@a_lotus_1
|
Siyah kıyafetlerimi giyip siyah bir şapka takıp evden çıkmıştım. Biraz yürüdükten sonra boş bir sokakta marketin önünde bir genç kadına rastlamıştım. Kaldırımda öylece duruyordu. Biraz yakınına gidip durdum ve ona bakıp "Merhaba" dedim. Kadın başını kaldırıp bana bakıp "Merhaba." demişti. Ona gülümsedim ve sigara paketimi çıkarıp bir sigara yaktım. Dumanı içime çekip ardından geri dışarı üfledim. "Sanırım buralı değilsiniz." diyen kadına baktım. Başımı sallayıp "Turistim." dedim. Kadının gözleri ilgiyle parlamıştı. "Hangi şehirden geldiniz?" diye sormuştu.
Boğazımı temizleyip "Paris" demiştim. Kadın gülümsedi. "Oraya gitmeyi çok isterdim." dediğinde ona gülümsedim. "İstersen bir gün gel misafirim ol." demiştim. Kadın başını sallayıp "Çok memnun olurum." demiş ve elini uzatmış "Ben Carmen." demişti. Bende elimi uzatıp "Bende Drake." deyip güldüm. İsmimi değiştirmiştim. "Benim gitmem gerek sizinle tanıştığıma memnun oldum." diyen Carmen'e "İsterseniz size numaramı vereyim konuşuruz." demiştim. Carmen gülüp "Olur." dedi ve telefonunu çıkardı. Numaramı söylediğimde numaramı telefonuna yazıp kayıt etmişti. Gülümsedim ve "Görüşürüz." deyip markete girdim. Markette alışveriş yaptıktan sonra eve geri dönmüştüm.
Monica sabah erkenden hastaneye gitmişti. Şapkamı çıkarıp vestiyere asmıştım ve aldığım şeyleri mutfağa götürmüştüm. Poşetten aldığım dondurmalı pasta kutusunu çıkarıp açmıştım. Mutfak dolabından bir çatal alıp oturma odasına girmiştim. Sehpanın üstünde duran Monica'nın laptopunu açıp skype uygulamasını indirip kendime bir hesap açmıştım. Buradan daha kolay kurban bulabilirdim. Nefesimi verip arkama yaslandım. Pastadan bir çatal alıp tadını çıkararak yemeye başlamıştım.
Skype'den bir bildirim gelmişti ve tıklayıp açtım. Jolie diye birinden istek gelmişti. Hemen ekledim ve «Merhaba.» yazıp gönderdim. Jolie hemen cevap yazmıştı. «Merhaba.» Yüzümdeki sırıtışla «Nerelisin?» diye yazdım. Hemen cevap gelmişti. «Manila peki sen nerelisin?» diye sormuştu. «Paris.» diye kısa bir cevap yazmıştım. Anında cevap yazmıştı. «Çok güzel oraya bayılıyorum.» «Hım hiç geldin mi?» diye yazıp gönderdim. Yine anında cevap vermişti. «Evet bir kaç kez oraya geldim.»
Parmaklarım klavyenin üstünde çok hızlı hareket ediyordu. «İnmayacaksın ama şuan bende Manila'dayım.» diye yazıp göndermiştim. Bir dakika içinde cevap yazmıştı. «Hadi canım çok sevindim.» Bende açıkcası çok sevinmiştim. «İstersen görüntülü konuşalım ister misin?» diye yazıp göndermiştim. Bir kaç dakika cevap yazmadı. Sanırım düşünüyordu.
Sonunda bir cevap gelmişti.» Olur ama bana bir kaç dakika ver.» demişti. «Tamam.» diye kısa bir cevap yazmıştım ve arkama yaslandım. Beş dakika sonra skypeden görüntülü arama gelmişti ve nefesimi verip açtım. Kızıl saçlı bir kız karşıma çıkmıştı. Kızın gözleri maviydi. Bana el sallayıp "Tekrar merhaba Drake" demişti. Hesabımın isim kısmına Drake yazmıştım. Bende ona gülümseyip "Merhaba Jolie canım."dedim. "Çok yakışıklıymışsın." deyip güldü. "Sende çok güzelsin tatlım." demiştim. Jolie çok utangaçtı ve gözlerimin içine bakamıyordu.
Bu da benim işime gelmişti. Çünkü dikkatli bakarsa belki beni tanıma ihtimali yüksekti. "Kaç yaşındasın?" diye sordum. Boğazını temizleyip "22" dedi ardından "Peki sen kaç yaşındasın?" diye sordu. "Bende 28." dedim. "Güzel." deyip gülümsemişti. "Seninle canlı olarak konuşmakta isterdim." demiştim. Jolie tek kaşını kaldırıp "Daha erken değil mi?" diye sormuştu. "Buradan olmuyor yüz yüze gelirsek daha iyi olur." deyip ona göz kırptım. Jolie gülümsemişti.
Arkadan annesinin sesi geliyordu ve kızı çağırıyordu. "Benim gitmem lazım annem çağırıyor sonra görüşürüz." demişti. Başımı sallayıp "Tamam görüşürüz." deyip el salladım ve kapattım. Arkama yaslanıp pastamı yemeye devam etmiştim. Aklıma Angela gelmişti ve nedense onu özlemiştim. Telefonumu cebimden çıkarıp Angela'nın numarasını tuşladım ve araya basıp telefonu kulağıma götürdüm. Telefon uzun bir çalıştan sonra nihayet açılmıştı. Nefesimi verip "Alo Angela seni özledim." demiştim.
"Nicolas bende seni özledim." diyen Angela'nın sesi titremişti. "Bu numara kimin?" diye sormuştu. "Benim yeni numaram." dedim ardından "Angela beni seviyorsan buraya gel. O adamla artık olmanı istemiyorum." dedim. "Nicolas sen buraya gelsen olmaz mı?" demişti. "Ben değil sen geleceksin." deyip yutkundum. Şuan karmaşık bir duygu içerisindeydim. Bir tarafta Angela bir tarafta Monica elim kolum bağlıydı. Nefesimi verip "Angela son kez söylüyorum geleceksen buraya gel gelmeyeceksen söyle." dedim. "Adrian beni göndermiyor." dedi. Duyduklarımla kaşlarımı çatmıştım. "Ne demek seni göndermiyor!" diye sitem ettim.
Nefesimi sesli bir şekilde verip "Oraya gelirsem o adamın kafasını kopartırım!" diye bir kez daha sitem etmiştim. "Nicolas lütfen sakin ol." demişti. "Hayır sakin falan olmayacağım. O piç kim oluyor da senin yerine her şeye karar veriyor." diye kızmıştım. "Neyse Angela kapatıyorum bu seni son arayışımdı kendine iyi bak." deyip onun bir şey demesine izin vermeden telefonu kapatmıştım. Adrian kim oluyordu da onun yerine her şeye karar veriyordu. Sigara paketinden bir sigara alıp yakmıştım. Dumanı içime çekip bu sefer burnumdan vermiştim. Ayağa kalkıp volta atmaya başlamıştım. Canım sıkılmıştı ve ev üstüme üstüme geliyordu. Telefonum çalıyordu. Arayana bakmama gerek bile yoktu. Telefona mesaj geldiğinde kanepeye oturup elime telefonumu aldım ve mesajı açtım. «Nicolas sensiz yapamam ama beni de anla. Biz seninle en kısa zamanda yine bir araya geleceğiz.» diye yazmıştı. Artık şuan ne düşüneceğimi bile bilmiyordum. |
0% |