Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Bölüm 4 "SÜRTÜK"

@a_lotus_1

Kuş sesleri yeni günün habercisi gibi dallardan dallara konup ötüp duruyorlardı. Biz yine yollara düşmüştük. Ve ben çok yorulmuştum. "Daha ne kadar gideceğiz? Keşke bir arabamız olsaydı!" diye sitem ettim. Önden yürüyen Nicolas bana baktı. "Biraz daha dayan." dedi. Sonra yanıma gelip kolunu bana sardı ve yürümeme yardım etti. İkimizde oradan aldığımız kıyafetleri giymiştik. Kendi kıyafetlerimizi de orada bırakmıştık. Ben sadece sırt çantamı almıştım.

 

"Keşke senin arabanı orada bırakmasaydık." dedim. Nicolas'ta yorulmuştu ve durup biraz dinlendi. "Bırakmamızı sen istedin." demişti. Yürümeye devam ettik. Başımı ona çevirdim. "Bağ evinin garajın da araba vardı onu alsaydık ya." dedim.

 

"Onu bende düşündüm ama sonra arabayı tanıyan çıkar ve başımız belaya girer diye almadım." dedi. Biraz daha yürüdük sonunda otobana gelmiştik. Arabalar hızla önümüzden geçiyordu. Nicolas'a döndüm. "Otostop çekelim." dedim. "Başka seçeneğimiz mi var?" dedi. Elbisenin eteğini biraz yukarı kaldırdım. Elimi uzatıp baş parmağımı kaldırdım. Beni böyle gören Nicolas "Buna gerek var mı?" demişti. Sanırım beni biraz kıskanmıştı. Ona aldırmadan arabaları durdurmaya çalıştım.

 

Ama kimse durmuyordu. Nicolas'ın yanına gittim. "Kimse durmuyor lanet olsun." dedim ve gözlerimi devirdim. Bana baktı ve sırıttı. "Biri mutlaka duracaktır. Beklemeye devam edelim." demişti. Tam bir saat sonra neyse ki bir araba durmuştu.

 

Arabanın içinde bir kadın vardı. Kadın direkt Nicolas'a bakmıştı ve bu beni sinir etmişti. Nicolas açık cama yaklaşıp "Arabamız bozuldu ve buraya kadar yürüdük. Telefonlarımızın da şarjı bitti. Telefonunuzu kullanabilir miyiz?" demişti. Kadın daha sonra bakışlarını bana çevirdi. Kadına gülümseyip elimi salladım.

 

Kadın çantasından telefonunu alıp Nicolas'a uzattı. Nicolas sanki bir yeri arıyor gibi yaptı. Ardından telefonu kaldırıp "Lanet olsun çekmiyor." deyip telefonu bana attı ve arabanın ön yolcu kapısını açıp arabaya bindi. Bende arka koltuğa geçmiştim. Kadın neye uğradığını şaşırmıştı. "Neler oluyor?" deyip bize baktı. Nicolas cevap vermek yerine kadının kafasını önündeki direksiyona vurdu. Kadının burnu kanamıştı ve ağlamaya başladı. "Ne olur bana zarar vermeyin. Ne isterseniz yaparım." demişti. Ah zavallı hayatta kalmak için nasılda yalvarıyordu.

 

Nicolas kadını oturduğu yerden çekip kucağına aldı ve bana dönüp "Buraya gel ve arabayı sür." dedi. Arabadan inip hemen ön tarafa geçtim. Arabayı çalıştırdım ve gaza bastım. Kadın ağlıyor ve titriyordu. Nicolas kadının sarı saçlarını okşuyor "Sakin ol sana zarar vermeyeceğiz." diyordu. Bende göz ucuyla onlara bakıyordum. Kadının yüzünü kendine çevirmiş ve pembe rujlu dudaklarını öpmeye başlamıştı. O an içim öyle bir öfke dolmuştu ki nefesimi sesli bir şekil de vermiştim.

 

Nicolas geri çekilip göz ucuyla bana bakmıştı. Sanki kasıtlı olarak sırf ben kıskanayım veya sinir olayım diye yapıyordu. Nicolas kadına bakıp "Seninle yatmak istiyorum." dedi. Bunu duyan kadın ve ben şok olmuştuk. Kadının gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Nicolas sırıtıp "Sen ne isterseniz yaparım demedin mi?" dedi ve onun dudaklarına öpücük kondurdu. Kadın kafasını salladı ve yutkunup "Olur." dedi.

 

Nefesimi burnumdan verdim. "Sağa sap" diyen Nicolas'a baktım ve orman yoluna girdim. Bir kaç dakika sonra çok tenha kimsenin olmadığı bir yere gelmiştik. "Dur burada." dedi. Yavaşlayıp durdum ve el frenini çektim. Nicolas bana dönüp "Arabadan in." dedi.

 

Hiç hoş olmayan bir ifadeyle ona bakıp "Adi piç." dedim ve kapıyı açtım. Nicolas kahkaha atmaya başlamıştı. Arabanın kapısını çarparak kapattım. Onların beni görmeyeceği ama benim onları göreceğim bir mesafeye gittim. Çantamdan Nicolas'ın sigara paketini alıp içinden bir dal sigara çıkarıp yaktım. Nicolas yolcu koltuğunu geriye doğru yatırmış ve kadını altına almıştı. Ardından öpüşmeye başlamışlardı. Kadının da hoşuna mı gidiyordu? Çünkü Nicolas'ın ensesini okşuyordu. "Pis sürtük. Seni Nicolas'a bırakmadan kendi ellerimle öldüreceğim." dedim.

 

Nicolas şimdi de kadının içine girmiş ve onu becermeye başlamıştı. Biraz yakınlarına gittiğimde Nicolas beni fark etmiş ve bana sırıtmıştı. "Piç." dedim ve sigaramı içmeye devam ettim. Sonunda Nicolas arabadan inip yanıma geldi. "Film nasıldı?" diye sorup gülmeye başladı. "Dalga geçme" deyip ona ters ters baktım. Nicolas dudaklarıma öpücük kondurmuştu.

 

Daha sonra birlikte arabaya doğru gittik. Arabanın ön yolcu tarafındaki kapıyı açtım ve kadına bakıp "Çık." dedim. Kadın korkmuş gözlerle bana ardından Nicolas'a baktı. Nefesimi sesli şekilde verip "Çabuk çık şu lanet olası arabadan!" diye bağırdım. Kadın irkildi ve itaatkar bir şekilde arabadan çıktı. Kadının saçlarından tutup yüzünü kendime çevirdim. Tek kaşımı kaldırdım. "Hoşuna gitti mi erkeğimle yatmak." dedim. Kadın korkmuş gözlerle yüzüme bakıyordu.

 

Kadının suratına öyle bir tokat atmıştım ki gözlerinden yaş gelmişti. Yüzünde ise parmaklarımın izi kalmıştı. Kadın yutkunup gözlerini Nicolas'a çevirdi. "Ama o istedi." diye ağlamaya başladı. "O sana kendini öldür dese öldürecek miydin!" diye sitem ettim. Ardından kadını Nicolas'a ittim. "Tut şunu." dedim.

 

Çantamı yere koyup içinden bandımı çıkardım. Bu bant benim herşeyimdi.. Kadının telefonu çantamda duruyordu. Telefonu yere attım ve ayaklarımın altına alıp paramparça ettim. "Ne yapıyorsun?" diye soran kadına ters bir bakış attım. Telefon parçasını elime alıp bir köşeye fırlattım. Daha sonra bandı alıp Nicolas'ın elleri arasındaki kadının önce ağzını bantladım. Kadın kendini yere düşürdü ve direnmeye çalıştı. Ama Nicolas eğilip kadının kollarını öyle bir sıktı ki gözlerinden yaş geldi. Kadın bana korku dolu gözlerle bakıyordu. Sonra kafasını kaldırıp Nicolas'a baktı. Sanki beni kurtar der gibi..

 

Ardından kadının ellerini de bantladım. Kadın gözündeki yaşlarla bize bakıyordu. "Onu yatır." dedim. Nicolas dediğimi yaptı ve kadını yere yatırdı. Kadın kendini Nicolas'ın ellerinden kurtarmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Çantamdan bıçağımı çıkardım ve yukarı kaldırdım. "Bak bebeğim bu benim yeni oyuncağım." deyip güldüm. Kadın bıçağı görünce şok olmuş ve korkmaya başlamıştı.

 

İşte o korku beni daha güçlü yapıyordu. Kadın kafasını iki yana sallamaya başlamıştı. Sanki ağzının içinden bir şeyler diyordu ama biz ne yazık ki onu duymuyorduk. Kadının yanına diz çöktüm ve akan göz yaşlarını sildim. "Ağlama ama mutlu ol. Bu lanet olası dünyadan kurtulacaksın." deyip kahkaha attım.

 

Nicolas kadının kollarından tutuyordu. Nicolas'a bakıp göz kırptım. Nicolas'ta bana gülümsemişti. Kadının üzerine tam beline oturdum. "Erkeğim seni becerirken zevk aldın mı?" diye sordum. Kadın başını korkuyla iki yana salladı. Ağzındaki bant inip kalkıyordu. Bıçağı göğüs bölgesine getirip elbisesini kesmeye başladım. Kadın ne yaptığıma bakıyordu.

 

Sütyenini de tutup kestim. Beyaz dolgun göğüsleri ortaya çıkmıştı. Elimle göğüslerini tutup sıktım. Kadın acıyla kıvranıp gözlerimin içine baktı. Bıçağı iki elimin arasına alıp havaya kaldırdım. Kadının gözleri bıçağa gitmişti. Altımdan çıkmak için uğraşıyordu. Ardından bıçağı hızla indirdim. Bıçak kadının göğsüne girmişti. Korku dolu gözlerle bıçağa bakıyordu.

 

Bıçağı çektim ve bir kez daha saplayıp çektim. Kadın debeleniyordu ve vücudu titremeye başlamıştı. Bu sefer o beyaz göğüslerini parçalarcasına bıçağı saplamaya başladım. O güzel ve dolgun göğüslerden geriye param parça et parçası kalmıştı. Ne kadar iğrenç bir görüntüydü. Kusmamak için kendimi zor tuttum. Nicolas'a dönüp baktım. "İşte senin becerdiğin sürtük." deyip kahkaha attım. Sonra kadının üzerinden kalktım. Kadın artık haraket etmiyordu ve göğüs bölgesinden kanlar akıyordu. Bıçak da ki kanı kadının kıyafetine silip bıçağımı çantama koydum.

 

Arabaya gittim ve kadının çantasını bulup karıştırmaya başladım. Nicolas'ta yanıma gelmişti. Çanta da makyaj malzemeleri, kulaklık, şarj cihazı, ev anahtarları ve parfüm şişesi vardı. Sonunda kadının cüzdanını bulup açtım. İçinde kadının kimliği vardı. Adı 'Violet' miş. Cüzdanda ne kadar para varsa alıp cüzdanı tekrar çantaya koydum. Parayı Nicolas'a verdim. Çantayı da bir köşeye attım.

 

Üzerimdeki kan izlerini ona gösterip "Böyle hayatta gezemem." dedim. "Sana kıyafet bulmak lazım. Belki arabada bir şeyler bulurum." demiş ve arabayı aramaya başlamıştı. Bir kaç dakika sonra elinde alışveriş poşediyle gelince şaşırmıştım. "Bu nereden çıktı?" dedim. "Arka tarafta koltuğun arasında yerdeydi." dedi. "Sürtük bana bir iyilik yaptı." dedim ve gülmeye başladım. Poşeti elinden alıp içine baktım. İçindeki pembe elbiseyi elime aldım.

 

Elbiseyi ona atıp "Benim için tutar mısın?" dedim. Nicolas elbiseyi havada kapmıştı. Üzerimdeki elbiseyi çıkarıp bir kenara attım. Nicolas'a bakınca beni süzdüğünü gördüm. Nicolas yanıma gelip boşta kalan eliyle belimden tutmuştu. Dudaklarıyla dudaklarımı öpmeye başladı. Ellerimi ensesine koydum ve öpüşmeye başladık.

 

Kalbim heyecandan ve zevkten deli gibi atıyordu. Nicolas geri çekilip "Hadi giyin de gidelim." dedi. Elinden elbiseyi aldım ve giydim. Kısa bir elbiseydi ama üzerime tam oturmuştu. Nicolas ıslık çalıp "Taş gibi oldun." dedi ve dudağıma öpücük kondurdu. Çantamı aldım ve arabaya bindik. Nicolas arabayı çalıştırıp gaza basmıştı. Kısa süre içinde orayı terk etmiştik...

Loading...
0%