@a_lotus_1
|
Derin bir uykudan sonra uyanıp gerindim ve koltuğa oturdum. Nicolas halen daha arabayı sürüyordu. Dikiz aynasından bana bakıp "İyi uyudun mu?" dedi. "Evet bu uyku çok iyi geldi." dedim ardından "Kaç saat sonra varırız." diye ekledim. "Tahminen bir kaç saat sonra." dedi. Camdan baktığımda havanın karardığını gördüm. "Sağa çek araba sürme sırası bende." dedim. "Tamam bebeğim." deyip arabayı sağa çekti.
Ben arabadan inince Nicolas sağ koltuğa geçmişti. Sürücü koltuğuna geçtim ve arabayı çalıştırdım. Ona kısa bir bakış atıp "Uyu biraz istersen sende yoruldun." dedim. Nicolas başını sallayıp koltuğu hafif geriye yatırdı ve gözlerini kapattı. Araba sürmek çok güzeldi. Umarım bir gün kendi arabamı alırdım. Bahçeli bir ev.. Bahçede koşuşturan iki çocuk. Bir kız bir erkek.. Ama hayallerim hep hayal olarak kalacaktı biliyordum.
Müziği açıp sesini kıstım. Şarkıya eşlik etmeye daha doğrusu mırıldanmaya başladım. Önümdeki direksiyona parmaklarımla ritim tutuyordum. Sonunda «Arizona'ya hoş geldiniz» diye yazan bir tabela göründü. Nicolas'a kısa bir bakış attığımda uyandığını gördüm. "Geldik mi?"diye sordu "Evet sonunda." deyip ona gülümsedim. Nicolas'ta bana gülümseyip "Bekle bizi Arizona biz geliyoruz." deyip ıslık çaldı. Onun bu hareketine güldüm. "Bunun şerefine içelim mi?" dedim ve ona kısa bir bakış attım. "Olur gecelere akalım." dedi ve sırıttı.
"Sonra da kalmak için bir otel odası tutmamız lazım." dedim. Nicolas tek kaşını kaldırıp "Arabada da uyuruz." dedi. "Her yerim tutulacak sonra olmaz." dedim. "Ben sana masaj yaparım." demiş ve bana göz kırpmıştı. Yarım saat sonra bir gece kulübünün önüne gelmiştik. Nicolas'la arabadan inip gece kulübüne girmiştik. İçerisi duman altıydı. İnsanlar çılgınlar gibi eğleniyordu. Bara gittik ve taburelere oturduk. İki bira söyledik. Etrafıma bakmaya başladım. Siyahi bir kız Nicolas'ı gözleriyle yiyor gibi bakıyordu. "Bak şu siyahi kız seni kesiyor." dedim. Nicolas'ta o tarafa kısa bir bakış attı. "Çıtır güzelmiş." dedi.
"Sıradaki kurbanımız bu çıtır olsun mu?" diye sordum. Nicolas diliyle dudaklarını yalayıp "Güzel poposunun tadını çıkardıktan sonra neden olmasın." dedi ve gülümsedi. "Ben gideyim o zaman seni tek görünce avcısına gelsin." deyip kalktım. Bardağımı elime alıp boş bir masa bulup oturdum. Bardağımdan büyük bir yudum içip etrafıma bakındım. Müziğin ritmiyle ellerimi yukarı kaldırdım. "Çoştur ortamı dj." deyip Dj'ye baktım. Dj'de bana gülüp müziği coşturmuştu.
Bardağımı kafama dikip masadan kalktım. Dans pistine gidip dans etmeye başladım. Sarışın bir adam yanıma geldi. "Birlikte dans edelim mi?" diye sormuştu. Ona başımı sallayıp "Neden olmasın." dedim ve güldüm. Beraber dans etmeye başladık. Göz ucuyla bara baktım. Siyahi kız Nicolas'ın yanında yerini almış, onun anlattıklarına gülüyordu. Bu son gülüşün olacak bebeğim.. "Ne içmek istersin?" diyen adama döndüm. "Margarita." dedim. Adam başını salladı ve gülümseyip "Hemen alıp geliyorum." dedi ve gitti.
Bakışlarımı Nicolas'a çevirdim. Nicolas'ın kıskanç bakışları yine benim üzerimdeydi. Demek ki adamla dans ettiğimi görmüştü. Nicolas tekrar bakışlarını siyahi kıza çevirdi. Ardından siyahi kızla ayağa kalkıp yürümeye başladılar. Zavallı kız ölüme gideceğini bilse acaba bu kadar rahat olurmuydu? Nicolas arkasını dönüp elini kulağına götürüp telefon işareti yaptı. Başımı sallayıp ona öpücük attım. Nicolas bana sırıtıp avıyla beraber kulüpten çıktı.
Genç adam elinde iki bardak margaritayla gelmişti. Birini bana uzattı. Bardağı elinden alıp içmeye başladım. Genç adamda içkisinden bir yudum aldı. "Adın ne diye sordu?" Ona bakıp tebessüm ettim. "Angela." dedim ardından "Peki senin adın ne?" diye sordum. Adam bana bakıp gülümsedi. "Adrian" dedi. Adrian'ın sol kulağında küpe vardı. Kaslı kollarında ise bir kaç dövme vardı. İçkimden bir yudum aldım. "Biraz oturalım mı?" dedim. Adrian başını salladı ve "Olur." dedi.
Masalardan birine geçip oturduk. Adrian bana bakıp "Buralarda mı yaşıyorsun?" diye sordu. Başımı hayır anlamında salladım. "Tatil için buraya geldim." dedim. İçkimden bir yudum alıp "Peki sen?" diye sordum. "Bende iş için buradayım." deyip içkisini kafasına dikti. Acaba Nicolas ne yapmıştı? Umarım kızın evi buraya yakındır. Çantamdaki telefon çaldı. Telefonumu elime alıp açtım. "Alo tamam hemen geliyorum." dedim ve içkimi kafama dikip kalktım.
"Sana numaramı vereyim beni ararsın konuşuruz." dedi. Numarasını söyledi ve bende kayıt ettim. Telefonumu çantama koyarken "Benim gitmem lazım içki için teşekkür ederim." deyip ona baktım. "Ben teşekkür ederim." demiş ve gülümsemişti. Ona el sallayıp çıkışa doğru yürüdüm. Dua et bugün şanslı günündesin Adrian.. Yoksa o siyahi kız yerine sen kurban gidebilirdin. Acaba seri katil ile sohbet ettiğini bilse ne tepki verirdi? Kızın evi biraz uzaktı ve Nicolas arabayı almıştı. Bende taksi bulmak zorunda kalmıştım. Bir taksi buldum ve ona bindim. Adresi verip arkama yaslandım.
Nihayet taksi verdiğim adrese geldi. Parasını ödeyip arabadan indim. Biraz ileri de kızın evi vardı. Arabada evin önündeydi. Yürüdüm ve kapıya geldim. Kapıyı açıp merdivenlerden yukarıya çıktım. Siyahi kızın kaldığı kata gelince aralık olan kapıyı itip yavaşça içeri girdim. Etraf karanlıktı ama bir odanın ışığı açıktı. O odaya doğru sessizce yürüyüp aralık kapıdan içeri baktım. Kızın inleme sesi odayı doldurmuştu. Nicolas kızın arkasına geçmiş, onu beceriyordu. Bir eliyle de poposuna şaplak atıyordu. Kız çığlık atıp inlemiş "Harikasın erkeğim." demiş ve tekrar inlemişti.
Kızın vücudundan ter damlıyordu. Poposu da oldukça büyüktü. Nicolas kapıya doğru bakınca beni görmüştü. "Popon çok güzel." deyip eğildi ve kızın sırtına öpücük kondurdu. Bu öpücük kızın hoşuna gitmişti. "Seninde aletin içine çok yakıştı" dedi. Nicolas kızın saçından tutup hızlandı. Kızla beraber inlemeye başladılar. "Becer beni becer beni." diyen kıza baktım. Kızın yüzünden mutlu olduğu belli oluyordu. Nicolas bana bakıp başıyla gel işareti yaptı. Kapıyı açtım ve odaya girdim. Kız kafasını çevirdi. Gözleri şaşkınlıktan açılmıştı.
"Sen içeri nasıl girdin?" diye sordu. "Biri seni becerirken kapını kapatmayı öğren." dedim. Nicolas kızın poposuna şaplak atıp "Seni tanımak güzeldi." deyip yataktan indi. Kız yatağa oturup anlamayan gözlerle ikimize baktı. Sonra kaşlarını çatıp "Sen bardaki o kız değil misin?" dedi. "Ta kendisi." dedim ve sırıttım. Nicolas kızın yanına gidip onu tuttu ve başını bana çevirip "Bant" deyip sırıttı. Çantamdan bandımı çıkarıp yatağa yaklaştım. Kız bana bakıp kaşlarını çattı. "Ne yapacaksın?" dedi. "Hiç bir şey sadece uslu durmana yardımcı olacak." deyip bandı gösterdim.
Kız geri geri çekilmeye başlamıştı. Ama Nicolas izin vermedi ve kızı tutup "Uslu dur canını yakmayacak." dedi. Kızın arkasına geçtim ve ellerinden tutup bantlamaya başladım. Kız korkudan titriyordu. "Neden? Ama ben size bir şey yapmadım ki." dedi. Ellerini sağlam bir şekilde bantladım ve önüne geldim. "Evet yapmadın ama biz yapacağız." deyip güldüm. Kız ikimize bakıp "Lütfen bana bir şey yapmayın." deyip ağlamaya başladı. Kızın gözlerinin içine bakıp "Popon gerçekten güzelmiş." dedim. Sonra kızın ağzını da bantladım.
Bakışlarımı Nicolas'a çevirip "Onu yatağa yüz üstü yatır." dedim. Nicolas başını sallayıp dediğimi yaptı. Kız ona direndi ama Nicolas galip geldi. Kız yatağa yüz üstü yatmıştı. Çantamdaki bıçağı alıp çantamı kenara koydum. Nicolas ne yapacağımı izliyordu. Kızın bacaklarının üstüne oturdum. Poposunu okşayarak "Popon gerçekten taş gibiymiş." deyip bir tane vurdum. Kız altımda acıdan kıvrandı. Kızın üzerine eğilip "Erkek arkadaşım seni becerirken ve popona vururken inliyordun. Ben vurunca neden inlemiyorsun." deyip geri çekildim.
Elimdeki bıçağın ucuyla sağ tarafına bastırıp var gücümle kestim. Kız altımda kıvranıp çıkmaya çalıştı. Nicolas bir eliyle kızın kafasını bastırıp diğer eliyle de sırtını bastırıyordu. Sonra bıçağı sol tarafına bastırıp orayı da var gücümle kestim. Kız yine acıyla kıvrandı. Altımdan çıkmak için tepindi ve ayaklarını bana vurmaya çalıştı. Her iki yaradan kan akmaya başlamıştı. Yine kızın üstüne eğildim. "Şimdi popon artık o kadar da güzel değil." deyip geri çekildim. Üstüm kan olmuştu ama benim umurumda değildi. Üzerinden kalktım ve bıçağı Nicolas'a verdim. "Sıra sende bitir işini." deyip kenara geçtim.
Bunu duyan kız yataktan kalkmaya çalıştı. Ama elleri arkadan bağlı olunca başarılı olamadı. Nicolas kızın saçından tutup kızı yan çevirdi. Kızın gözlerinde acı ve korku vardı. Göz yaşları da yastığı ıslatmıştı. Nicolas sağ elindeki bıçakla kızın boynunu kesti. Kız debelenip elinden kurtulmaya, bacaklarıyla ona tekme atmaya çalıştı. Nicolas bu sefer kızın karnına bıçağı saplamaya başladı. Kız acıdan iki büklüm olmuştu. Kızın boğazında ki kan şelale gibi yatağa akıyor ve yatağı ıslatıyordu. Nicolas kızın saçını bırakınca kız yatağa yüz üstü düşmüştü. Kızın bedeni titriyor ve can çekişiyordu. Nicolas'a bakıp "Kızın adı ne? Öğrene bildin mi?" diye sordum. Başını salladı. "Mandy" dedi.
Mandy'e baktığımda artık hareket etmiyordu. Ardından Nicolas'a bakışlarımı çevirdim. Nicolas üstünü giyinmeye başlamıştı. "Ben kıyafet bakacağım. Sende etrafta değerli bir şey var mı diye bir bak?" dedim. "Tamam bebeğim sen nasıl istersen." dedi ve üstünü giyip çekmeceleri karıştırmaya başladı. Bende kızın kıyafetlerinin olduğu dolaba gelip kapağını açtım. "Vay ne çok kıyafeti varmış sürtüğün." deyip ıslık çaldım.
Hemen üzerimdeki elbiseyi çıkarıp yere attım. Ardından kıyafetlerin içinden bir tane ışıltılı siyah renk kısa mini bir elbise aldım. Dolabın çekmecesinden belki temiz iç çamaşırı bulurum ümidiyle çekmeceyi açtım. Şans benden yanaydı. Etiketi üstünde siyah yeni bir iç çamaşır takımı buldum. Hemen onları alıp giydim. Ardından siyah elbiseyi de üstüme geçirdim. Sonra diğer dolapları açtım ve beyaz spor ayakkabı alıp onu da giydim. Topuklularla ayaklarım şişmişti.
"Burada neler var neler." deyip ıslık çalan Nicolas'a baktım. Yanına gidip açık olan çekmecenin içine baktım. Paralar, altın yüzük ve kolyeler vardı. Nicolas altınları eline alıp "Bunları alıp satarız." dedi. Sonra yerdeki benim sırt çantama koydu. Ardından paraları da alıp yine çantama koydu. Bende bir kaç tane ruj, maskara, allık ve fırça alıp çantama attım. Orada duran dolu bir parfüm şişesini alıp bileğime sıkıp kokladım. Kokusu hoşuma gitmişti. Kapağını kapattım ve çantama attım. Nicolas bana bakıp "Ah siz kadınlar seri katil bile olsanız güzel görünmek istiyorsunuz." deyip güldü. "Aynen öyle." dedim ve sırıttım.
Siyah bir oje dikkatimi çekmişti. Onu da elime alıp "Hadi gel oturma odasına gidelim." deyip onu beklemeden odadan çıktım. Oturma odasına girip ışığı açtım ve geçip kanepeye oturdum. Çantamı bir kenara koyup elimdeki ojeyi açtım. Ojeyi parmaklarıma sürmeye başladım. Nicolas geldi ve ne yaptığımı görünce "Oje süren seri katil güzelliğinden ödün vermiyor." deyip güldü. Başımı kaldırıp ona baktım. "Kadın ne olursa olsun güzel görünmek ister." deyip güldüm. Nicolas'ta gelip televizyonun karşısına geçmiş, eline kumandayı almıştı.
Televizyonu açıp bir haber kanalına geçti. "Bizim siyahi barmeni bulmuşlar." sesiyle televizyona baktım. Nicolas televizyonun sesini açtı. Ekrandaki haber spikeri "Kaliforniya'da ki bir barda çalışma arkadaşlarının telefonla ulaşamadığı barmen kendi evindeki banyoda ölü bulundu." dedi. Ardından ekrana olay yerini gösteren bir görüntü gelmişti. Sonra da olay yerindeki bir kadın muhabir ekrana geldi. "Dustin'e ulaşamayan iş arkadaşları polise haber verdi. Polis, genç adamın evine gelip çilingir yardımıyla kapıyı açtı. Polis ekibi evi aramaya başladı. Gencin cansız bedenini banyoda yerde buldu. Genç korkunç bir cinayete kurban gitmişti." demişti.
Ekran da olay yeri inceleme ekibini gördüm. Sonra kadın yine konuştu. "Diğer kurbanlarda olduğu gibi Dustin'in de ağzı ve elleri gri bir bantla bantlanmıştı." dedi. Başımı Nicolas'a çevirdim. "Benim gri bant meşhur oldu." dedim. Nicolas bana bakıp kahkaha atmıştı. Bende parmaklarıma oje sürmeye devam ettim. İşim bitince ojeyi çantama attım. Parmaklarıma üfleyip ojenin daha hızlı kurumasına yardım ettim. Nicolas televizyonu kapatıp kanepeye uzandı. "Uykum var uyuyacağım." dedi. Ona kısa bir bakış attım. "Şu oje bir kurusun geliyorum." dedim. Nihayet ojeler kurudu ve bende kalkıp Nicolas'ın yanına gittim. Yanına uzandım ve arkamı ona döndüm. Nicolas'ta belimden bana sarılmıştı. Nefesimi verip gözlerimi kapattım.. |
0% |