@a_aslan
|
Hafız saat tam 16.00 da cafede olmuştu yanında şifreli evrak çantası vardı oturup bir çay söyledi herzaman geldikleri yerdi garsonlar iyi tanıyordu onlarla biraz sohbet edip hocayla bulusucaktım ama daha gelmedi dedi. Beklerken derin düşüncelere daldı elini ceketinin cebine atıp tekrar yokladı yerindeydi ama nasıl olacak eşine anlatması lazımdı eve gidip çocukla ilgili olan herşeyi söylemeliyim diye kendi mahkemesini yaptı söylemezsem haksızlık olur kendi başıma verebileceğim bir karar değil diye düşündü... Yaklaşık bir saat geçmişti beklerken dördüncü bardak çayını iciyordu ama o bir saat içinde neler düşünmüştü neler hersey karmakarışık hal almıştı askerler neden kapısında bekliyordu çocuğunun durumu ne olacak tı eşine nasıl anlatacaktı bir karar vermeleri lazımdı artık kalkmam lazım diye düşündü Hoca nın geleceği yok demekki hala notumu almadı diye düşündü... Cafede çok sevdiği özellikle hocanın çok sevdiği genç bir garson vardı onu yanına çağırdı elindeki çantayı ona uzattı bu çantayı Turgut gelecek ona verirsin ondan başkasına verme sakın diye sıkıca tembihledi garson çocukta tamam abi diye onayladı. Garson Turgut hocayı çok severdi okulunda ona çok yardımcı olmuştu hatta kendi cebinden bir dönem burs vermiş sonrada bu işi bulmuştu ona part time çalışıp okuyordu hafız konuyu bildiği için çok rahat bir şekilde emanet etmişti çantayı. Çantayı gözünün önünden ayırmıyordu...
|
0% |