Sabah belimde ki ağrıyla uyandım maalesef. Gece üstümü bile değiştirmemiştim. Koltukta düşünürken uyuyakalmıştım. Saat 9 A geliyordu. Ben berk'e ne yapmıştım? Normalde koltukta görse odama çıkarırdı. Şimdi ne üzerime bir şey getirmiş ne de odama çıkarmıştı. Neydi bu kızgınlık? Belkide hayatımın ilk hatasından sonra ilk kez aşık olmuştum. Meteden sonra ilk kez aşık olmuştum ama ondada berk izin vermemişti.
Tabiki daha yeni tanıdığım birine hayatımı bağlayamazdım. Güzel hayatımı değil kendimi bağlamıştım zaten. Ben tanımadığım kız Almira' yı görmeden Berk'e izin vermiştim. Çünkü o ilk kez aşık olmuştu. Ama bende bir hatadan sonra ilk kez sevmiştim ya birini zaten.
Biraz zaman geçsin Mira.. daha kaç gün oldu elbet eksilebilir hislerin..
Odama çıktım. Rastgele düzenlemiş olduğum bir takım seçtim. Ilk onu giydim.
Siyah kısa saçlarımı dalgalandırıp gözüme siyah bir güneş gözlüğü taktım. Evden çıktım. Berk zaten yoktu. Yaptıgı atar neydi ve niyeydi bilmiyorum ama çok saçmaydı. Sırf bu yüzden bana haber bile vermemişti çıkarken. Sırf aşık oldum diye de bu yapılmaz ki ya..
Arabama bindim hastaneye doğru sürdüm. Gelince normal şekilde park edip arabadan indim. Etrafa çaktırmadan göz gezdirdim. Berkin arabası vardı. İçeri girdim. İçerden kantinde oturan bir kişi gözüme çarptı. Pardon 2 kişi. Berk ve yanında olan bir kız..
Onları hiç görmemiş gibi berk beni görmeden telefonunu çaldırdım. 4. Çalışta açtı.
"Efendim?"
"Nerdesin?"
"Hastanede"
"Odamda oturuyordum sen nerdesin?"
"Evden yeni çıktım bende şimdi"
"Anladım. Görüşürüz?"
"Görüşürüz"
Telefonu kapattım. Ve kapatır kapatmaz içeri adımımı attım. Yalan söylemişti. İçeri girdim beni gördü. Ona bakmadım bile. Yürüyerek ordan geçtim.
"Güneş!"
Diye seslenmesini duysam bile duymamazlıktan geldim.
Ben o değildim. Yalan söyleyince içim huzur bulması yerine rahatsız oluyordum. Söyleseydi arkadaşımla kahve içiyorum hastanedeyim, sana haber vermek istemedim evden çıkarken diye daha az alınırdım belki?
Asansöre bindim. Kendi katıma çıkıyordum 7. Kat. O sırada asansör 5. Katta durdu. Içeri tugay girdi.
"Naber"
Diye bir soru sordu. Kalbi berk tarafından yok edilmiş? Kırgın? Dargın?
" iyi senden?"
"Bende İyi.. akşam 8 buçuk uygun mu senin için? Alayim seni evinden"
"Olur uygun"
"Senin bir şeye canın sıkkın gibi? Belki o kadar samimi değiliz ama bana güvenip anlatabilirsin?"
"Yok yaa bişey öyle yorgun gibi biraz"
Asansör kapısı açıldı. Ona gülümseyip asansörden çıktım. Odama girdim ameliyat listeme baktım tamda şuan bir ameliyatım vardı. Çantamı odama bıraktım ameliyatın içeriğini öğrendim ve -2. Kata indim. Berkte ordaydı.
Göz teması kurma taraftarı değildim şahsen.
"Güneş"
Yine duymamazlıktan geldim.
"Beni daha umursamamaya ne kadar devam edeceksin?"
Ona döndüm.
"Ne istiyorsun?"
"Ne istiyorsun derken? Kardeşimle konuşmak istiyorum?"
"Şimdi değil."
"Üzgün halde ameliyata giremezsin güneş. Lütfen açıklamama izin ver"
"Pardon? Sen beni üzemezsin. Ve duygularımla işimi birbirine karıştırmayacak kadar profesyonelim. Senin aksine."
Arkamı döndüm. Ameliyathane kıyafetlerini giymeme yardımcı oldular. Ellerimi yıkadım ve ameliyathaneye girip ameliyatı başlattım.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Orta derecede 3 saat süren bir ameliyat olmuştu. Galiba bir kahve iyi gelirdi. Üzerime normal koyu yeşil ameliyat doktoru olduğumu belli eden kıyafeti giydim. Hastane içinde bunlar daha rahattı.
Kantine geçip oturdum. Kahve aldım. Kahveyi çok sıcak sevmiyordum. Kafami biraz masaya koydum. 5 dakika içinde karşımdaki sandalyenin çekilme sesi geldi.
"Nasılsın?"
Sonrada berkin sesi geldi.
"Seni ilgilendiriyormu?"
"Güneş. Neden böyle yapıyorsun?"
"Aslında düşününce bulabileceğin birşey. O kadar zor değil."
"Sen söyle.. lütfen ama böyle davranma"
"Bana çok saçma ve anlatsan anlayışla karşılayacağım bir konuda yalan söyledin"
"Çünkü ben senin tugayla görüşmene izin vermedim ve seninde kararını değiştirip kızla kavga edeceğini düşündüm"
"Onunla daha tanışmadım bile?"
Telefonunu çıkardı bir mesaj yazdı.
"Tanış o zaman"
Bir kaç dakika içinde bir kız geldi.
"Tanıştırayım güneş, Almira. Almira, bu da Güneş"
Şahsen hiç memnun olmadım ama neyse.
"Selam"
Dedi kız.
"Selam"
Konuştuktan sonra tekrar devam ettim.
"Sen ressam değilmiydin ya? İşinin düşmemesi gerek buralara"
"Evet aslında öyle ama Berk çağırdı o yüzden geldim"
Dedi kız gülümseyerek.
"Ne güzel sevgilinle bir arada olabilmeen"
"Sevgilim?"
Pot kırdım galiba.. vah vaahh ne kadar üzüldüm.
"Evet?"
" biz sevgili değiliz. Arkadaşız"
"Yapar seni yakında merak etme tatlım"
Masadan ayağı kalktım. Berke döndüm
"Sana yazdığım mesajı oku."
Ordan ayrılıp odama gittim.
Biraz oturup berke mesajı yazdım.
^Evleri ayırıyoruz. Sen mi gitmek istersin ben mi gideyim? Birbirimizle bağlantılı olan her şeyi ayırıyorum. Avukatı aradım. Akşam görüşmemiz var^
*Güneş Ne dediğinin farkındamısın? Ne demek evleri ayırıyoruz!? Sırf birinden hoşlanıyorum aşık oldum diyeyse bu onla görüşmemi keserim*
^ilk bana böyle konuşmadan gece söylediğin tugayla görüşmeme kararını sorgula. Ne kadar atar yaptıysan gece beni koltukta bırakacak kadar sinirlenen beynini sorgula. Sonra da o kız için bana yalan söyleyen kalbini sorgula^
~Okundu~
Evet saniyeler içinde odamın kapısı çalınacak ve berk içeri girecek.
Kapı çalınmadan berk içeri girdi.
"Güneş.."
Ona dönük değildim dönen sandalyemi cama doğru çevirmiştim.
"Mesaj attım avukata akşam 7 gibi gelecek. Eve."
"Yılların hatrı yokmu? Hem akşam senin tugayla buluşman var. Onu iptal etme. Yarında hep beraber çıkalım kahvaltıya gidelim daha çok kaynaşırsınız"
"Vay vay vayyy Berk bey evleri ayırıcam diyince tugayla olan ilişkimi onaylıyor. Bunun için geç kalmadınmı sanki biraz?"
"Öyle düşünme.. dün çok ani ve atarlı konuştum. Bak birtanem sen benimle yaklaşık 7 yıldır berabersin ve hep aynı evde yaşadık.. hiç aşık olmadın hep 1 aşkın acısını yaşadın sen. Ve ondan sonra aşık olman ister istemez yanlış olduğuna sürüklüyor beni.. yoksa ben neden istemiyim senin mutlu olmanı prensesim?"
Piremses demedi...
"Ben bir süre diğer şehirde olan evde yaşayabilirim. Sorun olmaz. Sen bilirsin. Karar senin."
Derin bir iç çekti. Geri verdi.
"Peki madem bu kadar kararlısın.. ben giderim o ev senindi zaten düzenini bozma bile benim için. Değmez"
"Sağol"
Üstümü değiştirmeden arabamın anahtarını ve çantamı alıp odadan onu yanlız bırakıp çıktım. Arabaya bindim. Eve sürdüm.
Girdiğimde ilk odama çıktım. Sonra duş aldım.
Biraz uyumaktan zarar gelmezdi bence.. bornozumla yatağa girdim ve gözlerimi kapattım.
<<<<<<<<<<>>>>>>>>
Gözümü açtım. İyide ben üstümü örtmemiştim ki..
Ayağı kalktım. İlk üzerimi giyindim.
Aşağı indim. Berk büyük ihtimalle gelmişti beni kontrol edip üstümü örtüp gitmişti..
Saate baktım yarım saat içinde gelmis olurdu avukat.
Saçımı at kuyruk yaptım uçlarını kıvırcıklaştırdım.
Hafifte bir makyaj yapim derken kapı çaldı.
Aşağı indim kapıyı açtım.
Erkek bir avukat gelmişti ismini duymuştum daha önce
Selim maraz.
"Hoş geldiniz"
Gülümsedim. Saçı uzun alt taraftan toplanmış yüzü üçgenimsi yapıda ve kısa kesik kesik sakalı vardı.
"Hoş buldum"
"Buyurun içeri"
Adam içeri geçti. Oturmasını söyledim ve oturdu.
"Konuşmaya başlamadan önce bir kahve istermisiniz? Yada su felan?"
"Kahve alabilirim teşekkürler"
Mutfağa gittim 2 tane sade kahve yaptım. Sonra içeri geçip oturdum.
"7 yıllık bir tanıdığım var 7 yıldır her şeyimiz ortak ve her şeyimiz bütün bağlantımız kopsun istiyorum kendisiyle."
"Bir belgelere bakalım evin belgelerini getirin birde diğer ortak olan şeylerin belgelerini"
Telefonum çaldı. Arayana baktım
Asrın arıyor..
Telefonun sesini kapattım. Yukarı kata çıktım. Belgeleri aldım ve geri aşağı indim. Tam oturacakken telefon tekrar titredi. Adamın bakışları telefonuma döndü.
"Bakın isterseniz?"
"İzninizle önemli olmalı"
Dedim telefonu açtım. Biraz uzaklaştım.
"Efendim ne istiyorsun asrın??"
"Güneş. Şimdi kimseye çaktırmadan beni dinle"
Devam etti.
"Yanında bir avukat varmı Selim Maraz adında?"
"Evet"
"Iıı ama o adam avukat olmayabilir"
"Nasıl ya?"
"Bak kim olduğunu bende bilmiyorum ama avukat Selim Maraz o adam değil"
Ekledi.
"Tehlikede olabilirsin"
Berkin sesi geldi.
"NASIL TEHLİKEDE OLABİLİR LAN BENİM KARDEŞİM! BİRŞEY YAP ASRIN!!"
Araya asrın girdi.
"Güneş sakın bir şey belli etme biz gelicez"
"Ve telefonu sakın kapatma"
Ben kımıldayamıyorum bile..
"Anladım.."
Telefonu yüz üstü koltuğun üzerine koydum
"Ben belgeleri inceledim ama eğer karşınızda ki kişi bir şey isterse onun kazanma olasılığı daha yüksek. Lakin istemezse kolayca kazanırsınız"
"Ben vazgeçtim ya aslında herkese 1 şans verilmeli"
Hafif bir ses geldi kulağıma..
"Hay ben böyle işi.. Çok kısa tuttu adam anladı"
Adamın gözleri telefona kaymıştı..
"Telefonu kapadınız sanmıştım?"
"E-evet kapadım açık kalmış olmalı bakayım"
Telefonu o anın panikleme haliyle kapattım.
Galiba her şeyi mahfedecektim..
Adam telefonumu alıp duvara fırlattı.
"Yedim mi sanıyorsun?"
Çığlık atarak üst kata kaçtım. Pesimden geldi. Kendimi odama kilitledim. Ve kendimi koruyabileceğim bir şeyler aradım. Bıçak? Burda yoktu. Vazo? Ölürmüydü vursam?
Yatağımın altını açtım. Beyzbol sopası..
Kapı zorlanmaya başladı hızlıca aldım elime kapının yanına geçtim.
Kapı kırıldı.. tam vuracaktım ama onun elinde de bıçak vardı onu üzerime savurdu karnıma derin bir çizik attı. Öldürecek kadar değildi ama derindi ve canım yanmıştı. Ellerimi tutmaya çalışmasıyla beyzbol sopasını kafasına geçirdim 2 kez.
Adam yere düştü ve yer kan olmuştu. Sadece ful kan.
Öldümü? Ben öldürdüm?
Sopayı titreyen elimden fırlattım.
Aşağı indim berki arayacaktım ki kapı tekmelemircesine çalındı.
"GÜNEŞ!"
Asrın..
Tuğçe..
Ada..
Akın..
Berk?
"GÜNEŞ ABİCİM AÇ HADİ KAPIYI!"
Ben kötü durumdayken abim olmaya çalışıyordu..
Kapıyı açtım. Bir kaç telsiz sesi geliyordu.
İçeri Asrinla beraber bir araba dolusu polis girdi. Ağlıyordum.. titriyordum..
"Berk ben katil mi oldum"
"O ne demek birtanem sakin ol"
Asrın aşağı indi.
"Berk.. ölmüş."
"Berk katilmi olucam polis var berk onlarda gelmis"
Devam ettim ağlayarak.
"Sadece kendimi korumaya çalıştım"
Berk bunu der demez vücudumda bir yara varmı diye süzdü karnımı gördü.
"ASRIN KIZ YARALI!"
Bir kaç tane polisin bana geldiğini gördüm. Asrın onları durdurdu.
"Hop hop hop napiyorsunuz!?"
"Şahıs ölü bulundu ve öldüren kişiyi almamız gerekiyor."
Asrının önünden geçip bana geldiler. Birisi cebinden kelepçe çıkarttı.
"BERK BİR ŞEY YAP NOLUR TAKMASINLAR KENDİMİ KORUMAYA ÇALIŞTIM SADECE"
"izin vermicem tamammı bana bak sen? Sadece gözüme bak"
Gözlerinin içine baktım. Birinin bileklerimi tuttuğunu hissettim oraya döndüm ama bir anda bilincimi kaybettim.
selamm, haftasonları daha fazla bölüm yayınlamayı düşünüyorum. Elimde ki hazır bölümler bitene kadar yani. Bölümler bitince yazmaya devam edicem ama hafta da 1 bölüm gelicekk<3