Yeni Üyelik
2.
Bölüm
@_yildizcik_

 

Kapıyı açtığımda hiç görmek istemeyeceğim bir şey gördüm. Bu babamdı..

Elinde bir kaç şırınga vardı ve bana sinsi bir gülüşle bakıyordu,alkol kokuyordu ve ben ne yapabileceğini kestiremiyordum.Bu görüntüyü gördüğüm anda bedenim benden habersiz titremeye başladı

 

"Noldu kızım?Korktum mu yoksa benden?Hadi ama biz seninle hep bunu yapıyoruz?" Sinsi gülüşü,büyük ve sesli kahkahalara dönüştü.

 

Elimde ki telefon yere düştü.Bununla birlikte kahkahası daha da arttı.

"Korkma benden,Tansu." Gülüşü devam etti ve üstüme yürümeye başladı.Bedenim korkudan titrerken geri çekilmeye başladım,fakat ben bunu yaptıkça o da üstüme gelmeye devam etti.

 

Biraz daha bunu tekrarladığımızda artık benim odama gelmiştik.Kahkahalar daha da arttı.Sesi kulaklarımı tırmalıyordu.Nereye geldiğimize baktığımda benim yatağımın önündeydik ikimizde.

 

"Kızım şimdi sen burada bekle ben geliyorum.Daha bir sürü sürprizim var!" Gülerek mutfağa gittiğinde ne yapacağını anladım.Beni kullanacaktı.

 

Titreyen bedenimle ve akan gözyaşlarımla zorla yürümeye başladım.Mutfakta bir şeyler yapıyordu.En azından mutfak ile dış kapı arasında fazla mesafe vardı Titreyen bacaklarımla yürümek zorken ben koştum.Bu sefer daha fazla korkuyordum ama yapmam gereken buydu.

 

Dış kapının önüne geldim.Ayakkabılarımı bile giymeden üst kata çıktım.Üst komşum belki bana yardım ederdi en azından.

 

Birazdan kriz geçirecektim biliyordum ama umurumda değildi.Tek istediğim O adamdan ya da varlıktan kurtulmaktı.Biraz daha kalsam ellerime ipler geçirecekti biliyorum.

 

Çıplak ayaklarımla taş merdivenleri çıktım.O sırada arkamda ki bağırma sesiyle olduğum yerden kaldım bir kaç saniye sonra yürümeye devam ettim.Daha hızlı çıktım taş merdivenleri.Ayaklarıma bir şeyler batıyordu.Ama umrumda değildi.Tek istediğim kurtulmaktı.

 

Kapının önüne geldiğimde zili sanki krize girmiş gibi art arda çaldım.Arkamda ki adım sesleri yaklaşıyordu.Tam arkamı döneceğim sırada kapıyı uzun boylu,biraz iri yarı,kahverengi gözlü,dağınık saçlı biri açtı.

 

"Buyrun,kimsiniz?" Dedi adam hiç bir şey anlamayarak.Haklıydı.Biri benim kapıma üstünde pijamalarla,ayakları çıplak,ağlıyor ve titreyerek gelirse bende öyle baka kalırdım.

 

Arkamda ki adım sesleri yaklaştıkça titremem çok daha fazla arttı.Ayakta bile duramayacak duruma gelmiştim artık.

 

"Bana..yardım..eder misiniz?" Sesim titremişti ve zor konuşmuştum.Boğazım kuruyordu sanki.

 

Ayakta duramayacağımı anladığında .Elini belime koyup beni içeri aldı.

 

Tam kapıyı kapatacakken babam denen varlık kapıyı durdurdu.

 

"Affedersiniz,kızım Tansu burada mı?" Dedi.Sanki daha demin elinde şırıngalarla gelmemiş gibi.

Adam bana döndü.Gözlerimde ki korkuyu ve bedenimin titreyişini görünce kapıyı babamın yüzüne kapattı.

 

Kapının ardından yine babamın kapıyı yumruklama,bağırma sesleri geldi.Bunlar bedenimi daha fazla titretiyordu.

 

Korkuyla ellerimi kulaklarıma götürdüm,duymak istemiyormuş gibi.

Artık bedenimin titremelerinden ayakta duramayacak hale geldiğimde yere çöktüm.Ve bir çığlık attım.

 

Adam yanıma gelip önümde eğildi."Şş, tamam sorun yok." Elini omzuma atacakken geri çekildim ve "Dokunma.." diye yükseldim.Kriz geçiriyordum bunu anlamıştım.

 

"Tamam,tamam dokunmuyorum bak." Yavaşça elini çekti.Ağlamalarım daha da arttı.Titremelerim daha da arttı.Artık tamamıyla krize geçiriyordum ve bu zapt edilemez bir krizdi.

 

"Ne yapmam gerek?Ne yapmam gerek?" mırıldanarak odanın içinde volta atıyordu.Dokunamıyordu ve sakinleştirmesi imkansızdı.Sadece bir ilacım vardı ama onu da bilmiyordu.Bilse bile alamazdı çünkü ilaç benim evimdeydi.

 

Ağlamalarım haykırışlara dönüşürken,titremelerim artık benim yerimde duramamı sağlıyordu.Kapının arkasından babam ise bağırıp çağırıyordu.

 

Bu sesleri duyduğumda ağlamam daha fazla arttı."Korkuyorum.." mırıldanmıştım."Efendim?" Dedi tanımadığım kahve gözlü adam."Ne dedin?Anlamadım.Tekrar söyle."

 

"Korkuyorum.." dedim yine fısıldadım."Tamam,korkma bak ben buradayım,Neyden korkuyorsun?"

 

Cevap veremedim.Bunun cevabını kapıyı yumruklayan babam verdi.Adam en sonunda sinirlenmiş olacak ki burnundan hırıltılı bir ses verdi.Ayağa kalkıp kapıyı çok hızlı bir şekilde açtı.

 

"O benim kızım,onu bana vermen gerek." Diye söylendi babam hep söylediği gibi.Onun sesini duyduğumda artık çığlıklar atıyordum.Yanıyordum muhtemelen ateşim çıkmıştı.Tabii kriz geçirirken bu kadarı normaldi ama daha önce hiç bu kadar uzun sürmemişti.

 

O sırada evin bir odasından bir adam çıktı.Çok tanıdıktı.Hatta sanki 2 gün önce görmüşüm gibi.

 

Ben onu tanımasam bile o beni tanımış olacak ki hemen yanıma gelip eğildi.Yüzüme baktığında onun uçaktaki Yusuf olduğunu anladım.

 

"Tansu,ne oldu?İyi misin?" elini saçıma atıp okşayacakken kafamı ellerimin arasına aldım.Korkuyordum herkesten.

 

Yusuf'un anlatımından

 

Tansu'ya ne oldu?Bilmiyordum.Ağlıyordu,titriyordu ve gözlerinde korku vardı.Biraz dikkatli baktığımda terlediğini de anladım.

 

Gözüm kapının önünde bir adamla konuşan Arel'e kaydı.Ayağa kalkıp Arel'in yanına gittim.

 

"Ya kızım içeride diyorum neyini anlamıyorsunuz?" diyordu kapının önündeki biraz yaşlı,suratı buruş buruş ve saçları ağırmış olan adam.

 

"Beyefendi,anlıyorum kızınız ama korkuyor.Ve hatta sizden korkuyor.Bu çok belli bunu görememek için kör olmak falan gerekir." diye çıkıştı Arel.Suratı sinirden mi yoksa sıcaktan mı kıpkırmızı olmuştu?Bilmiyordum ama sinirden olması daha muhtemeldi.

 

"Abi bir sakin ol,tamam." Arel'i sakinleştirmeye çalışıyordum fakat imkansız gibi bir şeydi.

 

Arkamı dönüp kıza baktığımda artık durumunun daha kötü olduğunu anlamıştım."Arel,abicim sen kıza bak ben beyefendiyle ilgileneceğim.Hadi." Arel'i buradan göndermem lazımdı yoksa burada kan çıkardı bunu biliyordum.

 

Arel sözümü ikiletmeden kızın yanına gitti ve onun önünde eğildi.Kızın haykırışları sanki biraz daha arttı gibi hissettim,ama kapımın önünde duran beyefendi ile ilgilenmem gerekirdi.

 

"Beyefendi,öncelikle kimsiniz?" diye sordum adamın aksine çok sakin bir şekilde.Adamın siniri yüzünden okunuyordu ve alkol kokuyordu.Kıza ne yapacağını anlamak çok zor değildi.

 

"Babasıyım,ben Tansu'nun babasıyım." dedi bağırarak,"daha kaç kez söyleyeceğim bunu?" Babasının bağırma sesini duyduğunda kızın haykırışları artık son noktadaydı.

 

"O zaman Tansu'yu görmek istiyorsunuz?Öyle değil mi?" diye sordum onaylatmak istercesine.

 

"İki saattir ne anlatıyorum ben.Evet görmek istiyorum." sakin olmaya çalışıyordu lakin fazla başarılı olamıyordu.

 

"Tamam ama,burada görebilirsiniz." dedi bir şey demek için ağzını açtı fakat sonra geri kapattı ve başını onaylar şekilde yukarı aşağı salladı.

 

Kapıyı içeri geçmesi için tamamen açtım.Tansu'yu gördüğünde yine yüzünde o sinsi gülümseme oluştu.

 

Arel'e kızı koruması için bir bakış attım.O ise kafasını tamam anlamında sallayıp, kızın biraz daha önüne geçti.

Kızın artık ağlamaktan sesi çıkmıyordu.Terlemeye devam ediyordu,muhtemelen ateşi çıkıyordu.İlk defa bu denli krize giren birini görüyordum.Son umut olarak kızın yanına gidip eğildim yine.Gözleri ağlamaktan kıpkırmızıydı.

 

"Tansu,bir şey soracağım cevap ver tamam mı?Bana bak ve cevap ver tamam mı?" sesimi olabildiğince yumuşak tutmaya çalıştım.Yüzüme bakmadı Arel'e bakmaya devam etti ama kafasını yukarı aşağı sallayıp beni onayladı.

 

"Bir ilacın var mı?" dedim tane tane.Anlaması için sakin konuştum,rahatlatmaya çalıştım.Hala Arel'e bakıyordu muhtemelen bana bakmaktan utanıyordu.Beni tanıyordu ve onu böyle görmemden utanıyordu.

 

Kafasını aşağı yukarı sallayınca hızlıca ayağa kalktım."Arel,kız sende sakin tut ve koru." sırtına dostça iki kere vurdum ve kapıdan dışarı çıktım.Kapının önünde ki terliklerden rastgele birisini giydim ve koşarak aşağı kata indim.

 

Kapı açıktı heken içeri girdim.İlk önce mutfağa baktım.İlaçlar vardı bir sürü neredeyse 6 taneydi ve bunların ikisi uyku ilacı,ikisi antidepresandı.Muhtemelen sakinleştirici de kullanıyordu.

 

Mutfakta ki tüm dolapları karıştırdım fakat bir iğne bulamadım.Koşarak odasına doğru ilerledim.Odasında sadece yatak vardı.Muhtemelen daha yeni taşınmıştı.

Yatağının üstünde bir iğne buldum.Bu muhtemelen sakinleştiriciydi.İnceleme gereksinimi duymadan hızlıca elime aldım.Koşarak kapının önüne geldim.Fakat birden yukarıdan bir bağırma sesi geldi.Tansu'nun bağırma sesi.

 

Arel vardı güveniyordum ona ama yine de içimde ki telaşa engel olamadım,koşarak merdivenleri çıktım.Kapı açıktı hemen içeri geçtim.

Arel kızın önünde siper olmuştu,Tansu'nun babası Arel'e vuruyordu.

 

Öksürerek boğazımı temizledim ve bana bakmalarını sağladım.Onların yanına gittiğimde kızın artık sesi kısılmıştı.Onun önünde eğilip ona baktığımda boğzında ki çizikleri fark ettim.

 

"Abi,tutsana Tansu'yu." dedim.Sözümü dinledi ve kızın kollarından tuttu.Daha fazla ağlamaması için sakinleştirici iğneyi hemen koluna batırdım.

Herkes dikkatle Tansu'ya bakıyordu.En çok da Arel dikkat ediyordu.Anlayamadım ama fazla da dikkat etmedim.

7-8 dakika sonra kızın ağlamaları yavaş yavaş durdu.Sakinleşti.Arel elini Tansu'nun alnına dayayıp ateş var mı diye baktı.Vardı muhtemelen.

 

Kızın ağlayışları durunca ne olduğunu kavramaya çalıştı.

 

Tansu'nun anlatımından

 

Korkuyla geri çekildim."Kimsiniz?" dedim Arel'e bakarak.Yanıma bakmaya utandım çünkü Yusuf vardı ve beni böyle görmesini istemiyordum.Benim hakkımda ki izleniminin böyle olmasını hiç istemiyordum.

 

Etrafıma baktığımda babam da buradaydı.Yerde sakinleştirici iğne vardı,muhtemelen bunun sayesinde sakinleşmiştim.

 

"Şey..ben Arel.Yardım istemiştiniz üst komşunuz olan." dedi çekinerek.Umarım bu onların kendi çekingenliğidir çünkü benden çekinmesini istemezdim.Alt komşusuydum sonuçta.

 

"Zarar verdim mi size?" Arel ellerini arkasına sakladı muhtemelen çizmiştim ya da ısırmıştım.

"Hayır,estağfurullah." dedi isminin Arel olduğumu öğrendiğim kahverengi gözlü ve oldukça kibar olan adam.Başını iki yana sallayarak tekrardan söyledi,"Zarar vermediniz,asla"

 

"Anladım," diyerek başımı aşağı yukarı salladım.Oradan babamın bana baktığını fark ettim ama bakışlarımı ona çevirmedim,Arel'e bakmaya devam ettim.

 

Babam oradan konuşmaya başladı,"O zaman boz artık evimize gidelim.Değil mi kızım?"

Arel benim ürkek bakışlarımı fark etmiş olacak ki,"Tansu,bugün bizim evimizde kalacak." diye beni kurtardı.

 

"Anladım,o zaman yarın sabah gelir.Görüşürüz." dedi ve bizim cevabımızı beklemeden evden çıktı.

Babam evden çıktığında herkeste büyük bir sessizlik oldu.Sessizliği ben bozmaya karar verdim.

 

"Ben sizi rahatsız ettim,özür dilerim." Sesi.de hafif mahçupluk ve oldukça fazla minnettarlık vardı."Sorun yok," dedi ikisi de aynı anda.Aynı anda söylemeleri yüzümde hafif bir tebessüm oluşturdu.

 

"Ateşin vardı biraz,istersen ılık bir duş al." dedi Arel.Bunu demesiyle sanki içimde bir tedirginlik oluştu.Tedirginliğimi fark etmiş olacak ki,"Yani..öyle demek istemedim.İstersen ateş düşürücü verebilirim." diye kendini açıklamaya çalıştı.Ne kadar bana yardım etmiş olaylarda hala tam olarak güvenmiyordum onlara.

"Teşekkürler,ama gerek yok." diyerek nazikçe reddettim bu teklifi.

Aramızda yine bir sessizlik oluştuğunda bu sefer sessizliği Yusuf bozdu, "Sen istersen Arel'in odasında kal,Arel benimle birlikte kalabilir."

"Ben koltukta yatabilirim,rahatsızlık vermeyeyim size." dedim kibarca.Fakat ikisininde kaşları çatılınca hemen cevabımı değiştirdim."Tamam,Arel'in odasında kalırım ama ikiniz birden öyle bakınca korkutucu gözüküyorsunuz." dediğim şeyle ikisi birden kıkırdayınca bende hafif tebessüm ettim.

 

Verdikleri sakinleştirici yüzünden yavaşça uykum geliyordu."Arel,sen şimdi benim yanıma gel.Tansu da rahatça uyusun odanda." Arel ayağa kalktı muhtemelen ayağa kalkmama yardım etmek için elini uzattı.Tam geri çekecekken elini tuttum ve Arel'den destek alarak ayağa kalktım.Bu hareketime ikiside şaşırdı çünkü neredeyse 15 dakika önce 'Dokunma..' diye sayıkladığıma eminim.

 

Arel elini ensesine götürüp utanmış bir şekilde ensesini kaşıdı."Şey..odam şurada.Sen şimdi uyuyabilirsin uykun gelmiş olmalı." eliyle mutfak kapısının yanında ki odayı gösterdi.

 

"Gerçekten,çok teşekkürler yani bunun karşılığında bir şey isterseniz yapabilirim.Hediye gibi düşünün."Hafifçe gülümsedim."Aslında biraz saçma olabilir ama.." ikiside birbirbirlerine bakıp gülümsediler.Aynı anda "patatesli börek." dediler.Kaşlarımı çattım ve onlara baktım."Size patatesli börek mi yapayım?" İkizlermiş gibi aynı şekilde kafalarını aşağı yukarı salladılar.

 

"Peki,yarın yapabilirim.Ama kötü olursa benlik bir şey yok." Yemek konusunda pek iyi değildim ama denerdim en azından.O sırada Arel,"Sen yap zaten güzel ol-" diyecekken sözü Yusuf'un ona omuz atmasıyla kesildi."Yani eminim güzel olur,çünkü patatesli börekler hep güzel olur."

 

Anlam veremedim ama tamam anlamında kafamı salladım."İyi geceler." dedim ikisine bakarak.Onlar da aynı anda, "İyi geceler." dediler.

Odanın kapısını açtım ve Arel'in odasına girdim.Oda gayet düzenliydi ve temizdi.Zaten temiz olmasa bile burada uyurdum çünkü şuan gözlerimi kapatmamak için zor duruyordum.

 

Kendimi odanın ortasında ki yatağa bıraktığımda gözlerim yavaşça kapanmaya başladı.İçeriden hiç ses gelmiyordu.Muhtemelen beni rahatsız etmek istemiyorlar.Ben ise gözlerimi kapatmamak için zor duruyordum.Fakat en sonunda kendimi yine uykunun güzel kollarına teslim ettim...

B Ö L Ü M S O N U

 

 

Evet 2. Bölümde bitti

 

Sizce Yusuf mu?Yoksa Arel mi?Benim cevabımı diger ki bölümlerde göreceksiniz

 

​​​​​​ayrıca yarın okullar açılıyor maalesef.Muhtemelen bir hafta daha aktif olurum ama dersler başladığında o kadar çok aktif olamam

 

Ayrıca Tansu'nun travması hakkında ne düşünüyorsunuz.

 

Birde sizce Yusuf ve Arel'in mesleği ne?

 

 

Bir daha ki bölümde görüşmek üzere

 

Yorum atmayı ve oylamayı unutmayın

 

Öpüldünüzz<3

 

 

 

​​

 

 

 

Loading...
0%