Yeni Üyelik
12.
Bölüm

11. Bölüm

@_yazarayl_

Gözlerimi açtım. Hava aydınlanmıştı ve uykumuda almıştım. Ben kıpırdayınca metede uyanmıştı. Etrafa baktım. Manzara çok güzeldi masmavi deniz vardı sağ tarafta.
"Günaydın"
"Günaydın"
Dedi Mete.
"Ne kadar yol kaldı ?"
Diye sordum.
"Çok az. Hatta geldik"
Dedi Asrın ve arabayı durdurdu.
"Burasımı? Neresi burası? Nerdeyiz?"
Diye arda arda sorunca Mete ve Asrın bana güldü.
"Merak etme sizi kaçırmadık ama Mete isterse ona yardım ederim "
Dedi Asrın. Ve meteye göz kırptı.
"Tüm erkekler aynısınız bee"
Diye sitemle arabadan indim. Ardından diğerleride uyandi ve indi. Otelin üstüne yazılan Antalya yazısını gördüğümde Antalya'da olduğumuzu anladım.Valizimi alıp sürükledim ve içeri girdim. Görevli bize odaları göstermeden önce ;
"1 saat sonra resepsiyonun önünde buluşalım"
Dedi Asrın ve hepimiz onaylayıp ayrıldık.
Mete beni takip etti ,
Ada Akın ve Ekin sol tarafa gitti ,
Tuğçe ve Asrında diğer köşeye gittiler.
Odamın yanında durdum ve Metenin halâ yanımda olduğunu gördüm.
"Sen benimi takip ediyosun ?"
Diye sordum.
"Hayır odam karşında "
Dedi. Hayır Mira buna bozulmaman gerek.
"Tamam o zaman. 1 saat sonra kapının önünde görüşürüz"
Dedim yapmacık bir gülüşle.
"Görüşürüz"
Dedi o da. Sadece 1 saat Mete 1 saat içinde delireceksin bence. Aklını Alıcam.
Odaya girdim.
Mavi beyaz tonlarındaydı. Tatlı odaydı. Balkonu denize bakıyodu ve havuzda görünüyordu.
Yatağa attım kendimi biraz dinlenmek amacıyla gözümü kapattım. Sadece 10 15 dakika felan. Sonra anca hazırlanırım diye düşünüp kalktım.
Valizi açıp içinden mayo seçmeye başladım ama karar veremedim tabiki.en sonunda metenin en çok delireceği mavi mayoyu giymeye karar verdim. Birde bu mayonun sırt dekoltesi vardı. Yanlış anlattım. Sırt dekoltesi yoktu sırt kısmı hiç yoktu.

Mayoyu giydim. Saçlarımı ilk topuz yaptım. Makyaj çantamı aldım ve içinden şeftali rengi bir gloss alıp sürdüm. Gözüme aynı renk bir far sürdüm. Hafif makyaj iyiydi her zaman. Saçım zaten kısaydı yukardan at kuyruğu yaptım önlerden 2 parça çıkardım ve maşamı alıp uçlarına doğal dalga verdim. Evden çıkmadan Son dakika aldığım mayonun üstüne giyilecek şalı aldım. Beyazdı ama iç göstermiyordu. Onuda giyip önünü hafifçe bağladım. Yinede ne giydiğim belli olmuyordu. En son olarak şeker kokan parfümümü sıktım. En güzel kokan parfüm buydu galiba.
Saatime baktım ve yine geç kaldığımı gördüm aceleyle parmak arası siyah simli yüksek topuklu terliğimi giydim oda kartını aldım ve odadan çıktım. Mete beni karşıda bekliyordu.
"Hiç gelmeyeceksin sandım "
Dedi.
"Ama geldim. Hadi gidelim."
Dedim ve ilerledik.
"Güzel giyinmişsin bak buna sevindim"
Dedi bilmiş bilmiş.
Galiba erken sevinmişti biraz.
Resepsiyona geldik ve diğerleride bizi bekliyordu.
"Tahmin edeyim Mira hazırlanamadı"
Dedi Tuğçe gülerek.
"Tam olarak öyle "
Dedi Mete.
"Tuğçeeee!"
Dedim kızarak.
"Tamam tamam sustum"
Dedi tekrar gülerek.
"İlk havuzmu denizmi ?"
Diye sordu Asrın. Biz 4 kız aynı anda;
"Havuuzzz !"
Dedik. Biraz bağırmış olabiliriz.
"Tamam sakin havuza gidiyoruz"
Dedi Akın gülerek. Ben Adayı Tuğçeyi ve ekini koluma alarak önden yürüdüm.
"Az sonra olay olacak burda"
Dedim
"Ne olayı yaa!"
Diye sitem etti ekin.
"Bir takım kıskançlık olayı"
Dedim sırıtarak. Ekin bana baktı.
"Kıyafetmi?"
Dedi ekin gülerek.
"Maalesef evet."
"Allah Meteye sabır versin"
Dedi.
"Ben hiç bir şey anlamadım yaa"
Dedi Ada.
"Bende"
Diye ona katıldı Tuğçe.
"Şimdi benimde anladığım kadarıyla Mira Meteyi delirtecek kadar kıskandıracak bir kıyafet giydi olay bu."
Dedi ekin. Canım benim beni çok iyi tanıyordu.
Ada ve Tuğçe aynı anda bana baktı.
"Ne giydiiiin ?"
Diye sordular.
"Sürpriz olsun zaten geldik çıkarıcam şunu az sonra"
Dedim.
Erkekler girdi araya.
"E hadi girelim artık sabahtan beri fısır fısır konuşuyosunuz zaten"
Dedi Mete.
"Mete karışmaman gereken konular var"
Dedi Tuğçe.
İşte benim arkadaşım yaa.
"Neyse girelim artık evet "
Dedi sonrasında.
Havuzun başına geldik. Kızlar beni bekliyor Akın ve Asrında suya balıklama dalmışlardı.
"Yavaş olun biraz yaa ıslandım "
Dedim ikisine.
İkiside kahkaha attı.
"Hanımefendinin makyajı bozulur sanki."
"Makyaj yok doğalım ben bir kere"
Dedim. Mete bana yaklaşmaya başladı. Ne yapacağını anladığımda kaçmaya başladım.
"Mete gelme."
"Kaçma"
"Bak istemediğin şeyler olur"
"Olmaz sen kaçma gel buraya"
Dedi. O kovalıyodu ben kaçıyodum.
Diğerleride bize gülüyodu. En sonunda çok yaklaştığında kacamayacağımı anlayıp;
"Ada, Tuğçe , Ekin"
Diye seslendim. Tabiki Mete bunu yardım seslenişi sandı ama ben bana bakmalarını sağladım sadece.
Üçüde bana baktı ve şalın ipini çözdüm. Önü açıldı ama Mete fark etmedi. Şalı tamamen çıkartıp yanımdaki oturağa koydum. Mete en son koşuyodu. Ama şimdi donmuştu. Daha arkayı görmemişti o. Kızlara baktım ve bana hayran gibi bakıyorlardı.
"Noldu Mete dondun."
Dedim gülerek. Tabiki halâ hareket edemiyordu. En sonunda arkamı döndüm ve kızlara yürümeye başladım. Hafifçe dönüp meteye baktım. Gözleri kocaman açılmıştı.
"Kızım çocuk kalpten gidiyo galiba şuan"
Dedi Tuğçe. Gülerek.
"Yani haklı bence"
Dedi Adada.
"Bu lafım meteye gelsin ağzının suyu aktı ama az sonra olay çıkıcak"
Dedi ekin hemen sonra Mete hareket etti ve daha fazla hızlı koşarak yanıma geldi.
"Mete gerçekten yeter yaa!"
Diye bağırdım kaçarken.
"Kusura bakma ama havuzda anca kimse görmez "
Dedi. En son çok yorulduğumu fark edip. Bıkmış bir tavırla ;
"Ayyy YETER BE COK YORULDUM"
Diyip hızla suya atladım.
Kafamı çıkardım sudan.
"Ahh buz gibi bu su "
Dedim.
Metede atladı ve yanıma geldi. Kızlarda girdi en sonunda.
Diğerleri kendi halinde eğlenirken ben havuzun kenarına gittim.
Metede geldi.
"Galiba artık konuşmam gerek"
Dedi.
"Neyi ?"
Diye sordum. Mete havuz kenarından bana yaklaştı.
"Kıyafet konusunda anlaştık sanmıştım "
"Anlaşmamışız demekki "
"Öylemi ? Umarım tek açık kıyafetin sadece budur "
"Maalesef daha iyileri var"
"Yok yok"
"Var"
"Yok"
"Var"
Dedim.Bir anda kafamı kendisiyle beraber suya batırdı.biri bizi çekmişti çünkü. Metede kim olduğuna baktı ve Akın olduğunu onun bağırmasından anladım.
"Miracım çık canım suyun altından boğulacaksın"
Diyen Ekinin sesini duydum. Ve yavaşça çıktım. Üçüde bana bakıyordu.
" Aaaa hadi denize gidelim"
Diyip hem konuyu değiştirdim hemde sudan çıktım.
"Hadi gidelim"
Diyen metede bana katıldı ben koşarak önden yürüdüm. Plaja geldiğimizde ben oturdum ve gözlüğümü takip güneşlendim.
Yarım saat sonra ses geldi.
"Mira hadi gel deve güreşi yapıcaz"
Diye bağırdı Tuğçe.
"Yok siz yapın"
"Yaa gel buraya"
"Offf"
Diyip kalktım ve yanlarına gittim.
"Kazanan Ada ve Akınla yapar "
Dedi Mete.
Ekin hakem olmuştu. Metenin omzuna bindim ve oda kalktı.
"Burası çok sığ derine gidelim"
Dedi Tuğçe ve biraz daha gittik.
Ekin yarışı başlattı. Bende tuğçeyi suya düşürmeye çalıştım. Tabi oda beni. En son pes edip o düştü. Şimdide Adayla yarıştım. Tabiki de yine ben kazanmıştım.
"Mete şimdi beni sakince indir."
Dedim ve dediğim anda mete silkelenip beni denize düşürdü. Hazırlıksız yakalandığım için hem burnuma su çekmiştim hemde su yutmuştum. Neden sanki bu kadar derine gelmiştik. Ayağım yere değmiyodu. Yüzeye çıkmaya çalıştım ama içime su cekmemden ve su yutmamdan dolayı panik olmuştum.
Bir kaç saniye sonra havalandığımı hissettim ve öksürmeye başladım. Kaldıranın Mete olduğunu gördüm. Bende omzuna tutunuyodum.
Halâ öksürmem geçmemişti. Galiba denizde boğulmadan boğulan tek insandım. Nefes boruma su mu kaçmıştı şuan cidden o yüzdenmi nefes alamıyodum. Mete ne ara olduğunu bilmediğim şekilde kıyıya getirdi beni ve ben öksürmeye devam ettim. Mete sırtıma vuruyordu ama ne fayda. En sonunda kendime geldim ve öksürmeyi bıraktım.
"İyimisin ? Hastaneye gidelim mi ?"
Diye panikle sordu Mete.
Diğerlerininde bir farkı yoktu. Aynı şekilde bana bakıyolardı.
"Ölüyodum Gerizekalı !"
Diye bağırdım.
"Özür dilerim"
"İyikide sakince indir dedik bu sakin indirişinse hareketli indirmeni hayal bile edemiyorum."
Dedim. Ve devam ettim.
"Hadi yukarı çıkalım üşüdüm."
Dedim. Bu ani ruh değişimimle herkes yine şok olsada onayladılar ve yukarı odalarımıza çıktık. Çıkmadan önce ;
"1 saat sonra yine burda buluşalım yemek yemeye gidelim. Mira lütfen sen gider gitmez hazırlanmaya başla"
Dedi Akın gülerek.
"Ölümden döndüğümü varsayarsak daha geç gelicem."
Dedim bende. Ve odama çıktım. Kapıyı açıp içeri girdim. Sonra karşı kapının kapanma sesini duydum.
Banyoya girip kısa bir duş aldım ve giyeceğim elbiseyi seçtim. Topuklu ayakkabılardan şeffaf olanı seçtim ama rahat dolaşmak adına şimdi giyinmedim. Saçlarımı açtım taradım ve kuruttum sonra tam düzleştirici uygulayacakken kapı çaldı.
Kapıya ilerledim ve direk açtım.
Mete gelmişti.
"Ne oldu? Bir sıkıntımı var ?"
Dedim ama cevap vermedi bana bakıyordu. En sonunda kendine geldi.
"Ha ?"
Bu tepkisiyle güldüm.
"Gel içeri. Bir sıkıntımı var dedim"
"Var. Yani yok ama var. Şey çok güzel olmuşsun"
Dedi gülümsedim. Oda içeri girdi.
"Teşekkür ederim ama hazır değilim daha maalesef"
Dedim oda yatağa oturdu ve beni izledi. Bende saçımı düzleştirdim. İki yandan 1 tutam alıp arkada birleştirdim ve tutamın ucunu kıvırcık yaptım.
Makyaj olarakta normal sade ama rengi belli kahvemsi ruju sürdüm. Kahverengi simli far, eyliner ve kapatıcıyla makyajı bitirdim. Parfümümüde sıktım.
Sonra küçük tabureye oturup ayakkabımı giydim. Taba rengi kısa çantamıda aldım. İşte hazırdım.
"Hadi gidelim hazırım ben"
Dedim Metede kalktı ve odadan çıktık.
Aşağı inip herkesle selamlastik ve otelin restoranına gittik. Yemek sessiz geçmişti. Arada Akının yaptığı espriler vardı. Yemekten sonra vedalaşıp odamıza çıktık. Ben tam odama giricektimki Metede yan odaya girdi.
"Senin odan karşısı"
"Yok değil sevmedim orayı değiştirdim bende"
"Tamam. İyi geceler."
"İyi geceler"
Dedik ve odalarımıza girdik.
Direk üstümü çıkarttım makyajımı sildim ve uyudum.

&&&

*Anne nerdesin ? Baba ? Ben atlı karıncaya binmek istiyorum. Nerdesiniz?. Anne korkuyorum nerdesin ? Baba ?. Tamam binmiyicem ama gelin siz. Anne özür dilerim üzmicem seni bir daha söz sütümü bitiricem. Baba nerdesin ? Söz veriyorum senide üzmicem. Bak okuluma gidicem sürekli lütfen gelin.*
Küçük 8. Yaşımdaydım. Lunaparktaydık. Ben pamuk şeker istemiştim annem onu almaya gitmişti. Peki babam neden ayrılmıştı yanımdan ?. Annem çağırmıştı onuda yanına. Gitmişlerdi çok uzak Bir yer değildi. Ben bile görüyodum. Yanıma geliyolardı el salladım. Oda el salladı.
Bu kadar. Arabadan korna sesleri duymuştum. Ben hala ne olduğunu anlamamıştım küçüktüm çünkü. Bir polis geldi ve beni kucağına aldı. Benim dikkatimi dağıtmaya çalıştığında anlamıştım artık ikisininde olmadığını.
Birden sıçrayarak uyandım yerimden.
Nerden çıkmıştı ? Neden ailemin ölümünü tekrar görmüştüm.
Yanımdaki surahiden bardağa su katmak istedim çok az kattım. Ellerim titrediği için sürahi yere düşüp kırıldı.suyu aldım ve zorla elim titreye titreye içtim. Sonra birden gelen benim farketmediğim hıçkırıklarla ağlamaya başladım. İlk ne kadar sessiz olsada sonrası tüm odayı dolduruyordu.
Bir süre daha ağladım. Tabi her seferinde daha fazla ağlıyodum.
Birden kapı çaldı. Yataktan kalkıp açtım ve Metenin olduğunu gördüm. Birden yalnızlık duygusuyla ona sarıldım. Durduramıyodum kendimi. Beni kucaklayıp kapıyı kapattı ve yatağa götürdü. Beni yatırdı kendisi oturup benim sakinkeşmemi bekledi.
"Gitme."
Oldu dudaklarımdan son dökülen kelime.
"Burdayım. Her zaman hep yanında olucam ben."
Sesini duydum en son. Ağlayarak metenin göğsünde uykuya daldım

Loading...
0%