''Ya nedem gelmiyorum ya Ge-li-cek-sin!'' dedim sinirle.

''Gel-mi-cem .Ne yapacağım sanki orda ya''

''Evde ne yapıcaksın Asel ? Hadi beni orda yanlız bırakma.''

''ufff''diye sızlandıktan sonra derin bir nefes verdi. '' Nereye gidiyoruz peki tam olarak ''

''Gökçe ormanının diğer tarafındaki piknik alanına''

''Ney istasyona çok uzak ama , Kumsal nasıl gelcek ta oraya?''

''Biz alırız onu'' Gelmemek için türlü türlü bahaneler uyduruyordu. Ama o inatçıysa ben daha çok inatçıydım .İkna edene kadar darlıyacaktım onu.

''Neyse peki neden orman ya çıldırıcam neden buluşmak için awm cafe felan seçmedinde neden otun böceğin arasına dağa gidiyoruz ya ''diye isyan edince kıkırdadım.

''Bilmiyorum teyzem gil seçmiş''

''NEEEYYYY teyzemgil demi geliyo? Gelmem için ufacık bir şans vardı o da yok oldu''

''Tek mi bırakacaksın beni orda '' dedim üzgün bir sesle. ''Vallaha o küçük bebeler yer beni''deyince ikimizde kıkırdadık.

''İyi ...tamam ...geliyom. yani''

'' Hadi bay o zaman , hazırlancam''

''by''

Telefonu kapatıp hemen banyoya koştum.

Ben Adel. Adel Deniz. 22 yaşındayım. Baskıcı bir ailede büyüdüm.Avukatım ama şuan izindeyim .Sevgilim veya sevdiğim biri yok .Daha doğrusu ben istemedim için yok.

Kısa bir duş aldıktan sonra annemin bana '' BİR GÜN GEÇ KALMASAN ŞAŞIRACAĞIM'' diye bagırdığını duyunca hızlandım . Üstüme beyaz kısa kollu crobumu ve şort eteğimi geçirdikten sonra ıslak saçlarımı topladım. Merrdivenlerden hızlıca aşağı doğru inerken ayağımı burkunca kendimi yerde buldum. Ya acele yapılan işten bir s-

''Gelmesedin kızım''

''Yaa annneee'' yaklaşık 30-40 dakikaya kendimi ormanda bulunca gözüm Adel 'i aradı.Derken sırtımda bir vücut hissetmiştim.

''Adelliiim''

''Gülümmm''sırtımdaki Asel indirip sarıldık. Masaya doğru ilerleyip telefonumu açtım ki Asel' in çığlık atmasıyla başımı oraya çevirdim.Abisi zorla ağızına et tıkıştırmaya çalışıyordu.

''Puahahah''

''Güzel olmuş aslında ha''

''tabi güzel olucak ben yaptım çünkü ... DERYA KUZUSU BUNLAR DERYAAAA'' diye bağırıp elindeki tabağı masaya koyunca ailecek yüzümüzde bir tebessüm oldu.Yemeklerimizi yedikten sonra herkez başka yerlere ayrılmıştı.. Teyzemgil bulaşıkları toplarken , babamlar top oynuyordu. Kocaman yaşlı başlı adamlar .Neyse. Bu sırada Adelle ormanın diğer tarafına istasyonun olduğu yere doğru yürüyorduk.

'' Eee hastane sonuçları nasıl çıktı?'' Diye bir konu açtı Asel bir saatin ardından.

''İ-idare eder''

''Nasıl yani iyi mi kötü mü tam bir şey söyle'' Olduğu yerde durduğumda uzaktan hızla gelen treni gördüm.

''Bak tren.Kumsal geldi'' diye atıldım

''Sonra konuşucaz bu konuyu '' deyince gözlerimi kaçırdım. Tren bizi geçip ilerleyince şaşkın gözlerle birbirimize baktık

''İ-istasyon ... geride kaldı.''

'''Hayır hayır HAYIR'' deyince korku dolu gözlerle ona baktım. ''TREN KAZA YAPICAK BİR ŞEY-''anlık güçlü bir gürültüyle reflek olarak kendimizi yere attık. Gözümün önünde tren yuvarlanıyordu ....Tren .. . Kumsal içindeydi. Olduğum yerden hızlıca doğrulup oraya doğru koştum.

''KOŞ ADEL '' Paramparça olmuş trenin yanına gelince kırılmış camdan sarkan bir bedene baktım .Yere kan damlıyordu. Allah Kahretsin. Hem parçaları iskeletinden atıp bağırmaya başladım.

''KUMSAL KUMSAL BİR ŞEY YAP ASEL!''

''BİR SUS Bİ EĞERKİ YAŞIYORSA SES YAPAR... KUMSAALLL'' Ses yok

''KUMSAL'' Ses yok

''KUMSAAALLL'' ÇIT BİLE YOK. . Olduğum yerde oturduğumda gözümden bir yaş geldi. Sonra bir ''Tık'' sesi geldi. ''Kumsal'' diye bir daha bağarınca, bir daha ''tık'' sesi geldi. ''Tık tık tık tık'' .İşaretin geldiği yerdeki parçaları atmaya başladık.Kanlı bir eli görünce gözümden yaşlar art arda akıyordu. En sonunda başının üstündeki parçayı atınca kanlı yüzünü gördüm.

''K-kumsal'' dedi titreyen sesiyle Adel.

''Çabuk'' üzerindeki parçaları atıp kenara çektikten sonra hırkamı başının altına koydum.Telefonumu çıkarıp ambulansı arıyacaktım ki çekmiyordu. '' Off Allha kahretsin çekmiyo, napıcağız şimdi piknik alanına gitmemiz yaklaşık 2 saatimizi bulur''

''O zamana kadar ölür ! Adel git ormanda yardım ara , belki birileri vardır , ben başında durucam'' Geriye doğru yürürken sendelenince arkama dönüp ormanın içine doğru koştum. Hızlıca koştuğum anda ayağım bir dal parçasına takılıp yere düştüğümde yan taraftan bir ses geldi .Hayır hayır düşmemle ilgili bir ses değil. Biri vardı sanki orda beni izliyordu.Dikenli dallar açıkta kalan bacağımı çizip kanatmıştı. Bacağımın acısını umursamadansesin geldiği yöne ilerledim. Çalının arkasına baktığımda kimse yoktu, hayvan felandı heralde. Tam geri dönüp gidecekken gözüme bir şey çarptı.İlerde bir ev vardı daha doğrusu bir villa. villaya doğru yaklaşıp zile bastım. ''KİMSE YOK MU!''.Bir kere daha zile bastım ama ses yoktu. Geldiğim yoldan giderken bir ses geldi .Kapı gıcırtısı gibi.Arkamı dönüp baktığımda kapı hafif aralıktı.. Ben zile basarken mi yapmıştım yoksa biri mi vardı? Kapıyı biraz daha aralıyıp içeri girdim. ''KİMSE YOK MU'' .Rüzgarın etkisiyle kapı kapanınca yerimde sıçradım. Kimse yok tu işte. Kapının kulbunu açıp dışarı bir adımımı atacagım sırada arkamda bir şey hissettim . Hemen arkamı döndüğümde... hayal kırıklığı, kimse yoktu.

''Deliriyorum heralde ''diye öırıldanıp adımımı dışarı attığım sırada bir el ağızımı bir el de belimden tutup içeri çekti....