Manisa 

"Bugün bu yaptıkların yarınını belirsiz kılacak !"

Güldüm sadece güldüm, karşımda gözleri ateş saçan bir dolu adam, en az 200 kişi hepsi kin dolu bakışlarını gönderiyor nefretlerini saklama gereği duymuyor .

" Korkudan altına yapmak üzeresin ama karşımda bana meydan okuyacak kadar cesursun , helal olsun be sana ama bu cesurluğunu götünle ödemek istemiyorsan o sesini kıs." Bir adım attı atması ile yanımda bulunan 500 'e yakın adamlarım silahlarına sarıldı ve adım atıp geri çekilmesi bir oldu .

Ee ne demişler göt korkusu başa bela .

Ellimdeki küçük kumandaya bir kez daha bastım ve 20. depo daha patladı.

Dişlerini sıktı öyle bir sıktı ki dişleri şimdi dökülecekti kaşlarımı havaya kaldırıp " O oruspu çocuğunu bana verecek misin ? Yoksa depolara vedamı ?"

Bana sinirle bakıp " Tamam tamam verecem ama söz verdiğin gibi ölüm yok !"

"Söz verdiğim gibi ölüm yok. "

Adamlarına başıyla işaret verip önüme Vedat itini getirdiler . Ona doğru yürüyerek tam önünde durdum ki,bana korkuyla öyle bakıyordu şimdi altına kaçıracaktı.

"Ne oldu Vedat efendi! Bana uzaktan meydan okuyup bana ve benim babama küfürler etmeyi iyi biliyordun ."

Yutkundu korkudan titreyen sesi ile " Özür dile-" demeye kalmayıp sağ cebimde bulunan bıçağı çıkarıp sol bacağına sapladım,aldığı darbeyle çığlık attı ve attığı çığlıkla saplandığım bıçağı çevirdim acı çekerek kıvrandı.

Rıfat iti kardeşinin bu haline dayanamayıp bana silah çekti ve çekmesiyle adamlarım önüne geçti, ben oraya odaklanmayıp Vedat itine baktım ve sesimi yüksek tutarak " Benim Babama şerefsiz diyip bana oruspu diye itham ederken bunların başına geleceğini söylemediler mi? Şerefini siktiğimin çocuğu."

"Abla,babaaa!. " Adamlarımdan Yusuf, elinde görüntülüyle arayan telefonu getirdi ona açmasını işret edip bir elimle telefonu aldım ve babamı can parçamın bana bakan gururlu yüzünü gördüm, öyle bir bakıyordu ki kimseye göstermediği sevgisini gözleriyle yansıtıyordu.

Telefondan karışma silah çeken Rıfat'a çevirdim, babamın kimsenin doğru düzgün duymadığı sesi yankılandı ve yankılanmasıyla burada ölüm sessizliği oldu, tek ses Vedat itinin acı dolu sesi ve yanan depolar...

" Veliahtımla tanıştınız ,onunda benim kadar acımasız ve cesur olduğunu görüp şahid oldunuz,bu saatten sonra ben değil velihatim olacak. Onun saçının teline çarpan her bir sert rüzgardan siz sorumlusunuz,o adımlarınızı hesabını vereceğiz diye atacaksınız!"

Kimseden ses çıkmadı ama herkes mesajı almıştı,bu saatten sonra babamın yerine ben varım ve ben kim miyim?

Ben Aden Duru Şanlıkan. Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Ertal Şanlıka'nın tek veliahtı,23 yaşında babamın yerine geçen tek Velahtı. Annem ne kadar bu karara itiraz etse de, bugün resmi olarak duyuruldu. Ben bundan sonra babamın yerine geçen kişi oldum .

Telefonu kapattıktan sonra bıçağımı Vedat itinin bacağından çekip arkamı döndüm,500 adamın arasından yürümeye başladım ve önümdeki büyük siyah minibüse binmeden ellimdeki kumandaya ard arda basıp geri kalan 3 depoyu daha patlattım. Yer gök çıkan ateşle parladı.

" Resmi olarak Veliahtsın. "

-Ceyhun'a bakıp tebessüm ettim.

"Bu saaten sonra Duru'yu değil Aden'i göreceksiniz, bu saten sonra babasının kızını göreceksiniz!" Diyip arabaya geçtim, 200 araçla yanan depoların yanından ayrıldık ...

& 

Rıha( Şanlıurfa) 

"O piçi bize vereceksiniz Hamdi ağa! "

" Oğlumu alman için önce, burada ki adamları ezip sonra beni çiğnemen gerek!"

"Seni çiğnemeyeceğimi mi sanıyorsun Hamdi ağa? O şerefsizi almayana kadar buradan çıkmayacağımı çok iyi biliyorsun!"

"İki tarafta indirsin silahları! Bu işi uhuletle çözecez " iki aşiret birbirine silah çekerken arasına girdi Haşmet Babaoğlu, Rıha topraklarının en büyük aşiretlerinin önde gelen isimlerindendi kendisi.

" Ne uhuletinden bahsediyorsun sen Haşmet ağa ? Benim kanıma karşılık para mı verecekler? Ben bunu kabul eder miyim? "

Haşmet ağa genç adama dönüp; Kız verecekler herkesin bildiği üzere bu davalar ya ölüm ya da berdel ile çözülür biz de, bu işi berdel ile çözeceğiz her iki tarafta birbirine kız verecek.

Orada bulunan diğer aşiretler onayladı onaylanmasına ama hepsinin aklında tek bir soru vardı,Süleyman Demirel'in bir kızı yoktu nasıl olacaktı bu berdel ?

Genç adam gülüp" Bana eşini mi verecek Haşmet ağa? Herkesin bildiği üzere bu adamın hiç kızı yok, kızını bırak yeğeni de yok, kimi verecek bana? Yani bu seçenek fesh edildi, bir sonraki seçenek yani ölüm (o it öldürülecek)!"

Orada bulunanların yarısı kabul etti yarısı başka seçenek olmadığını düşünüp sustu.

"Doğru söyler Haşmet ağa,Süleyman Ağa'nın hiç kızı yoktur ölüm olması gerekir ." Onaylayan seslerin ortasına balta gibi bir ses indi.

-Benim bir kızım var! Süleyman Demirel yıllar önce sakladığı gerçeği yıllar sonra oğlu için ortaya çıkardı.

Orada bulunan herkes, nasıl gibi sorular sorarken Süleyman Ağa'nın kardeşi Ahmet Demirel ağabeyim doğru söyler,yıllarca sakladığımız bir kız çocuğumuz vardır, berdel olarak size verilecektir, diye konuştu.

Genç adam aldığı bu haberle şok oldu, nasıl bir kızı vardı ? Nerdeydi bu kız ? İnanmamıştı buna ama ona

rağmen sordu.

" Nerde bu kız ?" 

"Manisa ." 

"Adı ne ? "

"Duru..."