Yıldızdan devam

Evet şu an ne mi yapıyorum önemli eşyalarımı topladım yola çıkmak için hazırlanıyorum, maalesef ki sevgili albayımız benim artık geri dönmemi istiyor ve bütün işlemleri halletmiş oysa benim burda yapacak daha çok işim vardı.

Bir yanım Albaya kızsada bir yanımda mutlu oluyor yıllar sonra üniformamı tekrardan giyeceğim ve babam gibi sevdiğim albayı göreceğim.

Son hazırlıkları da yaptıktan sonra eşyalarımı alıp sığınağımdan çıktım ve Hakkari çukurca karakolluğuna doğru yola çıktım.

Bakalım karakolda bizi neler bekliyor yıllar sonra geri dönmek nasıl olacak...

Savaş komutandan devam

"Komutanım Rıza albay neden bizi buraya topladı bir bilginiz var mı"

"Yok Ömer ama büyük ihtimalle görev içindir"

Rıza albayın toplantı salonuna girmesiyle hep beraber hazır ola geçtik.

"Rahat çocuklar , sizi buraya toplama sebebim yeni bir görev bu dosyada ki şerefsiz Baran bu leş kargalarının başlarından birisi elimize ulaşan bilgilere göre büyük bir eylem için hazırlık yapıyorlarmış.

Eminim sizlerde duymuşsunuzdur Bara'nın kampı imha edildi ama hazırlıkları başka bir yerde devam ediyorlarmış."

"Nerde devam ediyorlar komutanım"

"Elimizdeki bilgilere göre merkeze yakın bir köyde hazırlık yapıyorlarmış ve iki gün sonra eylemi yapacaklarmış sizin göreviniz o köye gidip bu eylemi başlamadan sonlandırmanız "

"Emredersiniz komutanım"

" peki ne zaman yola çıkıyoruz komutanım"

"Sabaha karşı hazır olun Savaş"

Albay tam kapıdan çıkacaktı ki aklına bir şey gelmiş gibi durdu ve bize döndü ve konuşmaya başladı.

"Bu arada görevden dönüşe aranıza yeni biri katılacak, yüzbaşı olarak"

Bizim bir şey söylememizi beklemeden arkasını döndü ve kapıdan çıktı. Şaşırmış bir şekilde bizi odada bıraktı, ilk konuşan Enes oldu.

"Komutanım doğru duyduk dimi time birisi katılacak dedi ve yüzbaşı olarak dedi"

" Doğru duyduk Enes ama bu mesele sonraki mesele, bizim şu an ki önceliğimiz bu eylemi ellerinde patlatmak "

"Anlaşıldı komutanım"

" Şimdi hepiniz ailelerinizle konuşun ve hazırlıklara başlayın hadi "

Timin odadan çıkmasıyla yeni gelecek olan ikinci tim komutanını düşünmeye başladım.

İnşallah sinir bozucu bir adam değildirde umarım iyi anlaşırız, yoksa işimiz çok zor...

Yazardan devam

Tam hayalet karakola yaklaşmışken Gölge timide teröristlerin eylemlerini başlarına yıkmak için yola çıkmışlardı.

Albay ise oğulları gibi gördüğü timini yolcu ederken bir yandan da kızı gibi gördüğü Yıldızı(hayalet) bekliyordu .

Yıldız karakola yaklaşmışken yanından hızla bir askeri araç geçti gördüğü kadarıyla askerler göreve gidiyordu.

İçinden inşallah sağsalim dönersiniz diye dua etti ve bütün askerlerimizi allaha emanet etti.

Yıldızdan Devam

Karakolun önüne geldiğimde nöbetçi asker kim olduğumu sordu, ben de Rıza albayın beni beklediğini,

isminin Yıldız Bozkurt olduğunu söyledim.

Asker Rıza Albayı aradı, albaydan onay almış olacak ki geçmeme izin verdi.

Arabamı müsait bir yere park ettikten sonra araçtan inerek hatırladığım kadarıyla albayın odasına doğru gitmeye başladım beni gören askerler hem merakla hemde hayranlıkla bakıyorlardı.

Albayın odasının önüne gelince kapıya vurdum ve içeriden ses gelince hemen içeri girdim.

"Yıldız Bozkurt Ankara emret komutanım"

" Rahat asker ! Evine hoş geldin kızım"

Albayın ayağa kalkıp bana özlemle sarılmasıyla bende ona sarıldım ve fark ettim ki ben hem Rıza amcayı hemde komutanlığı çok özlemişim.

"Hoş buldum Rıza amca seni çok özlemişim"

" Bende seni çok özledim kızım yıllardır göremedim her ne kadar iyi olduğunu bilsemde bir yarım hep sendeydi şimdi geldin ya gözümün önündesin hiç kusura bakma doya doya hasret gidereceğim :)"

" Biliyorum Rıza amca ama sende biliyorsun ki görev birimizin bu görevi yapması lazımdı ki o şerefsizler in kökünü kazıyayım gerçi bence erken geldim ben ama-"

" hiçte erken gelemdin kızım hatta tam zamanında geldin 5 yıldır dağlarda yaşıyorsun,

tamam güvenli bir yerde sana sığınak yapıldı ama yinede tehlikedeydin hem ben senin neden öyle dediğini biliyorum kızım ama merak etme burdaykende alırsın o intikamı "

Rıza amcanın sözleriyle aklıma gelen anılar ile durgunlaştım.

"Yapmayın lütfen yapmayın baba anne dayanın lütfen beni bırakmayın lütfen ben sizsiz yapamam

Sen-i ç-ok se-v-iyor-uz kı-z-ım b-iz hep sen-in-le o-la-ca-ğız un-utma b-iz he-p yıl-dız-la ol-aca-ğız ...

Ehh yeter be çok konuştunuz sizin vaktiniz çoktan doldu hahahah

Hayırrr!! Anne baba"

" yıldız kızım duyuyor musun beni"

" E-evet dinliyorum Rıza amca,ne demiştin?"

" Kızım sen şimdi odana git yerleş dinlen bi yerleş sonra benim yanıma gel detaylı şekilde konuşalım "

"Tamam Rıza amca"

Rıza amca dışarda askerlerden birini çağırdı ve beni odama götürmesini söyledi. Rıza amcaya selam verdikten sonra askerle beraber odaya doğru gitmeye başladık.

" Hadi sor asker "

" Anlamadım komutanım"

"İki saattir kıvranıyorsun hadi sorda rahatla"

" Şey komutanım yeni gelen yüzbaşı siz misiniz "

" Evet asker benim beğenemedin mi"

" yok komutanım ondan değil bütün karakol erkek bekliyordu ve biliyorsunuz burda da hiç kadın olmayınca şaşırdık"

Benim durmamla beraber askerde durdu elimi omzuna koyarak konuşmaya başladım.

" adın ne asker?"

" Mustafa komutanım"

" Mustafa burda hiç kadın olmayabilir ama artık ben varım ayrıca şunu çok iyi bilin ki kadınlardan da asker komutan olur yeterki istesin yeterki vatan aşkı ile yanıp tutuşsun.

Biz hepimiz savaşçı doğarız, Türk olmasanda olsanda bu bir şey fark etmez sen bu al bayrağa bu vatana vurulursan bir kere, bu vatan o bayrak için gerekirse canını verirsin anladın mı Mustafa?

Bu yüzden bu aşkın bu savaşın kadını erkeği yok, ne geçmişte ne bugünümüzde hadi beni odama götür"

" Emredersiniz komutanım"

Mustafa bana odamı gösterdikten sonra gitti bende hemen kısa bir duş alıp çantada olan kıyafetlerimi giyerek kendimi yatağa attım ve dinlenmek için gözlerimi kapattım...