Hafız eve girdi Aslan uyuyor eşi de yemek yapmış mutfakta hazırlık yapıyordu nasıl söylicem diye düşünüyordu bütün cesaretini topladı artık anlatmak lazım dedi.

Hafız: Hatun gel biraz konuşalım sana anlatmam gereken bazı şeyler var seninde bilmem gerekiyor ve sonunda bir karar vermeliyiz.

Eşi; Hayır olsun bey inşallah kötü birsey yoktur..

Hafız; Hastanede doktorla biraz konuştuk sana birşey söylemedim orda ama artık durumu bilmen lazım doktorun dediğine göre Aslan ın beyninde gelişmeyen bölge varmış ve o yüzden de yaşama şansı çok az dedi doktor bende iyice inceledim doktorun dediği gibi sıkıntılı durum var Allah bilir ama, tıbben bir iki günlük ömrü var yavrumuzun.

Eşi: Ama nasıl olur benim yavrum gayet sağlıklı hiç ters bir durum yok bey' dedi ağlayarak içinde sanki yangın çıkmıştı kadının.

Hafız durumu detaylıca anlattı nabzının giderek zayıfladığını daha sonra da solunum yetmezliğine döneceğini beyinden talimat gelmeyince bazı organların çalışmadığını anlattı zaten eşinin de az çok bildiği şeylerdi.

Eşi; Neolursun bisey yap neolursun kim ne yapabilirse ona götürelim bey Rabbim Aslan ınımı bize bağışla 'diye ağlayarak dua etmeye başladı sanki sel olmustu gözyaşları.

Hafız da ağlamaya başladı eşine sarıldı ikisi beraber hüngür hüngür ağlıyordu biraz zaman geçtikten sonra hafız kendini topladı elini ceketinin iç cebine attı ve cebinden çıkardığı kapsülü masanın üstüne koydu..