Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Bölüm 4

@_zeynepasel_

Gözlerimi açtığımda bodrum gibi bir yerdeydim. Ben.. Ben nerdeyim. Duvarın üstünde küçük bir pencere ve altında bir petek vardı. Ellerim, ayaklarım ve ağızım bağılıydı. Sandalyeyi peteğe sürüklemeye çalıştığım anda içeriye o mavi gözlü adam girdi.

''Günaydın Matmazel.'' İbine . Bana doğru gelip yanağıma uzanınca kendimi geri çektim.

''Noldu sevgilin seni kurtarmaya gelmedi mi?'' dedi alay eder gibi .Ne söylüyor bu , ne sevgilisi. Arkama geçip ağızımı açınca yüzüme yaklaştı.

''Şerefsiz'' diye tısladığımda ufak bir kahkaha attı.

''Senin yerinde olsaydım benimle iyi anlaşırdım, çünkü beraber çok vakit geçireceğiz. o-... Ben ona sinirle bakarken o bana zevk alır gibi bakıyordu.

''Senin benimle derdin ne niye beni kaçırdın?''

''Benim seninle bir derdim yok''

''Neden kaçırdın o zaman beni o..''

''Benim seninle herhangi bir derdim yok ,sevgilinle var''

''Benim sevgilim yok''

''Kesin öyledir, bizde salaktık.''

''evet'' Bana doğru sert bir bakış atınca korkmadım diyemem yani.

''Bana bak Matmazel Melihle sevgili olduğunuzu herkes biliyor''

''NE! biz Melihle sevgili felan değiliz ,bırak beni''

''Sen anlamıyorsun heralde ,uzun süre burdasın''Sövmemek için kendimi zor tutuyorum.. Ama sabrımı zorluyor..Bir de Melih le sevgili ilan etti bizi. Bizim Melih le ne alakkamız var...Bi dakka ben şimdi Melih yüzünden mi kaçırıldım. Birden kapı açılınca bakışlarımı kapıdaki adama çevirdim.

''Azat abi hemen burdan gitmeliyiz acil''

''Noluyor Ali.''

''Yerimizi tespit et-'' derken üst kattan kapı kırılma sesi geldi. Azt denilen adam ağızıma tekrardan bez tıkıştıp beni kucağına aldığında çırpınmaya bağırmaya çalıştım. Bodrum katın arka kapısına ilerlerken Ali önde azat ve ben arkadaydık. Polisler hala bodrum kata inmemişlerdi. Ben hala bağırmaya çalışırken büyük bir ses ile önümüzdeki kapı kırılmak üzereydi..

''Abi kızı bırakmak zorundayız''Azat denilen adam beni yere bıraktı..

''Bırakacağım ama böyle değil'' Yüzüme doğru eğilip yüzüme bir kaç yumruk indirdiğinde dudağımdan ve kaşımdan gelen sızıyı hissediyordum. Ağızımdaki bez parçası kan olmuştu.Eline bir bıçak alıp sırtıma ve omzuma ufak çizikler atınca çığlık atmaya çalıştım. Kapı tamamen kırıldığındığında adamlar kaçmıştı. İçeriye Melih girince şok içinde alnımdan akan kanlara bakıyordu.

''ADEL .Adel iyi misin?'' O ellerimi çözerken arkadan polis ve askerler içeriye girmeye başladı. Ben ağızımı açarken o ayaklarımı çözüyordu. Çözmeyi bitirince direk boynuna sarıldım. Beni sımsıkı sarıp kucağına aldı.

''Çok korktum , hiç gelmeyeceksin sandım''

''Bende çok korktum '' dedi fısıldar gibi '' Sana bir şey olacak diye'' Beni yanlamasına kucağına alıp arabaya götürdü. Elime verdiği suyu bir kaç yudum içtikten sonra geri uzattım.

''Kafanı öne eğ''Başımı öne eğince eline bira su alıp yaralamı temizlemeye başladı. Ön taraftan getirdiği ilk yardım setininden merhem alıp kaşıma ve dudağıma sürdü. Üzerine yara bandı yapıştırıp omzuma dokununca omzumu geri çektim. kolumdan tutup omzumu açtığında ona bakmıyordum.

''o****** ******'' Tentürdiyot u pamuğa doküp omzuma dokunduğunda sızlanıyordum. Ve o bunu hissediyordu. Gözlerine baktığımda sinirli bir hali vardı . İnce şerit halindeki yarabandılardan sırtıma yapıştırıp gözlerime baktı.

''Şimdi daha iyi misin'?'

''Evet''Arabanın karşı tarafına geçip yanıma oturdu. Koltuk altlarımdan tutup başımı kucağına yerleştirdi.

''Şimdi uyu güzelim, uyanınca ifadeni vereceksin.'' Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Sonra beklemediğim bir şey oldu . Fısıldar gibi konuşuyordu.

''Özür dilerim güzelim hepsi benim yüzümden'' Uyandığımda karakolun içindeki geniş koltuklardan birinde yatıyordum. Onun kucağında.

Melih saçlarımla oynuyordu. Yavaşca doğruldum.

''Ne zamandır uyuyorum ?''

''Yaklaşık 4 saattir'' Bize doğru gelen polis bakışlarımızı ona çevirmemize neden oldu.

''Adel hanım uyandığınıza göre artık ifadenizi alabiliriz sanırım''

''Tabii'' dedim uykulu bir sesle. Melih kolumdan tutup kaldırdığınında ağızımdan küçük bir inilti çıktı. Tişörtümün kolunu sıyırıp baktı. Ben göz ucuyla dahi bakamıyordum. Gözlerim acının etkisi ve yaşadıklarımın ağırlığı ile dolmuştu. Başımı gögüsüne bastırıp ''Özür dilerim'' diye fısıldadı.Yaralarıma dokunmamaya dikkat ederek belimden tutup ifade odasına bıraktı. 5Dakika sonra içeriye bir polis gelip karşıma oturdu. Önüme Azat denilenm adamın fotoğrafını koydu.

''Bu muydu seni kaçıran adam?''

''Evet''

''Daha önce hiç bu adamı gördün mü?''

''Bir kaç kez''

''Nerde gördün?''

''Hastanede ve cenaze evinin orlarda''

''Olay gününü hatırlıyor musun?''

''Biraz''

''Anlatabilir misin?''

''Biz Melihle ölen arkadaşım Kumsal' ın eşyalarını almaya gitmiştik . Eşyaları alıp eve giderken arabada bu adamı arka araçta bizi takip ederken gördüm. Melih' in korumasıdır diye bir şey demedim. Çünkü her Melih yanımdayken onu da görüyodum ama yanımıza gelmiyordu. Sonra Melih markete gitti . Ben telefonumu çıkartım kendime bakıyordum ki arkamda belirdi. Bir bezle bayıltıp arabaya bindirildiğimi hatırlıyorum. Sonra kendimi bodrum gibi bir yerde buldum. İçeriye mavi gözlü adam girdi .''Noldu sevgilin seni kurtaramadı mı?'' gibi bir şeyle söyledi. ''Benim sevgilim yok benimle derdin ne'?'' dedim. '' O da derdim seninle değil sevgilin Melih le'' dedi. Sonra bir adam geldi.'' Azat hemen burdan gitmeliyiz hemen yerimizi bulmuşlar'' deyince adam beni kucağına alıp arka kapıya ilerledi .Adamın adı Azat , içeriye giren kişinin adı da Aliymiş Sonrasını biliyorsunuz zaten..Bence bu adam Melih ' in bir sevmediği arkadışı. Oda Melih le bizi sevgili sandığı için beni kaçırdı.

''Bizcede gidebilirsiniz.''Titreyen bacaklarımla ayağa kalkıp dıışarı çıktım. Melih koridorun sobubda bekliyordu.Ona doğru geldiğimi görünce bana doğru yaklaştı.

''İyi misin?''

''İyiyim''

''Emin misin? titriyorsun''

''Evet iyiyim'' Gözleriyle beni süzdükten sonra başını salladı.

''Hadi gel eve bırakıyım seni''

''Yok cenaze eoruzvine gidelim''
''Cenaze evi?''

''Kumsal'ın eşyalarını götürelim''

''Adel biz seni 2 gün boyunca bulamadık . 2 gün boyunca uyutmuşlar seni. Ayrıca eşyaları ben teslim ettim.'' Gözlerim yine dolmaya başlamıştı.Beni yine kendine çekip göğüsüne bastırdı.

''Şştt ağlama ama ... geçti ..... geçti yavrum'' dedi sessizce . Kollarımı iki yandan sarıp sakinleşmeye çalıştım. Kokusunu içime çektikçe sakinleşiyordum. Gözlerimi silip onun orman yeşili gözlerine baktım. Yorgun bakıyordu.

''2gün boyunca hep beni aradın demi?''

''Evet'' Tekrar her taraf buğulandı. Göz yaşlarım akmaya devam etti.B u sefer ben kollarımı onun boynuna dolayınca o bana daha sıkı sarıldı.Bacaklarımı tutup kendi beline yerleştirdikten sonra yürümeye başladı. Gözlerimi kapattığımda soğugun etkisiyle titremeye başladım.Beni yavaşca arabanın koltuğuna koyduğunda ben onu bırakmak istemedim.

''Güzelim artık gitmemiz lazım'' deyince yavaş yavaş ellerimi boynundan çektim. İşaret parmağıyla yanağımı okşayıp şöför koltuğuna oturdu.

'' Eve mi gidiyoruz?''

''Hı hı '' Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım başım çok ağrıyordu. Arabanın durduğunu hissettiğimde başımı kaldırıp dışarı baktım.Melih zile basıyordu. Kapıyı açıp dışarıya çıkacağım sırada arabaya yöneldiğini gördüm.

''Annengil evde yok anahtarın yanında mı?''

''Hayır ... Beni Asel gile bırakır mısın?''

''Ara bi'' Ceplerimi yoklarken Aselgilin evini geçip orman yoluna girdik.

''Melih telefonum yo- Melih Asel gili geçtik.''

''Biliyorum''

''Niye durdurmadın?''

''Çünkü sana ben bakacağım''

 

Loading...
0%