Monica gözünde yaşlarla bana bakıyordu. "Lütfen gitme Nico ben seni seviyorum." demişti. Nefesimi sesli bir şekilde verip "Gitmem lazım bitanem." deyip yutkundum. Monica ağlamaya başlamıştı. "Lütfen gitme beni bırakma." diye bilmişti. Onun karşısına geçip elinden tuttum ve gözlerinin içine bakıp "Ben bir seri katilim dün gece birini öldürdüm." demiştim. Monica'nın gözlerindeki o an ki korkuyu görebiliyordum. Monica yutkunup "Bana da zarar verecek misin?" diye sormuştu. Ona gülümsedim ve ellerimle boynundan tutup "Sana asla zarar vermeyi düşünmedim." deyip alnına öpücük kondurmuştum.

"Nico lütfen yanımda kal." diye göz yaşları içinde konuşmuştu. Yüzünü ellerimin arasına alıp "Gitmem lazım bebeğim." deyip dudaklarına öpücük kondurup ayağa kalkmıştım. Monica elimden tutup "Ben sana kısa zamanda bağlandım." deyip yutkunmuştu. Nefesimi verdim ve hiç bir şey demedim. Monica ayağa kalkmıştı. "Ben zaten senin seri katil olduğunu biliyordum." demişti. Ona tek kaşımı kaldırıp baktım. "Nasıl?" diye sordum. "Sosyal medyalarda senin ve bir kızın fotoğrafları var." dedi ardından "Gece kulübünde ışığın altında seni tanıyamadım ama sonra eve gelince seni tanıdım. Başta belki bana da zarar verirsin sandım. Ama sen bana zarar vermedin." demişti.

Onun omuzlarını tutup kendime çektim ve dudaklarını öpmeye başladım. Monica'da öpücüğüme karşılık veriyordu. Nefes almayı unutmuştum ve iştahla onun dudaklarını öpüyordum. Nefes almak için geri çekilip yutkundum. "Ben sana asla zarar vermeyi düşünmedim." dedim ardından "Seni de tebrik ediyorum benden korkmadın." dedim. Monica boğazını temizleyip "Çünkü sana aşık oldum." demişti. Bu kızı kısa zaman da bende sevmiştim ve onu bırakıp nasıl gidecektim bilmiyordum.

"Ne yalan söyleyeyim bende seni sevdim." diye bilmiştim. Monica yüzündeki mutlu bir ifadeyle bana bakmıştı. "Bak ben bir hastane de staj görüyorum. İstersen sana oradan istediğin malzemeleri getiririm." dedi. Aslında bu söyledikleri bana mantıklı gelmişti ve artık iz bırakmak istemiyordum. "Peki öldürdüğüm o fahişe ne olacak?" diye ona sordum. Monica bana bakmış "O zaten bir fahişe kimse onun neden öldürüldüğünü umursamaz." demişti.

"Aslında benim için yapacağın bir şeyler var." demiştim. Monica yutkunup "Ne olursa yaparım yeter ki yanımda kal." demişti. Nefesimi alıp verdim. "Ben sana bir liste vereceğim sende o listedeki malzemeleri bana getireceksin." dedim. Monica başını sallayıp "Tamam sevgilim." demişti. Ona baktım ve yutkunup "Bana Nico demen hoşuma gitti bana bundan sonra öyle dersin." deyip onu kendime çektim ve boynundan öpüp onun kokusunu içime çekmiştim. Monica'da boynuma öpücük kondurup benim kokumu içine çekmişti.

Listeyi hazırlayıp ona vermiştim ve o da dediğim malzemeleri almaya gitmişti. Kanepeye oturup arkama yaslanmıştım. Monica'nın telefonu önümdeki sehpanın üstündeydi. Telefonu elime aldım ve Angela'nın ezbere bildiğim numarasını tuşlayıp araya bastım ve telefonu kulağıma götürdüm. Telefon bir kaç çalıştan sonra açılmıştı. "Alo Angela benim Nicolas." dedim. "Nicolas nasılsın bu arada bu numara kimin?" diye sormuştu. "Ben iyiyim bu numara da bir arkadaşımın." deyip yutkundum.

"Angela sen daha Avusturya'da mısın?" diye sormuştum. "Evet ama en kısa zaman da senin yanına geleceğim." demişti. "Hayır buraya gelme." diye bildim. "Neden yoksa artık beni unuttun mu?" diye sormuştu. "Angela seni tabiki unutmadım." demiştim. "O zaman neden benim oraya gelmemi istemiyorsun?" diye sordu. "Sen seçimini çoktan yaptın ve bende kendime bir kız arkadaş buldum." dedim. "Nicolas ben seni seviyorum." demiş ve ağlamaya başlamıştı. Nefesimi alıp verdim. "Sonra konuşuruz kapatmam lazım." dedim ve telefonu kapattım.

Benim yanıma geleceğini söyleyen biri halen daha o adamın yanındaydı. Elimdeki telefon çalınca arayana baktım. «Angela» arıyordu. Meşgule attım ve telefonu tamamen kapatıp önümdeki sehpanın üstüne koymuştum. Kanepeye biraz uzandım ve olduğum yerde uyuya kalmıştım. Gözlerimi açtığımda etraf kararmaya başlamıştı. Ayağa kalkıp ışıkları açtım ve oda da volta atmaya başladım. Duvardaki çerçeveler de fotoğraflar vardı. Monica ve sanırım ailesinin fotoğrafları.. Mutfağa gidip ışığı açtım ve buz dolabını açıp içinden viski şişesini çıkarıp dolap kapağını kapattım.

Bir bardak alıp masaya oturdum. Şişedeki viskiyi bardağa doldurup bir yudum aldım. Önümde ki paketten sarılmış sigara çıkarıp yaktım. Sigara paketime bir kaç esrar sarıp koymuştum. Arada onları çıkarıp içiyordum. Dış kapı açılma sesini duydum. Monica sonunda gelmişti. "Nico bitanem ben geldim." diye bana seslenmişti. "Mutfaktayım bitanem gel." deyip ona seslendim. Monica elinde poşetlerle mutfağa yanıma gelmişti. Poşetleri masaya koymuş ve geçip yan tarafımdaki sandalyeye oturmuştu. Elimdeki sigarayı küllüğe koyup poşetlerin içine baktım.

Monica nefesini verip "Umarım bunları aldım diye başım belaya girmez." dedi ve gülümsedi. "Umarım." dedim ve bende ona güldüm. Monica küllükteki sigaraya bakıp "Bu ne sigaraya benzemiyor?" demişti. Sigarayı elime alıp bir fırt çektim ve dumanı havaya üfleyip "Sigara değil zaten esrar bu." dedim. Monica yutkunmuş "Bana da ver. Bende tadına bakayım." demişti. Sigarayı ona uzattım. Elimden alıp dudaklarının arasına koyup dumanı içine çekmişti. "Tadı güzelmiş." deyip sigarayı bana geri verdi. Monica masada duran bardağımı eline alıp içkiden de bir yudum almıştı. Elimi çenesine koyup dudaklarını öptüm. "Senin kadar güzel değil." deyip ona göz kırpmıştım.

Monica gözlerindeki parıltıyla bana bakıp "Gerçekten beni güzel mi buluyorsun?" diye sordu. Aslında Monica tatlıydı ve bu tatlılığı yüzüne yansımıştı. Angela gibi güzel değildi mesela ama bunu ona söyleyemezdim. Ona bakıp gülümsedim. "Tatlısın ve bu güzelliğini ortaya çıkarıyor." dedim. Yüzünde tebessüm oluşmuştu. "Sende çok yakışıklısın." demişti. "Yarın yine ava çıkacağım ama bu sefer çok farklı olacak getirdiğin neşter ve eldivenler bana çok yardımcı olacak." demiştim. Monica bana bakıp "Seninle gelmek isterdim ama yarın staj için hastanede olmam lazım." demişti.

Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. "Aslında sen bu işlerden uzak dursan senin için daha iyi." dedim. Monica kaşlarını çatıp "Aslında test yapmış olurum fena mı." dedi. Ona gülümsedim. "Doktor olmak istiyorsan seve seve öğretirim." deyip güldüm. Monica'da bu lafıma güldü ve ayağa kalkıp "Telefonumu salonda unutmuşum." deyip telefonu almaya gitmişti. Kısa süre içinde tekrar mutfağa dönüp "Telefon kapanmış. Şarjımı bitti acaba?" demişti. Boğazımı temizleyip "Hayır ben kapattım. Bir arkadaşımı aramıştım. O beni tekrar aramak isteyince kapattım." dedim.

Monica tek kaşını kaldırıp "Bu arkadaşın o haberlerde gördüğüm kız mı yoksa?" demişti. Monica'ya bakıp hiç bir şey demedim. Gözlerindeki kıskançlığı görmüştüm. Bu kız çok zekiydi ve benim çok işime yarayacaktı. Monica telefonunu açıp kaşlarını çattı. "Sana mesaj gelmiş." deyip yutkunmuştu. Ayağa kalktım ve elinden telefonu alıp mesaja baktım. «Nicolas beni böyle bırakma lütfen. Seni seviyorum biliyorsun lütfen bana bir şans ver. En kısa zamanda yanına geleceğim seni seviyorum görüşürüz.» yazıyordu. Mesajı gönderen Angela'dan başkası değildi.

Başımı telefondan kaldırıp Monica'ya baktım. "Artık onu sevmiyor musun?" diye sormuştu. Dudağımı büzdüm ve ona bakıp "Şuan onun hakkında konuşmak istemiyorum." dedim. Tezgaha gidip kendime su doldurup içmiştim. "Ben şuan sadece uyumak istiyorum." dedim ve mutfaktan çıkmıştım. "Yemek yemeyecek misin?" diye seslenen Monica'ya "Ben aç değilim." dedim. Yatak odasına gidip kendimi yatağa atmıştım. Bir an da nedense canım sıkılmış ve moralim bozulmuştu. Monica mutfakta kendine bir şeyler hazırlıyordu. Bende yataktan kalkıp üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp tekrar yatağa girip gözlerimi kapatmıştım.