Sabah gözümü müthiş bir bel ağrısıyla açtım. Etrafa baktım. Salondaki koltukta uyuyakalmıştık Berkle.
Benim bir bacağım koltuğun üstünde diğeri oturma kısmında kafam ise yere sarkıktı.
Yavaşca ayağa kalktım.
Telefonuma mesaj geldi.
Selen;
Bugün akşam bir yerlere gidelim. Berkide al. Melisada gelicek:)
Yazıyordu. Onaylayıp mesajı gönderdim.
Olabilirdi yani. Saate baktım. on iki olmuştu. Odama çıktım.
Duşa girdim. Uzun süre içerde kaldım.
Çıktım. Normalden kısa siyah bornozu giydim. Sonra havuza girmeye karar verdim.
Dolaptan bikini seçmeye çalıştım.
Berk uyuduğu için rahat bişey seçtim.

Giydim ve üstüme bornozumu geri adım.
Aşağı indim. Berk uyanmıştı. Of yaa.
"Günaydın?"
Dedi niye bornozlasın der gibi.
"Günaydın. Havuza giricemde. Sen gelmezsin galiba."
Dedim ters köşe yaparak.
"Yok hiç gelemem."
"Ben gidiyorum o zaman"
"Tamam"
Dedi gülümseyerek.
Aşağı indim ve havuzun kenarına geldim. Suya baktım. Ilıktı.
Bornozu çıkartıp suya atladım.bizim havuzun şöyle bir özelliği vardı orta kısım çok derindi sadece. Onun dışında bana göre ayarlanmıştı.serinleme geldi ve bir kaç tur yüzdüm. Sonra yorulup havuzun kenarına geldim. Tam o sırada aklıma geldi.
Onlarla da gitmiştik havuza. Kıyafetimi kıskanmıştı. Havuzda kovalamaca oynamıştık. Deve güreşi yapmıştık.
Havuzun dibine çöktüm. Gözümü kapattım. Nefesimi tuttum. Nefesim bitince tam geri çıkacakken biri beni yukarı çıkardı.ve havuzun kenarına oturttu.
Berkti.
"Güneş sen napıyosun!"
Diye sinirle konuştu.
"Hiç birşey"
"Kendini boğacaktın ben gelmesem."
"Onu ayarlayabilirim ben Berk. Zaten çıkıyodum. Ama sen geldin. Ve atarlandın bir anda."
Dedim ve açık saçımı düzeltip geri girdim suya ve yüz üstü ilerleyerek onda uzaklaştım. Oda gitti. Bir süre sonra ses duydum. Berk havuza girmek için gelmişti.
Kahretsin kahretsin kahretsin.
Niye gelmişti.
Suya atladı. Ben havuzun en uzak köşesine geçip duvara yaslanmıştım.
Yanıma geldi.
Hayır hayır hayır git işte.
"Küsmüyüz ?"
"Hayır."
"Neden konuşmuyosun peki benimle ?"
"Öyle."
"Ya güneş yapma lütfen. Özür dilerim. Korktum sadece"
Dedi ve bana yaklaşmaya başladı. Sarılacaktı. Tam sarılacakken suyun altına dalıp duvarı öpmesini sağladım.
Şimdi bitmedinmi sen?.
Hızla uzaklaştım.
O ise bana yaklaşmaya başlamıştı. Hem kahkaha atıp hem kaçmak zor oluyordu. En sonunda beni tuttu.
"Gel gel kaçma. bişey yapmicam."
Dedi masumca. Ve ciddiyetle.
"Gerçektenmi ?"
Kafasını evet anlamında sağladı.
Durdum. Bana yaklaştı. Geldi ve sarıldı. Ama kötü sarılıştı bu. Tuzağa düştün Güneş.
Beni kucağına alıp ortaya götürdü.
"Berk Berk Berk Berk Berk dur dur lütfen. Gitme orası derin."
Kahkaha attı.
"Komik değil ve şuan beni indiriyosun..."
Dedim. Eminmisin der gibi baktı.
"İndirmiyosun. Beni çıkar havuzdan."
"Olmaz maalesef."
"YAAA BEEEERRRK"
Diye bağırdım. Çünkü daha derine götürmüştü. Kucağından indirdi.
Yere batmamak için ayaklarımı beline doladım ve boynuna sarıldım. Nefesimi tuttum.
"Sen bana bir güvenirmisin ?"
"Az önce güvendim şuanki halime bak."
Dedim.
"Nefesini tut."
Dedi çok derin nefes bile alamadan birden suyun dibine indi.
Hemen sonra geri çıkardı.
"Sen salak-"
Yine batırdı.
Çıkardı.
"Lan mal du-"
Yine batırdı.
Ve çıkardı.
Tekrar batırmasına izin vermeden ayaklarımı çözdüm ve çırpınarak derin yerden ayrıldım.
Yanıma geldi.
"Sen tam bir gerizekalısın "
"Barıştıkmı ?"
"Ben seninle saçma şeyler yüzünden küsemem aptal"
Dedim ve sarıldım.
Sudan çıktım.
"Akşam bir yerlere gidicez bar tarzı şarkı söylenen bir cafe biliyorum oraya gidelim."
"Tamam. Yalnız saat 5 oldu hazırlanalım o zaman "
"Tamam ben 2 saate hazırlanırım."
"İkimiiii ?"
Dedi şaşırarak.
"Evet. Ayy neyse tutma beni."
Dedim ve yukarı çıkıp duşa girdim. Çıkınca kıyafete baktım. Altın sarısı gibi ten rengi gibi kısa askılı bir elbise, elbiseme uygun topuklu ayakkabılar ve takılar seçtim giydim. Saçlarımı açtım bukle yaptım hafif ve aşağı indim.

Berkte hazırlanmıştı.
Siyah gömlek siyah pantolon giymişti gömleğin yarısı dışarıda yarısı içerdeydi.
Birde zincir kolye takmıştı.
"Bak bu sefer dalga geçemem piremses diye. Ama kraliçe olmuşsun."
Dedi ve elini uzattı. Tuttum. Arabaya yürüdük.
Bindik.
"Nereye gidicez ?"
"Restorant gibi ama değil şarkı felan söyleniyo"
"Hmm. Tamam."
Dedim ve ilerledik.
Yere geldiğimizde Berk arabayı park etti.
İndi. Kapımı açtı ve beraber yürüdük.
Gayet şık bir yerdi. Şarkı içeride söyleniyor olmalıydı.
Berkin koluna girdim ve sonra içeriye adım attık. Melisa ve Selende ordaydı.

Melisa asla ağırlığını bozmuyordu. Ve çok güzel olmuştu.
"Selamm! "
Dedi Selen.
"Selam"
Dedim ve sarıldık.
"İkinizde muhteşem olmuşsunuz"
Dedim.
"İnan sen buranın kraliçesisin."
Dedi Melisa.
Gülümsedim ve oturduk.
"Ne içersiniz ?"
Diye sordu garson gelip.
"Hafif bişeyler olsun 3 kişiye."
Berk benim içmediğimi biliyordu.
Garson gitti bir süre sonra elindekileri bırakmaya geldi.
"Değerli misafirlerimiz sahneye gönüllü olarak bir çift çıkmak istedi. Onları alkışlarınızla alıyoruz."
Dedi bir adam.
Herkes alkışladı bizde alkışladık. Ki sahnedekinleri görür görmez alkışım dondu.
Mete. Ekin.
Çift?
Şarkı birde.
Mete ekinin elini tutarak sahneye çıktı.
Şarkının fon müziği çaldı.
Mete ne ara bu kadar adi bir insan olmuştu.
Şarkıyı sadece nakaratında dinledim ve bir kez daha ben kaybettim. Ama artık bu sondu. Kaybeden Mete olacaktı artık.
Sadece ekinin sesi duyuldu.

Geceler benden bıkana kadar
Tüm yıldızları sayana kadar
Sen beni gelip affedene kadar
Uyku yok
Uyku yok bana
Şişenin dibini görene kadar
Zemin altımdan kayana kadar
Sen beni gelip yine sevene kadar
Uyku yok
Uyku yok bana

Hadi amaa bu kadar alçalmışlarmıydı?.
Şarkı bitti.
Mete konuştu.
"Ben bugün sizlerin önünde bir şey yapmak istiyorum."
Dedi. Ekine döndü. Merak etmiştim doğrusu.
"Ekin"
"Efendim?"
Dedi gülümseyerek. Midem bulandı.
Dizinin üstüne çöktü. Bana baktı. Beni fark etti. Ve devam etti.
"Benimle evlenirmisin ?"
Sesler uğultu oldu. Kendimi bırakmadım. İçten bir şekilde gülümsedim. Ve ilk alkışlayan ben oldum. Sonra devamı geldi.
Bu içten gülüşüm içimdeki yara kadar derindi.
Bir süre sonra ekinin sesi duyuldu.
"EVETTT"
Diye bağırdı. Ne kadarda klişe bir tepki.
Garsonu çağırdım.
"Ağır olanından"
Dedim kafasını salladı ve gitti.
"Güneş tadını bilmiyosun. Acaba biz kalksakmı?"
Garson getirdi.
İlk dikişte hepsini bitirdim. Yüzümü buruşturdum.
"Iyyyy, bir tane daha "
"Güneş bak biz en iyisi kalkalım. "
"Yaaa bıraaak ! Ben içivicem tımammı"
"Eyvaah etkisini göstermeye başladı bile"
Dedi Selen gülerek.
O sırada garson diğerinide getirdi. Beklettim.
"Sen bi tane daha getir"
Dedim.
Ve gidince onuda direk içtim.
"Çamaşır makinesi? Bu niye acı bu kadar?"
Diye sordum.
"Berk sana diyo galiba"
Dedi Melisa. Ondan başka çamaşır makinesimi vardı burda.
"Güneş güneş bak yeter bu sondu. Hadi gidiyoruz"
Diyip beni ayağa kaldırmaya çalıştı
Ama onu geri ittirdim.
"Yaa bardaksana sen beni Burak artık."
Berk bir kahkaha attı. Anlamaz gözlerle ona baktım.
"Bardaksana ne yaaa "
Dedi yine güldü.
Garson diğerinide getirdi ve yine içtim. Bu böyle 8. Olana kadar gitti artık çok dolmuştum.
"Ben gelıyorum"
Dedim ve ayağa kalktım. Düşmemek için yavaşça Metenin yanına gittim. Kolundan tutup diğer tarafa çektim.
"Noldu Mira ?"
Sendeledim. Belimden tuttu.
"Sen içtinmi ?"
"Meteeeee "
Dedim ona hayran dolu bir sesle. Şaşırdı ama gülümsedi. Berkte yanımıza geldi.
"Efendim Mira'm"
Dedi.
"Sen hayatımda gördüğüm en şerefsiz o**** çocuğu insansın"
Dememle Berk büyük bir kahkaha attı.
Bende yavaşca ona dönüp yanından geçip gittim.
Oda arkamdan geldi.
"İşte benim kraliçem yaa"
Dedi. Ve arabanın kapısını açtı.
Bindim. Eve ne kadar kalmıştı bilmiyordum ama kusmak üzereydim.
"Çamaşır makinesi? Eve ne kadar çaldı?"
"Az kaldı"
Dedi. 15 dakika sonunda araba durdu.
Midemin bulantısı dayanılmaz bir hal aldı.
"Ben kusucam"
"Az kaldı geldik eve bekle"
"Dayanamıyorum"
"Güneş sakın-"
Demeden üstüne kustum yanlışlıkla. Hemen geri çekildi.
"Yaaa Güneeeeş "
"Özür dileriz"
Dedim.
"Kim ve kim"
"Ben ve içimdeki kişi "
"Yürü güneş yürü."
Eve girdik aklıma gelen fikirle gülümsedim.
"Sen. Burda. Bekle. Ben . geliyorum."
Dedim bastıra bastıra.
Odama çıktım. Hemen üstüme aklımdaki şeyleri giydim.
Sarhoşluk etkisiyle sendeledim.
Nasıl olsa içimdekileri Berke boşaltmıştım.

Pes pembe bir elbise ayakkabı yüzük küpe makyaj ve bir asa almıştım elime. Aşağı indim.

Elime hoparlörü aldım telefonumdan zorla istediğim şarkı adını yazdım. Aşağı indim.
Berk şok olmuş gibi bana bakıyordu.
Şarkıyı başlattım.
"O BENİ PİREMSES PERİ SANIYOOO. NE HATA YAPSAM GERİ SARIYOOOOO. MİTOLOJİDEN BİRİ SANIYOOOH. BENDEKİDE SAÇ O TAÇ GÖRÜYOOOOOOĞ"
Şarkıyı bağırarak söyledim.
"O BENİ PİREMSES PERİ SANIYOOO. NE HATA YAPSAM GERİ SARIYOOOOO. MİTOLOJİDEN BİRİ SANIYOOOH. BENDEKİDE SAÇ O TAÇ GÖRÜYOOOOOOĞ"
Zıplaya zıplaya dans ediyordum.
Berk kahkaha atmaya başladı.
"PERİ SANIYOOOO"
Diye bağırdım.
"GERİ SARIYOOOOO"
Diye bağırdım.
"OĞOOOOOHHHHH"
Dedim ve şarkı bittiği için koltuğa devrildim.
"O beni PİREMSEEESSS peri sanıyooo"
Dedim. Ritimsizce.
"Galiba bu yüzden sana piremses diyorum ben"
Dedi Berk ve kahkaha atmaya devam etti. Şarkıyı değistirdim.
Ne yazsam çıkardı ?.
Yınteyi.
Yazdım sarhoşluk etkisiyle.
Şarkı başladı. Ama ben daha fon müzikteyken bağırarak söyledim.
"İNTEİİİİİİİİ MUŞKİİİ FEYA ALEGTEİ MUALEYYYNNN"
Berkin kahkahası büyüdü.
"İNTEİİİİ HİİİİİİİĞ"
"KALBİMİİİİİİĞ"
Diye bağırarak söyledim. Bildiğim kısımlar gidince şarkıyı değistirdim.
"SON 300 BİN YIL GİBİ GELİYO BANAAAA. YATCAZ KALKCAZ YATCAZ KALKCAZ HOOOOPPPP ORDAYIMMM"
bir süre sonra nefesim bitince bunuda kapattım.
"BENDEN DAHA İYİSİNİ BULACAKMIŞSIN..."
kapak yaptım elimle.
"BOK BULURSUNNN"
koltuğa bir daha kalkmamak üzere devrildim.
"Yaa meteeeeğğhhhh şerefsiiiiğzz ağzına ettiğim."
Diye mırıldandım ve uykuya daldım.
Son kez Berkin kahkahasını duydum.

Selaam bu bölümün sonunda biraz saçmaladı sanırım. Ama sonuçta sarhoş ve azıcık saçmaladı zatenn🤏🏻

biraz eğlence yapmak istedim<3

ayrıca peki bu bölümde metenin bu kadar alçak olmasına ne demeli..