Düğün çok güzel geçmişti herşey istedikleri gibiydi kusursuz bir şekilde bitiyordu, aile fotoğrafları cekimeye başlamılardı Gülşah ilk önce resme girerek Aysu yu ve Selim i tebrik etti artık müsadelelerini istemişti topuklu ayakkabılarını da eline almıştı ayakları şismiti hiç sevmiyordu bu ayakkabıları ama olmazsa olmazdı...

Arabasından babetlerini giymişti dünya varmış dedi, çok yorgundu ama hava da almak iyi gelcekti yarında pazardı işide yoktu sahil yol ustundeydi deniz havası iyi gelecekti.

Hala Aysu ya gülüyor o çiçeği nasıl olurda bana nişanlar diyordu birden tutup çiçeği bomba gibi yere bırakmıştı kahkaha tufanı kopmuştu..

Sahile aracını park etmişti mis gibi hava vardı saat gece 12 ye geliyordu kimsecikler de kalmamıştı sahilde , uzaktan birtane adam geliyordu ışık adama vurunca saç sakal birbirine girmiş olduğunu gördü şapkasını da serseriler gibi gözlerinin önüne getirmişti, Gülşah birden irkildi beni görmemiştir diye hızlı adımlarla aracına doğru gitti..

Bu sıralar kadınlarla ilgili çok kötü haberler var hiç şansını zorlama istersen dedi kendi kendine...

Sahi ne oluyor da bu insanlara , başkasının canına kıyıyorlar kim bilir her canın ne hayalleri ne hedefleri yaşayamadığı nekadar güzel günlerini elinden alıyorlar...

Neyapalim yani erkekleri gördüğümüz yerde kaçalım mi çözüm bumudur diye söylendi..