*MAHKEME GÜNÜ SABAHI*
Sabah her ne kadar uyanmak istemesem de Ekin tarafından zorla uyandırılmıştım.
"Artık kalk mahkemeye geç kalmak istemeyiz."
Dedi.
"Ne değişecek Ekin ? Bu ülkede bir kadını tecavüze uğratan bir erkeğe mübbetmi verilecek? Hiç sanmam."
Dedim.
"Bunu sen bilemezsin kalk hadi."
Dedi daha fazla dayanamayıp kalktım. Ve giyinmeye başladım. Koyu Mavi üç düğmeli bir pantolon ve üzerine siyah bir tişört giydim. Tişörtü içine kattım.
Sırt çantamı Alıp aşağı indim.
Ekin de hazırlanmıştı. Onun en çok bu yönünü seviyodum. Anne sıcaklığı vardı onda. Bir süre o birşeylerle uğraşırken onu izledikten sonra evden çıktık.
"Ben sürsem iyi olur arabayı"
Dedim ve arabaya binip ilerledim.
***
Arabayı park ettim ve arabadan indikten sonra beni şok eden o görüntüyü gördüm.
Ada,Akın,Tuğçe,Asrın ve ... Ve Mete de gelmişti. Hepsiyle göz teması kurdum onlara minnettar olduğumu belirttim. Gözlerim meteye takıldı hemen gözümü kaçırdım. Dün yaptığı şeyi unutmuş değildim.
İçeri girdik ve salonun içinden ismimizin çağırılmasını bekledik.
Ve o ses geldi.
" Davacı Mira su deniz Davalı Güney Kaya İçeri "
Dedi. Kalbim hızlandı. Ve o adamı gördüm. Bana bunları yaşatan şerefsizi.
Yumruğumu ona geçirmemek için sıktım.
Ve içeri herkes benden önce girdi.
Adını yeni öğrendiğim şerefsiz güney kolumu tuttu. Ve beni durdurdu.
Bir anda sıçradım ve geriye kaçtım.
Pis pis güldü.
"Ben kazanıcam ve yasadığın şeyi tekrar yaşayacaksın küçük."
Dedi ve içeri girdi. Ben orda dona kaldım.
Hayır yapamazdı ben kazanacaktım bu davayı.Ben haklıydım çünkü tecavüzün bahanesi olamazdı.
Biri koluma dokundu ben irkildim ve baktım.
Meteydi.
"İyimisin ? Seni bekliyolar."
"E-evet i-iyiyim geçelim hadi"
Dedim ve girdik içeri ben avukatımın yanına oturdum.
Pislikde suçlu yerine geçip ayakta dikildi.
Avukatım söze başladı.
"Müvekkilim Mira bu adam tarafından saldırıya uğramıştır. Ve daha fazlası. İlk mira'yı kaçırmıştır şiddet uygulayarak ve sonra tecavüze uğratmıştır. Vücüdünda adli tıptan gelen bilgilere göre morluklar ve parmak izleri var. Defalarca kurtulmak için cabalamıştır ama en sonunda ona tokat atarak tekrar bayıltmıştır. Uyandığında zaten polisler gelmiş bulunmaktaydı ve kıyafeti yok denecek kadar yırtılmıştı."
Pisliğin avukatı girdi söze. Böyle iğrenç adamlar avukatları nerden buluyodu.
"Söylenenler ispatlanmamış delillerdir hakimim.Ayrıca uyandığında polisler geldiyse ve o zaman kıyafetleri yırtıksa uyuyorken başkası yapmış olabilir. Müvekkilim yapmadığını iddia ediyor ."
Dedi. Ne beklenirdiki düşük kaliteli bir avukat savunması işte.
Benim avukatım girdi söze.
"Söylediğimiz şeylerin hepsinin kanıtı var delili var. Mira'nın vücudunda Güney Kaya'nın parmak izleri bulunmuştur."
Demesiyle gözümden akan yaşı saklamak için kafamı diger tarafa çevirdim.
Tabiki Mete görmüştü bunu.
"Hakimim izninizle müvekkilim konuşmak istiyor "
Dedi Güney'in avukatı ve hakim kafasını salladı ne biçim hakimdi hiç konuşmuyordu.
"Hakim bey benim suçum yok parmak izleri yalan inanın ben onun üstünü örterken oldu. Benimde Mira hanım gibi kızım var. Neden yapayım böyle bir şey. Sizinde vardır kızınız. Bilirsiniz kızlarımızı ne kadar iyi korudugumuz sevdiğimiz. Neden yapayım ben."
Dedi şerefsiz pislik herif.
"İzninizle"
Diyip ayağa kalktım ve konuşmaya başladım.
"Hakim bey madem güney bey sizin üzerinizde örnek verdi bende vereyim.Gece yarısı kızınız bunalıma giriyor ve kızınızın ilerlemiş derecede panik atak krizi var ve nefes alabilmek amacıyla dışarı hava almaya çıkıyor bir süre yürüyor ve takip edildiğini fark ediyor arkadaşına haber veriyor ama arkadaşı gelmeden adam kıza sert tokat atıp bayıltıyor. Uyandığında yapacağımı görmek istemezsin işimi zorlaştırma diyip tekrar bayıltıyor...."
Kafamı çevirdim. Lafımi tamamlayamadan gözümden yaş aktı ard arda.
"Devam etmeyebilirsin istersen "
Dedi savcı.
Kafamı hayır anlamında salladım. Ve devam ettim.
" .... Uyandığında kıyafetleri yırtık. Ve şoka giriyor kımıldayamıyor bile siz karar verin"
Dedim lafı kısa tutup.
Güney şerefsizi atladı.
"Hakimim gecenin yarısı dışarı çıkarsa böyle olur ailesi öğretmemis"
Dedi.
"Bütün kadınlar ve kızlar istediği zaman dışarı çıkabilir ve size ne düşer biliyomusunuz ? Evinizde oturmak ve o ellerinizi sabit tutmak düşer."
Dedim. Hakim tartıştığımızı anlamış olacak ki söze girdi.
"Yeteeer ! Burası mahkeme kendinize gelin"
Diye bağırdı. Ve devam etti.
"KARAR!"
Diye bağırdı tokmağa vurarak tokmakmiydi neydi adı her neyse. Herkes ayağa kalkmıştı inşallah biz kazanacaktık.
"Yaz kızım,
Davalı Güney Kaya'nın sözleri göz önünde bulundurulmuştur ve Davacı Mira Su Denizinde sözleri göz önünde bulundurulmuştur. Ve sonuç olarak
Davalı Güney Kaya'nın bir daha yapmaması şartıyla serbest bırakılmasına karar verilmiştir. Ayriyetten Güney kayaya Para cezası uygulanacaktır."
Bumuydu adalet? Böyle miydi benim güvencem ?
Hakim odadan çıktı. Ben orda oturmustum kıpırdayamıyodum.
Mete geldi seslendi ismimi
Ekin geldi sırtımı sıvazladı
Ada ve Tuğçe destek olmaya çalışıyorlardı işe yarıyomuydu ? Hayır.
Artık hepsinin sesi uğultu şeklinde ve karışık geliyodu. Gözlerim bulanıklaştı. Ama ben ayağa kalktım. Ve yavaş yavaş tökezleyerek yürüdüm. Diğerleride geliyodu.
Dışarı çıktık ve ben arabanın yanına geldim diğerleri ne yapacağımı izliyorlardı.
Ada anladı ilk ne yapacağımı.
"Mira sakın! Mete tut mira'yı "
Dedi ama artık çok geçti. Arabaya bindim gözüm bulanıkta görüyo olsa bir anda gaza basıp ordan uzaklaştım.
Burdan uzaktaki dağ evime gidecektim. Yolda gözlerim dolu dolu gidiyodum. Ve bir anda yüksek bir korna sesi geldi ardından direksiyonu başka taraf kırmaya çalışmam ama başarısız olup diğer aracın bana çarpma etkisiyle sağ tarafımda bulunan yüksek her an yıkılacakmış gibi görüken kayalıklara takla atarak çarpmam ve ilk direksiyona sonra sert bir şekilde cama kafa geçirmemle cam kırılmıştı. Araba sonunda durduğunda ben çoktan gözlerimi kapamıştım.
Farkındayım bu bölümü biraz kısa yazdım ama diğer bölümü daha uzun yapmak şartıyla telafi edeceğime söz veriyorum. Sizi çok seviyorum 💜.
Lütfen yorum yapın. Yorumlarınız çok önemli benim için.