@_yildizcik_
|
Derin bir iç çekip tekrardan kabine girdim.Tansu titremeleri yüzünden yere düşmüş,ağlıyordu.Onun yanına eğildim,"Tansu,bana bakar mısın güzelim?" çenesinin alt kısmını tutup kafasını kaldırdım.Gözleri kıpkırmızıydı.Dikkatini dağıtmam gerekiyordu.Aklıma ilk gelen şeyi söyledim ve internetten bulduğum bir fikirle sordum,"İzmir Marşını söyleyelim mi?" İzmirli olduğunu biliyordum.O söylemesede,babasına sormuştum.
Kafasını zayıfça aşağı yukarı sallladı."İzmir'in dağlarında çiçekler açar." diye mırıldandım.Benden sonra tekrar etti,"İzmir'in dağlarında çiçekler açar." hâlâ sesi titriyordu.Aldırış etmeden devam ettim,"Altın Güneş orada sırmalar saçar." kısık bir sesle devam etti,"Altın Güneş orada sırmalar saçar."
Ağlamaları yavaş yavaş azalıyordu,"Yaşa,Mustafa Kemal Paşa yaşa.".Tekrar etti,"Yaşa,Mustafa Kemal Paşa Yaşa," benim bir şey söylememe izin vermeden diğer mısrayı söyledi,"Adın yazılacak mücevher taşa." işe yaramıştı.
"Tamam,şimdi derin nefes al,ver." dediklerimi yaptı.Nefes aldı,verdi."İyi misin?" kafasını sallayınca rahatladım.Ayağa kalkmaya çalıştığında ona destek olarak kaldırdım."Kabinden çıkar mısın?" üstünü değişecekti.Gülümseyerek kafamı onayladığımı belirtecek şekilde salladım."Ağlamak yok,tamam mı?" cevap vermesini beklemeden çıktım.
Beş veya on dakika sonra Tansu kendi üstleriyle çıktı kabinden.Keşke benim kalbimden de böyle kısa sürede çıkabilseydi."İkisini mi alıyorsun?" dedim elindekilere bakarak.
"Hı hı.Birde,bundan sonra markete gidebilir miyiz?"
"Gideriz tabii ki,sen iste yeter ki." gülümsedi.Onun gülümsemesi bile içimde çok farklı şeyler uyandırıyordu.Ona söylemem gereken çok şey vardı.Mesela,lojmanda kalması normalde hiç uygun değil.Kalması için benim eşim olması gerekiyordu.Bunu söylersem muhtemelen yeniden kendi evine dönmek isteyecekti.Sonuç olarak eşim olacaktı,ama şuan değil.
Tansu,aldığı şeyleri ödedikten sonra çıktık.Mağazanın karşısında bir market vardı."Buraya gidelim.Bence uygun." başıyla beni onayladıktan sonra markete doğru yürüdük.
😿
Markete girdiğimde gözüm ilk önce ped reyonunh aradı.Bulduğumda ise oraya doğru yürüdüm.En önde duranlardan iki tanesini aldım.Arel çekinerek sordu,"Sadece onu mu alıcaksın?" gülümsedim,"Evet." dedim ve kasaya doğru yürüdüm.Fazla sıra olmadığı için hemen ödedim ve marketten çıktık.
Daha demin kriz geçirmiştim ama kendimi çok iyi hissediyorum.Bu yanımda Arel'in olmasından kaynaklıydı belki de."Tansu,istersen eve gidelim.En azından kendini daha iyi hissedersin." bir eli cebindeki telefondaydı."Sen bir şey almayacak mısın?" kafasını iki yana salladı."Peki o zaman gidelim."
Arel cebinden telefonunu çıkarttı ve birilerini aradı.Neredeyse iki dakika sonra herkes gelmişti.Ayhan abi ve Zümrüt abla kavga ediyorlardı.Kavganın içeriğinden fazla bir şey anlamasam da çoğunlukla "sanane" kelimesi kullanıyordu."Gidiyoruz artık." dedi Arel.Herkes beraber yeniden alışveriş merkezinden çıktık.
Otoparka inip,Arel'in kendi arabasını bulmasını bekledik.Sonrasında hepimiz birden arabasına bindik.Önde yine ikimiz vardık.Arkada ise artık isimlerini bildiğim kişiler vardı.
"Tansu," dedi arkadan Zümrüt abla."Efendim?".Birden bana seslenmesi beni şaşırtmıştı."Eve gidince sana aldıklarımı göstereyim mi?Çok güzel şeyler aldım." Elindeki poşetlere baktım,hepsi iç giyim mağazalarındandı.Rahatsız olmuştum.Arel'e baktığımda gülümsediğini gördüm.Gülünecek ne vardı ki?"Çok sağolun ama eve gitmem gerek.Bir daha ki sefere." dedim kibarca.Başını sallayarak onayladı.En azından fazla darılmamıştı.
Arkadan Halil'in sesi geldi,"Komutanım,şarkı açar mısınız?".Derin bir nefes verdi Arel.Eli usulca radyoya uzandı.Şimdi dikkat ettim de elleri ne kadar güzel.Saçmalama Tansu adamın eline güzel diyemezsin.Ne yapayım yani,yalan değil sonuçta.Güzel mi?Çoookk
"Gitsem buralardan..." dedi Batuhan Kordel.
"Sevmeyi unutma,sen güzel seversin."
"Olmadı diye tanrıya,isyan edemezsin." ...
Tahminimce on beş dakika sonra lojmanın önüne gelmiştik.Hepsi birden vedalaşıp,arabadan indiler.Sadece Yusuf,Arel ve ben kalmıştık.İçeride bir sessizlik oluştuğunda bunu bozmaya karar verdim,"Ben,özür dilerim." ikiside çatık kaşlarla bana bakınca açıklamam gerektiğini anladım,"Yani ben size biraz sorun oldum.Krizler benim elimde olmuyor özür dilerim." O adam bana dokunmuştu,hatırlamak bile istemiyordum.Adamın dokunuşu,titremem,yere düşmem,biraz sonra kendime gelip sonra tekrardan ağlamam.Başlı başına bir sorundum.
"Tansu,bak sakın böyle bir şey düşünmüyorsun tamam mı?Asla,hiçbir şey senin suçun değil.Kim olsa öyle olurdu.Şuan iyisin ve benim için önemli olan tek şey bu." dedi Arel tek nefeste."Ama..." diye itiraz edecek oldum ki Arel beni durdurdu,"Aması falan yok Tansu.Değil diyorsam değil." anlayamadığım bir ifadeyle bana baktı."Hadi evlere." ilk o arabadan çıktı,sonra Yusuf,en sonunda ben.
Hiçbir şey söylemeden lojmana girdim.Hemen kendi kapımı açıp,koltuğa attım bedenimi.Uyumak istiyordum ama yine kafamdaki zibilyon tane düşünce buna engel oluyordu.En iyisinin uyku ilacı almak olduğunu biliyordum.İstemesem bile içmek zorundaydım.Ayağa kalkıp ilaç poşetinden rastgele bir uyku hapı aldım.Su içmeden direkt hapı yuttum,koltuğa oturdum.
Aynı anda kasığıma saplanan acıyla,inledim.Bu sırada da kapımın önünden Arel ve Yusuf geçiyordu.Tabii ki de dikkatlerini çekmiştim.Kapı tıklatma sesi gelmişti iki kez.Ah,ne yapacaktım?Arel biliyordu,sadece regl olduğumu.
Ayağa kalktım,zorlukla kapıyı açtım.Arel direkt kapının önünde dikiliyordu,"Tansu,bir ses geldi.Sen iyi misin?" daha cevap veremeden ağrını artmasıyla,yere düştüm.Cidden bu sefer neden bu kadar çok ağrıyordu?
Arel önümde eğilip bana baktı.Durumu anlamış gibi başını salladı.Yusuf'a dönerek,"Abi,sen git ben geliyorum." Yusuf ikiletmeden gitti.Arkadaşına ne kadar da çok güveniyordu."Gel bakalım." dedi.Beni bacaklarımın ve belimin altından tutarak kaldırdı.Kendimi gittikçe keskinleşen acıyla,Arel'in kollarına bıraktım.
"Ne oldu?" endişeliydi,belli oluyordu."B-bu,sadece regl sancısı." acıdan sesim titriyordu.Nasıl sadece regl sancısı olabilirdi?O da haklı olarak,"Emin misin?" zayıfça kafamı salladım.
Acıyı geçirmek için derin nefesler alıp,veriyordum.Bu sırada Arel beni yatağıma çoktan bırakmıştı."Bekle,geliyorum." dedi kulağıma doğru.Sesi resmen beni mayıştırıyordu.Ya da bu uyku ilacımın etkisiydi.
Arel yeniden odaya girdiğinde elinde bir sıca su torbası vardı.İyice benim sıcak su torbam yoktu ki.Yani almamıştım."A-arel bu..." daha cümlemi tamamlayamadan ağrı keskinleşti ve acıyla tekrardan inlememi sağladı."Tamam,yorma kendini.Ben anladım." sıcak su torbasını karnımın altına,kasığıma koymuştu.Gittikçe gözlerim kararıyordu.
"Uyu güzelim,bırak kendini.Zorlama bu kadar.".Bana söylediği cümleler sanki sihir yapıyordu.Bana "güzelim" demişti,ama sinirli değildi bile.
Saçımı okşayan elini hissedebiliyordum.En sonunda sıcak su torbasının verdiği sıcaklıkla,Arel'in saçımı okşayışıyla ve de uyku hapımın etkisiyle kendimi uykunun huzurlu kollarına teslim ettim.
😿
Arel,sevdiği kadının gözlerinin önünde uykuya dalmasının ne kadar da güzel bir manzara olduğunu düşünüyordu.Eliyle,Tansu'nun karnına masaj yapıyordu.Onun rahatlamasını izlemek,kendini de rahatlatıyordu.Her masaj yapmasında Tansu'nun acısı,daha da azalıyordu.
Komodinin üstündeki telefon çalmaya başladı.Arel'in değildi,Tansu'nundu.Kapatmak için eline aldığında,ekranda "baba" diye kayıtlı biri arıyordu."Babam" değildi."Baba"ydı.
Telefonu açmaması gerektiğini biliyordu.Ama Arel,içindeki merak duygusunu söndüremeyerek yeşil tuşu sola doğru kaydırdı."Kızımmmm." diyen sarhoş babanın sesi duyuldu.İçki kokusunu telefondan bile alıyordu."Neredesin?Çok ihtiyacım var." Arel,adamı anlamakta zorluk çekiyordu."Çok ihtiyacım var." da ne demekti?
"Afedersin-" Arel bir şey diyemeden,Tansu'nun babası tarafından sözü kesildi,"Kimsin lan sen?Benim kızımın yaninda hiçbir erkek olamaz!Ben dışında." bir sessizlik oldu.Arel içten içe öfkelendiğini hissediyordu."Sen,Tansu'ya versene tel-" telefon kapandı.Muhtemelen adam yanlışlıkla telefonu kapatmıştı.Kafasındaki sorunların cevabı sadece Tansu'daydı.O da mışıl mışıl uyuyordu.Dokunmak istemedi bu mükemmel masumiyete.
Daha yeni uyumuştu.Çok yorgun gözüküyordu ve acı çekiyordu.Arel'e göre bu "regl sancısı" çok acı veriyordu.Tansu'dan gördüğü kadarıyla.Hayatında annesinden,akrabalarından,birde eski sevgilisinden başka kadın tanımıyordu.Eski sevgilisiyle fazla kısa bir ilişki yaşadığından dolayı böyle şeyleri pek bilmiyordu.Hatta hiç.
Tansu'sunun yatağına oturdu.Bu açıdan da çok güzel gözüküyordu.Saçını okşamak istedi,öpmek istedi ama hiçbirini yapamadı.Öylece izledi güzel kızın yüzünü.Baktı,baktı sadece baktı.
Yarım saat sonra
Tansu hala uyuyordu.Ben ise hâlâ onun uyanmasını bekliyordum.Önce hafifçe kıpırdandı,sonra ela gözlerini hafifçe açtı.Bana baktı,gülümsedi.Etrafa baktı.Tekrardan bana baktı.Bu sefer ben ona gülümsedim."Günaydın." dedim neşeyle."Günaydın." sesinde bir değişiklik vardı,anlamadım.
"Daha iyi misin?" kafasını sallayınca rahatladım.Eliyle kasığındaki sıcak su torbasını hafifçe kaldırdı.Yatakta doğrulmaya çalıştı ama yapamadı.Bugün onda değişik birşeyler vardı.Yeşil gözlerine bakarak,dokunmak için izin aldım.Beni onaylayan bir mırıltı çıkartınca belinden tutup,doğrulmasına yardım ettim.
Bir süre sessizce bakıştık."Şey,istersen sen eve gidebilirsin." dedi kendinden emin olamayarak."Sorun yok,bekleyebilirim." güven vermek istercesine gülümsedim.Yine kafasını salladı.Bende salladım.
Ne yapacağımı bilemiyordum?"Şey,aslında.." diye cümleme başladım.Kafasını kaldırıp beni dinlemeye koyuldu."Acıktıysan,bir şeyler hazırlayabilirim." kafasını iki yana sallayınca içimdeki umut ölsede bir şey demedim."Sen acıktıysan,bir şeyler yiyebilirsin istersen." dedi.Fakat ben bir kızla,bir evde tek kaldığımdan dolayı gerginliğimden açlığımı unutmuştum.
"Aç değilim." diye mırıldandım.Tansu'nun kıyafetlerine baktım.Hâlâ alışveriş merkezindeki kıyafetleriyleydi.Gerçekten çok yorulmuştu belliydi.Bir şey demedim.Şimdi birde kıyafetlerini giymekle uğraşacaktı benim yüzümden.
Birden hem telefonum,hemde kapı zili çaldı.Elim ilk önce telefonuma gitti,Tansu da yavaşça ayağa kalkıp kapıya bakmaya gitti.Telefonu elime alıp,aramayı açtım,"Emredersiniz komutanım!" görev vardı bildiğim kadarıyla.Konuşma bittikten sonra tekrardan söyledim,"Emredersiniz komutanım!" telefonu kapattım ve aşık olduğumu bildiğim kadının yanına gittim.Aynı anda ikimizde birbirimize, "Arel!" "Tansu,"
B Ö L Ü M S O N U
MERHABAAA öncelikle Başta Mustafa Kemal olmak üzerek tüm şehitlerimize Allah Rahmet Eylesin
bu aralar uygulamaya zor giriyorum kusura bakmayın
Ama yinede size bolum attım şanslisiniz
Yalnız Arel'in hareketlerine düşmem şaka mı?(Centilmen ve kibar olan yanına, küfür eden haline değil yani psikopat değilim)
Bir dahaki bölüm ya 2 yasa 3 gün sonra gelir
Oylamayı ve yorum atmayı unutmayın
Öptüm baysss
|
0% |