Yeni Üyelik
13.
Bölüm

Bölüm 13

@_tgb_17

Savaştan devam


Yıldız komutan ile konuşmamızdan sonra çardakta oturan timin yanına gittim ve hepsine şöyle bir baktım, hepsinin kafası yerde gözleri dalgın öylece bakıyorlardı.


Daha fazla böyle olmayacağını düşündüm ve konuşmaya başladım.


" Aslanlar, biliyorum yakınlarımızı kaybettik ama şimdi böyle yıkılma zamanı değil."


" Komutanım-"


" Önce bir dinleyin Salih, komutanınız olarak değil abiniz, kardeşiniz olarak dinleyin;


Hepimizin içinde bi ateş var bu ateş her şehit haberinde daha da alevleniyor ama şunu unutmamamız lazım şehit olan bütün kardeşlerimiz şu gökte dalgalanan ay yıldızlı bayrak için şehit oluyor.


Kimse ona el uzatmasın o hep orda dalgalansın diye kendi canlarından vazgeçiyorlar tıpkı bizim gibi, bizim görevimiz şehitlerimizin bize bıraktığı görevi tamamlamak.


Eğer biz böyle yıkılırsak düşman bunu fırsat bilir ve şanlı bayrağımıza el uzatmaya kalkar, şimdi size yarına kadar müsade, ister ağlayın ister sessiz sessiz oturun ama yarın hepinizi dimdik bir şekilde karşımda istiyorum anlaşıldı mı?"


" Emredersiniz komutanım "


Etrafa bakarken Yıldız komutanın Rıza Albayla konuştuğunu gördüm daha sonra Rıza Albay yerinden kalkıp içeri girmek için kalktı bende hemen yerimden kalkıp Rıza Albayın yanına gittim.


" Komutanım"


" Söyle savaş"


" Komutanım Yıldız komutan ile konuştuk da görevden bahsetti."


" Evet Savaş bi görev çıktı ve ona gitmesi lazım ."


" Komutanım siz daha iyi bilirsiniz ama şehitlerimizi daha yeni uğurladık Yıldız komutanın göreve gitmesi uygun mu?"


Rıza Albayın benim söylediklerimden sonra gülmesiyle şaşırdım.


" Sen daha onu tanımıyorsun Savaş, emin ol bu göreve gitmeyi en çok o istiyor ve başarı ile dönecektir."


Rıza albay koluma vurup içeri girmek için hareketlendiğinde aklına bir şey gelmiş olacak ki içeri girmeden durdu ve bana döndü.


" Bu arada Savaş, Yıldızı yargılama onu tanımaya çalış o zaman ne kadar benzer yönleriniz olduğunu anlayacaksın.


Şimdi askerlerinin yanına git ve onları biran önce toparla her an görev gelebilir ."


" Emredersiniz komutanım "


Rıza Albayın içeri girmesi ile söylediklerini düşünmeye başladım, gerçekten de seninle benziyor muyuz Yıldız bunu zamanla göreceğiz.


Yıldızdan devam


Biraz daha dışarıda oturduktan sonra odama gittim ve hızlıca duş alıp giyindim.


Kasadan telefonumu aldım ve Kartallardan haber var mı diye önce baktım henüz bir haber gelmediğini gördüm,bir süre ne yapacağımı kafamda planladım ve hemen karana mesaj attım.


" Karan acil "


Bir süre bekledikten sonra karan beni aradı bende hemen telefonu açtım.


" Acil olan ne Hayalet"


" Hemen konuya giriyorum o zaman; duymuşsundur iki tane yiğit şehit oldu."


" Duydum başımız sağolsun."


" Vatan sağolsun Karan, asıl konumuza gelelim ben bir süreliğine geri dönüyorum bazı planlarım var senden de o gün köyü basmaları için kim emir verdi bulmanı istiyorum.


Benim aklımda minik kuş var ama emin olmak istiyorum daha detaylı olarak konuşuruz."


" Anlaşıldı Hayalet ben araştıracağım görüşürüz."


Karan'nın telefonu kapatmasıyla telefonu kasaya koydum, dolabımı açıp içinden yarın giyeceğim kıyafetlerimi çıkardım bunlar sadece sığınağıma gidene kadar giyeceklerim.


Göreve giderken daha özel kıyafetler giyiyorum daha korunaklı, kıyafet işini hallettikten sonra dolabımın içinde gizlediğim kutuyu çıkardım ve odamda bulunan masaya oturdum.


Kutuyu açtığımda içinden annemin ve babamın künyesi, evlilik yüzükleri ve bizim resimlerimiz çıktı bide bana yazdıkları mektuplar ikiside bir gün şehit olacaklarını bildikleri için bana mektup yazmışlar bu mektupları bana Rıza Albay vermişti.


Oysa ben onların hiç ölmeyeceğini düşünüyordum çünkü ikiside benim kahramanımdı, kahramanlar ölür müydü hiç!


Ölüyormuş bunu en acı şekilde öğrendim ama ben her zaman annemle ve babamla gurur duydum onlar son nefeslerinde bile boyunlarını eğmediler, anılar tekrar canlanmaya başladı gözümün önünde.


("yıldız kızım bu hayatta hep vatanın için savaş, vatanına kim dil uzatırsa şanlı bayrağımıza kim el uzatırsa hep karşılarında dur kızım."


"Baba lütfen böyle konuşmayın beni bırakmayın lütfen."


"Biz seni bırakmıyoruz kızım, biz hep seninle olacağız kızım hep kalbinde olacağız."


"Ah ne kadar duygusal bir aile tablosu merak etme komutan sizin işinizi bitirdikten sonra kızınızda yanınıza gelecek sadece biraz eğleneceğiz onunla hahahhahaha."


"Ne diyorsun lan şerefsiz seni gebertirim uzak dur kızımdan."


"Hahahaha birazdan göreceğiz kim kimi gebertecek.


Vurun lan şunları bunlar konuşmayacak anlaşılan."


"Hayır hayır yapmayın nolur yapmayın anne baba hayır."


"Yıldız sakın bu şerefsizlere yalvarma kızım sakın hayatın boyunca kimseye boyun eğme kızım sen çok güçlüsün."


"Anne ben güçlü değilim lütfen gitmeyin bırakmayın beni."


"Sen bizim kızımızsın, Yıldızımısın inan sen çok güçlüsün."


"Eh yeter be öldürün şunları."


Anne ve babamı vurduktan sonra o şerefsiz bana yaklaşmaya başladı.


"Şimdi seninle ilgilenelim küçük kız."


"Uzak dur benden pislik."


"Seninle çok eğleneceğiz anlaşılan, götürün şunu odaya."


Elimi çözüp beni götürecekleri zaman dışarıdan aynı anda silah sesleri gelmeye başladı yanımdaki şerefsizler panik yapmaya başladılar.


"Ne oluyor lan?"


"Baskın yedik heval."


"Buraya kimse girmeyecek hadi hadi !"


"Seni elimden alamayacaklar küçük kız hiç boşuna sevinme ."


Beni bir odaya götürdü ve kapıyı kilitledi üstüme üstüme gelmeye başladı ayağımın takılması ile yere düştüm o da bi anda üstüme çullandı bende debelenmeye başladım.


"Boşuna debelenme seni elimden alamayacaklar."


Ben debelenmeye devam ederken belindeki bıçak dikkatimi çekti hemen bıçağı aldım ve bacağına sapladım acıyla yere yığıldı bende hemen bunu fırsat bildim ve odanın kapısını açıp kaçtım dışarı çıkar çıkmaz Rıza amca ile karşılaştık hemen yanıma geldi.


"Yıldız iyi misin kızım annen baban nerde ?"


"Rıza amca onları öldürdüler o adam zorla beni bu odaya getirdi."


"Kızım sana bir şey yaptı mı?"


"Hayır ,bana saldırdı bende onu bacağından bıçakladım."


"Ali, Hasan siz şu odaya bakın dikkatli olun çocuklar sizde etrafı kontrol edin."


"Yıldız gel kızım bizde dışarı çıkalım."


"Annem babam onlar gitti Rıza amca onları benden aldılar."


"Ağlama kızım onlar sadece bedenen gittiler ama hep bizimle olacaklar sen güçlü bir kızsın.


Sen kara ve gölge'nin kızısın sen bu vatanın evladısın kızım."


Rıza amca haklıydı ben bundan sonra bu vatanın evladıydım bu vatan için her şeyi yapacaktım .)


Kapımın tıklatılması ile kendime geldim.


" Gir."


" Komutanım Rıza Albay sizi çağırıyor."


" Tamam asker ."


Hemen kutuyu toparlayıp yerine koydum aynada kendime bakıp çeki düzen verdim ve Rıza Albayın odasına gitmek üzere odamdan çıktım.


Albayın odasının önüne gelince kapıyı tıklattım içeriden gelen sesle kapıyı açıp içeri girdim ve selam verdim.


" Yıldız Bozkurt Ankara emret komutanım "


" Rahat asker"


" Beni çağırmışsınız komutanım"


" Evet kızım izin işini hallettim ben bir hafta dedim sana ama iki gün fazladan izin istedim onlarda kabul ettiler yarın yola çıkabilirsin kızım şimdi odana git ve dinlen "


" Emredersiniz komutanım "


Hızla odadan çıktım ve odama gittim aslında iki gün fazladan iznimin olması güzel oldu biraz daha eğlenmiş olacağım .


Banyoda işlerimi hallettikten sonra hemen yatağa attım kendimi ve uyumaya çalıştım.


Sabah


Sabah yine erkenden kalkıp önce sporumu yaptım daha sonra duşumu alıp üniformamı giyip kahvaltımı yapmak üzere yemekhaneye gittim.


İçeri girdiğimde bizim timi gördüm ve yemeğimi alıp onların yanına gittim beni görünce ayağa kalktılar.


" Oturun"


Emrimle tekrardan oturdular bende Salihin yanına oturup kahvaltımı yapmaya başladım.


" Komutanım"


"Efendim Salih"


" Göreve gidecekmişsiniz komutanım"


" Evet gideceğim,bende size bunu söyleyecektim"


" Komutanım biliyorsunuz daha yeni şehit verdik sizi hemen göreve gönder-"


" Ömer ,kardeşim görev bu ne zaman nerde geleceği belli olmaz ,bize düşen hakkıyla görevimizi tamamlamak"


" Haklısınız komutanım peki görev ne komutanım"


" Öncelikle biz bizeyken komutan lafını kaldıralım Mehmet abi, göreve gelince de gizli görev bilgi veremem biliyorsunuz."


" Tamam kardeşim ama kendine dikkat et"


"Sizde kendinize dikkat edin ve biran önce toparlanın görevin ne zaman geleceği belli olmaz.


Benden size bir abla bir kardeş tavsiyesi emanetimize her zaman sahip çıkalım eğer biz sahip çıkmazsak elimizden almaya çalışırlar."


" Haklısın Yıldız o yüzden bizler emanetimize sahip çıkmalıyız."


Bir süredir arkamda duran Savaş komutanın sesi ile bütün tim ona döndü.


" Duyduğuma göre bugün gidiyormuşsun dikkat et kendine"


" Evet bugün gidiyorum hatta kahvaltım bitti gidip hazırlanmam lazım"


Yerimden kalkıp tam Savaş komutanın yanında durdum önce ona baktım sonra time baktım ve konuşmaya başladım.


" Önce Allaha sonra birbirinize emanetsiniz kendinize dikkat edin en kısa zamanda görüşmek üzere."


Hepsi ayağa kalkıp selam durdurlar.

Bende selam verip Savaş komutana döndüm.


" Sizde dikkat edin Savaş komutanım tim size emanet görevin ne zaman geleceği belli olmaz dikkatli olun."


" Bizi merak etme sen kendine dikkat et Yıldız Allaha emanet ol"


" Sizde Allaha emanet olun "


Hızla odama gittim ve banyoda işlerimi hallettikten sonra hazırladığım kıyafetlerimi giydim üniformamı özenle dolabıma yerleştirip çantama kasada bulunan eşyalarımı koydum.


Tamamen hazır olduğumda çantamı alıp dışarıya çıktım tam çıkışa yaklaşmışken Rıza Albayın sesini duydum.


" Yıldız"


Hızla arkamı dönüp selam verdim.


" Rahat kızım , kendine dikkat et kızım olabildiğince haber ver bilirsin merak ederim."


" Biliyorum Rıza amca ama merak edilmesi gereken ben değilim onlar sonuçta ecelleri geliyor."


" Olsun kızım sen dikkat et kendine "


Beni kendine çekip uzun uzun sarıldı bana.


" Tamam hadi artık Allaha emanet ol."


" Sende kendine dikkat et Rıza amca "

" Tamam kızım"


Selam verip çantamı yerden alıp arabama bindim ve şehitlerimizin intikamını almak için ilk adımı attım.

" Bekle beni Baran Hayalet senin ecelin olmaya geliyor..."

Loading...
0%