Yeni Üyelik
10.
Bölüm

5.BÖLÜM

@_seda_

Nehir akarken yan tarafa dizilmiş kadınlardan birisi bağırdı.

"Türkler gelicekmiş." dedi

 

Diğer bir kadın" Almanlar geldi de ne oldu sattılar bizi beş kuruşa." diğerleri onaylayan bir ses çıkardı.

 

"Öyle değil." dedi en yaşlı olanları."Onların canından can gitti intikam için geliyorlar."

 

Bu sözü kimse takmasa da dedikodularına devam ettiler. Onlar konuşurken yüzümü ekşitmeden duramadım. Ortamın böyle olduğunu teyzem bilse buraya asla getirmezdi.

 

Bir çamışırı daha batırdım suya. Malum üç haftadır sular kesikti. Ve Olenka iki dakikada evinde suyu açtıracak güce sahip olsada yine ve yeniden reddediyordu. Kendi işimizi kendimiz yapmalıyız derdi her zaman için.

 

Normalde zengin ailelerin hizmetçileri olurdu ve çocuk bakmaktan yemek yapmaya kadar her türlü işi bunlar yapardı. Annem için hava hoştu, çocuklarıyla ilişkisi sadece doğurmaktan ibaretti. Ama Olenka bana hep sahip çıkmıştı.

 

Şu an bile etrafta çoğu hizmetçi konuşa konuşa getirdikleri eşyaları yıkıyordu. Yanımda annemin bir hizmetçisi vardı ve her geldiğimde gülümseyerek beni karşılardı. Çok konuşmazdı hatta hiç sesini duymazdım. Ama işi bittiği zaman bana yardım ederdi. Gözümden kaçmamıştı ki anneannem ve teyzemi düzenli olarak ziyaret eder ve değer verirdi. Adı Neshaydı ve evde hep arkamı gözetlerdi.

 

Tüm kıyafetler bittikten sonra sepetin içine koyduğum eşyalarla kalktım. Nesha ya el salladıktan sonra Florentina nın evine doğru gitmeye başladım.

 

Yol yakındı ama bahçenin girişinde küçük bir sorunla karşılaşmak umduğum gibi gitmemesine yol açtı. Bella tüm ukalağıyla sırıtırken bana göz kırpıştırıyordu. Yanından geçip gitmeye hazırlanırken kolumdan yakaladı.

"Bir selam yok mu ablacığına?" dedi.

 

"Merhaba Bella." dedim onun gülümsemesine keskin gözlerim ile karşılık verirken.

 

"Ha şöyle ablacığım." dedi bastıra bastıra. Aramızdaki küçük yaş farkını ima etmeye çalışırken bende göz devirdim.

 

"Bir tebrik yok mu bana." dedi.

Yine neyke uğraştığı önemli değildi ama başımdan savmak için " ne oldu Bella?" dedim.

 

Elini götürdüğü karnından bana bakarken "hamileyim" dedi.

 

Mark doğmadan önce onun gibi şımarık bir çocuk doğacağına emindim. Ve bu tahminime uygun olarak Mark şu an annesinin eteğini çekiştirirken gitmek için bağırıyordu.

 

"Ne güzel." desem de benim yiğenim o değil Alinanın çocukları olucaktı.

 

Elimdeki sepete bir göz atıp hafifçe kıkırdadı.Yanımdan geçerken "Sana da kolay gelsin." dedi.

 

Markı çekiştire çekiştire götüren kadına baktım arkasından. Onun sarı saçları vardı benim simsiyah. Eli bembeyazdı benimki kesiklerle dolu. Her gün yeni elbiseler giyerdi ben ise elbiseyle savaşamazdım. Aynı yerde büyümüştük ama o prenses olarak annem tarafından ben ise savaşçı olarak teyzemin elinde. Bundan memnundum. Olenka benim hayatımı kurtarmıştı.

 

Kapının girişine gelmeden önce yüz ifademi düzelttim. Florentina benim yüzümü asık görmemeliydi.

 

Bahçeye girdiğimde Florentina köşede kahvesini yudumluyordu. Ben de yere attığım sepetin başına geçip çamaşırları aşmaya başladım.

 

"Olanları duydun mu?" dedim. Anneannem ile dedikodu seansımız başlıyordu.

 

"Bahsetme o kızdan." dedi direkt. "Kesin çocuğu bana bırakıcak kendisi de işim var diyip gün boyunca gezicek."

 

Kahkaha attım." Eğlenceli bir işe benziyor."

Göz devirdi.Ayağa kalkıp bana yardım için çamaşırlara elini attı. Morali yerlerdeydi bugün.

 

"Olenka seni çok yoruyor kızım. Senin şimdi oturup dinlenmen lazımdı."

Elindekileri alıp geri oturtturdum."Alt tarafı bı çamaşır." dedim.

 

Koltuğuna geri oturan anneannemin arkasından sarılıp yanağına bir öpücük kondurdum. Omzuna düşen saçlarımı alıp okşadı. "Hem asıl senin dinlenmen gerek." dedim.

 

"Sen bana yaşlı mı dedin?"

 

"Hayır." deyip tekrardan öptüm.

Arkama fırlatılan bir pantolanla geriye baktım.

 

"Kolay gelsin kızlar." dedi Olenka. Çamaşırlardan birini alıp astı. Çamaşırı silkelerken oldukça gürültülü davranmıştı.

"Ben de sanıyorum iş yapıyorsun."

 

Florentina tekrar onu kınayarak "Kızıma laf yok" dedi. Florentina nın omzundan ayrılarak geriye doğru çekildim. İkisini izlemeye koyuldum.

 

"Bir kızında burada anne hemen beni satma."

 

Florentina cevap vericekken ayağa kalkıp Olenkanın elini tuttu. Yüzü endişeyle kavrulurken kolunu sıyırdı. Onun kolunda uzun ve derin bir çizgi vardı.

 

"Kendine dikkat etmelisin Olenka." dedi. Anne yüreği yine yanıyordu.

 

Olenka kolunu kapatıp bana bakış attı, ben de endişemi saklayamadım.

"Bir sorun yok anne."

 

Anneannem koltuğa geri dönerken yüzünü avuşturdu. "Umarım sonumuz iyi biter" Olenka yüzünü benden çekmeden "Bitecek." dedi.

 

Olay dağılsın diye "Türkler gelicekmiş" dedim.

İkisi de bana bakakaldı.

 

" Nereden duydun bunu?"dedi anneannem.

"Nehir de "

 

"Eğer bunu Anna denen kadın söylediyse kesin doğrudur. Vaktiyle onun annesinin her söylediği şey doğru çıkıyordu."

 

Olenka bir kaşını kaldırmış dert yanma peşindeydi." Orada dedikodu mu öğreniyorsun sen ufaklık!Ben de diyorum bunu kim alıştırdı."

 

"Öyle deme kızım genlerden geliyor." dedi gururla Florentina.

 

"Onu bunu bırakın da geliyorlar mı?"

 

Olenka bana döndü."Onlar hep vardı Karine.Kimse bir yere gelmiyor,sadece daha iyi bir başlangıç için savaşıcaklar. " köşeye bıraktığı bir çanta vardı ve onu taktı sırtına hava kararmaya başlıyordu.

 

"Nereye" dedi Florentina. Oysa bir kaç gündür sabahlara kadar dönmeyen kızından haberdardı.

 

Bu sefer geriye dönüp ikimize de baktı."Alina'ya" dedi. Aramızda bir sessizlik ve anlamlı bakışmalar geçti. Dudağımı ıssırdım.

 

"Karine ben dönene kadar annemin yanında kal."

 

"İyi de annem..."

 

Başını kaldırdı ve bana tekrar uzun uzun baktı. Anladım ne demek istediğini, onlar beni ne zaman umursadı.

 

"Eğee uzun süre gelmezsem sana haber gönderirim Karine artık büyüdün. Elinden geleni ardına koyma."

 

Ne dediğini anlamadım ama bakışları annesine kaydı. Bir yaş yuvarlandı Florentina nın çenesine. Anlamadım o an için. Hissettiğim tek şey bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağıydı.

 

Alinanın yanına gidip onunla hasret gidereceğini sanmıyordum. Errafı kontrol etmeye gittiğini onun güvenliğinden endişelendiğini biliyordum. O hem benim annem hem de onun annesiydi.

 

Olenka da sessiz bir kahramandı. Onlar ayakta tutuyordu bu ülkeyi.

Loading...
0%