Yeni Üyelik
10.
Bölüm
@_yildizcik_

Sırasıyla arabadakilere baktım.Sıkış,tepiş arka koltuklara sığmaya çalışıyorlardı.Açıkçası,kendimi biraz gergin hissetmeye başlamıştım.Çok kalabalıktı,sanki herkes bana bakıyordu.Diğerlerine belli etmeden Arel'in kulagına eğildim,"Arel?".Biraz sinirli gibiydi,ama korkmadım.Bana bir şey yapmayacağını biliyordum.

 

"Efendim?" dedi yüksek sesle.Herkes Arel ve bize baktığında sustum.Söylemesem daha iyiydi.

 

Arkadan bir ses geldi,kafamı dönüp baktığımda sesin kumral saçlı bir adamdan geldiğini gördüm.Genç gözüküyordu."Yenge," dedi.Yenge mi?Ben mi?Emin miyiz?Yoksa bana değilde en ortada sıkışan,kara kaş,kara göz kadına mı söylüyordu?

 

Benden önce Arel konuştu,"Talha sus!" yani sanırım kalabalıktan hoşlanmadığı için sinirliydi.Umarım öyledir."Tamam komutanım!" dedi aynı adam.

 

Arel uzun,uzun arkadakilerde gözünü gezdirdi.En sonunda bana döndü,"Tansu,bu şahıslar,benim timim.Zifra Timi." şaşkınlıkla ona baktım.Timi mi vardı?

 

Ben sessiz kaldığımda,bana "yenge" diyen çocuk konuşmaya başladı,"Ben Talha.Memnun oldum." elini benim önüme uzattı.Elini tutmakta kararsız kaldım ve tutmadım.Arel'e baktığımda,keskin bakışları adının Talha olduğunu öğrendiğim adamdaydı.Arel bir şey demeyince mecburen elini tutup sıktım.Nazikçe gülümsedim.

 

Ben elini bıraktığımda yanındakilere dönüp bağırdı,"Dedim işte!Ben dedim!İlk benim tenime dokunacak!" kaşlarımı çattım.Tene dokunmak mı?Arel de benimle aynı fikirdeydi ama o sanırım olayın birazını biliyordu."Talhacım?" dedi sırıtarak.Pis bir sırıstıştı."Emredersiniz komutanım!" sanki sadece bakışlarla anlaşabiliyorlardı.Keşke benimde bakışlarımla anlaşabildiğim arkadaşlarım olsaydı.

 

Gözlerimin nemlendiğini hissettiğimde,düşüncelerimi susturdum.Arel bana seslenene kadar iyi değildim,"Tansu,iyi misin?" dedi endişeyle.Benim sadece dalıp,gitmeme bile endişelenen biri vardı en azından.

 

Kafamı aşağı yukarı salladım ve adı Talha olan adama döndüm,"Bende Tansu." gülümsedim.Ortamda olan gergin havayı dağıtmaya çalıştım.Ama onlar ise,komutanları burada olduğu için fazla konuşmuyorlardı.

 

Ne diyeceğimi bilemedim ve önüme döndüm.Ben döktükten kısa bir süre sonra hepsi teker teker konuşmaya başladı.

 

"Ben Yağız." dedi en köşeden biri.

 

"Ben Halil." bu adam yirmi beş yaşında gibiydi.Çok büyük değil mi?

 

"Ben Poyraz."

 

"Ben Ömer."

 

"Ben Zümrüt."

 

"Ben Ayhan." Ayhan ve Zümrüt biraz daha yaşlı gibiydi.Suratlarına bakınca öyle gözüküyordu.

 

Son olarak en köşedeki konuştu.Diğerlerine göre daha ciddi ve olgun gözüküyordu,"Ben Mert."

 

Anladım dercesine başımı salladım.Arel konuşmaya başladı,"Benim canım timim," kinaye yaptığı belli oluyordu."Siz şimdi neden bizimle geliyorsunuz?" gülümsemeye çalıştı lakin fazla başarılı olamadı.

 

Çok yaşlı gibi duran Ayhan abi konuşmaya başladı,"Arel,sorgulama ve nereye gidiyorsanız,bizi de götürüyorsunuz." bu adam sanırım mevki olarak Arel'den üstündü.Komutanım dememişti.Ayhan abi tekrardan konuştu,"Bu bir emirdir." bunu söyledikten sonra Arel hiçbir şey demedim ve alışveriş merkezine doğru yol aldı.

 

Bir zaman sonra arkada bir sohbet dönmeye başlamıştı.Biz ise Arel ile sessizce oturuyorduk.Arel,kendisine sorulan soruları cevaplayıp önüne dönüyordu.

 

Yarım saat sonra arabadan on kişi indik.Tabii Arel'in onuncu kişiden haberi yoktu.En son bagajdan inmişti Yusuf.Bana bakıp çaresiz bir bakış attı ama yapabileceğim bir şey yoktu.Bu kaderi o seçmişti.

 

Arel Yusuf'u gördüğünde ilk önce biraz bağırıp çağırarak ona kızdı.Sonra bir kaç yumruk attı.Sonuç olarak da şuan Yusuf'un burnu kanıyordu.Sanırım günün tüm sinirini Yusuf'tan çıkartmıştı.

 

😿

 

On kişi birden içeri girdiler.Şuan biri görse onları terörist zannedebilirdi.Ama hepsinin boynunda olan künyesi,onlara düşündüklerinin aksini gösteriyordu.

 

Hepsi teker teker ayrıldı.Mert ile Talha teknosa'ya,Zümrüt ile Ayhan bir iç giyim mağazasına girdiler.Buraya girdiklerini gören çalışanlar,onların sakin ve tatlı bir çift olduğunu düşünselerde Ayhan'ın,Zümrüt'e sadece güzelmiş demesiyle,Zümrüt büyük bir kavga çıkarttı.Bununla birlikte çalışanların sakin ve tatlı dedikleri ilişki son buldu.

 

Yusuf ve Yağız ise orada buldukları bir oyuncak makinesine gittiler.Ömer,Poyraz ve Halil ise alışveriş merkezinin kenarındaki bir parkta cips,kola,çekirdek üçlüsü yapıyorlardı.

 

Tansu ve Arel'e gelecek olursak.İkiside alışveriş merkezinin ortasında tek başlarına kalmış gibi hissediyordu.En sonunda Arel büyük bir centilmenlik yaptı,konuşmaya başladı,"İlk önce nereye gidelim?" sesi değişik gibiydi.Tansu bile anlamamıştı.

 

Biraz düşündükten sonra,"Burada eczane var mıdır?"diye sordu.Doğum kontrol hapı yoktu,muhtemelen İstanbul'da kalmıştı.Alması gerekiyordu.Tansu ilacın Arel'de olduğunu bilmiyordu,Arel'de kendinde,bunu söyleyecek kadar cesaret hissedemiyordu.

 

Arel biraz düşündü,sonrasında kafasını iki yana salladı."İstersen bir giyim mağazasına gidelim.Babandan duydum düğüne gidecekmişsin." Tansu'nun kafasına o zaman dank etmişti.Arel,Tansu'yu bunun için buraya getirmişti.Nereden bildiği bilinmiyordu ama,Arel her şeyi biliyordu.

 

Tansu ise kafasını aşağı,yukarı salladı,"Olur,gidelim." Arel önden yürümeye başlamıştı,Tansu ise onun arkasından.Arel durunca Tansu da durdu."Burası uygun mu?" dedi mağazayı incelerken.Tansu bir şey demedi ve mağazanın içine girdi.Arel ise gülerek onu takip etti.Bir anda roller değişmişti sanki.

 

Birden durdu.Arel de durdu."Bence düğün için alışveriş yapmamıza gerek yok.Değil mi?" Tansu için hep birinin onayı gerekirdi.Kendine güvenmezdi,daha doğrusu güvenemezdi.

 

"İstemiyor musun?" dedi kaşlarını çatarak.Tansu ise başını eğip kafasını salladı."Tamam o zaman.İstediğin şeyleri al,ben beklerim seni.Bu arada paraya ihtiyacın olursa benden isteyebilirsin,çekinmene gerek yok." güven vermek istercesine gülümsedi.

 

Tansu ise çantasından mavi,hello kitty'li bir cüzdan çıkartıp,havaya kaldırdı."Benim param var." Arel,Tansu'nun bu hareketine gülümsedi."Ben gideyim mi?Seninle mi geleyim?" dedi Arel.İçten içe onu bırakmak istemiyordu.Tansu ise kafasını hep yaptığı gibi olumluca salladı.

 

ikisi beraber mağazaya girdi.Arel,Tansu'nun,kadın reyonuna gideceğini sanıyordu,fakat Tansu çocuk reyonuna gidince gülmeden edemedi.Çocuk reyonundan giyinecek kadar küçüktü.

​​​​​

Tansu nereye giderse,Arel onunla birlikte gidiyordu.En sonunda Tansu durdu,ardından Arel.Eline bir crop aldı Tansu.Bembeyazdı,üstünde sadece bir ayıcık resmi vardı.Arel'in yanina geldi ve elinde tuttuğu kıyafeti gösterdi."Bu güzel mi?" Arel güldü karşısındaki hevesli kız karşısında."Çok güzel." dedi.

 

Tansu,babasının yanında bunları giyemezdi.Bu yüzden hep hevesli olmuştu böyle şeylere."Birde bir şey soracağım?" Tansu'nun gözleri reyonları dolaşıyordu.Parmağıyla yeşil,askılı bir çocuk elbisesi gösterdi çocuk elbisesi olsa hile Tansu'nun üstünde asla belli olmuyordu,"Bu nasıl?".

 

Arel önce elbiseye baktı,sonra Tansu'ya.Elbise en az onun kadar minikti.Arel,Tansu'yu daha bunun içinde bile görmemişken kıskanmıştı bile.Elinde olmayan bir duyguydu bu.İlk defa tadıyordu.

 

İstemsizce kafasını salladı ve,"Güzel bence." Tansu'nun ayda bir düzelen moralini düşürmek istemiyordu.Tansu cevap olarak bunu duyunca mutlulukla ellerini üç kez çırptı ve elbiseyi aldı."Başka alacak mısın?Bence onları dene ilk önce." dedi Arel,Tansu'nun peşinden giderken.Durdu,Arel de durdu."Öyle yapmalıyım değil mi?" kendi kendine konuşuyordu.Kabinlerin olduğu tarafa doğru yürüdü.

 

Arel,mahremiyet alanını kısıtlamak istemesede gitti.Sorun olmaz diye düşündü.Tansu kabine girip perdeyi kapattı.Ama bir sorun var gibiydi.Perdenin kenarından Tansu'nun vücudu gözüküyordu,onun dışında daha büyük bir sorun vardı,yaşlı bir adam telefonuyla Tansu'nun fotoğrafını çekmeye çalışıyordu.

 

Arel'in çenesi kasılmaya başlamıştı.Adamı yumruklayarak öldürmek istesede kimseyi korkutmak istemediği için dokunmadı.Sadece Tansu'nun açık kalan kısmını kendi bedeniyle kapattı.Adama baktığında,çatık kaşlarla Tansu'nun olduğu kabine baktığını gördü.

 

Bunlar olurken Tansu çoktan giyinmişti.Kabin perdesini aralayıp oradan çıktı.Arel de kabinin önünden çekildiğinde Tansu'nun elbisesi içindeki mükemmel hali gözükmüştü.Yeşil elbisenin önünde kahverengi düğmeler sıralıydı.Elbise,Tansu'nun bacaklarını,omuz ve kollarını açıkta bırakıyordu.Normalde böyle şeyler asla gitmezdi ama,Arel'in yanında olduğu için kendini daha özgür hissediyordu.

 

Tansu etrafında bir tur döndü,"Nasıl olmuş?".Arel hiçbir şey diyemedi.Büyülenmiş gibiydi.Yeni tanıdığı bu duygu da onun çok hoşuna gitmişti.Bir ses çıkarmayınca,Tansu tekrardan seslendi,"Arel?".Bundan sonra Arel kendine gelebilmişti,"Tansu...bu çok güzel." başka bir şey söylemedi.İstese de söyleyemezdi.Çünkü daha demin gördüğü adam yine Tansu'yu süzüyordu,bu sefer daha yakınındaydı.Neredeyse eli,Tansu'nun bacağına değiyordu.

 

"Merhabalar,hanımefendi." dedi adam.Biraz yaşlı gibi gözüküyordu,elli yaşında olabilirdi hatta.Adam tam Tansu'ya dokunacakken,Tansu geri çekildi.Korkmuştu."Özür dilerim,bir şey sormam gerekiyor." Tansu adamla aralarında bir mesafe bıraktıktan sonra konuştu,"Buyurun?" Arel ise izliyordum.Biliyordu,Tansu asla o adamın kendisine dokunmasına izin vermezdi.

 

"Ben eşim için bir hediye arıyorum.Aynı sizin gibi bir bayan," adamın eli elbisenin üstündeki askılara dokundu.Tansu titremeye başlayınca,Arel bir şeylerin yanlış gittiğini anlamıştı."Çok güzel ve etkileyici.".Tansu hiçbir şey diyemiyordu.Ağlamamaya çalışıyordu.Ağlarsa güçsüz olurdu,kendine bunu öğretmişti.

 

Geri çekilmeye çalıştı,ancak bacakları titriyordu,ayakta duramadı ve kendini yere attı.Yaşlı adam gülerek eğildi,Tansu'nun saçlarını okşadı.Arel artık içinde kabaran hissi durduramadı ve Tansu'nun yanına gidip,eğildi.Adam ise şaşkınlıkla Arel'e bakıyordu.Umursamadı."Tansu,güzelim?" Muhtemelen ağlıyordu.Başı eğikti.Arel kafasını eğip Tansu'ya bakmaya çalıştı.

 

😿

 

Tansu,şu yanımda duran namussuz yüzünden ağlıyordu.Onun ağlaması bile beni üzüyorken,bu adam yüzünden ağlaması sinirlendiriyordu.Cebimden telefonumu çıkarttım ve Yusuf'u aradım,"Yusuf,acil olarak marketin yanındaki giyim mağazasına gel." dedim ve telefonu kapattım.

 

"Tansu,bana bakar mısın?" ikna etmeye çalışıyordum.Dokununca daha kötü olacakmış gibi geliyordu.Tansu ise sadece yere eğilmiş,ağlamasına devam ediyordu.

 

Yusuf yanımıza geldi,"Noldu lan?" dedi bana bakarak.Kafamla adamı işaret ettim.Yağız,Yusuf'dan önce ne yapacağını anlamıştı.Adamı ayağa kaldırıp dışarıya götürdüler.Artık yaşlı,namussuz,pislik için endişelenmeme gerek yoktu.

 

"Tansu," dedim tekrardan.Bir cevap bekliyordum.O cevap ise hâlâ gelmiyordu.Onun dikkatini dağıtmam gerekiyordu,yoksa susmazdı.İlacı da yanımızda değildi."Tansu," bu sefer dokunmaktan çekinmeden ve elimi uzun,kahverengi saçlarına uzattım.Bu temas ile onun dikkatini çekmeyi başarmıştım.

 

"Arel," iç çekti bunu söylerken.Aynı şekilde cevap verdim,"Tansu,".Elleri,bacakları,kolları her yeri titriyordu.Ayağa kalkmaya çalıştığında ise kalkamadı."Ayağa mı kalkmak istiyorsun?".Kafasını zayıfça aşağı yukarı sallamadan önce o adamın gidip gitmediğine baktı.

 

Ellerimi bel oyuğuna yerleştirdikten sonra,ayağa kaldırdım."Tansu,iyi misin?" bir şey demedi veya hareket etmedi.Onun iyi olup olmadığını anlamak için hafifçe süzdüm.Elbisesi daha demin yerde oturduğu için katlanmıştı.Dokunsam rahatsız olur mu? diye düşünmeden kıyafetini aşağıya çektim ve düzelttim.Bu temasımla rahatsız olmuştu,titremeleri bile artmıştı.

 

"Hadi,üstünü değiştir.Gidelim sonra." onu desteklemeye devam ederek kabine götürdüm,perdeyi sonuna kadar çekip çıktım.Fakat tam ben dışarı çıktığımda Tansu'dan yükselen ağlama sesleri durmama sebep olmuştu.

 

B Ö L Ü M S O N U

 

 

 

selamun helloo

 

 

 

Yeni bölüm geldi.

 

 

 

Biraz geç atıyorum yapacak bir şey yok

 

 

​​​​​​

 

 

Oylamayı ve yorum yazmayı unutmayınnnnnnn

 

 

Loading...
0%