Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9. Bölüm

@_yazarayl_

*Mete Terkin*
"Ekin Allah aşkına bir daha ara nereye gidebilir tek başına kafayı yiyicem. Umarım başına bir şey gelmemiştir."
Telefonu ne Adaya ne Tuğçeye Ne Asrına Ne de Akına açıyordu. Bana zaten hiç açmazdı.
"Abi bi sakin ol korkma birşey olmamıştır"
Dedi Asrın. Ama bu yetmiyordu.
"Ya nerde olabilirkii ! Ekin senin bildiğin bir yer varmı gidebileceği ? Sen uzun zamandır arkadaşsın onunla"
Dedim.
"Buldum! Dağ evi var burda uzakta bir yer. Oraya gitmiştir genellikle orda dinler kafasını"
Dedi ekin umutla.
"Yeri biliyomusun?"
"Evet hadi gidelim."
Dedi ekin.
"Ada Akın Asrın siz diğer arabayla gelin. Ben Tuğçe ve Ekinde benim arabayla gelicez"
Dedim itiraz etmeden yürüdüler.
Bizde diğer arabaya.
*Ekin Bulut*
Diğer grup diğer arabaya ve bu grupta metenin aracına bineceği zaman telefonum çaldı. Mira arıyodu.
"DURUUN !"
diye bağırmamla herkes durdu.
"Mira arıyor."
Dedim ve herkes yanıma geldi.

"Ben kaza geçiren kişinin telefonundan arıyorum.Son kayıtlarda siz vardiniz. Nisan ben. Arkadaşınız Büyük ve ciddi bir kaza geçirdi.Durumu kritik. Kayalıklara takla atarak çarpmış. Ve kafasını çok sert yerlere vurmuş. Şuan Özel Hayat Hastanesine götürülüyor"

Dedi ses ve kapattı. Dondum.kımıldayamadım.Kazamı? ciddimi ? Tamam ciddi olsun ama kritik olmasın olamaz kritik ölmek üzere olamaz benim kardeşim.
Telefon elimden düştü bende telefonla beraber düştüm.
"Ekin ne oldu Mira iyi değilmi ?"
Dedi Ada korkarak.
"Lütfen iyi de birşey olmamış de"
Dedi Mete titrek sesle. İlk defa sesi titremisti.
Tuğçede yalvaran gözlerle bana bakıyodu yapma der gibi bakıyodu.
" M-mira k-kaza geçirmiş arabayla.T-takla atarak kayalıklara çarpmış ve kafasını çok sert bir şekilde v-vurmuş."
Dedim zorlukla konuşarak.
"Durumu i-iyiymiş ama değilmi çok ciddi degildir yaa. Ben biliyorum Mira'yı o dayanır ciddi degildir durumu"
Dedi Mete. Çok korkuyordu Ona birşey olacak diye. Peki ben nasıl durumunun kritik olduğunu söyleyecektim.
"M-mete sakin ol tamammı. Onun Mira'nın d-durumu kritikmiş"
Dedim ve daha fazla dayanamayıp ağladım hıçkırarak.
Mete dona kaldı. Adada ağlıyordu.
"Ona bişey olmaz olamaz Mete bişey yaaap! MİRA BİZİ BIRAKMAZ METEEE LUTFEN BİRŞEY YAP!"
Diye bağırdı Tuğçe boğazını yırtmak ister gibi.dayanamayıp o da ağlamaya başladı.Şuan herkes çökmüş durumdaydı. Mete mi ? Hareket dahi etmiyordu. Ada ? Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Tuğçenin adadan farkı yoktu. Asrın ? Akın ? Onlar şoke olmuş gibi duruyorlardı Mete misali.
Ben bu durumda onları toplamalıydım. Pek farklı değildim onlardan ama şuan ağlayarak hiç bir şey çözülmezdi. Ayağa kalktım telefonumu aldım. Ve gözyaşlarımı sildim.
"Bana Bakın ! Biz napıyoruz yaa! Benim kardeşim dediğim kız orda can çekişiyo canıyla mücadele ediyo !. Sizinde arkadaşınız grubunuzda olan bir arkadaşınız can çekişiyo. Ağlayarak birşey değişecek mi ? Hayır şuan belkide en güçlü bizim olmamız gerekiyor. Miraya ordaki varlığımızı hissettirmeliyiz. Hastaneye gitmeliyiz.Özel hayat hastanesi."
Dedim. Biraz bağırarak biraz normal konuşarak.
"Ekin haklı Arkadaşlar Metenin ayırdığı gibi gidelim hadi hemen."
Dedi Akın. O ilk defa konusuyordu.
"Ada hadi Tuğçe hadii gel bizle"
Dedim ve Mete ile tuğçeyi biraz ittirdim arkalarından. Yürüdüler. Mete direksiyon başına ilerledi ben engelledim ve onu diğer tarafa yönlendirdim. Arabaya binip sürdüm hastaneye doğru.
***
Nihayetinde geldiğimizde arabadan indik. Hastaneye girdik.
Hemşirelere yerini sorduk.
"Mira su deniz nerde ? Hangi ameliyathanede ?"
Diye sordu Asrın.
"15 no'lu ameliyathane "
Dedi hemşire.
"Durumunu biliyormusunuz?"
Diye sordu Tekrardan Asrın. Bunu sormaya ben bile korkuyordum.
"Buraya geldiğinde kalbi durmuştu."
Son kelimesi beynimde yankılandı sürekli. Ama birşey demeden ameliyat haneyi bulduk. Hayır hayır hayır hayır olamazdı. İçerdeki sedyenin üstünde kafası kapalı yatan Mira olamazdı. Hayır ben bunu kaldıramazdım.
İlk benim ince ve tiz çığlığım inletti ortalığı.Sonra metenin güçlü ama aynı zamanda güçsüz bağırış sesi duyuldu.
"Miraaaaaaa"
Dizimin üstüne çöktüm. Ada ve Tuğçe ağlıyordu ama beni kolumdan tutup destek olmaya çalışıyorlardı.
"Benim yüzümden. Benim yüzümden öldü."
Dedi Mete ve Mira'nın Cansız bedenine doğru ilerledi. Cansız beden.
"Özür dilerim her şey için. Özür dilerim sana bağırdığım için özür dilerim seni üzdüğüm için. Mira özür dilerim seni anlayamadığım için. Beni affet olurmu? Bana geri gel gitme ama sen gidersen ben kimle konuşucam kimi güldürücem? Sen ölmedin biliyorum sen ölmezsin Mira. Yapma bana bunu su sen gidersen yaşayamam bende ölürüm."
Dedi Mete çıldırmış gibiydi. Bende öyle dünyadan soyutlanmıştım.
Devam etti.
"Sana neden su dediğimi biliyormusun? Çok durusun. Sen aslında benim yaşama kaynağımsın. Bir insan su'suz duramaz değilmi bende duramam.sensiz duramam. Su insanı hayata bağlayan şeydir. Sende beni hayata bağlayan tek kişisin. Lanet olsunki şu Lanet kafam seni anlayamadı. Beni affet su nolur"
Dedi pişman sesle.
Sonra kafasını Mira'nın Kalbine koydu ve elini tuttu.
"Mira uyansana, mira şaka yapma bak yeter miraaa! Korkuyorum lütfen kalk. Söz veriyorum sen uyandığında bir daha sana karışmicam uyandığında hayatından çıkıcam"
Dedi Mete. Ağlıyordu ve göz yaşları Mira'nın Kalbine akıyodu.
Ellerini ellerinden cekip ve kafasını açıp yüzüne baktı.
Bakmadan önce lütfen Mira olmasın yüz ifadesindeydi ama şuan...
Şuan her şey kesinleşmişti.
Orda yatan Mira'ydı. Benim kardeşim yatiyodu orda. Ayağa hızla kalktım ama Mira'nın yanına gitmeme izin vermediler güçlü eller belimden tutuyordu. Bırakmaları lazımdı. O korkardı. O karanlığı sevmezdi yalnızlıktan korkardı o.
"B-bırakın beni o korkar o sevmez karanlığı ölemez o. ALIŞIK DEĞİL KARANLIĞA NASIL DURUCAK O!"
Dedim ağlayarak. Kardeşimin yüzü olamazdı o her yeri çizik içindeydi. Kan vardı. Onu kanda tutardı.
Yüzü benzemiyordu Mira'ya ama saçı ben Mirayım diye haykırıyordu.
Mete daha fazla dayanamamış olacakki son kez Mira'nın elini tuttu ve gidecekken durdu. Mira'nın eli meteninkini tutmuştu. Bir anda arkasını döndü Mete. Mira gitme diyordu meteye.
"Doktor bey hasta geri döndü."
Dedi hemşire.Ölmedi. ölmedi benim kardeşim.
"Acil yoğun bakıma alınsın."
Dedi doktor.
Ve sedyeyle beraber koşan doktorlarla hemşireler geçti gözümün önünden.
Bir anda kendimi boşlukta hissettim ayaklarım taşıyamadı vücudumu ve yerde buldum kendimi. Hislerim ve duyularım gitti sonra.
*Mete Terkin*
Mira'mın benim elimi bırakmamasıyla tekrar hayata dönmüştü bırakmak istemiyodu beni.
Ama ben ona söz vermiştim belkide gitmeliydim. En azından uyandıktan sonra.
Sedyeyle yoğun bakıma götürüldü. Onlar ekinin önünden geçer geçmez Ekin bayıldı.
Mira'nın yakın arkadaşıydı hatta kardeşi. Hemen yanına gittim.
Eğildim ve yavaş yavaş uyansın diye yüzüne dokundum.
"Hemşire buraya bakın !"
Diye bağırdım duysunlar diye hemsireler geldi ve sedyeyle onuda bir odaya götürdüler.
"Önemli bir şey yok sadece strese bağlı birşey."
Dedi hemşire ve bir serum taktı.
Ekinin durumunun iyi olduğunu öğrendikten sonra odadan çıktım ve hastanenin çıkışına ilerledim ordaki bir banka oturdum ve ellerimle başımı kapattım. Şuan Mira'nın yanıma gelmesi için neler vermezdimki.

Sen hep yalnızdın Mete Terkin. Ve hepte yalnız kalacaksın Anla bunu artık! Seni Annen ve baban sevmemiş terketmiş seni doğduğun anda kimseden seni sevmesini bekleme!
Belki Mira severdi. Beni o bile sevmezdi. 2. Ailem bile beni sevmemişti evlatlık olduğumu biliyordum. Madem sevmeyeceklerdi neden evlatlık almışlardı beni.

Şuan Mira'nın yanında olmam gerekiyodu. Yukarı kata Mira'nın yanına çıktım.
Bir sürü makineye bağlıydı.
Ne zaman iyileşecekti.

 

*4.5 hafta sonra*

 

Kaza geçireli nerdeyse 5 hafta olacaktı.Bugün günlerden perşembeydi. Perşembe gecesindeydik. Haftalar içinde sadece durumu kötüleşmiş gibiydi. İlk 2 hafta yoğun bakımda komaya girmişti ve kalbi tekrar durmuştu ama geri geldi. Şuan komada değildi. Komadayken bizi duyabiliyormuş. Konuştum. Tekrar beni affetmesini söyledim. İlk hastaneye geldiğimizde ne dediysem aynısını dedim.
Geçen hafta doktorlar uyandırmak istedi uyanması için ilaç verdiler ama ters tepki uyguladı ve uyanmadı.
Nöbet tutuyorlardı herkes sırayla her gün hastanede 2 kişi kalıyordu ve değişmeyen bir kural vardı. O 2 kişinin 1 tanesi sürekli bendim 4.5 haftadır sadece eve gidip duş alıp geri geliyordum o da öğlenleri. Yemek yemeye dahi çıkmıyordum. Çünkü kaybetme korkusu vardı. Onu kaybedersem eğer ben biterdim.
Ayağa kalktım ve normal odaya alınan Mira'ya baktım odasında mavi ve ürkütücü bir hastane ışığı vardı.
Şuan yanımda kimse yoktu hepsi çok yorulmuştu ve bugün hepsinin dinlenmesini yarın gelmelerini istemiştim. Ekin hariç diğerleri umutlarını kaybetmişken ben ve ekinin hala uyanmasına dair umudumuz vardı.
Doktor geldi.
"Son kez bir iğne yapıcaz eğer uyanmazsa iğne yan etki yapacak ve tekrar komayagirebilir. Ayrıca bu sefer girdiğinde ölene kadar komada kalabilir. Çünkü birçok kez komaya girdi."
Dedi.
"O zaman yapmayın ne demek ölene kadar komada kalabilir. Kendisinin uyanmasını bekleyelim."
Dedim.
"Kendisi ilaçların ağır etkisinde uyanamaz. Ama iğneyle uyanma ihtimali var."
Dedi doktor.Digerlerine sorsam şuan uyuyor olacaklardı. Ama sonuçta uyanabilirlerdi.
Aradım. 4.5 hafta içinde grup kurmuştuk hepimiz topluca ordan hanerlesiyorduk grubu aradım.
İlk açan Ekin oldu. Uykulu sesiyle
"Efendim"
Dedi. Sonra Akın açtı.
"Hı"
Dedi. Öküz yaa hı ne. Sonra Ada açtı
"Efendim Mete"
Dedi sonra Tuğçe ve asrında açtı.
"Size bişey sormam gerek bu kararı tek veremezdim"
"Söyle Mete"
Dediler hepsi aynı anda o kadarmı rahatsız etmiştim gerçi gece saat 2'ydi.
"Şimdi doktor geldi."
"Eeee"
Dedi ekin heyecanla.
"Son kez uyanması için iğne yapacakmış ama uyanmazsa iğne yan etki yapacakmis ve komaya girecekmis."
"Yapsınlar bence"
"Yapmasınlar komaya girmesin"
"Uyanabilir yapsınlar"
"Evet yapsınlar ama uyanmayadabilir"
Hepsi bir ağızdan konuşunca
"YETEER! Beni dinleyin bir. Eğer komaya girerse ölene kadar komada kalabilirmiş "
Dememle büyük bir sessizlik çöktü.
Bir süre sonra Ekin konuştu.
"Yapmasınlar ya birşey olursa"
"Yapsınlar. Zaten ben umudumu kaybettim. Çok özür dilerim"
Dedi Akın. Dediğinin yanlış olduğunu anladı.
"Yapsın çünkü ben inanıyorum iyi olcak"
Dedi Ada. Tuğçede ona katıldı.
Asrında aynısını dedi.
"Tamam ama korkuyorum ben"
Dedim.
"Birşey olmicak Mete."
Dedi ekin.
Ve telefonu kapattık.
Doktora onay verdim. İçeri girdi ve iğneyi yaptı. Biraz bekledik ve odaya diğer hemşireler girdi.
Bir hareketlenme oldu. Ne oluyordu bir hemşire aletlerin ordan birşeyler yapıyordu diğer doktor ve hemşireler Mira'nın başındaydı. Sonra ayrıldılar.
Öldüm. Mira'ya baktım ve öldüm. Mira'ya baktım ve yaşadım. Çok özlemiştim gözlerini. Gözümden bir damla yaş aktı. Mutluluk yaşı. İşe yaramıştı. Geri gelmişti bana.
*Mira su deniz*
"Nasıl hissediyorsunuz ?"
Diye sordu doktor.
"Yorgun"
Dedim.
"Şu dışardaki beyefendinin ne işi var burda çok uzun süre geçmemiş olmalı kaza geçireli"
Dedim doktora.
"Fazla olmadı evet 5. Haftaya giriceksiniz 3 gün sonra ve ayrıca o beyefendi hiç ayrılmadı benim gördüğüm kadarıyla her gece ve gündüz burdaydı. En çok o heder etti kendini birde onun yanındaki bir kız"
Dedi. Ben 5 haftadır mi yatiyodum hatta Mete hiç ayrilmamıştı yanımdan. Şaşırtıcı.
"Odaya çağırırmısınız ?"
Diye sordum. Herkes odadan çıktı ve Mete girdi odaya.
Gözlerinin altında mor halkalar vardı uykusuzluktan olsa gerek.
"Nasılsın?"
Diye sordum.
"Bunu benim sana sormam gerekmiyormuydu ?"
Diye sordu.
"Galiba evet "
Dedim gülerek.
"Nasılsın ?"
Diye sordu baştan başlayarak. Kendimi gülmemek için zor tutuyordum.
"İyiyim. Yaşlandım resmen bu kadarmı fark eder."
Dedim gülerek.
"Halâ çok güzelsin."
Dedi.
"Sağol"
Dedim.
"Zaten sağım Allaha şükür"
Dedi beni güldürmek istiyordu.
"Yaa öyle deme istemedim biliyosun"
"Biliyorum biliyorum."
Dedi. Ve devam etti.
"Sana dediklerimi hatırlıyormusun ?"
Evet hatırlıyordum. Bana neden su dedigini, defalarca özür dilediğini, Arada ağladığını ve sürekli beni bırakma sensiz yapamam demesini. Hepsini hatırlıyordum.
"Evet hatırlıyorum"
Dedim ve tekrar konuşmaya başladı.
"Şimdi göz gözede diyim o zaman. Özür dil-"
Lafını ben kestim yanımda oturduğu sandalyeye uzanıp tansiyonumu ölcen alet parmağımdayken yüzünü avcuma aldım. Bunu beklemiyordu. Dona kaldı. Hatta ağzıda açık kaldı.
"Bana bak senden özür istemedim ayrıca affettim ben seni bu kadar duygusallığa gelemem ben"
Dedim ve yüzünü okşadım lafımla hareketlerim uymuyordu. Kendine geldi ve hareket etmeden durdu.onu halâ aşk olarak seviyomuydum ?. Evet kesinlikle. Elimi çekecekken tuttu ve dudaklarına bastırdı ve öptü.
Şaşırmıştım o da beni seviyo olabilirmiydi. Ben daha fazla içimde tutamicaktım galiba.
"Mete şuan zaten yeni uyandım geri uyuya bilirim yani en cesur halim şuan. Sana bir şey demem gerek"
Dedim.
"E-evet ?"
Dedi merakla ve heyecanla. Anlamışmıydı.
"Mete..."
Dedim ve durdum. Konuşmadı.
"Mete ben senden hoşlanıyorum"
Dedim dan diye dona kaldı zaten şaşkındı. İyice şaşırdı.cevap vermedi.
"Şimdimi ?"
Bunumu sormuştu cidden. İnanmıyorum.
"En başından beri"
Dedim hatasını düzelterek daha fazla şaşırdı.
"Ben nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama ..."
Duraksadı.
"Boş ver deme ya sadece bil yeter. Hem üzülürüm ben seni arkadaş olarak görüy- "
Lafımı kesti.
"Ben seni seviyorum "
Dedi. Galiba ben daha çok şaşırmıştım. Ondan beklemiyordum.
Tekrar uzandım ve boynuna sarıldım.
"Çokmu üzüldün sen ?"
Dedim.
"Yok ne üzülücem yaa altarafi hergece başında bekledim "
Dedi.
"Uykun var gibi ?"
Diye sordum
"4.5 haftadır uyumayan bir insana göre evet var"
Dedi. Tam vakti Mira hadi.
"Yanıma gelmek istermisin ?"
Biraz düşündü ve cevap vermeden geldi yanıma uzandı. Nedense ben gözümü kapatır kapatmaz uyudum. O zaten uykusuzdu o da uyudu.

Umarım uzun bir bölüm olmuştur.
Bu bölümde bende hem acı cektim hem güldüm hem ağladım gibi oldu.ayrica ben bunları müzik dinleyerek yazıyorum müzik duygusalsa duygusal oluyo bölüm. Şarkı öneriniz varsa bana Instagram hesabımdan söyleyebilirsiniz.
Hesap: _aylinozal_
Hepinizi çok seviyorum 💜💜

Loading...
0%