Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm 10 "İHTİRASIN BEDELİ"

@a_lotus_1

Bugün içimde heyecan vardı çünkü annemi görecektim. Kokusu şuan burnumda tütüyordu. Hazırlanmış ve odadan çıkmıştım. Merdivenlerden indiğim sırada salondan çıkan Devran'ı gördüm. "Ben hazırım gidebiliriz." dedim. Beni baştan aşağı süzmüştü. "Git üstünü değiştir." dediği zaman büyük bir şaşkınlık yaşamıştım. "Neden? Annemlere gitmeyecek miyiz?" diye sordum. "Benim bir işim çıktı, sonra gideriz." demişti. "İyi sen gelme, ben tek giderim." dedim ve kapıya gitmek için hamle yaptım.

 

Devran'ın kolu beni durdurmuştu. Yüzümdeki öfkeyle ona başımı çevirdim. "Bırak kolumu!" diye sitem ettim. "Bensiz hiç bir yere gidemezsin!" diye sitem etmiş ve burnundan nefesini vermişti. "Bana ne yapacağımı söyleyemezsin." dedim.

 

İçim şuan öfkeyle dolup taşmıştı. Kolumu hışımla elinin arasından çektim. "Yukarı çık." dedi. "Hayır, ben annemlere gidiyorum. Sende ister gelirsin ister gelmezsin." dedim ve dışarı çıktım. Devran'da arkamdan gelmiş ve nefesini sesli bir şekilde vermişti. "Lan sen laftan anlamaz mısın?" diye sitem dolu bir sesle sormuştu. Ona aldırmadan yürümeye devam ettim. Gözlerim dolduğu zaman ellerimle gözlerimi silmiştim. "Nazen adamı deli etme!" diye sitem etse de onu duymazdan geldim.

 

Kendimi onun kucağında bulduğum zaman büyük bir şok yaşamıştım. "Bırak beni ne yapıyorsun!" diye sitem ettim. Düşmemek için boynuna tutunmuştum. "Ne yapayım laftan anlamıyorsun." demiş ve beni arabaya bindirmişti. Ona anlamayan gözlerle bakmıştım. "Hani senin işin vardı?" diye sorduğumda "Tek başına oraya gitmeni istemiyorum, o yüzden ben seni oraya bırakacağım." demişti ve arabanın kapısını kapatmıştı.

 

Devran arabayı çalıştırdığında arkama yaslandım ve yan tarafımdaki cama başımı çevirdim. Hafif esen rüzgar yüzümü yalayıp geçiyor, saçımdaki bir kaç teli havaya uçuruyordu. Devran müzik açmış ve ellerini direksiyonun üstüne hafif ritimlerle vurmaya başlamıştı. Başımı ona çevirip baktığımda bana kısa bir bakış atmıştı. Bazen iyiyken bazen kötü olabiliyordu. Bir anı bir anını tutmuyordu. Bazen ondan ölesiye korkarken bazen hiç korkmuyordum. Devran başını bana çevirdiği zaman göz göze gelmiştik. Gözlerimi hemen başka tarafa çevirmiştim.

 

"Tamam bakmıyorum, bana hayran olmaya devam edebilirsin." dedi. Söylediği sözlerle gözlerim kocaman olmuştu. "Ben sana hayran falan değilim, sen yanlış anladın." dedim. "Tabi canım kesin öyledir." dediğinde nefesimi burnumdan vermiştim. "Dicle ile aranızda ne var? O gün onu nereye götürdün?" diye sordum. Bana kısa bir bakış atmış "Benim ne yaptığım seni ilgilendirmez." demişti. "Ne demek ilgilendirmez. Sen benim kocam değil misin?" diye sordum. "Öyle miyim?" diye o da bana sormuştu. "Değil misin?" diye bu sefer ben ona sordum.

 

"Sana hesap vermek zorunda değilim." dediğinde "Bana bir açıklama yapmak zorundasın!" diye sitem ettim. Devran arabayı sağa çektiği zaman ona döndüm. "Evet açıklama bekliyorum." dedim. "Damarıma basma!" diye öfke dolu bir sesle konuştu. "Ortada damarına basacak bir durum yok. Sadece senden bir açıklama bekliyorum." dedim. "Onu bara götürdüm, oldu mu?" demişti. Bu sözlerle sarsılmıştım ve nefesimi verememiştim. İçime bir an da kıskançlık dalgası yayılmıştı. Devran arabayı çalıştırmış ve sürmeye devam etmişti.

 

Gerçekten böyle bir şey yapmış mıydı? Hem neden bu durum beni üzmüştü? Neden şuan çok kötü olmuştum?

 

"Gerçekten mi?" diye sordum. "Sadece şaka yapıyorum, onu evine bıraktım." demiş ve bana kısa bir bakış atmıştı. "Onunla aranda ne var?" diye sordum. "Hiç bir şey yok ve olmayacak." dediğinde "Onunla öpüştün ve onu elinden tutup götürdün!" diye sitem ettim. "Onu öpmem bir hataydı, özür dilerim." dedi. "Onun gibi olamadın derken ne demek istedin?" diye sordum. "Sadece onun gibi kendi istediğinle seninde beni öpmeni isterdim." demişti.

 

Araba annemlerin evinin önüne park edincen Devran'a bile bakmadan arabadan inmiştim. Kapının oraya gelince zile basmıştım. Devran yanıma geldiğinde bile sanki o orada yokmuş gibi onun olduğu tarafa bile bakmıyordum. Kapı açılmış ve annem kapı da belirmişti. "Anne ben geldim." dedim ve boynuna atladım. Kolları beni sarınca kokusunu içime çekmiştim. Gözlerim dolu dolu olmuştu. "Hoş geldin Nazen kızım." diyen annemin sesi titremişti. Geri çekildiğimde annemin gözlerinin de dolduğunu görmüştüm.

 

"Oğlum sende hoş geldin." diyen annem yanımda duran Devran'a bakmıştı. "Hoş buldum anne." diyen Devran annemin elini öpmüştü. "Hadi içeri geçin, dışarıda durmayın." demiş ve kenara çekilmişti. "Benim biraz işlerim vardı. Buraya Nazen'i bırakmaya geldim." diyen Devran'a bakmadan "Hadi anne içeri geçelim." dedim ve eve girdim. Salona girdiğim zaman Asiye ayağa kalkmış "Hoş geldin Nazen." demişti. "Hoş bulduk." dedim. Sesimdeki soğukluğu hissetmiş olacak ki geri yerine oturmuştu. "Bize halen daha kızgın mısın?" diye sordu. "Evet." dedim düz bir sesle.

 

"Abi hoş geldin." diyen Asiye ayağa kalkmış ve abisine sarılmıştı. "Hoş buldum." diyen Devran'a dönüp bakmıştım. "Abla hoş geldin." diyen kız kardeşimin sesiyle kapının girişine başımı çevirdim. "Hoş buldum güzelim." dedim ve yanıma gelen Buket'e sarılıp yanağına öpücük kondurdum. Kanepeye geçmiş ve oturmuştuk. "Nasılsın iyi misin?" diye sordum. "İyiyim abla sen nasılsın?" diye sormuştu. "Bende iyiyim güzelim." dedim.

 

"Ben artık gideyim." diyen Devran'a "Nereye gidiyorsun? Ama daha yeni geldin." diyen Asiye olmuştu. "Biraz işlerim vardı. Yengeni bırakmaya geldim." demişti. Yengeni kelimesini vurgulayarak söylemişti. Devran'a dönüp baktığımda bana göz kırpmış ve salondan çıkmıştı.

 

"Geleceğini bilseydim hazırlık yapardım." diyen anneme bakmıştım. "Ben sadece sizi görmeye geldim. Hem her şey harika olmuş ellerine sağlık." dedim. "Afiyet olsun kızım." dedi. Çatalıma batırdığım sarmayı büyük bir iştahla yiyordum. Tabağımdaki sarmaların çoğunu mideme indirmiştim. Asiye boş tabakları mutfağa götürdüğü zaman annem bana bakmış "Arat'ın vurulduğunu duydum." demişti. "Evet vuruldu." dediğim zaman sesim titremişti.

 

"Çarşıda annesiyle karşılaşmıştık, bugün taburcu olmuş." dedi. "Anne izin verirsen onu görmeye gitmek istiyorum." dedim. Annem tek kaşını kaldırmış ve suratıma bakmıştı. "Böyle bir şeye izin veremem." dedi. "Anne lütfen onu görmek istiyorum." dedim. "Kafayı mı yedin sen? Hem sen başkasıyla evlisin. Kocan böyle bir şey yaptığını duyarsa seni öldürür." demişti. "Buket'te gelsin, gider hemen döneriz." dedim. "Buket'in işi var. Sen git ama hemen gel." dediğinde yüzümde tebessüm oluşmuştu. Heyecanla yerimden kalktım ve annemin yanaklarına öpücük kondurdum.

 

İçimdeki heyecanla kapının ziline basmış ve beklemeye başlamıştım. Kapı açılmış ve Seher hanım kapıda belirmişti. Beni görünce küçük çaplı bir şok yaşamıştı. "Arat'ı görmeye geldim." dedim ve konuşmasına fırsat vermeden içeriye girdim. "Anne kim gelmiş?" diye soran Arat'ın sesi salondan geliyordu. "Ben geldim." dedim ve salona girdim. Arat'ın beni gören yüzü gülmüş, gözleri parlamıştı. "Nazenim hoş geldin." dediğinde "Hoş buldum." dedim ve ona doğru gittim. Kanepeye onun için yatak yapmışlardı. Arat'ta o yatağın içindeydi.

 

"Nasılsın iyi misin?" diye sordum. "Gördüğün gibiyim, sen nasılsın?" diye sormuştu. "İyi diyelim iyi olsun." dedim. Arat'ın elleri ellerimden tutmuş ve beni yanına çekmişti. Tuttuğum göz yaşlarım o an dökülmeye başlamıştı. Ellerini bana sarınca kokumu içine çekmişti. "Seni çok özledim." dediğinde sesi biraz boğuk çıkmıştı. "Bende seni özledim." dedim. Arat gözlerindeki yaşları silmiş, yüzüne tebessüm yerleştirmişti. "Yaran nasıl oldu?" diye sordum ve elimi sargı bezinin üstüne koydum. "Acıyordu ama sen dokununca geçti." dedi ve gülümsedi.

 

Kapıya doğru kısa bir bakış attığımda annesini görememiştim. Başımı Arat'a çevirdiğim zaman dudakları dudaklarımı öpmüştü. "Seni çok seviyorum." dedi ve kokumu bir kez daha içine çekti. Ellerini yüzümün iki yanına koyduğunda dudaklarını dudaklarımla buluşturmuştu. İçimdeki duygular birbirine karışmıştı. Dudaklarını öpmeye başladığımda her şey uçup gitmişti. Sadece onun dudaklarından huzur bulmak istemiştim. Elleri omuzlarımı ve sırtımı okşuyordu. Ağzımı açtım ve dilini içeri davet ettim. Dili içeri kayınca dilimle buluşmuştu. Arat'ın parfüm kokusu burnuma gelince o çok sevdiğim kokuyu içime çekmiştim.

Loading...
0%