Yeni Üyelik
26.
Bölüm

Bölüm 26

@_tgb_17

Savaştan Devam


Dün öğrendiğim gerçeklerin etkisiyle nerdeyse bütün gece uyuyamadım hep kafamda aynı soru vardı acaba geçmişimi araştırmalı mıyım? yoksa geçmiş geçmiş olarak kalmaya devam mı etmeli? diye çok düşündüm ama sonunda geçmişimi araştırmaya karar verdim.


Bütün gece nerdeyse uyumadığım için erkenden hazırlandıktan sonra odamdan çıktım mutfaktan gelen tıkırtılardan annemin de uyuyamadığını anladım mutfağa girip arkasından ona sıkıca sarıldım.


"Ne olursa olsun kim ne derse desin benim annem sensin, dün gece çok düşündüm ve geçmişimle yüzleşmeye karar verdim ama sen de tedavine devam edeceksin hatta daha iyi bir doktor bulalım sana, asla pes etmeyeceksin annem söz ver."


" Her zaman ki gibi en doğru kararı vermişsin oğlum, geçmişini öğren neler yaşandı bunları araştır, sende sakın unutma sen benim oğlumsun ve ben seni hep seveceğim.


Ayrıca merak etme şu an ki doktorum oldukça iyi ve bu konuda başarılı bir doktor zaten yarın için bilet aldım bu hastalıkla savaşmak için geri dönüyorum ."


"İşte benim annem hiç bir zorluktan kaçmayan güçlü annem, seni çok seviyorum."


"Bende seni çok sveiyorum can parçam hadi geç kahvaltımızı yapalım bende yavaştan hazırlanmaya başlayayım yarın erken saatte biletim."


İkimizde masaya oturduk ve eskisi gibi mutlu bir şekilde kahvaltımızı yaptık, masayı toplamada anneme yardım ettikten sonra anneme doya doya sarılıp öptüm, helallik aldıktan sonra evden çıktım ve arabama binip karargaha doğru yola çıktım.


Karargaha geldiğimde hızla arabamı park edip odama gittim ve Sivas'ta görev yapan arkadışımı aradım.


"Oooo Savaş bey siz bu numarayı bilir miydiniz!"


"Biliyorsun bizim işleri devrem kafamızı kaşımıya vaktimiz olmuyor. Sen nasılsın ne yapıyorsun?"


"Biliyorum devrem, iyiyim yeni gelen askerlerin eğitimini bitirdim odamda dosyalarla ilgileniyorum."


"Kolay gelsin devrem.Yıldırım"


"Sağol devrem, hıh Yıldırım dediğine göre ciddi bir konu var söyle bakalım."


"Nasılda anladın hemen."


"Eeeee olsun o kadar, hadi söyle bakalım ne oldu."


"Ben bir şey öğrendim ve senden de bunun hakkında araştırma yapmanı istiyorum."


"Ne öğrendin? umarım kötü bir şey değildir."


"Uzun uzun anlatırım ama şimdilik şu kadarını söyleyeyim sana ; Annemler beni evlatlık almışlar Sivas'taki yetimhaneden ve o dönem bir travma sonucunda hafıza kaybı yaşamışım o yüzden bir bilgiye ulaşamamışlar, senin vardır istihbaratın bir araştırsan."


"Tamam araştırırım o kısım kolay ama bu konuyu en kısa zamanda detaylı bir şekilde konuşuyoruz."


"Tamam devrem sağolasın senden haber bekliyorum."


"Ne demek kardeşim her zaman en kısa zamanda haber vereceğim allaha emanet ol."


"Sen de allaha emanet ol kardeşim."


Tam telefonu kapatmıştım ki kapım çaldı, girmesi için izin verdiğimde bir asker girdi selam durup Rıza Albayın beni ve timi çağırdığını söyledi toparlanıp hemen toplantı odasına gittim.


Timde toplantı odasındaydı beni görünce ayağa kalktılar oturmalarını söyleyip bende oturdum bir süre sonra Rıza Alabay gelince hepimiz ayağa kalktık oturmamızı söyleyince oturduk o da oturup konuşmaya başladı.


"Yeni bir görev geldi bende sizi düşündüm, özlemişsinizdir."


"Şöyle bir kaç leş avlamayı çok özledik komutanım."


"Hahaha bende öyle tahmin ettim Ali o yüzden bu görevi direkt size veriyorum."


"Peki görev ne komutanım?"


"Merkezde ki hastaneye yeni doktorlar geliyormuş ama pusuya düşmüşler ve birisi kadın üç doktoru rehin almışlar.


Önünüzdeki dosyada son görüldükleri yerin bilgileri var ayrıca istihbarattan bazı bilgilere ulaştık; yakın zamanda yapılan bir operasyonda Kunduz kod adlı teröristin ağır yaralandığını ve o yüzden bu doktorların kaçırıldığını düşünüyoruz."


"Peki biz bu teröristi nasıl bulacağız komutanım elimizde bir bilgi var mı?"


"Var Savaş yine istihbarattan gelen bilgiye göre bu şerefsizlerin kaçtığı yönde tek bir kamp var kesin değil ama büyük olasılıkla doktorlarda Kunduz şerefsizide o kampta.


Size gerekli olan bilgiler dosyada var ailelerinizle görüşün gerekli hazırlıkları yapın yola çıkacaksınız ."


"Emredersiniz komutanım."


Rıza Albayın odadan çıkması ile dosyayı incelemeye başladık.Bahsedilen kampın yerini görünce hepimiz şaşırdık.


"Komutanım biz daha önce bu kampa baskın düzenlemiştik tekrardan düzenlemişler kampı."


"Daha iyi işte Yunus geçen sefer iyi temizleyememişiz bu sefer iyice temizleriz."


"Komutanım doğru söylüyor bu sefer o kuduz ganerelerin alayını geberdürün."


"Ne yaparsın! ne ! valla anlamadım Yasin ne dedin yine?"


"Hahah ben de anlamadım Ömer ama galiba kötü bir şey söyledi o şerefsizlere o yüzden bende aynen ondan yaparım Yasin."


"Yasin bu sefer bende anlamadım istersen bize tercüme et :)"

"Edeyim komutanım o başıboş gezen köpeklerin hepsini öldürürüm dedim, aslında oldukça açık bir cümleydi ama ."


"Ama biz bazen seni hiç anlamıyoruz Yasin."


"Beni biliyorsunuz komutanım arada kaçıyor ağızımdan öyle."


"Yasin bunda sıkıntı yok sonuçta herkesin yaşadığı şehirde bazı farklı kelimeleri var ama sonrasında bize açıklama yaparsan daha iyi olur. Öyle boş boş birbirimize bakıyoruz:)"


"Hahahah Emerdesiniz komutanım."


"Neyse yeter bu kadar gevezelik hadi önce yemeklerinizi yiyin daha sonra ailenizle konuşun ."


Toplantı odasından çıkıp kendi odama geldim hemen annemi arayıp göreve çıkacağımı ne zaman biteceğini bilmediğim için dikkat etmesini istedim.


Biraz annemle konuştuktan sonra yemekhaneye gidip timin yanına oturdum ve yemeklerimizi yedik.

Sonunda gitme saatimiz geldi tüm hazırlıklarımızı tamamlamış helikopter alanında hazır olda bekliyorduk Rıza Albay geldi ve konuşmaya başladı.


"Size verilen bu görevi hakkı ile yerine getireceğinizi biliyorum ama sakın unutmayın önceliğiniz doktorları oradan sapasağlam çıkarmak . Kendinize dikkat edin Allah yardımcınız olsun ."


"SAĞOL."


"Gölge timi helikopete bin."


Herkes sırayla helikoptere binmeye başlarken Rıza Albay yanıma yaklaştı ve konuşmaya başladı.


"Gittiğiniz yerde çok dikkatli olun Savaş, biliyorsun artık Topalda döndü ve bölgede bütün kamplarla bir irtibatı vardır o yüzden çok dikkat edin."


"Siz merak etmeyin komutanım allahın izni ile görevi başarıyla tamamlayıp sapasağlam döneceğiz."


Rıza Albaya son kez selam verip helikoptere bindim böylece görev alanına doğru yola çıkmış olduk.


Görev yerine geldiğimizde hızla helikopterden indik ve belirlenen kampa doğru ilerlemeye başladık.Kampa geldiğimizde dürbün ile etrafı kolaçan ettim.


"Kampın etrafında nöbetçiler var onların işini sessiz halletmemiz lazım ayrıca doktorları da bulmamız lazım."


"Komutanım yanlış hatırlamıyorsam kampın arka tarafında ki büyük kayadan gizli bir geçit yapmışlardı bence oradan bir şansımızı denemeliyiz."


"Ama o geçiti kapatmış olabilirler Ali."


"Biz bir şansımızı deneyelim komutanım en azından Yasin,Murat ve ben gidelim komutanım giderken yol üstündeki leşleride hallederiz, eğer geçit kapalıysa arkadan sessizce içeri sızarız sizde bize dışarıdan destek olursunuz."


"Tamam ama çok dikkatli olun biz de buradaki nöbetçileri halledelem, kulağınızdaki telsizleriniz açık olsun sürekli irtibat halinde olalım.


Unutmayın önceliğimiz doktorlar birde eğer biriniz yaralanırsa eşşek sudan gelinceye kadar dayak yer ona göre."


"Emredersiniz komutanım."


Yıldızdan Devam.


Rıza Albay ile konuşmamızdan sonra hemen toparlanıp bilet aldık ve şu an Hakkari'ye gelmiş bulunmaktayız hemen arabamı bıraktığım yerden aldım hep beraber bindik ben hala yorgun hissetiğim için arabayı Karan kullanıyordu.


Karragaha geldiğimizde nöbetçiler direksiyonda başkası olduğu için durdurdular önce daha sonra Karanın yanında beni görünce kapıyı açtılar, hepimiz aynı anda arabadan indik Rıza Albayın odasının önüne geldik tabi meraklı bakışlar üzerimizdeydi kapıyı çaldık içeriden gelen ses ile kapıyı açıp içeri girdik, hepimiz hazır olda selam durduk Rıza Albayın rahat demesi ile rahat durduk.


"Hoş geldiniz çocuklar ."


"Hoşbulduk komutanım."


"Siz toplantı odasına geçin ben geliyorum."


Ekip toplantı odasının yerini bilmediği için beni takip ediyorlardı topantı odasına gelince hepimiz oturduk Rıza Albay gelince tekrar ayağa kalktık onun oturun demesi ile tekrar oturduk ilk konuşan Rıza Albay oldu.


"Anlatın bakalım nasıl oldu bu olay?"


"Komutanım telefonda da dediğim gibi biz evde otururken şerefsiz köpeklerini üzerimize salmıştı Allah'tan hiçbirimize bir şey olmadı."


Rıza Albayın alaycı ve sinirli bakışı ile olduğum yere sindim resmen.


" Tamam ben yaralanmış olabilirim."


"Şimdi nasılsın Yıldız?"


"İyiyim komutanım."


" Tamam o zaman artık konumuza dönelim, Yıldız telefonda bir mektuptan bahsettin ne mektubu o?"


"Komutanım annem yazmış o gün yaşanacakları hissetmiş gibi bana abimi anlatmış, bende ki doğum lekesinden onda da varmış ayrıca abimin olduğu resim bırakmış."


"Abinin bir doğum lekesi olduğunu bilmiyordum, ben de seninle öğrenmiş oldum ."


"Komutanım peki Yiğit'in sizde resmi yok muydu?"


"Maalesef çocuklar, biz sürekli görevde olduğumuz için resim çekme imkanımız pek olmuyordu. Çektiğimiz resimleri de Mısra zorla çekerdi yani resimler Mısra da olurdu Sinan.


Yıldız annen her zamanki gibi zekasını konuşturup abinden sana bir iz bırakmış."


"Öyle komutanım şimdi elimizde bazı bilgiler var bir de abimin son görüldüğü yeri öğrenebilsek. Bu arada siz bizimle ne konuşacaktınız."


"Öncelikle sen gittiğinde bana bir haber geldi abini kurtaran asker en son Sivas'ta görülmüş zaten ondan sonrada öldürülmüş, eski bir arkadaşımdan bu konuyu araştırmasını istemiştim o da bu bilgiye ulaşmış.


Yani çember git gide daralıyor Yıldız hiç merak etme abini bulacağız."


"İnşallah komutanım elimizde resmide var artık gerekirse sokak sokak ararım yinede abimi bulurum, ben anne ve babama söz verdim komutanım."


"Anlıyorum kızım ama sana burada ihtiyacımız var o yüzden ben araştırmaya devam edeceğim. Şimdi kartalları çağırma sesebime gelirsek."


Rıza Albayın ekibe ismi ile seslenmesi ile hepimiz ciddileştik.

"Aldığımız istihbarata göre Topal bir eylem için hazırlanıyor ama detaylarını şimdilik öğrenemedik bu eylemi nerede ne zaman yapacaklar daha bilmiyoruz bunu öğrenmek size düşüyor çocuklar.


Bu eylemde kullanacakları mühimmatın özel yapım olduğunu biliyoruz bunu yapan kişi Hurşit nam-ı diğer bombacı."


"İsmini duymuştum komutanım, hatta bir kaç kez yaptığı bomba ile karşı karşıya kalmıştım."


"İşte bu iyi Ferit, bu konuyu sana bırakıyorum ."


"Peki bombalarını özel kılan ne ?"


"Bombalarını bizzat kendisi yapıyor ve oldukça hassas bir mekanizma kullanıyor.


Aynı zamanda da bombaları kuvvetli olduğu kadar çözümünde de akıl oyunları var yani kolay kolay imha edilmiyor."


"Ama sen imha etmeyi başardın değil mi Ferit?"


"Evet imha ettim ama her bombası ayrı bir bilmece o yüzden detaylı bir araştırma yapsam iyi olur."


"Tamam o zaman bu operasyonda beraberiz siz gerekli araştırmaları yapın gerektiğinde yine böyle toplantı yapacağız."


"Emredersiniz komutanım."


"Komutanım peki bu görevde Gölge timi de olacak mı?"


"Olacak Yıldız ama Kartallar yine sessiz sedasız yürütecek bu işi Gölge timi sadece destek olacak."


"Anlaşıldı komutanım ama içeride ki hainide bulduk neden hala onlara gerçeği söylemiyoruz."


" Her şeyin bir zamanı var kızım ve o zaman gelene kadar hiç bir şey bilmeyecekler."


" Emredersiniz komutanım."


"Şimdi gidin dinlenin. siz de bu gece burada kalın yarın yola çıkarsınız çocuklar."


Hepimiz toplantı odasından çıktık Kartallar kendileri için hazırlanan odaya giderken bende kendimi odama attım ve hızlı bir duş alıp uyuyamayacağımı bilsemde yatağıma yattım.


Murattan Devam


Ali'nin önerisi ve Savaş komutanında emri ile kampın arkasına doğru ilerlemeye başladık önümüze çıkan nöbetçileride temizledik tabi, kampın arkasına gelince Ali dediği geçidi aradı ama bulamadı.


"Murat buldunuz mu geçidi?"


"Komutanım bulamadık kapatmışlar o geçidi."


"Anlaşıldı işaretimi bekleyin, yapacak bir şey yok siz arkadan sızacaksınız kampa."


"Emredersiniz komutanım."


Savaş komutan ile konuşmamız bitmişti ki Yasin bir anda yaslandığı kayadan içeri düştü Ali ile hemen yanına koştuk .


"İyi misin Yasin?"


"İyiyim de galiba yeni geçidi buldum."


"Ben savaş komutana haber vereyim bekleyin."


"Gölge-5'ten gölge-1'e."


"Gölge-1 dinlemede"


"Komutanım Yasin yeni geçidi buldu biz içeri giriyoruz."


"Anlaşıldı Murat dikkatli olun biz nöbetçileri halletik siz den gelecek işareti bekliyoruz. Unutmayın önceliğiniz doktorlar olacak ."


"Emredersiniz komutanım."


"O zaman hadi biraz leş avlayalım."


"Ali sakin ol, duydunuz Savaş komutanı önceliğimiz doktorlar o yüzden sessiz ve dikkatlice ilerleyeceğiz hadi."


Önde Yasin ilerlerken Ali ile ben tam arkasındaydık sessizce ilerliyorduk ki ilerde bir oda dikkatimi çekti hemen durdurdum Yasin'i.


"Şu odaya bir bakalım."


Yavaşça odanın önüne geldik içerden ses geliyormu diye önce kapıyı dinledik ama bir ses yoktu ben yavaşça kapıyı açtım içerisi bomboş gözüküyordu, kapıyı tam açınca kapının arka kısmında kalan duvarda iki doktorun ellerinin ve ayakların bağlı olduğunu ayrıca bayağı bir hırpalandıklarını gördük.

Onlarda bizi görünce resmen gözleri parıldadı.


"Ali ,Yasin hemen çözelim doktorları.Sessiz olun şimdi sizi burdan çıkaracağız."


Hızla ellerini ayaklarını çözdük ayağa kalkınca ilk başta bir sendeleselerde hemen kendilerini topladılar.


"İyi misiniz diğer arkadaşınız nerde?"


"İyiyiz ufak tefek yaralarımız var ama önemli değil, teröristler Işılı götürdüler."


"Işıl??"


"Diğer doktor, resmen sürükleyerek götürdüler."


"Nereye götürdüler bir şey söylediler mi?"


"Hayır duymadık ama niyetleri pek iyi değildi."


Tam o sırada bir bağırış duyduk ben hemen kapının önüne çıktım ve sesin nerden geldiğini anlamaya çalıştım dikkatle dinlediğimde biraz ileriden geldiğini anladım tekrar içeri girdim.


"Ali sen doktorları dikkatli bir şekilde arkaya götür ama çok dikkat et bizde diğer doktoru bulalım hadi Yasin."


"Tamam dikkatli olun."


Ali ve doktorların dikkatle odadan çıkmalarını sağladık bizde sesin geldiği yere doğru ilerlemeye başladık sese iyice yaklaştığımızda bunun bir kadın olduğunu ve yardım istediğini anladık, sesin geldiği odayı bulduğumuzda kapıda iki tane şerefsizin olduğunu gördük.


"Şimdi ne yapıyoruz?"


"Sağdaki bende"


"Hahaha o zaman soldaki de bende ."


Sessizce yaklaştık bizi fark ettiklerinde hamle yapmalarına izin vermeden ikisine de yumruk indirdik.


Daha sonrada boyunlarından tutup nefessiz kalmalarını sağladık son nefeslerini verdiklerinde onları biraz kenara çektik ve yerden silahlarımızı alıp aynı anda odaya girdik .


Şerefsiz kadın doktora saldırmış bizi görünce hemen kadının başına silah dayadı.


Kadının üstündeki gömleği yırtılmış suratında da o şerefsizin beş parağının izi vardı bunu görünce daha çok sinirlendim.


"Hemen kızı bırak!!"


"Siz nasıl girdiniz lan buraya ."


"Biz her yere gireriz şerefsiz şimdi sana son uyarı o kızı hemen bırak."


"Hiç bırakmaya niyetim yok asker sıkıyorsa al ama daha sen alamadan ben onun beynini patlatırım şimdi silahlarınızı indirin."


Benim yerime Yasin konuşaya başladı ben biraz daha geri çekildim.


"Bana bak şerefsiz o kızı bırak dedik sana , aksi takdirde o beynini ben patlatacağım."


"Yok ya size bırakın silahınızı dedim yoksa bu güzellik ölüp gidecek."


"N-ne o-olur yardım edin ."


Şerefsizin tüm odağı Yasin deydi ben biraz daha yaklaştım ve tam silahı tutan kolunu nişan aldıktan sonra ateş ettim o acı içinde silahı yere düşürürken kız elinden kurtuldu ve bana sarıldı , ilk başta afalladım ben şaşırmış bir şekilde dururken Yasin şerefsizin ellerini ve ağzınıda bağlamış bir köşeye tıkmıştı kız kendine gelip geri çekilince o zaman bende kendime geldim.


Kızın geri çekilmesiyle sanki bir anda bütün vucudum üşüdü hemen kendime geldim ve kıza ait olduğunu düşündüğüm montu yerden alıp kızın üstüne bıraktım .


"S-size çok teşekkür ederim hayatımı kurtardınız."


"Bizim görevimiz bu şimdi sizi buradan güvenle çıkarmalıyız."


"Gölge-5'ten gölge-1'e"


"Dinliyorum gölge-5"


"Komutanım doktorları bulduk ama kadını kurtarırken biraz ses çıktı."


"Anlaşıldı Murat hemen çıkın ordan zaten bu şerefsizler hareketlendi, bizde başlıyoruz dikkat edin."


"Emredersiniz komutanım."


"Yasin hadi çıkıyoruz , önden ben çıkayım etrafı kolaçan edeyim. Sen hanımefendiyle dikkatle çık."


"Tamam Murat."


Kapıyı yavaşça araladım dışarıda kimsenin olmadığını görünce çıkmalarını söyledim onlar geçide ilerlerken bir kaç teröristin bize doğru koştuğunu gördüm hemen onları indirdim, sonunda geçide gelince Ali'nin de doktorlarla bizi beklediğini gördük.


"Ali hadi gidiyoruz uyandılar peşimize düştüler, hadi doktorlara dikkat edin."


"Tamam Murat hadi bizi takip edin ."


Ali doktorlarla biraz daha ileriden giderken bizde geriyi kontor ediyorduk kamptan uzaklaşıp güvenli bir yer bulunca Savaş komutan ile irtibata geçtim.


"Komutanım biz kamptan uzak bir bölgedeyiz."


"Tamam Murat dikkat edin doktorlara, bizim işimiz biraz uzun sürecek gibi."


"Komutanım bizim gelmemizi ister misiniz?"


"Hayır Murat siz doktorları koruyun yeter birazdan geliriz."


"Emredersiniz komutanım."


"Yasin, Ali gözümüzü dört açalım nerden çıkacakları belli olmaz."


"Tamam Murat."


Biz etrafı kolaçan ederken doktorlar bize seslendi.


"Siz bizi nasıl buldunuz?"


"Biz bunun için eğitildik yıllarca, yani sizin göreviniz nasıl insanların hayatlarını kurtarmaksa bizim görevimizde vatanımızı ve içindeki insanları kötülüklerden korumak."


"Size çok teşekkür ederim eğer yetişmeseydiniz o adam -"


"Ama yetiştik o yüzden artık korkmayın Işıl hanım ve olanları unutmaya çalışın."


Tam Ali ve Yasin'in yanına gidecektim ki Ali'nin sesini duyduktan sonra iki silah sesini duydum ve ardından sağ tarafımda bir sızı hissetim.

"Abi dikkat et!!!"


Loading...
0%