Yıldızdan devam

Savaş komutanın kaçırıldığını öğrendikten sonra Rıza albayla hemen toplantı salonuna geçtik ve tim gelene kadar kendi aramızda konuşmaya başladık.

" kızım senin bir tahminin var mı Baran Savaşı nereye götürmüş olabilir?"

" Komutanım benim bildiğim iki kamp var götürebileceği ama hangisine götürmüştür emin olamıyorum "

" Peki nerde bu kamplar "

Albayın sorusu ile oda da bulunan haritayı aldım ve masanın üstüne serdim.

" Komutanım ilk kamp burada yani bizim kuzeybatımızda kalıyor tam olarak şu iki dağın arasında ve oldukça büyük bir kamp daha önce bildiğim kadarıyla buraya giden bir tim olmadı "

" Neden kızım, sebebini biliyor musun?"

" iki dağın arasında olduğu için net olarak koordinatları belli değil ve oldukça büyük bir kamp aslında ben bir keresinde gözlemlemek için gitmiştim ve gerçekten iyi kamufle etmişler kampı."

"Diğer kamp nerde kızım"

" Orasıda burda yani kuzeydoğu yönümüzde burası biraz daha göz önünde kalan bir kamp ve diğerinin bir nevi yavrusu büyük işler diğer kampta dönüyor ama hazılıklar burda yapılıyor.

Baran bu iki kampla ilgileniyor ve ne zaman hangisinde olduğu belli değil o yüzden şu an hangisine gidiyor bilemeyiz hatta bu kamplardan başka bir kampada gidiyor olabilir .

Şunu çok iyi biliyorum biz askerimizi o leşin elinde bırakmayacağız gerekirse ben tekrar hayalet olurum komutanım"

" Hayır kızım şu anlık böyle bir şeye gerek yok elbet askerimizi alacağız ama bunun için bizim hem hayalete hemde Yıldız yüzbaşıya ihtiyacımız var "

" Nasıl yani komutanım?"

" Şöyle kızım sen tim ile beraber çıkacaksın bu göreve ama öncesinde hayaletin sahada bulunan kaynaklarından haber almamız lazım anladın mı kızım"

"Anladım komutanım, o zaman ben kartallardan haber alayım "

Kapının tıklatılmasıyla ikimizde oraya döndük, kapı açıldı ve içeriye askerler girdi.

Karşımızda kalabalık bir ekip duruyordu tahminimce bunlar yeni tim arkadaşlarım benden tarafa bakmadıkları için hala beni fark etmemişlerdi.

" Salih Turan Ankara emret komutanım "

" Rahat çocuklar, geçin oturun hadi bizde Yıldız yüzbaşı ile konuşuyorduk"

Albayın beni göstermesi ile bütün gözler bana döndü hepsinin suratında artık görmeye alışık olduğum ifade vardı şaşkınlık.

" Ne bekliyorsunuz beyler Rıza komutanı duydunuz geçin oturun"

Benim konuşmam ile sanki kendilerine gelmişler gibi hepsi oturdular.

" Evet aslanlar siz gelmeden önce Yıldız komutanınızla konuştuk şu an elimizde Savaşı götürebilecekleri iki kamp var ama biz hangi kampa götürdüklerini bilmiyoruz "

" Peki nasıl öğreneceğiz komutanım"

" Birinden yardım isteyeceğiz Salih "

" Kimden komutanım"

" Hayaletten Ömer "

" Nasıl yani komutanım bize neden yardım etsin"

" Çocuklar hayalet bu zamana kadar neden hep teröre cehennem yaşattı biliyor musunuz çünkü o bizden birisi ve inanın Savaşı bulmak için her şeyi yapar. Çünkü o hiç bir askeri yarı yolda bırakmaz"

Evet öyle bu zamana kadar hiç bir askeri yarı yolda bırakmadım ve bundan sonrada ben ölene kadar bırakmam .

Savaş komutanı bulmak için elimden geleni yapacağım.

"Biz hayaletten haber beklerken sizde temizlenin ve hazır bir şekilde bekleyin. Bu aradaYıldız komutanınızla da tanışın bu görevde timin başında o olacak ayrıca yeni gelen yüzbaşıda o "

Albayın sözüyle resmen askerlere kal geldi öyle suratıma bakmaya başladılar daha fazla dayanamadım ve bir anda masaya vurmamla beraber hepsi bir uykudan uyanırmış gibi zıpladılar.

" Evet asker bundan sonra bende sizinleyim eminim benim yerime erkek bekliyordunuz ama maalesef sizin şansınıza ben düştüm "

" Ne yalan söyleyelim komutanım erkek bekliyorduk"

" Adın ne asker"

"Yasin kaya Kastamonu emret komutanım "

" Bir kere bu konuyla ilgili konuşacağım beni iyi dinleyin! bende sizin geçtiğiniz eğitimlerden geçtim hatta daha ağırlarından geçtim ve gördüğünüz üzere başarılı oldum ki burdayım ve sizin timinize komutan olarak geldim kadınları asla hafife almayın .

'Ne erkekler vardır kadınlar kadar yüreği cesareti olmayan ne kadınlar vardır bir dünyaya karşı duracak cesareti olan'

şimdi hepiniz kendinizi tanıtın ve hazırlanmaya gidelim"

" Ben Salih Turan Ankaralıyım 29 yaşındayım."

" Ben Ömer kahraman Erzurumluyum 27 yaşındayım ağır makineli tüfek uzmanıyım"

"Yasin Kaya Kastamonuluyum 26 yaşındayım hafif makinalı tüfek uzmanıyım"

"Ali Yıldırım Giresunluyum 29 yaşındayım keskin nişancıyım"

"Murat Durmuş Giresunluyum 27 yaşındayım tabip uzmanıyım"

"Mehmet Yücesoy Ankaralıyım 30 yaşındayım bomba imha uzmanıyım"

"Oğuz Karan İstanbulluyum 25 yaşındayım"

"Kemal Yavuz İstanbulluyum 25 yaşındayım"

"Yunus Öztürk Erzurumluyum 27 yaşındayım"

" Enes Çakır Rizeliyim 26 yaşındayım"

" Bende Mustafa Çolak Ankaralıyım 28 yaşındayım keskin nişancıyım"

" Bende Yıldız Bozkurt Ankaralıyım 25 yaşındayım evet yaşıma şaşırabilirsiniz ama yaşadıklarımı bilemezsiniz, tanıştığımıza memnun oldum beyler sonra daha iyi tanışırız şimdi kurtarmamız gereken bir bozkurt var! Hadi hazırlanmaya"

Benim sözümle beraber hepsi selam vererek odadan çıktılar iyi askerlere benziyorlar ama onlardan sakladığım sırrım umarım aramıza girmez şu komutanı kurtardıktan sonra en kısa zamanda şu içerdeki köstebeği bulmam lazım .

Ama öncelik komutan,hemen yerimden kalktım ve odama geçtim hayaletin kullandığı özel telefonu kasadan çıkardım evet odamda kasam var özellikle istedim çünkü hayalet olarak kullandığım özel eşyalarım var.

Rıza albayla konuştuktan sonra odamın her yerini arattırmıştım dinleme cihazı , böcek falan vardır diye ve bir tane bulmuşlardı bununla beraber daha emin olmuştuk içeride köstebek olduğundan.

Telefonun tuş kilidini açtıktan sonra hemen o bölgeye en yakın olan kartala acil durum kodu gönderdim ve dakikalar içinde telefonum çalmaya başladı hemen açtım.

" Hayalet bana acil kod gönderecek kadar acil olan durum ne?

" Merhaba karan acil olmasa böyle kod göndermezdim."

" Dinliyorum hayalet"

" Hakkari , çukurca komutanlığında bulunan Gölge timinin komutanı Savaş yüzbaşı bugün gittikleri görevde tuzağa düşürülüp kaçırıldı"

" Peki kim kaçırdı"

" Baran leşi biliyorsun iki kampı var götürebileceği ve ben hangisi olduğunu tahmin ediyorum ama emin olmadan bir şey söylemek istemedim o yüzden sana ulaştım bana hangi kamp olduğunu bulmanı istiyorum "

" Bulurum bulmasınada bende hangi kamp olduğunu tahmin ediyorum eğer o kampa götürdüyse işiniz hiç kolay olmayacaktır benden daha iyi biliyorsun"

" Biliyorum Karan ama sende biliyorsun ki hayalet zoru sever o yüzden sen sadece bize kesin bir bilgi ver yeter "

" Anlaşıldı hayalet bir iki saatte elinde olur bilgi görüşürüz "

Karanın kapatmasıyla beraber bende telefonu tekrar kasaya koydum ve askerlerin yanına gittim hepsi hazırlanmaya başlamışlardı bende onlarla beraber hazırlanmaya başladım.

1 saat sonra

Her şeyi en ince ayrıntısına kadar kontrol ettikten sonra odama geldim ve kasadan telefonu çıkardım bir iki saniye sonra Karandan mesaj geldi mesajı açtığımda tahminimde yanılmadığımı anladım .

İşte şimdi bizi zorlu bir görev bekliyor...