6 Sene Sonra

Yaş:21

6 sene dile kolay gelse de bana hem zulüm gibi hem de güzel geçmişti.

Mahir imam nikahı kıyıldıktan sonra İstanbul'a gitmişti ve bir daha da hiç gelmemişti. Zaten 6 yıl önce reşit olmadığım için sadece imam nikahı kıymıştık. Reşit olunca da resmi nikah kıyılacaktı ama Mahir bey kaçtığı için buna gerek kalmamıştı. Herkes bizi evli Mahir'in iş için orada olduğunu biliyorlardı.

Amcam Mahir'in gitmesinden beni sorumlu tutmuştu ve başka biriyle evlendirmeye kalkışmıştı. Ama Mahir'in babası Cihad bey buna izin vermemişti.

Sanırım bu evliliğin bana kattığı tek güzel şey iki kardeş Bir abi, abla ve Cihad Bey ile gül hanımdı.

Adar, Yaren olmayan kardeşlerim Koray abi ve eşi Reyhan abla da bana her zaman yardımcı olmuştu herkese karşı beni hep savunmuşlardı.

Cihad bey bana hep bir baba sıcaklığı ile yaklaşmıştı dışarıdakilerin sözlerini aldırış etmeden okumam için en iyi okullara göndermişti Ben de bunların karşılığını vermek için gece gündüz çalışıp tıp fakültesini kazanmıştım. Ve stajımı bitirmeme 2 ayım kalmıştı.

Dün Alina'yı özlediğim için Bahar gilde kalmıştım.

Alina Bahar ve Efe'nin kızıydı. Kapıda ayaküstü Bahar ve Efe ile vedalaşıp konaktan çıktım. Efe ne kadar böyle şeylere alışık olmasa da bahar için bu hayata alışmak zorunda kalmıştı.

Arabama binip staj gördüm hastaneye gitmeye başladım.

Hastaneye geldiğinde eşyalarımı hızlıca dolabıma koyup giyindim sonra da beni çağırması üzerine Önder hocanın yanına gittim.

"Günaydın Firuze"dedi samimice, gülümseyip gülümsemesine karşılık verdim.

"Günaydın Önder hocam"dedim

"Acil servise bir hasta geldi 30'lu yaşlarda kurşun omzunu sıyırmış, Sen hasta ile ilgilen Ben de hemen

geliyorum"

"Tamam hocam"

Eldivenlerimi takıp koştur koştur acile indim odaya girmemle sedyede yatan adam doğruldu.

"Lütfen kalkmayın uzanın"dediğimi yapıp yeniden uzandı.

"Görmenizi çıkartabilir misiniz?"

Gömleğini çıkartıp sedyenin diğer tarafını koydu. Pansuman için gerekli olanları elime alıp yanına gittim.

Yüzümü buruşturarak yaraya baktım Allah'tan sadece sıyırıp geçmişti.

Ama biraz tentürdiyot döküp yarayı temizledim sonra temiz bir sargı çıkartıp yarayı kapattım tüm bunları yaparken yüzünde acıya dair hiçbir mimik olmadan beni izlemişti.

"İşte bitti geçmiş olsun"

"Sağ olun Doktor hanım"sedyeden kalkıp gömleğini giydi.

"İsminiz neydi acaba?"diye sordum.

"Neden?"dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Beyefendi reçete yazacağım onun için"

"Mahir Tokaslan"