Avcı ile eşi hocanın arkasından bakıyorlardı onları da izleyen birileri vardı ama hiç farkında değillerdi.

Hoca yola çıkmıştı ama yavaş yavaş gidiyordu köy yollarında kendini fazlada sarsmak istemiyordu hocayı yaptığı operasyondan sonra takip eden motosikletli iki yabancı ajan vardı ama hiç farketmemişti.

Hocanın peşindeki ekip gece izini kaybetmiş sabaha kadar arayıp en son aracını avcının evinin önünde bulmuşlardı, Turgut hoca geçmeden önce tarlanın içine saklanıp motoruda saklamışlardı, hoca yaralı olduğu için bütün dikkati dağılmıştı..

Kurt yaralı olduğu için peşindeki çakalların farkına varamamıştı..

Yavaş yavaş evin etrafından yaklaşmaya başlamışlardı bu adam buraya gelmişse burada önemli birşey vardır önce konuşturup sonra intikam için infaz ederiz diye plan yaptılar..

Mucize dışardan gelenlerin kokularını almıştı ama ne olduğunu anlayamamıştı dışarı çıkıp etrafa bakmak için evden ayrıldı ve içeri girmek üzere olan iki tane iri yarı adamı farketti.

Birden korkarak koşmaya başladı okadar hızlı kosuyordu ki uçuyordu sanki hayvan..

İkisinin elinde de silahları vardı ama kapıya vurdular.

Avcı: Kimsiniz buyrun?

Ajan; İyi günler burdan geçiyorduk süt almak istedik ama sizden alabilirmiyiz sütünüz varmı acaba?

Avcı; Bekleyin lütfen bende fazla vardı size veririm onu geliyorum..

Kapıyı açıp elinde süt ile çıkmıştı..