@a_lotus_1
|
Ev büyük bir sessizliğe mahkum edilmişti. Herkes bir yere gitmiş ve bende odamda oturuyordum. Serhat ağa, Boran ve Harun şirkete gitmiş, Berfe hanım ve Kader, Rojda'nın yanına gitmişti. Aynadan kendime bakıp üstümü düzelttim ve odadan dışarı çıktım. Merdivenlerden inip salona gireceğim zaman Robin'i salona girerken görmüştüm. "Bunun bu saatte burada ne işi var?" diye kendi kendime sordum. Merdivenlerden inip salona girdiğim zaman Berfin'in ve onun oturup sohbet ettiklerini görmüştüm. "Robin senin burada ne işin var?" diye sordum.
Robin arkasını dönüp bana bakmıştı. "Babamı ziyarete geldim. Ama o evde yokmuş. Bende burada Berfin'le sohbet ediyordum." dedi. Onun adını söylerken de sonuna yenge kelimesini eklememişti. Berfin'in bakışları burada olmamdan rahatsız olmuş gibiydi. "Baban şirkette sende oraya git." dedim. Robin bakışlarını Berfin'den bana çevirmişti. "Beni kovuyor musun?" diye sormuştu. Oturduğu yerden kalkıp bana doğru yaklaşmış, yanıma gelince durmuştu. "Sen şansını kaybettin." demişti. Ona anlamayan gözlerle bakmıştım. "Senin yengem değil de benim sevgilim olmanı isterdim." deyip gülümsemişti.
Onun sözleriyle gözlerim kocaman açılmıştı. Kulaklarım ve ensem alev almış gibi yanıyordu. "Hadi bahçeye çıkalım." deyip ayağa kalkan Berfin, Robin'i kolundan tutup oradan çıkarmıştı. Az önce duyduklarım neydi? Peki Berfin'in Robin'e davranışları?
Yukarı odama çıkıp banyoya girmiştim. Kıyafetlerimi kirli sepetine atıp, duşun altına girdim. Soğuk su bedenimi yalayıp geçerken rahatlamıştım. Gözlerimi kapatıp kendimi denizde hayal etmeye başladım. Boran ve ben sahil kenarındaydık. İkimizden başka kimse yoktu. Şezlonga uzanmış elimdeki kokteyli yudumluyordum.
Mutlulukla gözlerimi açıp suyu kapatmıştım. Bornozumu üstüme geçirip duştan çıktım. Dolaptan bordo renginde bir elbise çıkarıp onu giydim. Başıma da siyah bir şal takmıştım. Gözlerime sürme çekip odadan çıktım.
Berfin'in odasından gelen seslerle durmuştum. Kalbim nedense küt küt atmaya başlamıştı. Nefesimi verip yutkunmuş ve kapının aralığından içeriye göz atmıştım. Gördüğüm manzara olduğum yerde çivilenmeme neden olmuştu. Robin ve Berfin yarı çıplak bir şekildeydi. Nefesimi vermiştim ama boğazımdaki yumru yutkunmama engel olmuştu. Onlar beni fark etmeden titreyen bacaklarımla merdivenlerden indim.
Şimdi ben ne yapacaktım? Bu duruma sessiz mi kalacaktım? Boran'ın bu ikisinin yaptıklarından haberdar olması lazımdı. Şimdi ben söylersem Robin beni kendisine iftira atmakla suçlardı. O yüzden elimde bir kanıt olması lazımdı. Aklıma gelenle geri dönmüştüm. Tabi yarı yolda Berfin'le karşılaşmayı beklemiyordum. Gözlerini kocaman açıp bana bakmıştı. "Bir yere mi gidiyordun?" diye sormuş sesindeki korkuyu gizleyememişti. "Dışarı çıkacaktım." dedim ve yanından geçtim.
Evden dışarı çıkmış ve en yakın bir parka gidip oturmuştum. Berfin bir zamanlar Boran'ı sevmiyor muydu? Robin'i görünce neden onun ağına düşmüştü. Robin'in amacı Boran'ın mutsuz olmasıydı. Berfin'i de diğer kıza yaptığı gibi kenara atacaktı. Çocuklardan biri salıncaktan düşmüş ve ağlamaya başlamıştı. Oturduğum banktan kalkıp çocuğun yanına gittin. Çocuğu yerden kaldırıp "Bir şeyin var mı?" diye sordum. Çocuk yüzündeki yaşları silip "Biraz canım acıdı." demişti. Etrafıma göz gezdirip "Senin annen nerede?" diye sordum. Çocuk elini kaldırmış ve parmağıyla bir yeri işaret etmişti. Onun gösterdiği yere baktığımda yanındaki kadınlarla çene çalan kadını görmüştüm.
Çocuğun elinden tutup annesine doğru gittim. "Burada oturmuş dedikodu yapacağına çocuğuna sahip çık." dedim ve kadına baktım. Kadın anlamayan gözlerle yüzüme bakıyordu. "Çocuğunu kaçırsalar, haberin olmayacak." dedim. Kadının bakışları çocuğuna kaymıştı. "Çocuğun salıncaktan düştü ama sen dedikodu yapmakla meşguldün." deyip orayı arkamda bırakmış ve yürümüştüm. Bazı insanlar gerçekten çocuk sahibi olmayı haketmiyordu. Hava bugün çok güzeldi ama benim moralim bozulduğu için eve geri döndüm.
Salon da ayakta durup birbirini öpen Robin'i ve Berfin'i görmeyi beklemiyordum. Berfin beni görünce Robin'i göğsünden itmiş ve kendinden uzaklaştırmıştı. "Siz ne yapıyorsunuz!" diye sitem ettim. "Bizi yanlış anladın." diyen Robin'e kaşlarımı çattım. "Neyini yanlış anlayacağım. Hiç mi utanmıyorsunuz!" diye bağırdım. "Rojin lütfen bağırma." diyen Berfin'in sesi titriyordu. Bakışlarımı ona çevirip "Boran senin ne haltlar çevirdiğini duysa bakalım ne yapacak." dedim ve odadan çıkacağım sırada Robin'in eli beni durdurdu.
"Boran'a hiç bir şey anlatmayacaksın." deyip gözlerindeki öfkeyle bana bakmıştı. Elinin arasındaki kolumu bir hışımla çektim. "Senin ne kadar adi biri olduğunu babanda öğrenecek dedim. "Kimse hiç bir şeyi öğrenmeyecek. Onlara tek kelime edersen, beni değil seni kapı dışarı ederler." demişti. Şok olmuş bir ifadeyle bize bakan Berfin olduğu yerde durmuştu. "Sen ne saçmalıyorsun?" diye sordum. Robin yüzündeki sırıtışla "Sen gördüklerini birine anlatırsan, onunla değil seninle yattığımı söylerim." demişti.
Bu sözleri beynime bir çivi gibi çakılmıştı. O an nefes alamadığımı hissetmiştim. Bacaklarım titremiş ve dengemi kaybetmiştim. Yere düşeceğim sırada Robin beni tutmuş ve kollarının arasına almıştı. Mavi gözlerindeki parıltıyı görmüştüm.
Elleri belimi tutup sıkmıştı. "Sen gördüğüm kızlar gibi değilsin, onlardan çok güzelsin." deyip yutkunmuştu. "Robin beni sevdiğini söylüyordun." diyen Berfin'e bakmıştık. Robin'in belimdeki ellerini tutup kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Ama o izin vermeyip beni kendine bastırmıştı. Berfin'e bakışlarını çevirmiş "Seninle işim bitti güzelim." demişti. Berfin tam ağzını açıp bir şey diyeceği sırada gözlerini kocaman açmıştı. Onun baktığı tarafa baktığımda kapıda Boran'ı görmeyi beklemiyordum. Kalbim göğüs kafesinin içinde küt küt atmaya başlamıştı.
Boran kaşlarını çatmış "Burada ne oluyor!" diye sitem ederek bize bakmıştı. Robin'in elleri arasından çıkıp "Boran." diye bilmiştim. Boran, Robin'e doğru adımını atmış "Benim karımın senin kollarının arasında ne işi var!" deyip sitem etmiş ve ona yumruk atmıştı. Robin ağzındaki kanı silmiş "Bir tek kollarımın arasında değil, altımda da çok güzel inliyordu." demişti.
Duyduklarım donmama neden olmuştu. Boran öfke dolu bakışlarını bana çevirmişti. Boğazımdaki yumru nefes almama engel olmuştu. "Rojin bu doğru mu!" diye sitem etmişti. Ağzımı açıp bir şey diyeceğim zaman Berfin'in sesi beni susturdu. "Evet onları yatakta bastım." demişti.
Başımdan aşağıya sıcak su dökülmüş gibi başım yanmaya başlamıştı. Boran'ın tokadıyla kendimi yerde bulmuştum. "Boran ben değil, Berfin onunla yattı!" deyip göz yaşlarımın arasından haykırdım. Göz yaşlarım yanaklarımdan yere damlıyordu. Boran bu sefer bakışlarını Berfin'e çevirmişti. "Hayır yalan söylüyor." diyen Berfin geri geri gitmeye başlamıştı. "Boran lütfen bana inan." deyip ayağa kalktım. Yüzümdeki göz yaşını silip "Ben sana hiç bir zaman ihanet etmedim." dedim.
Boran yüzündeki öfkeyle bana bakıp "Madem ihanet etmedin bu piçin kollarının arasında ne işin vardı!" diye sitem etti. Boğazımı temizleyip yutkundum. "Eve girdiğimde onları öpüşürken gördüm. Sana söyleyecektim ama onlar beni tehdit etti." dedim.
Boran öfke dolu bir sesle "Lan ben şimdi kime inanayım?" diye sormuştu. "Rojin yalan söylüyor." diyen Berfin onun yanına gitmişti. "Asıl sen yalan söylüyorsun. Robin'le yatan ben değilim sensin." dedim. "Yeter artık hiç bir şey duymak istemiyorum!" diyen Boran sitem etmiş daha sonra Robin'e dönmüştü. "Allah seninde belanı versin. Hayatıma girip hayatımı alt üst ettin." demiş ve ona vurmuştu. "Evet seni kıskanıyorum." diyen Robin yüzündeki öfkeyle ona baktı.
"Babamın ilk göz ağrısı, bütün kızların gözdesi Boran ağa! " deyip sitem etmişti. Boran nefesini sesli şekilde verip "Hayatıma kimi aldıysam ona yan gözle baktın. Senin gibi şerefsizi kardeş diye bağrımamı basayım!" diye bağırdı. "Ben hayatım boyunca senin gibi olmaya çalıştım. Seni sevdikleri gibi beni sevmediler." diyen Robin'e baktım.
"Adam gibi olsaydın senide severlerdi." diyen Boran nefesini verip "Bu evden defolup git bir daha gelme!" diye sitem etti. Robin bakışlarını ondan bana çevirip "Görüşürüz." demiş ve kapıdan çıkıp gitmişti. Başımı Boran'a çevirip baktığımda öfke dolu bakışlarını üzerimde hissetmiştim. "Seni hiç bir zaman affetmeyeceğim. Artık senden nefret ediyorum." deyip dışarı çıktı.
"Boran lütfen beni dinle." dedim ve onun peşinden gittiğim sırada kolumdaki el beni durdurdu. Berfin kolumdaki elini indirip "Artık sana inanmaz." deyip gülümsemişti. İçimdeki öfkeyle onun saçlarına yapışıp kafasını duvara vurmaya başladım. "Bırak beni ne yapıyorsun!" diyen ve ellerime tırnaklarını geçiren Berfin çığlık atıyordu. Berfin'in ağlamaktan şişmiş gözlerine bakıyordum. Nedense bir nebze olsun rahatlamıştım. Burnundan akan kanı silip bana saldırmıştı. Ellerinin arasındaki saçlarımı kurtarıp onu iktirmiştim. Berfin duvara çarpıp yere düşmüştü. |
0% |