12. Bölüm

12. Bölüm

Elif Işık
a.littleprincess

1 HAFTA SONRA

Hayal kırıklığı, psikolojik sorunlar, sevgi görememe...

Çağımızın en büyük sorunları. Aslında her şey ailede başlıyor. Sevgi ve değeri aileden gören kişiler hayata hep bir adım önde başlıyor, çünkü göremediği sevgiyi bizler gibi başkalarında aramıyorlar ve o sevgi bulduğumuzu sandığımız insanlar bizi canevimizden vuruyorlar...

Kaç saattir bu şekilde tavanı izlediğimi bilmiyorum ama en son pencereden baktığımda hava aydınlıktı; şimdi ise zifiri karanlık tıpkı kalbim gibi. Gözlerimin önünden bir an bile gitmiyor ölen adamın yüzü, yerde kanlar içinde kalması ve o caninin bir saniye bile göz kırpmadan öldürmesi. Hatırladığım sahneyle doğruldum yataktan günlerdir sadece birkaç saat uyuyabilmiştim. Psikiyatrist'in verdiği ilaçların olduğu masama doğru ilerledim. Masanın köşesinde duran sürahiyi aldım ve bardağa su doldurdum. İlacımın da kapağını açıp avucuma bir tane bıraktım. İlacı ağzıma atıp bardaktaki suyu içtim. Masaya geri bırakırken yere düştü bardak ve parçalara ayrıldı. Hayatım paramparça oldu bardak ne ki? Dedim kendime. Şu halde bile espri yapabiliyordum. Kapı açıldı aniden kırık cam parçalarını yerden toplarken korkup hemen ayağa kalktım. Karan girdi içeri ters ters baktım ona " Sen sürekli odama dalacak mısın böyle" dedim sinirle. Hala bana karşı mahcuptu.

"Ben bir şey oldu sandım " dedi

"Niye sevinmez miydin? Beni o gün arabadan attığında sevinmedin mi?" unutturmayacağım asla ve asla.

"Bilerek yapmadığımı biliyorsun" dediğinde gözleri ellerime takıldı. Bende elime bakınca kanadığını farkettim. Cam batmış olmalıydı ama hiç de canım acımamıştı. Giderek hissizlesiyordum herhalde.

"Elin kanıyor " dedi ve birkaç adım sonra yanımda bitti elini elime uyarınca geri çektim aniden tiksinir gibi ve bir adım geri gittim" Sakın dokunma bana bir daha sakın" diyince onun da adımları geriledi .

"Niye bu kadar öfke " dedi. "Niye bu kadar sinirlisin bana. Yaptığım şey için pişmanım zaten özür diliyorum. "

"Ben de sana bu soruları sordum hatırlıyor musun? Bana bir açıklama bile yapmadın. O gün köyde kaldığımız gece her sey güzelken sabah uyandığında benimle muhattap dahi olmadın. O gün bana içindeki tüm öfkeyi kustun. Niye peki Karan? " yerde parçaları olan bardağı gösterdim "Özür dile hadi bundan da bak bakalım eski haline dönüyor mu? Sen beni o gün orda bırakıp gittin geri de dönmedin. Dönünce de her şey için geçti. İlk defa ölmek istedim. Murat'ın tüm zulmüne karşı bir gün bile ölmek gelmedi aklıma. Ama sizden sonra her gün ölmek ve kurtulmak istedim. Sen çölde su diye kavrulup yansan ve ben de su perisi olsam sana bir damla su verirsem namerdim" arkasını dönüp gitti. İşte anca giderdi zaten Niye çünkü yüzü yok. Elimdeki kanı peçeteyle silip yara bandıyla sardım ve uyumak için yatağa girdim. Kulaklığımı takıp şarkı açtım belki uyumama yardımcı olur diye düşündüm. "Bengü Beker Sana Yıldızları Ödediğimden " açıp uyumaya çalıştım...

Gozlerimi araladigimda saate baktım direkt. 12.30 olduğunu görünce şaşırdım. O kadar uyumuş muydum ya? Sebepsizce uyuduğum için mutlu mutlu kalktım yataktan. Güzel bir duş alıp çıkardığım kıyafetleri giydim. Bugün bu evden gidecek ve onlarla bir daha gorusmeyecektim. Mervede kalırdım çalışıp kiraya bende ortak olur bir şekilde yaşardım. Kırmızı bir kazak mavi boyfriend pantolon giyinmistim saçlarımı kurutup kendi halinde bıraktım. Odadan telefonumu alıp çıktım ve merdivenleri indim yavaş yavaş. Herkes toplanmış bir şeyler konuşuyordu onları görmezden gelip mutfağa girdim. Acıkmıştım ve belki de günlerdir düzgün bir şey yememistim kendime hemen bir sandviç hazırladım çayımı da alıp içeri geçtim. Ne konuştuklarına baktım ah evet yarın düğünü vardı Deniz ve Emre'nin. "Of çok heyecanlıyım düğün günü kusmasam bari" dedi Deniz. Yemek yiyordum sırası mı bakışı atınca özür diledi. "Her şey hazırsa neden sıkıntıya giriyorsun ki akışına bırak öyle ya da böyle evleneceksiniz zaten. Öyle şatafatlı düğünün olsa ne olmasa ne. Siz birbirinizi sevdikten sonra"

"Yaaaa sen nerelerdeydin. Kimse beni böyle rahatlatmadi" dedi öpücük atarken. Öpücüğüne karşılık verip cayımdan bir yudum aldım. Karan niye evdeki niye şirkete gitmiyor hayır yani göz zevkimi bozuyor. Beni dikkatle inceleyince "Ne bakıyorsun ayı mı oynatıyoruz " dedim sinirle. O da içinden sabır çekti ve cebinden çıkardığı sigara paketinin içinden bir tane alıp dudaklarının arasına yerleştirdi. Sonra çakmakla ucunu yakıp içine çekti dumanı. Yanaklarında çukur oluşmuştu bu hareketle

"Elfida biraz sakin olsana kızım germe ya ortamı " dedi Emre. Göz devirip sandvicimi yemeye devam ettim.

"Ne giyeceksin akşam icin" dedi Deniz

"Akşam ne var ki?"

"Ya of Eloş ya bride partisi yapacaktık ya" Ah tamamen aklımdan çıkmış.

"Gelmesem " dedim yavru bir köpek gibi gözlerinin içine bakarak.

"Yemin ederim çocuğum doğarsa seni kötü teyze diye cagirttiririm çocuğa " diyince gülümsedim.

"Tamam be. Bilmiyorum ne giyeceğimi" dedim.

"Ben de var bir sürü elbise, seçeriz bir tane, kırmızı olacak konseptimiz. Merve ve Elif de geliyor. "

"Bride team tamam yani. " diyince heyecanla kafasını salladı.

"Sen iyi misin? " diye sordu Emre

"Bilmiyorum " dedim omuz silkerek" Aslında sizinle konuşmak istiyordum. Ben artık bu evde yaşamak istemiyorum" hepsinin gözleri aniden beni buldu

"Ne demek istemiyorum olmaz öyle şey sen gidersen ben de giderim. Çok yalnız kalıyorum bu evde sen yokken" dedi Deniz.

"Ben gerçekten artık kalmak istemiyorum Deniz. Bu evde kalacak bir nedenim yok, Burak öldü gerçekler gün yüzüne çıktı. Satın alma süren bittiyse gitmek istiyorum artık " dedim Karan'a bakarak. Bana ters ters bakıyordu.

"Ben seni satın almadım " dedi sinirle.

"Sende de var ha dengesizlik. Sen demedin mi seni satın aldım ben istersem yaşarsın istersem ölürsün diye"

"İster yaşar ister ölürsün diye bir cümle kullanmadım"

"O anlama getirdin ama" dedim sinirle "Zaten sen beni o gün çok merak ettiğinden kurtarmaya gelmedin ki sadece vicdanını rahatlatmak için geldin"

"Elfida" dedi Emre uyarıcı bir ses tonuyla" Karan senin için endişelendi"

"Evet abim çok pişman oldu yaptığından " diye onayladı Deniz.

"Son pişmanlık fayda etmiyor" dedim Karan'a doğru.

"Nankörsün " dedi Karan

"Senin eline su dökemem"

"Bak beni sinirlendirme " diye tehdit etti

"Ne yaparsın bu defa da evden mi atarsın " sınırlarımı zorladığımı biliyordum ama kendime engel olamiyordum.

"Gitmiyceksin hiçbir yere. Evden çıktığın anda seni o odaya zincirlerim" dedi üzerime yürüyerek. Ayağa kalktım sinirle burun buruna geldik" Pisliksin " dedim sinirle.

"Sen de çok gıcıksın "

"Şu anda suratına öyle bir vurasım var ki "

"Vursana o zaman"

"Ellerime yazık " diyip onu ittirdim ve odama çıktım sinirle. Kapıyı sertçe açıp girdim gıcık insan ya hem suçlu Hem güçlü. Yerimde tepindim sinirden. Yorulunca yatağa oturup nefes alıp verdim. Deniz odaya girdi elinde makyaj malzemeleriyle "Let's go " dedi sırıtarak. Her şey okey bir makyaj eksikti zaten. Önce kendi makyajını sonra benim makyajımı yaptı. Ben sacımı hallederken kızlar geldi. Hep beraber gülüserek hazırlandık. Ben kırmızı tek kollu etek ucunda püsküller olan kırmızı bir elbise giydim. Son olarak makyajıma kırmızı ruju ekleyince tamamdim. Gümüş renkte ince topuklu tek bantlı ayakkabı giyince hazırdım. Son kez hazırlıkları kontrol etmek için asagi gönderilmiştim ilk ben hazır olduğum için. Merdivenlerden inerken Karan da yukarı çıkıyordu siyah gömlek ve mavi kot pantolon giymişti. Gömleğinin birkaç düğmesini açık bırakmıştı ve kokusu bağımlısı olduğum kokusu çok güzeldi. Gozleri üzerimde oyalandı. Kendimi toparlayıp ona yandan bakış atıp aşağı indim. Bahçeye baktım organizasyon falan her sey hazırdı hatta yavaştan misafirler bile geliyordu. Kına gecesi gibi bride partisi düzenlemişti. Bahçeye Deniz'in kayinvalidesi girdi. Çok güzel olmuştu kırmızı bir takım giymiş zengin sarısı saçlarına masa yapmisti. Çok kafa bir kadındı Selda teyze. Birkaç kez konuşmuştuk onunla. Beni görünce gülümseyerek geldi yanıma "Elfidacim muhteşem görünüyorsun " dedi bana sarılırken

"Aman efendim sizin ışığınızın yanında biz neyiz ki" dedim gülerek. O da küçük bir kahkaha attı " Sen işini biliyorsun" dedi işaret parmağını sallayarak. Saçlarımı savurdum gülerek. Biz gülüşurken Karan geldi yanımıza.

"Karan nasılsın evladım " dedi Selda teyze .

"İyiyim Selda teyzecim sen nasılsın "

"Valla Elfida sayesinde daha iyiyim. İnsanın neşesi yerine geliyor onu görünce "

"O anlamaz biraz var kafasında " dedim fısıldayarak Selda teyzeye. Karan göz devirirken Selda teyze kahkaha atarak yanımızdan ayrıldı. Karan'la ikimiz kaldık öyle ayakta.

"Dikkat et kendine çok yorma kendini" dedi ensesini ovalayarak

"Satın aldığın bir mal için fazla ozenlisiniz beyefendi" dedim.

"Bana bak bücür bir daha iğneleyici laflar kullanırsan-"

"Ne yaparsın odaya mi zincirlersin" dedim kollarımı göğsümde birleştirerek.

" Daha fazlasını " dedi pis pis sırıtarak.

"Suratını yumruklayasim var " dedim sinirle.

"Dene istersen" dedi meydan okuyarak

"Ellerimi bozamam yarın Arda ile buluşacağız ellerimi kötü görsün istemem" diyince gözlerinin rengi değişti. İşte böyle sinir edilirdi insan. Sinirle yanımdan uzaklaştı bende zafer kazanmış gibi oynadım yerimde. Yarım saat sonra Deniz'in birkaç arkadaşı daha gelmişti. Hep beraber bahçede oturuyorduk. Sırayla şarkılar çalmaya başlayınca çoktan moda girmiştim. Ortadan hiç çıkmıyor sürekli oynuyordum. Ne ara davulun üzerine çıkmış ve insanları etrafıma toparlamistim. Aman eğlensem ne olacak ki diyip kıvırmaya devam ettim. "Sakın bir yerde paylaşmayın " dedim beni çeken Elif'e gülerek başını salladı. Davulun üstünden inip bu defa da davul çalmaya başladım ben çaldıkca kızlar oynuyordu. Yorulunca şu içmek için kenara geçtim. Şu içerken gözüm penceredeki kişiye çarptı Karan durmuş beni izliyordu. Bunun ne işi vardı burada be diyince içeri Emre geldi. Deniz'in Emre'yi görünce gözleri parladı kına merasimi gelmişti herhalde. Deniz ve Emre beraber kurulan kına tahtına geçti. Selda teyze de elinde tepsiyle gelip tepsiyi elime tutuşturdu. "Hadi kızım onun ailesinden sayılırsın sen yak kınayı "dedi.

"Ben anlamam ki Selda teyze " diyince öne ittirdi beni. Mecburen Deniz'in karşına oturdum. Aklıma gelen fikirle gülümseyip Selda teyzeye döndüm " Gelin avcunu açmıyor " diye bağırdım. Herkes kahkaha atınca Selda teyze bir kese dolusu altını Deniz'in avucuna birakti. Sonrasında ağlamalar, kına yakmalar, son kez gelinle damatla oynamak ve kapanış. Kendimi odaya zor attım. Elbisemi çıkardım hemen rahat bir şeyler giydim çünkü yemeğe gidecektik hep beraber. Kızlar da gelip benim dolabimdan birkaç parça giyindi makyajlarimizi çıkartıp aşağı indik. Emre ve Karan bizi aşağıda bekliyordu

"Ne yesek ki" dedi Merve " Neresi açıktır bu saatte"

"Merve saat daha 8 " dedi Elif.

"Ya aslında benim canım döner istiyor. Yani ben değil bebek istiyor tabii ki" dedi Deniz.

"Tabii bebek önemli. Dönerci buluyoruz o zaman" dedim ve kapıdan çıktık. Emre ve Deniz, Emre'nin arabasıyla biz de Karan'ın arabasıyla gidecektik. Arkaya koltuğa geçeceğim sırada Merve ve Elif hemen kuruldular koltuğa. Karan arabayı değiştirmişti Burak'ın arabasına çarpınca arabası mahvolmuştu. Kapıyı açıp ön koltuğa geçtim. Karan da arabayı çalıştırdı ve gitmeye hazirdik. Radyoda geçen günkü Koray Avcı şarkısı çalınca değiştirdim anında. Evrenin bana garezi vardı herhalde. "Aşkım meşhur oldun" dedi Elif arka koltuktan bana uzanırken. "Bak senin hesabını istiyor herkes " gösterdiği telefona baktım instagramda paylaşmıştı

"E ama paylaşmayın dedim size" sitem dolu cümlemi duymazdan geldiler.

"Kimmiş o isteyenler " dedi Karan aynadan Elif'e bakarken "Gelsin benden istesinler"

"Ay ne var işte kızı beğenmişler. " dedi Elif.

"Begenemezler " diyince Karan'a baktım sinirle

"Ver hesabımı hatta direkt numaramı ver görüşeceğim hepsiyle" dedim

"Saçmalamayı kes" dedi Karan

"Seni ilgilendirmez " diyip önüme döndüm.

"Nasıl ilgilendirmiyor" dedi sinirle

"Ha doğru senin malındın değil mi ben."

"Kes şunu söylemeyi " bağırınca Merve girdi araya " İkiniz de susun " dedi sinirle. Ben kollarımı göğsümde birleştirdim ve yan döndüm Karan'a. Hiç konuşmadan donerciye geldik. En önde arabadan ben indim. Emre ve Deniz çoktan gelmişti bizi bekliyorlardı. Onların yanına gittim "Ne oldu?" dedi Deniz.

"Abin" diyince göz devirdi. Hep beraber içeri girdik. Garsonlardan biri bizi kapıda karşıladı ve üst kata çıkmamızi önerdi, yukarı çıktık ve geniş bir masaya oturduk. Elif'in sevgilisi de gelmişti. Merve ve ben mal gibi kalmıştık, ikimiz yanyana oturduk. Herkes sevgilisiyle Karan da zihnindeki ölen sevgilisiyle mutluydu. Siparişlerimiz geldi Merve'ye " Turşunu yemeyeceksen bana versene çok seviyorum" dedim fisildayarak. Kikirdayarak turşusunu bana uzattı ona opucuklerimi yolladım ve yemeğimi yedim. Gerçekten acikmisim ve bu döner çok iyi geldi. Ben hep açım zaten. "Ay şimdi bir de pamuk şeker olsa " dedi Deniz. Beni de ye diyemedik. "Ay evet çok güzel ya pamuk şeker " dedi Elif.

"E alalım hemen birtanem" dedi Mert Elif'e. Onların cilveleşmesini izlemek istemediğim için gözlerimi kaçırdım. Karan'a baktım caktirmayarak o da zaten bana bakıyorduk. Biz de böyle olabilirdik aptal der gibi baktım ona. Ama o tabii ki yine ölen sevgilisini sececekti. Dolan gözlerimi sildim gizlice.

"E hadi o zaman çıkalım artık " dedi Emre ve hepimiz kalktık. Erkekler hesabı ödemeye gitti biz de dışarı çıktık. Onlar gelince de herkes arabalarına geçti. Deniz,Emre; Elif ve Mert , Emre'nin arabasına ben ve Merve de maalesef Karan'ın arabasına bindik yine. Ben öne Merve arkaya geçti. "Ay dedikodu vermeyi unuttum. Hani bir ara sürekli sana yürüyen çocuk vardı ya Buse ile sevgili olmuşlar " dedi Merve. Hadi ya bak sen şunlara. Daha düne kadar peşimde kosuyordu . " Tencere kapak olmuşlar " dedim gülerek. Merve de gülüp başını salladı.

"Şu dersi nasıl yapacağız ya aklım almıyor. " tarih dersini kastediyordu

"Valla bilmiyorum canım ya bende. Şu zeki olan biri vardı Kemal mi neydi ismi ondan notlarını istesek" dedim arkamı dönüp Merve ye doğru

"O inek hayatta vermez notlarını. "

"Ben çalıştırabilirim sizi " dedi Karan direksiyonu kırarken

"Ne anlarsın tarihten sen" dedim umursamazca

" Benim inanmasaniz da tarih ilgi alanımdir ve tarih öğretmenliği bölümünü bitirdim ben"

" Ne" dedik ikimiz aynı anda. Ben onu okumadan direkt şirketin başına geçti sanıyordum.

"Evet babam ölünce üniversiteyi bırakıp işlerin başına geçtim mecburen" dedi. Acıdım onun hakkında bir şey bilmiyordum .

" Merve isterse çalışsın seninle ben çalışmam "

"Niyeymis o ?"

" Çünkü sana güvenmiyorum " diyince sabır dilenircesine başını yukarı kaldırdı.

" İyi inşallah dersten kalirsin" dedi

" İtin duası kabul olsaydı " dedim mırıldanarak. Bu defa duymasının imkanı yoktu.

" Ne dedin" dedi kaşlarını catarak.

" Amin dedim amin " diye gecistirdim onu. Sahile gelmiştik biz arabadan indik ve Karan'ın park etmesini bekledik. Yanımıza gelince yürüdük beraber nasıl da özlemişim Deniz havasını. Okuldan sonra birkaç saat buralarda takılırdım öyle denizle dertlesirdim içimi dökerdim ona. Yine geldim sana deniz yine içimdekileri dökmem lazım yanımda gördüğün kişi benim celladım insan celladına aşık olur mu? Oluyormuş iste ama öfkeliyim belki de hayal kırıklığım bu şekilde yansıyor öfkeyle yani. Ben ve Merve bankalardan birine oturduk Karan da hem Emreleri getirmeye gem de pamuk şeker almaya gitti. Biz bankta konuşurken dikkatimi bir çift çekti. Adam kıza bağırıp çağırıyor kızsa onu dinliyordu. En sonunda saçından tuttu kızı ben ve Merve anında ayaklanıp adama doğru yuruduk

" Ne yapıyorsunuz beyefendi bırakın kadını " dedik. Kadın bize kurtarın beni der gibi bakıyordu

"Siz kimsiniz lan. Karışmayın benim işime " dedi içmişti belli.

"Kadını bırakın rahatsız ediyorsunuz onu" dedim sinirle.

" İster bırakırım İster bırakmam sanane lan. Benim karım benim malım" diyince tepem attı. Kadının bileğinden tutup arkama doğru çektim.

" Merve kadını götür " diyince kafa sallayıp uzaklaştı

" Lan sen ne yaptığını sanıyorsun " dedi üzerime yürürken hiçbir şey yapmayıp bir adım kenara çekildim kendini yerde buldu adam. Kalkmaya çalışırken ayağımla elini ezdim acıyla bağırıyordu.

"Ne oldu nasılmış birinin canını yakması. Kadınlar sizin maliniz değil, kadinlar sizin oyle caniniz sikilinca vurabileceginiz varlıklar değil. " karnına tekmeyi geçirdim " Böyle aciz varlıklarsiniz siz ne sanıyorsunuz kendinizi ha? Kadınların fikrine saygı duymayı da öğreneceksiniz. İstesem seni bin parçaya ayırırım ki daha önce yapmışlığım var. Sen benim kim olduğumu biliyor musun ? Yeni çıktım hapisten bir sdami paramparça ettiğim için. Ve yine hapise girmekten gocunmam" diyince adam korkup kaçtı. O esnada Karanlar geldi " Ne yaptın " diye sordu. Kadını görünce inun yanına gittim

" İyi misiniz ?" Dedim buz gibi elleri tutarken

"Teşekkür ederim çok cesursunuz " dedi kadın

" Hepsi aynı mal yürekleri yetmiyor direnen kadınlara karşı. Kendinizi ezdirmeyen bizler mükemmel varlıklarız bizi mal olarak nitelendiremezler" dedim

"Karakola kadar gidelim isterseniz şikayetçi olun size yaklaşamaz" dedi Elif. Kadın başını salladı biz eve knlar da karakoldan sonra eve gececekti. Arabaya bindim kemerimi taktım. Karan'ın suratına bakmamıştım. " Adama ne dedin" diye sordu

" Deli olduğumu soyledim" dedim gülerek. Cidden nasıl aklıma gelmişti sonra küçük bir kahkaha atınca Karan da güldü. Ama hemen sonra ciddilestim. Araba yolda ilerlerken "Özür dilerim " dedi Karan. Omuz silkip ona baktım

"Artık farketmiyor emin ol " dedim gözlerimi cama çevirdim. Gerildigini hissettim" Pişmanım özür dilerim çok saçma bir nedenden kırdım seni"

" Sen beni kirmadin Karan. Sen beni sana olan sevgim için pişman ettirdin. Belki beni bırakmasaydın o gün yaşanmayacakti bunlar. Sırf Serpil'e benziyorum diye onu hatırlatıyorum diye niye düşmanlık ettin bana. Ben senin öfkeni anlamadım hiçbir zaman. Ben var olduğum için bile öfkeliydin bana. Var olmamayı istedim izin vermedin. Ben artık çözemiyorum seni derdin ne senin önce dağıtıp kırıyorsun sonra toparlamaya çalışıyorsun. Olmuyor böyle böyle olmaz böyle yaşanmaz " sustu sadece. Zaten başka ne yapabilirdi ki susmaktan başka?

Bölüm : 04.10.2024 19:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...