Yeni Üyelik
17.
Bölüm

15. Bölüm

@_yazarayl_

Benden birşey sakladıklarını öğrendikten sonra hiç bir şey belli etmemiştim.
Gün bitmişti ve evlerimize gitmiştik. Ekin konuşmuyordu benimle ve diğerleride. Sadece Mete konusuyodu.
Sabahın köründen beri yan tarafta bir ses vardı galiba biri taşınıyodu. Allahtanki okula gitmiştim ve daha az çekmiştim bu sesi. Ama geldiğimde devam ediyodu.bu kadar ses yapılması haksızlıktı.
Ayağa kalktım ve pencereyi açtım.

"ARKADAŞIM BİRAZCIK SESSİZ HALLEDİN İŞİNİZİ YAA İNSAN YAŞIYO BURDA DİMİİ"

Diye bağırdım. Cevap vermediler bile. Şimdi bittiniz siz.
Odamdan dışarı çıktım ve aşağı indim.kapıyı açıp yan eve geçtim. Ayrıca buraya kimsenin taşınmasını istemiyodum çünkü arka pencerelerimiz dip dibeydi ve pencerelerde büyüktü.
Yan evle ilgilenen birini buldum.
"Abi biraz sessiz olun bizimkide sabır ama değilmi yani. Sabahtan beri ne taşınamadı bu kişide varya."
Dedim yine biraz yüksek sesle. Ekin pencereye çıkmış kahkaha atarak beni izliyordu.
"Anlıyoruz sizi bayan ama bize gelen emir bu. Yapabileceğimiz bir şey yok "
BAYANMI !
"BAYAN SENİN -"
Lafımı içerden geçen kişi kesti.
"Bir sıkıntımı var?"
Ne ? Hayal Mira hayal. Rüyada olabilir gerçi.
Metemiydi benim yan evime taşınan.
"Mete senin burda ne işin var."
Dedim şaşkınlıkla.
"Evime taşınıyorum "
"Burası senin evinmi artık ?"
"Evet. Ve sesten dolayı kusura bakmayın lütfen hanımefendi. Daha az ses yapmaya çalışıcaz."
Ne bu mesafe canım noluyo yani.
Ağzım bir karış açıldı ve açık kaldı.
Öylemi der gibi baktım.
"Tamam o zaman. Daha az ses yapın sonuçta tanımadığım bir insanın yan evime taşınma sesini çekmek zorunda değilim ben.kolay gelsin size beyefendi"
Dedim beyefendiyi bastırarak.
Gidecekken Mete tek gözünü kırptı.
Arkamı döndüm ve gittim.
Akşam nasıl olsa hesabını sorucam.
Odama çıktım ve kulaklığımı taktım. Herhangi bir müzik açıp dinledim. O sırada telefonuma bir mesaj geldi.

Bilinmeyen numara: Eğer sevgilinin mutlu olmasını istiyorsan ve anne ile babasının kim olduğunu öğrenip yüzleşip tekrar birlikte olmalarını istiyorsan dediklerimi yapacaksın.

Buda neydi şimdi. Metenin tabiki mutlu olmasını isterdim ben. Olayın şokunu yaşarken ayağa kalktım tabiki meteyi arayacaktım. Yine mesaj geldi.

Bilinmeyen numara: haber vermeye kalkarsan istemeyeceğin şeyler olur. Yakınındakilere dikkat et.

Ekinin çığlık sesi geldi. Koşarak odasına girdim.
"Ekin iyimisin ?"
Dedim soluk soluğa ve ellerim titreyerek su kattım. Bir şey oldu sanmıştım ona ama olmamıştı.
"İ-iyiyim sadece bir anda benim odamın lambası kapanıp açıldı ve bir ses duyduğumu sandım"
"Benim odama gelmek istermisin?"
"Gerek yok teşekkür ederim "
Dedi. Biraz bekleyip odadan çıktım.
Kimdi bu lanet adam. Ne istiyordu.
Odama geçtim. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Pencerenin önüne çıkıp metenin evine baktım. Aşağıdaydı göz göze geldik biraz nefes aldım ve ona gülümseyip içeri geri girdim. Umarım bir sorun olduğunu anlamamıştır.
Hayır hayır hayır şimdi olmaz gerçekten olmaz. Başım her zamankinin aksine daha fazla döndü ve midem bulandı hatta ağzımdan anında bir sıvı gelip bayıldığımı hatırlıyorum.

Metenin ağzından

Ev taşınma işleri bitince Mira'nın evine gidiyordum. En son bana gülümseyip içeri girmişti ama bir sıkıntı vardı kesin. Bana tripli olması gerekiyordu hatta. 4 saat önce gülümseyip bir daha bir şey yapmaması garipti. Zili çaldım ve ekin açtı.
"Hoş geldin"
Dedi neşeyle. Nasıl bu kadar umursamaz oluyodu. Vicdanı bile sızlamıyormuydu. En yakın arkadaşına kötü bir şey yapmıştı. Ve bende o işin içindeydim.
"Mira nerde ?"
"Odasındadır heralde."
Dedi. Ve odasına doğru merdiveni çıktım.
Kapısını çaldım. Ses yoktu. Müsaitmi değildi yoksa kulaklıkmı vardı.
Yine çaldım cevap gelmeyince açtım kapıyı. İçerde kimse yoktu. Ekine baktım.
"Banyodadır heralde."
Dedi. Banyonun kapısını çaldım. Su sesi dahil hiç bir ses gelmiyordu içerden çok yavaş bir şekilde belki içeridedir diye kapıyı açtım. Burdada yoktu.
"EKİN YOK ! SEN BU EVDE YAŞAMIYOMUSUN NEREYE GİTTİĞİNİ NASIL BİLMİYORSUN "
Diye bağırdım.
"Bilmiyorum çıkmadı evden."
Telefonumu alıp aradım. Telefonu yatağın yanından geliyodu. Tedirgince oraya gittim.
Kahretsin. Nasıl olmuştu bu.
Mira yerde yatıyordu ve ağzından beyaz bir sıvı akmıştı. Ekin geldi yanıma.
Hemen eğildim ve nabzına baktım. Ve yine Kahretsinki yavaştı. Kaç saattir baygındı.
"Sen çok kötü bir insansın."
Diyip mira'yı kucağıma aldım ve aşağı inip arabaya bindirdim. Tabiki ekini almadım. Hastanenin önünde durduk.
"SEDYE GETİRİN LÜTFEN BİRİ BAKSIN BURAYA"
Diye bağırdım.
Anında doktorlar ve hemşireler geldi.
"Neyi var ?"
"Beyninde tümör vardı. Odasına çıktım yatağın yanında böyle buldum"
"Kaç saattir böyle ?"
"4 saat olmalı galiba"
"Şuan acil ameliyata alınması gerekiyor hem tümör için hemde daha fazla yaşayabilmesi için."
Dedi doktor ve ameliyat haneye girdiler. Neden Mira ? Neden sürekli Mira'ya oluyodu her şey. Kaza mı neden mira ? Pislikçe bir saldırımı o da Mira. Tümörde bile Mira ama neden ?.

\\\

5 saate yakın olmuştu. Halâ içerdeydi doktorlar. Diğerleride gelmişti Ada Tuğçe Asrın Akın. Tam şuanda koridorda Ekin göründü. o görünür görünmez yanına gittim.
"Defol git burdan. Sen Mira gibi birini haketmiyosun."
Dedim.
"Mete-"
"Ekin ya gidersin yada Mira gözünü açtığı an her şeyi öğrenir"
"Ne diyiceksin ? Diyelim ki dedin Mira'ya o sana inanıcakmı? Veya diyelimki inandıda yinede ayrılıcak senden. Bunu ikimizde çok iyi biliyoruz."
Dedi. Çok Adi bir kız olmuştu.
"Sen çok aşağılık bir kızsın."
"Evet. En yakın arkadaşımın hatta kardeşim dediğim kızın sevgilisini öptüm çünkü dimi?"
Dedi alayla. Bileğini sıkıca kavradım.
"Sana defol git dedim "
Arkasını döndü ve gitti.
Benim bunu bir şekilde Mira'ya açıklamam gerekiyordu.
Ama inanmazdı bana.
Bunu ekin yapmıştı ve ben saniyesinde geri çekilmiştim. Mira'ya üzülüyordum. Ekini çok seviyodu.
Sırtımda bir el hissettim.
Tuğçe gelmişti.
"Mete bu doğrumu ?"
"Tuğçe yemin ederim ben yapmadım. Anında geri çekildim zaten ama o yaptı. Ben Mirayı çok seviyorum. Ama o inanmicak bana."
"Tamam inanıyorum sana."
Dedi ve sarıldı.
Ben nasıl çıkıcaktım bu çıkmazın içinden.
Ameliyat hanenin kapısı açıldı. Doktor çıktı ve geldi.
"Beynindeki tümörün alınması çok zordu ve içerdede bir çok kez kalbi durdu. Şuan iyi beynindeki tümör alındıda ama etkisi devam edebilir yani bayılma, baş dönmesi belki mide bulantısı"
Dedi. Ve gitti. İçerden çıkartıldı. Bu kadar basitmiydi. Normal odalar yerine yoğun bakım odasına konuldu.

//////////////

4 gün geçmişti ve Mira daha yeni normal odaya alınmıştı. Bugün uyandırılacağı söylenmişti.
Benim onda bir çok sırrım vardı. Bir çok şey söylemiştim ona ailem olsun arkadaşlarım olsun her şeyi söylemiştim. Peki en yakın arkadaşının ona ihanet ettiği nasıl söylenir ?.
Doktor odaya girdi.
Ve bir şeyler yapmaya başladı.

Mira'nın ağzından

Gözümü açtım. Lanet yer yinemi hastane. Artık hastanelerdemi yaşasaydım acaba.
Sola döndüm Mete oradaydı ve oldukça düşünceli görünüyordu. Büyük ihtimalle doktora içeri girip giremiyeceğini sordu. Ama doktor izin vermedi.
Telefonumu aldım ve aklıma gelen seyle hemen mesajlara girdim. Mesaj gelmişti.

Bilinmeyen numara: Yarın akşam 9 da Bir şekilde Metenin evinin anahtarını parktaki salıncağın içine koyacaksın. Ve oda sonraki akşam ailesine kavuşacak.

Bu kadar çabukmuydu?.
Eğer yapmazsam ya sıradaki kişi Mete olursa ? Ya ona zarar verirse ?
Bunu yapmaya mecburdum galiba.
Bir süre sonra yorgunluktan yine uykuya dalmıştım.

////////////////

Gözümü açtım Mete yanımda oturmuş karşı duvara bakıyodu.
"İyimisin sen ? "
Diye sordum
"Benim sana sormam gerekiyordu bunu"
"Sor o zaman"
"İyimisin sen ?"
"Ben iyiyim sen değilsin ama"
Dedim biraz gülerek.
"Hayır bende iyiyim. 1 saat sonra çıkışın var hazırlan istersen."
"Saat kaç ki ?"
"En son dün uyudun bir daha uyanmadın. Şuan saat yedi"
Çok geç olmuştu. Ve 2 saat sonra metenin evinin yedek anahtarını adama vermem gerekiyordu.
Yavaşça kalkmaya çalıştım.
Mete destek oldu.
"Kıyafetim varmı burda?"
"Evet var al bunları giy "
Dedi Mete bir çantanın içinden siyah etek ve bir tişört çıkartarak. Şaşırarak
"Tamam"
Dedim. Normalde kısa giydirmezdi.
Lavaboya girdim ilk eteği giydim sonra tişörtü giyicektim ama giyemeden ağzımdan bir çığlık koptu.
Kafamı acıtmıştım. Hemde tişörtü giyememiştim. Kapı çalındı telaşla ve hızla.
"Mira iyi misin düştünmü açıyorum kapıyı."
Dedi Mete.
"İyiyim düşmedim. Ama tişörtü giyemiyorum. Kafam acıyo."
Dedim.
"Eğer istersen yardımcı olabilirim. Aslında adayı veya Tuğçeyi çağırırdım ama onlar yoklar şuan."
"Iııııı şey "
Dedim biraz bekledim.
"Olur"
Dedim. Kapı yavaşça açıldı.
Mete gözü kapalı bir şekilde yanıma geldi. Tişörtü eline verdim.
"Mete gözün kapalı kafamı acıtmadan yapabilecekmisin ?"
Dedim. Ve hafifçe açtı gözünü. Tişörtü çok narin bir şekilde kafamdan soktu ve kollarımada giydirdi.
Hiç acıtmamıştı canımı.
"Teşekkür ederim"
Dedim.
"Rica ederim"
Dedi ve odadan çıktı.
Bende tamamen hazırlanıp çıktım ve yanına gittim aşağıya.
Arabaya bindik ve eve doğru sürdü.
Evin önünde durduk ve indik.
"Bana gelmek istermisin?"
Diye sordu.
"Beni pencereden de görebilirsin "
Dedim gülerek.
Yüzünde anlayamadığım bir acı vardı.
"Bak son kez soruyorum iyimisin sen niye bana öyle bakıyorsun ?"
Dedim.
"Yok iyiyim dalmışım"
Dedi.
"Peki o zaman görüşürüz"
"Görüşürüz"
Dedik ve evimize girdik.
Saate baktım 20:38
Odama çıktım. Perdeyi kapattım üstümü değiştirip aşağı indim. Şuan metenin güveninimi sarsacaktım? O bana güvenip evinin anahtarını vermişti evet ama ben evin anahtarını başkasına verecektim.
Evden çıktım dikkatlice.
Parka gittim giderken saatede baktım.
10 dakikalık bir zamanım kalmıştı.
Parka gittim ve tam vaktindeydi.
Anahtarı koydum. Ve beklemeye başladım belki görebilirim diye.
Mesaj geldi.

Bilinmeyen numara: ordan ayrıl ki bende anahtarı alabileyim.

Yazıyordu. Beni görüyormuydu?
Korkuyla hatta koşarak eve gittim sadece arkama bakıyodum. Eve geldim derken bir bedene çarptım ve korkuyla karışık bir çığlık attım.
Önüme baktığımda Meteyi gördüm. Ve derin bir nefes alıp verdim.
"Hop hop hop ne oldu nerden geliyosun nefes nefese "
Dedi. Hadi çık işin içinden.
"Biraz yürümek istedim ama köpek görünce ondan korktum ve koştum"
Dedim. Ne güzel yalan ama.
"Sen köpektenmi korktun ?"
"E-evet kocamandı yani. Sen napıyosun dışarda."
Diye sordum konuyu değiştirerek.
"Bende yürüyüşe çıkıcaktım ama vazgeçtim şimdi. Neyse iyi geceler. Ama keşke ameliyatlı ameliyatlı çıkmasaydın dışarı."
Dedi. Bu durumda bile beni düşünüyordu halâ.
"Çıktım artık ve geçti iyiyim ben. Hadi iyi geceler."
Dedim ve eve girdim aceleyle.
Üstümü değiştirip direk yatağa geçtim ve uyudum.

\\\\

Sabah alarm sesiyle açtım gözümü. Tuvalete girdim elimi yüzümü yıkadım. okul formasını giyip evden çıktım. Saçımıda öylesine bir at kuyruğu yaptım.
Okula doğru yürüyecekken meteyi gördüm oda evinden çıkmıştı.
"Günaydın"
Dedi.
"Günaydın"
Dedim ve beraber yürümeye başladık.
Okula girdik. Sadece bir kaç kez sohbet etmiştik. Galiba kendimi suçlu hissediyordum.
Sınıfa girip oturduk. İçeri hoca girdi.
"Arkadaşlar bugün okul çıkışında okulumuzda bir balo olacak. Eğlenceli ortam olması için ve sizinde kafanızın dağılması için. Sınav seneniz ve çok çalışıyorsunuz."
Dedi hoca. Ne çalışmak ama. Metenin kulağına eğildim.
"Evet evet çok çalışıyoruz biz kafamızı bile kaldırmıyoruz "
Dedim alayla.
Metenin gülme sesini tutmaya çalıştığını gördüm.
Derse başladı hoca.

*Ders bitimi*
Gün boyu aynı geçmişti ve şuan evdeydim. Okul çıkışı alış verişe çıkmıştım. Elbise küpe felan almıştım.
Hazırlanıyodum şuandada. 1 saatim felan vardı.
Lila renkli elbise giydim uzun ve askılı. Ona uygun takılarımı takıp saçımı yaptım. Hazırlanınca ekinin yanına gittim.

"Çok güzel olmuşsun Ekin"
Dedim. Gerçekten mükemmel olmuştu.
"Sende öyle olmuşsun. Hatta daha güzel. Hadi çıkalım"
Dedi ve evden çıktık.
Ben Metenin evine doğru yürürken kapısı açıldı ve karşıma çıktı.
Siyah gömlek siyah pantolon.
Ama biraz vicdan?
Çok yakışıklı görünüyordu.
Bana baktı baktı baktı. Yine ve yine baktı.
"Mete ? Burda mısın ?"
"Ha ? Haaa evet burdayım hadi gidelim. Çok güzel olmuşsun."
Dedi. Teşekkür ettim ve onun arabasına binip ilerledik.
Okulun önünde durduk ve Mete inip benim kapımı açtı. Elini uzattı bende tuttum ve yürümeye başladık.
İçeri girdik. Ve diğerlerini gördük kızlar müthiş görünüyorlardı.
Ada kırmızı muhteşem kabarık simli elbise giymişti.Tuğçede mükemmel kabarık olmayan uzun bordomsu bir elbise giymişti.

"Ya bence siz her zaman bu kadar güzel olmak zorunda değilsiniz. Bu ne şıklık güzellik"
Dedim ikisine sarılırken.
"Emin ol sen balonun en güzel kızısın Mira "
Dedi Tuğçe.
"Kesinlikle"
Dedi ada ona destek çıkarak.
Biraz sohbet ettik ve sonra meteyle başka bir köşeye çekildik.
Artık ona sormam gerekiyordu.
"Mete aileni severmiydin yani burda olsalardı. Özlüyomusun onları?"
Diye sordum.
"Yani tabi haliyle özler insan. Ama elimde annemin değerli 2 eşyası var tarağı ve yüzüğü. Onlarla yetiniyorum bir kaç tanede fotoğrafları var. Bir kaç tane dediğime bakma değersiz oldu. Onlar tek kalan hatıraları bana"
Dedi.
Keşke sormasaydım üzmüştüm.
"Neyse Kapayalım konuyu"
Dedim.
"Yürüyelimmi biraz ?"
Diye sordu.
"Olur."
Dedim. Ve ayağa kalktım. Metenin koluna girdim ve yürümeye başladık.
Bir yarım saat yürüdük.
"Evemi gitsek artık "
Dedi.
"Olur gidelim"
Dedim ve arabaya doğru yürümeye başladık. Bindik ve evin önüne geldiğimizde durduk.
"Biraz bana gelsene "
Dedi.
""Olur tamam"
Dedim. Ve onun evine yürüdük kapıyı açtı ve içeri girdi. Keşke girmeseydi.
Kandırılmak? Tam olarak yaşadığım buydu.
Yerde bir sürü fotoğraf vardı ve hepsi yırtılmıştı.
Bir tane tarak vardı parçalarına ayrılan. Yüzük vardı yerde duran.
Mete şok olmuş bir şekilde etrafa bakıyodu. Birden gözüne acı yerleşti.
Telefon bildirim sesi geldi Meteye. Telefonunu açtı ve baktı.
Sonra bana baktı.
"Mira ben sana güvenmiştim sen nasıl yaptın bana bunu ?"
Dedi. Ne olmuştu. Ne görmüştü.
"Mete ne gördün bilmiyorum ama açıklamama izin ver"
Dedim. Telefonu bana çevirdi. Elimde bir anahtarı parka bırakıyordum.
"Demek dün sadece yürüyüş yapmak istedin köpek vardı ve korkup kaçtın."
"Mete kandırdılar beni yemin ederim bir kere dinle"
"Ben anlayacağım şeyi anladım Mira tamam. Ama senden beklemezdim. Ve emin ol bunu ödeyeceksin."
Dedi ve kolumu tutup evin kapısından dışarı çıkardı. Kapıyıda yüzüme kapattı.
Ağlayarak hatta hem ağlayıp hem bağırarak
"Mete senin iyiliğin için yaptım yemin ederim."
Dedim. Birden kapı açıldı.
"NE BENİM İYİLİĞİM İCİN NE! BENİM İYİLİĞİM İÇİNSE SEN BENDEN UZAK DUR ARTIK MİRA!"
Diye bağırdı.
Ve kapıyı tekrar kapattı. Ben ağlamaya devam ettim. Yaklaşık yarım saat ağladım bağırarak ama cevap gelmedi. Sonra ruh gibi eve girdim ve odama çıktım.kapıyı kapatıp kilitledim.
Yatağıma geçip ordada ağladım ilk bağırarak sonra yavaş yavaş hıçkırarak en sonda hiç ağlamayarak uykuya daldım.

//////////////////
Sabah uyanmıştım. Hiç bir şey yememiştim. Üstümü bile zor değiştirmiştim. Meteyi bilmem kaç kez aramıştım ama açmadı. Hava kararmıştı. Telefonum çaldı.
Meteydi.
"A-alo Mete Mete lütfen açıklamama izin ver bir kere nolur yalvarırım"
Bunca söze tek bir cevap.
"Aşağı in."
Sonra kapanma sesi. Mavi pantolon gri tişört vardı üstümde. Aşağı indim. Kimse yoktu. Evin kapısını kapatıp biraz ilerledim ve etrafa bakındım.
Birden kafama bir şey geçirip beni bir arabaya bindirdiler.
Her ne kadar Çığlık atsam bile boşunaydı. Araba durdu.
İndirdiler. Ve yürüttüler. Zorla bir şeye bindirdiler ve elime bir şey verdiler. Poşetin içinde bir şeydi.
5 dakika sonra ellerim bir demire bağlandı. Ve yine 5 dakika sonra kafamdaki şey çıkartıldı. Etrafa baktım.
Hayır hayır hayır hayır lunapark olamaz lütfen burası orası olmasın. Gözlerim doldu. Burası anne ve babamı kaybettiğim lunaparktı. Ve elimdeki bir pamuk şeker. Ölümlerine sebep olan şey. Sola döndüm. Ve burda olmasını en son bekleyeceğim kişiyi gördüm.
METE.
"Nasıl oluyormuş Mira ? Birinin sana güvenip acı çekmesi ?"
"Mete sen yapmadın bunu"
"Ta kendisiyim ben yaptım. Sen anneni babanı burda kaybetmiştin dimi. Hatta pamuk şeker yüzünden. Tüh bak senin yüzünden ölmüşler."
"Benim suçum yoktu "
Dedim kısık sesle.
"Sen istemeseydin şuan yaşıyorlardı ama istedin. Sahi hatırlamışken bak tam karşıdaki pamuk şekercinin önünde ölmüşlerdi dimi yazık çok yazık"
"Mete bırak beni."
Cebinden bir şey çıkardı. Anne babanın ve benim olduğumuz tek fotoğraf.
"Mete yapma Mete nolur o tek hatıraları bana. Dur yapma."
Beni dinlemedi bile. İlk yırttı. Parçalara ayırdı. Sonra çakmakla yaktı.
Elimden pamuk şekeri aldı. Açtı.
"Yermisin belki iyi gelir anne babanın ölüm yiyeceği "
Dedi.
"Çöz beni."
Dedim.
"Hay hay. Ama ilk önce sen buna binerken ölmüşlerdi ya bundada bir tur at. Dedi ve atlı karıncayı çalıştırdı."
Bağırmaya başladım ve ağlamaya.
"Dur dur şunu lütfen dur dur. Yeter artık. Lütfen"
Dedim ve durdurdu elimi çözdü.
Atlı karıncadan indim.
Ona bakmadan koştum evime.
İçeri girdim. Ekin salondaydı ağlayan beni gördü.
"Sen iyimisin?"
Dedi onu dinlemeden odaya çıktım ve kapımı kilitledim.
Güçlü bir çığlık attım. Sonra etraftaki her şeyi devirdim. Gece lambası bardak sürahi yatak. Hepsi bozulmuştu. Dolabıma ilerledim.
"Yapamazdı aşağılık olmazdı o. "
"NEDEEEEENNNN !"
çığlıklarım ard arda geldi. Metenin odasının lambası yandı.
"HAYIIRRRRR"
kıyafetlerimi yırttım elbiselerimi yırttım. O sırada kapı kırılırcasına vuruluyordu.
Yırtacak dağıtacak hiç birşey kalmamıştı yere çömeldim ağlayarak.
"O yapmazdı. Yapmazdı. O Mete değildi. Ben onu düşünmüştüm. Bana zarar verdi o."
Saçlarımı yolmaya başladım.
Ayağa kalkıp çalışma masamdaki tüm defter kitapları yırttım.
Hiç bir şey kalmamıştı. Meteyle birleşik kapalı cama ilerledim. Perdeyi açtım onunki kapalıydı. Cama 1 kez güçlüce vurdum.
2.kez vurdum güçlüce
3. Vuruşta cam çatladı. Ama kırılmadı.
4. Vuruşta elimde güç kalmadı bileğimle sertçe vurdum.
Durmadan ağlayıp çığlık atıyordum.
5. Vuruşta karşı cam açıldı Mete çıktı. Ne söylüyordu duyamasamda. Amacıma ulaşmıştım.
Tam 6. Vuruşumda hem cam parçaları yere döküldü hemde bileklerimdeki ve ellerimdeki kanlar yere damladı. Perdesi hızla kapandı.
Yere çömeldim saçlarımı yoldum
Ellerimin acısından yolamıyordum ama kalbimin acısı yarası daha derindi.
"Yapmaz,yapmaz,yapmaz, yapmaz"
Elimi kulağıma kapatıp sayıklamaya devam ettim.
"Mete yapmaz , Mete yapmaz, o yapmadı"
Kapı en son tekmelere dayanmamıştı. Son dakikalarda şiddetlenmişti. En sonda işte kırılmıştı. Sayıklamam hiç durmamıştı.
"İyi birisi Mete, iyi birisi,"
"Annemle babamın tek resmiydi o. Onlar yok onlar gitti. Senin yüzünden öldü Mira, sen bir katilsin, anne ve baban senin yüzünden öldüler. Gelmicekler bir daha..."
Herkesi sağır edicek bir çığlık daha attım. 2 kişi yanıma geliyordu.
"Gelme gitttt istemiyorum! HEPİNİZ GİDİİİİİNN"
Diye çığlık attım bu seferde.
"Mira Mira Mira sakin ol sakin ol ben burdayım."
"ÇIKIIIIINNN! KİMSEYİ İSTEMİYORUM!"
"Mira bana bak sakin ol"
Kızıl saçlı kıza baktım.
"Özür dilerim Mira bak bende kal "
Sarımsı saçları olan çocuğa baktım.
"Siz kimsiniz? Ben kimim ?"
Bileğimden akan kan. Elimden akan kan ve Bilinç kaybı.


Merhabalar. Sizce bu kavgada kim haklı Mira sadece iyiliğini istemişti metenin ama metede sadece intikam almak istemişti.
Kim abarttı kim haklı?

 

Loading...
0%