Titriyordum.

Fakat titrememe rağmen Uraz hala elini içimde hareket ettiriyor ve arsız bir şekilde özel bölgemle oynuyordu.

Ne konuşabiliyor nede birşey yapabiliyordum, hareket dahi edemiyordum.

Elini özel bölgemden çekmişti, ardından beni kucağına çekerek altımı çıkarmaya başlamıştı.

Bakışlarında arlanma duygusu bile yoktu.

"Lütfen,... Uraz, yapma... yalvarıyorum ki..."

Kendimi zorlayarak konuşmuştum, fakat yine arsız bakışları üzerimdeydi ve konuşmaya başladı.

"Bebeğim, sen bana geçen 'geceni mahvettiğim için özür dilerim' demedin mi? Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum."

"Lütfen, Uraz... En azından şimdi olmasa olur mu? Lütfen."

"Bebeğim, sadece tadına bakacaktım. O kadar artı sik kadar şeyi giymişsin beni daha da azdırıyorsun."

Beni daha çok kendine çekerek sertliğine bastırdı.

Davranışlarından dolayı Uraz'dan daha çok iğrenmeye başlıyordum. Artık kendime söz verecektim.

Bir daha hiç bir erkekle ilişki yaşamayacağıma dair.

Eli kalçama doğru hareket edecekken, Uraz'ın telefonu çaldı ve beni yan koltuğa bırakarak aramayı cevapladı.

"Efendim baba."

Demek ki Ahmet amca aramıştı.

Piç.

"Tamam baba."

Bir süre boyunca Ahmet amcayı dinledikten sonra bana bakarak konuşmaya başladı.

"Evet, yanımda."

O an kaşlarım çatıldı. Ahmet amca aslında beni çok sever, ama beni sorunca bir an üstümdeki şaşkınlığı atamadım.

Maşallah herkeste seni soruyor.

Herkes derken Raziye.

Neyse ben sustum.

Kaç, sen kaç ben seni yakalamasınıda bilirim.

"Tamam, birazdan geliyoruz."

"Uraz, nereye gidiyoruz?"

"Eve gidiyoruz. Babam çağırdı."

"Neden?"

"Bilmiyorum." diyerek yanıtladı beni, fakat aynı zamanda da huzursuzdu.

Yol boyunca ne o, nede ben konuştum.

Eve vardığımızda ise arabayı park edip hemen evin olduğu tarafa geçip zili çaldık.

(Bu arada arkadaşlar ev diyorlar ama aslında lüks bir malikane.)

Evin kapısını hizmetli Zeynep abla açıp hemen yana çekildi ve Uraz'la bir hışımla salona doğru yöneldik.

Salonda gördüğüm kişilerle şok dalgası vücuduma yayıldı.

Salonda Ahmet amca, Serra, annem ve babam oturuyorlardı.

"Çocuklar, çok şükür geldiniz. Neyse, otursanıza konuşalım." dedi ve daha neler olduğunu anlamadan Uraz beni belimin olduğu tarafa elini koymuş ve beni koltuğa yönlendirerek ilerledi.

Annem ve babama şok içinde bakıyordum. O an konuşmay Uraz başladı.

"Baba, ne oldu bizi neden apar topar çağırdınız?"

Uraz'ın konuşmasının ardından hızla babam konuşmaya başladı.

"Ah, evet çocuklar sizin aranızdaki ilişkiyi biliyoruz bundan dolayı sizi evlendirmek istiyoruz. Hem sizin hemde şirketler içinde iyi olacak."

Ne diyeceğimi şaşırmış durumdaydım ağzımı aralamıştım ki ne yapacağım hakkında fikrim bile yoktu.

Bir kere ben Uraz'dan hoşlanmak bir yana dursun ondan haz bile etmiyordum.

Benim yakışıklım var bir kere.

Cesaretimi toplayıp konuşmaya başladım.

"Baba, biraz aceleci davranmıyor musunuz acaba? Hani benim. bizim kararlarımızda önemli değil m,i Uraz?" diyip Uraz'a döndüm.

Uraz hızla konuşmaya girdi ve konuşmaya başladı.

"Bana hava hoş, bence şu an bile evlensek olur." diyerek bana hızla göz kırptı aynı zamanda bel oyuğumuda okşamaya başlamıştı.

Gözlerimi büyüterek Uraz'a baktım.

Hani sen yakışıklını seviyyordun, ne oldu şimdi daha sonra evlenelim zamanla demeye başladın.

Hain.

Tam Raziye'ye verecekim ki annem konuşmaya başladı.

"Hem her gün sizin magazinde boy boy fotoğraflarınız gösteriliyor. Bence de hemen şu evlilik işi hallolsun, hemde çok yakışıyorsunuz." diyerek ortaya bir hınzır bir gülümseyiş sundu.

Anneme yardım dolu yavru köpek bakışları atarken çok ama çok çaresizdim, ben Uraz'dan nefret ediyordum bir kere.

O zaman Uraz'ın yanında sürtüp magazincilere bedavaya haber vermeyecektin canım.

Raziye o kadar haklıydı ki hem Raziye ne kadar haklıysa bende o kadar çaresizdim.

Tam şu an telefonum çalsa beş vakit namaza başlayabilirim o derece çaresizdim.

Bunu içimden geçirdiğim an telefonumun çaldığını duydum ve içimden başka birşey dileseydim gerçekleşeceğinin üstüne yemin edebilirdim.

Artık beş vakit namaz kılacağına göre... Hayırlı olsun!

Sus, Raziye sus. Allah rızası için sus.

Hemen ayağa kalkıp konuşmaya başladım. "Müsadenizle aradaşım arıyor hemen onunla kounuşup geleyim." diyerek salondan hızla çıkarak koridora yöneldim.

Arayan kişi Ela'ydı.

Hemen aramayı cevaplayarak konuşmaya başladım.

"Ela kızım kaç gündür neden bei aramıyorsun?"

"Özür dilerim, bebeğim. Neyse, ne yapıyorsun?"

"Hiç evleneceğimi öğrendim." diyerek ortaya bombayı attım.

"Ne!?"

"Nasıl!?"

"Kiminle!?"

"Ne zaman!?"

Tam cevap vereceğim sıradan telefonumun ucunda karizmatik bir ses duydum.

"Kim evleniyor Ela?"

---------------------------------------------------------------------------------------------

Yeni bölüm nasıldı?

Aslında Aleyna'nın da ailesi zengin fakat yurt dışındalar.

Uraz'ın Aleyna'yla evlenmeye olan hevesi?

Ahmet amca?