnına gitti eli. O an için ne yapıcağımı bilemedim. Sevinmem mı gerekirdi yoksa ağlamam mı. İkisi arasında sıkışıp kaldım.
Hepsinin yerine ağlayan kuzenime benim can yoldaşıma sarıldım sımsıkı. "Ne olursa olsun arkandayım Alina."
Ayrılıp yaşlarını sildi. "Benim için babamdan uzakta olayım yeter. Dağın o taraflara gidiceğiz." "Peki ya orada da bulursa seni." "İstediği yerde beni öldürebilir bunu sende biliyorsun. Sadece uzaklaşmak istiyorum. Hem Viktor orada iş bile buldu. Kardeşi orada çalışıyor."
Derin bir soluk bıraktım ağzımdan. "Bugün mü?" dedim. "Evet." "Geri gelicek misin?" hepimizin geçmişi kötüydü. Hepimiz hayatta kalmak için çok şey yapmıştık. Vicdan iyiler için kötü bir meseleydi. Bu yüzden kafasını sallayınca onu da anladım.
Ayağa kalktı son kez sarıldı bana. "Olenka, ikimize de bir şeyler öğretti Karine. Ben kullanamadım tercihlerim değil zorunluluklar beni buraya sürükledi. Sen benim yerimede savaş."
Geri çıktığında arkamı döndüm. Yaşlarımı sildim. O ise yere künyesini bıraktı. Dört yapraklı yonca. Şans getirsin diye.
Geriye döndüğümde ondan eser yoktu. Onun yeşil yaprağı ve benim gözyaşlarım kaldı sadece. |
0% |